11. Bölüm

ÖNEMLİ ANONS

Elif Eylül Özmen
margaritga_okur06

23 yıl önce

 

"Bak anne bu çiçek çok güzey aynı sen gibi " diye annesine elindeki çiçeği gösteren Ada mutlu bir şekilde yerinde zıplıyor yanındaki arkadaşına sarılıyordu annesi Ada'ya dönerek cevap verdi " Asıl bu çiçekler gibi güzel olan ikinizsiniz. " iki kız da bu cevap ile çok mutlu olmuştu. Hemen daha fazla çiçek toplamak için çiçeklerin en fazla olduğu yere gittiler arkalarından Ada'nın annesi " Çok fazla çiçek koparmayın solmasın ama isterseniz fazlaca papatya toplayabilirsiniz onlarla papatya tacı yapabilirim." iki kız papatya tacını duyunca hemen daha fazla papatya toplamaya başladılar . O sırada annesi Seda hanım da papatya topluyordu. Tam o sırada Ada'nın babası Fatih Bey elindeki sepet ile yanlarına geldi bu sepet bir piknik sepetiydi. Hemen piknik sepetini çimlerin üzerine doğru bıraktı ve iki kızın yanına koştu iki kız arasında ayrım yapmayarak ikisininde kucakladığı gibi sıkıca sarıldı. Fatih Bey bu küçük kızı kendi öz kızı gibi seviyor ve öz kızından ayırmıyordu. Hemen iki kız ile sarılma faslı bitince hızlıca sepeti boşaltmaya başladı ilk önce kırmızı kareli örtüyü çimlerin üzerine serdi. Kızlar da tam o sırada papatyaları toplamıştı ve Seda hanıma veriyordu üçü de birlikte örtünün üzerine oturdu kısa sürede papatya tacını yapan Seda hanım bu taçları kızına ,arkadaşına ve kendisine taktı tam o sırada üçü de onlara seslenen Fatih Beye yüzündeki büyük gülümsemeler ile bakmışlardı Fatih bey bu anı yakalayarak fotoğraf makinesinin tuşuna bastı işte üçünün de fotoğraflarını çekmişti hepsi çok güzel görünüyordu. Kendisi de bu kareye girerek birkaç tane fotoğraf daha çekildiler bu fotoğraflardan bazılarını çıkarttırıp çerçeveleteceklerdi . Bir süre daha oturup piknik sepetindeki yiyecekleri yiyerek evin yolunu tuttular. Kız bu sefer kaldığı yetimhane odasına gitmeyecekti çünkü Seda hanım kızı birkaç gün kendilerinde kalmaya ikna etmişti o yüzden Ada ile kız ele ele tutuşmuş önden önden zıplayarak yürüyordu . Arkadan gelen Fatih Bey ve Seda hanım seslerini alçaltarak konuşmaya başladılar ilk konuşmaya başlayan Fatih Bey oldu " Aile işini Tarık halletti ama bunu kızlara söyleyecek miyiz ? Söylemeyi düşünüyor musun ?" "Bilmiyorum Fatih ben bu saatten sonra hiç birşey bilmiyorum kızlara söyleyebilir miyim mutlu olacakları kesin ama tam kavrayamayacaklar beş yaşındaki çocuklardan ne bekliyoruz en iyisi onların anlayacak bir yaşa geldiğinde söylemek 20'li yaşlarında söylemek doğru gibi geliyor ama o yaşa kadar niye bize söylemediniz derse ne deriz bilemiyorum. " " Bak Seda istesek söylemeyiz o yaşa kadar söylemesek bile anlayabilecekleri bir şey ama kızarlarsa neden anlatmadığımızı uygun bir dille açıklarız zaten anlayayışla karşılaşacakları bir şey. " " Tamam o zaman bu konuyu vakti gelince konuşuruz uzun bir süre bu konuyu konuşmak istemiyorum. " "Tamam sen nasıl istersen öyle olsun tatlım." diyen Fatih Bey kolunu karısının omzuna atarak karısını kendine çekti ve şakağına derin bir öpücük bıraktı. Kızlar eve varmıştı bile bahçenin yanından dolanıp arka bahçenin kapısını açarak arka bahçeye girmişlerdi ve sınırsız oyunlarından birini oynamaya başlamışlardı.

