24. Bölüm

SADECE SAKLAMBAÇ

Elif Eylül Özmen
margaritga_okur06

Sabah uyandığımda erkenden kalktığımı hâla karanlık ve soğuk olan havadan anlamıştım . Havanın kasveti bana da bulaşırken içimdeki bunalma ile yattığım yerden hızlıca kalkıp giyinme dolabımın olduğu yere doğru ilerledim. Bugün katilin beni çağıracağı yere gidecektim her ne kadar yalnız gelmemi söylese de öyle bir lüksüm yoktu. Üzerime siyah bol kumaş bir pantolon üstüne de beyaz bir gömlek geçirip biraz düzelttim. Aslında üstüme bir ceket almayı düşünmüyordum ama silah ya da çakı alırsam saklamak daha kolay olurdu. Hemen bol bir ceket alıp gerekli ekipmanları üstüme sakladıktan sonra aşağı doğru inmek için yola koyuldum . Ben hazırlanırken hava yavaştan aydınlanmaya başlamıştı. Biraz vakit geçse ekiptekileri toplayıp bir plan yapacaktım ayrıca bu tesisten başka bir alana geçmemiz de gerekiyordu. Katilin böyle girebildiği bir yerde rahatça kalmazdık. Tüm sistem kartlarının katilde olduğuna emindim çünkü hem Selim abinin evlatlık kızı olması hem de bu kadar kolay bir şekilde tesisi ele geçirebilmesi bunu kanıtlıyordu. Ben bunu biçip tartarken bir kaç gün sonra gideceğimiz yeni tesisi merak ediyordum. Asansör yemek alanında durduğuna hızlıca indim ve her zaman oturduğumuz masaya doğru ilerledim. Tahmin ettiğim gibi bir iki kişi dışında kimse yoktu. Kendime bir kahve aldığımda sandalyeye oturup biraz zamanın geçmesini bekledim. Toplantı odasında her şeyi planlayarak hazır bir şekilde gidecektik. Bu sefer affetmek yoktu 1-0 önde olmamız gerekiyordu. Yaklaşık bir saat sonunda kimse gelmemişti hemen herkesi buraya toplamam gerekiyordu . Yemekhane çıkışına doğru ayaklandığımda savcıyı ve arkasındaki ekibi görmem bir oldu demek onlar da bunu bekliyordu. Yanlarına doğru gittiğimde hep birlikte toplantı odasına çıkmak için hazırlandık sırada Yavuz konuşmaya başladı " Çok geç kalmamışızdır de mi Ada ?" büyük bir sıkıntıyla derin bir nefes verdim ve Yavuz'a döndüm. "Bilmiyorum ama elimden geldiği kadar onu kurtarmaya çalışacağım. " herkes üzgün duruyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Toplantı odasına girdiğimizde üstlerden bazılarını da odada gördük . " İşte şimdi başlıyoruz ." diyen üstümüzden biri ile hepimiz keyiflenmeye başladık.

 

5 saat sonra saat 12 suları

" Hadi ama artık bir şey söylemen gerekiyor. " " Ne saçmalıyorsun Ada sana bir seçim yapamayacağımı söyledim ." " Nasılmış ama insanlara tercih hakkı sunup boş boş konuşmak anladın mı şimdi beni ?" Katil karşımda dikiliyordu . Yaptığımız plan kusursuz bir şekilde işliyordu. Kulaklıktan Yavuz ve Çınar'ın yaptığı konuşma kulağıma doldu. İkiside fısıltılı bir şekilde konuşuyordu. Bir yandan onları dinlerken bir yandan da katili dikkatli bir şekilde inceliyordum. " Ya abi bu operasyonun adı neydi ? Unuttum. " diyen Çınar oldukça heyecanla konuşuyordu. "Ya kaç kere dedim mal mısın Çınar? Son kez söylüyorum operasyonun adı