 

Ada

O resmi aldığım gibi aşağı inmiştim benim bu evi babam olmadan detaylı bir şekilde aramam gerekiyordu çünkü artık katilin benimle alakalı bir şey yüzünden bu olaya bulaştığını düşünüyordum babamla biraz oturunca ağzını aradım ne zaman evde olacağını öğrenmem gerekiyordu çünkü gidecek gibi durmuyordu uzun bir süre kalması benim araştırmalarımı engelleyecekti bu yüzden babamın gitmesini bekleyemeyecektim. Bunları düşünürken zihnimde bir anı canlandı daha doğrusu bir söz o ses kafamda giderek yankılanmaya başladı. Her insanın zihni o insanın oyun alanıdır. Zihnim de benimle oyun oynuyordu. Kafamda annemin " Onlar arkadaşı sandığı kişinin en yakını olduğunu öğrenirse ne olacak sanıyorsun?" deyişi yankılanıyordu ama bu sözü kime dediğini hatırlayamıyordum . Hani unutmak güzeldir en kötü anlarını unutursun derlerdi nerede yalanmış ben hatırlamadığım şeyler yüzünden bunca şeyi çekiyor bunca şeye katlanıyordum . Bu söz kafamda yankılanırken savcının boynumdaki ellerini tutarak cevap verdim " Ya şu masajı yapacaksan yap artık iyice kötü oldu." " Ya bir dur kızım ne yapayım hareket edip duruyorsun sabit durda düzgün yapayım. " " İyi tamam bişey demedim ama okula geç kalacağız söylemedi deme." " Ne! Ben onu unuttum ya ." diyen savcı hızlıca masajı bitirdi ne kadar ısrar etsem de hemşirelerin dediği masajı yapmıştı ve her gün yapacağa benziyordu. " Dur odamdan telefonumu alıp geliyorum birlikte ineriz o yüzden bekle." " Tamam bekliyorum çabuk gel." dediğimde üstümü düzelttim ve yatağın üzerindeki telefonumu alıp kapının önüne çıkarak savcıyı beklemeye başladım. Kısa bir süre içinde gelmişti ve birlikte aşağı indik. Kısa bir sürede okula varmıştık bu sefer daha temkinli ve daha dikkatli olacaktık . Hızlı bir şekilde sınıflara gitmek yerine kantine gitmeye karar verdik ve kantindeki Çınar'dan çay almak için ona doğru ilerledik "Burada ki işler nasıl gidiyor şüpheli davranışlar sergileyen biri dikkatini çekti mi?" diyen savcı ile Çınar konuşmaya başladı " Bildiğin gibi sürekli giden gelen oluyor kafam karışıyor ama halledeceğim şüpheli gelen kişileri de bu haftaki toplantıda konuşuruz. " savcı kafasıyla Çınar'ı onayladığında Çınar bu sefer bana döndü " Ada bak kendini iyi hissetmiyorsan seni tesise götürebilirim hem sen çok az dinlendin biraz daha dinleseydin keşke. " " Ya Çınar kaçıncı kez söyleyeceğim ben iyiyim zaten iyi hissetmesem on kere tesise giderdim merak etmene gerek yok." " Tamam ama yine de dikkat et." diyen Çınar bize iki çay verdi çaylarımızı alıp bir masaya oturduk. Tam yeni oturmuştuk ki savcıya doğru yaklaşan bir çocuk ile hemen savcı da ayaklandı ve ikiside birbirine sarıldı ve gelen çocuk konuşmaya başladı " Ya abi nerdesin geçen yine gelmedin merak ettik ya." yok artık bu kadar samimi olması normal miydi bir şeyler vardı savcıdan öğrenecektim tam