Ters ayna . " Yavuz oldukça ciddiydi. " Bir an söylemeyeceksin diye çok korktum. " diyen Çınar hızlı hızlı konuşuyordu. İkisi didişirken katile odaklandım. Sonuçta o da şuan elime düşecekti. Katil bana hâla boş boş bakarken ona doğru bir adım attım. " Tamam bana yaklaşma cevap vereceğim. " ona giden adımlarımı aksattım ve karşısında durarak alayla güldüm ve cevap verdim " Evet cevabını bekliyorum acele etsen iyi olur vaktim çok yok." Bir anda telaş etti ama ondan sonra büyük bir Çaresizlik ile konuştu" Aslında ilk başta dediklerin mantıklı ama böyle birini bulman pek mümkün değil bulsan bile beni affedebileceğini sanmıyorum." Evet katili uzun bir süreden beri takip ediyordum yanında gördüğüm ve nadiren sevgi gösterdiği bir kişi vardı ve onunla ilgili tehdit etmiştim. Hemen bu cevabına karşılık yanıt verdim. “İstersen herkes ölsün, hiç fark etmez sana değil mi?Ama onun seni bir gün affedebilme ihtimali var. Bu ihtimali bile çöpe atmak üzeresin. Onun gözünde tamamen bir canavar olacaksın. Geri dönüşün yok. Şimdi karar ver: Karanlıkta kalmak mı, yoksa yakılmak mı?" Umutsuz ve çaresiz bir şekilde gülümseyerek gözlerimin içine dikkatle baktı ve konuşmaya başladı "Sen söyle Ada sen o kız olsaydın beni affeder miydin ? Biliyorum affetmezsin ve şu anda senin gözünde zaten ben canavarım. Ama nedenlerim olabileceğini hiç düşünmedim işte seni benden ayıran farkta bu !" Katilin giderek yükselen sesinden sonra ben de artık sesimi yükseltmeye başlamıştım." Bir sebebin var diye bir insanı öldürmek bu kadar kolay değil! Öyle kafana estiği gibi herkesi öldüremezsin ! Seni canavar yapan da bu. Zaten nedenlerin olabilir ama bu birilerini öldürebileceğin anlamına gelmiyor .Nedenlerini başka türlü de çözebilirsin senin farkında bu! Bu cümlemle gülüşü daha da büyüdü Ama bu sefer yüzünde sinsi bir gülüş vardı " Peki öldüğünü sandığınız kişiler yaşıyorsa asıl canavar olan kim peki o zaman." Aklınca benim kafamı karıştırıp kendini masum çıkarmaya çalışıyordu. Kısacası konuyu da değiştirmeyi deniyordu ama çoktan bunu düşündüğüm için bu yemi yutmayacaktım. "Öldüğünü sansak ne olur bir kere öldü olarak bildik mi bildik . Bunu değiştiremezsin yine herkesin gözünde bir cani olarak kalacaksın .Çünkü ölmedilerse bile bu planı yapan sensin!" Bu sefer elini cebine doğru hareket ettirince öne doğru atıldım .Bu hareketime karşı hızlı davranıp cebinden bir flash çıkardı bana doğru fırlatınca hızlıca tuttum konuşmaya başladı." Tamam o zaman bu videoyu izle bakalım o zaman kim cani görmüş olursun belki de biraz o küçük kafana bir şeyler gelir de bazı şeyleri hatırlarsın." Derin bir nefes aldı ve durmadan konuşmaya devam etti. "Ayrıca beni kendisiyle tehdit ettiğin kişinin kendisinin benim zaafım olduğundan haberi yok. Ayrıca o kişiyi yanlış biliyorsun onu bulmak istiyorsan yakınlarına bak derim." Bu dediği ile şimdi kafamı karıştırmaya başlamıştı işte. Bir hain çıksın istemiyordum hem de hiç. Elimdeki flashı sıkıca tutarak kulağımdaki sese odaklandım. " Ada Operasyon tamamlandı birçok ipucu ve delil bulunmuş orayı olduğu gibi bırakmışlar hiç anlaşılmayacak . Ama Pelin yokmuş bulamamışlar. " Hemen saklandıkları yere doğru hızlı bir işaret verdim. Plan tamamlanmıştı ancak Pelin hâla yoktu. Ama bir yandan da burda durmamalıydım ve şüphe çekmeden gitmem gerekiyordu. O yüzden şimdi esas konuya girecektim. Kolumdaki saate bakıp vaktimin geçtiğini gösterdim. "Evet saçma zırvalıkların bittiyse şimdi asıl esas konumuza gelelim Pelini ver artık!" Bu sefer saate bakan oydu " Tamam ama bir şartla. " sinirle bağırarak cevap verdim " Acaba yine ne saçmalayacaksın! " derin bir nefes aldı ve sakin bir şekilde bana yanıt verdi " Tamam sakin ol . Sadece saklambaç oynayalım diyecektim. " neredeyse ağzım açık kalacaktı anlık bir tepki ile cevapladım " Ne!" daha devam edecektim ki lafımı kesti. "Basbayağı bildiğin saklambaç. Pelin'i kurtarman o kadar basit olmayacak. Ben bir yere saklayacağım saklandığım yerde Pelin de olacak beni bulursen Pelin seninle gelecek ve akşam saat altıya kadar vaktin var. Saymaya başlasan iyi edersin on dakika sonra beni aramaya başlarsın. " Ben daha bir şey diyemeden hemen gözden kayboldu. Ya kaçıyordu ya da gerçekten dediğini yapıyordu ama tam emin olamayacaktım . Tam arkamı dönüp etrafa bakınacakken ormanda bir silah patladı sonrası ise uçuşan kuşlar.

 

 

Bölüm : 18.05.2025 23:51 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...