o sırada savcı benim bunu düşündüğümü anlayarak göz kırptı ve çocuğa dönerek konuşmaya başladı " Ya dedim ya kardeşim hastaydı geçen kötü oldu yanımda kal dedi bende o yüzden gelmedim ." " Senin bu bahanen ne zaman bitecek acaba neyse bu kız kim?" " Ya abi kim olabilir benim ikizim işte tanıştırayım Rana ikizim bu da arkadaşım Melih ." diye bana çocuğu tanıtınca bende çocuğun elini sıktım "Tanıştığıma memnun oldum ." dediğimde o da aynı şekilde karşılık verdi ve şöyle ekledi " Demek ki hastalıktan kurtulamayan o kız sensin geçmiş olsun yanlız ikizin seni bir an olsun yanlız bırakmadı çok şanslısın." bende bu cevabı onaylayarak sandalyeme oturdum. Melih de çay alıp yanımıza oturunca sohbet etmeye başladık daha aradan beş- on dakika geçmeden bir çocuk daha geldi ne oluyordu ya burası iyice yol geçen hanına dönmüştü. Zaten birine sarılmaya, tokalaşmaya meraklı olan savcı hemen o çocuğu görünce ayaklandı ve ikisi birlikte tokalaştılar gelen çocuk savcı ile konuşmaya başladı " Naber Erdem uzun zamandır gelmiyordun bakıyorum da artık sahalara dönmüşsün ." " Tabii özledim sizi o yüzden gelicektim zaten." " İyi yapmışsın sen yokken birçok şey işlendi var ya çok şeyi kaçırdın yandın sen." "Harbi ben onları unutmuştum niye hatırlatıyorsun şimdi bu arada bu da o hasta ikizim." " Ya öyle mi ? Memnun oldum ben Kerim." " Ben de tanıştığıma memnun oldum Kerim ben de Rana." tokalaştıktan sonra masaya geri oturduk. Bu sırada ben de etrafı gözlüyordum . " Sen hangi bölümde okuyorsun Rana ." diyen Melih gülerek bana bakıyordu acaba bundan ona neydi karışmasına sinir olurken bende ifademi gülümsemeye çevirerek yanıt verdim "Ben psikoloji okuyorum." " Ya ne güzel bir bölüm. " Evet öyle diyerek geçiştirdiğim Melih benle sohbet edemeyeceğini anlayıp savcıya doğru dönüp konuşmaya başladı. Onlar eğlenirlerken ben de sohbete azcık da olsa katılmıştım ve biz gülüşürken birden okulun hoparlöründen cızırtılar duyulmaya başladı tam kulaklarımı kapatacakken ellerim duyduğum ses ile hareketsiz kaldı. " Sayın İnsan Ve Anlam Üniversite'si hepiniz öncelikle bu kanlı oyuna hoş geldiniz bu üniversitenin mevcudu belirli bir sayıya düşmeden hiç biriniz başka bir okula gidemeyeceksiniz giden kişi ise gittiği gün ölür. Bu anonsu yapma amacım sizleri daha yakından tanımak ve kendimi size tanıtmak. Siz beni bulamadan ben çoktan istediğimi almış olacağım o yüzden işime karışmamayı ve yapacağım şeyleri kurcalamamayı öğrenmelisiniz kurucularsanız sonucu kötü olur şimdi siz ezikler gibi dersinize girin bense akıttğım kanları temizleyeceğim. Hepinizden nefret ediyorum görüşmek istemesem bile de görüşmek üzere." Ne zaman katil bu kadar ileri gitmiş olamaz desek bile daha ileri gidiyordu sürekli başımıza dert açmada üstüne yoktu.

Bölüm : 19.01.2025 21:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...