TERS AYNA

5 saat önce

"İşte şimdi başlıyoruz ." diyen üstümüzden biri ile hepimiz keyiflenmeye başladık. Artık oyunlar kuralına göre oynanmayacaktı . Katil bizi ne kadar köşeye sıkıştırsa kaybetmeye daha çabuk yaklaşmış olacaktı. Onu kıstırmak için elimden geleni yapmıştım. Hemen plan için konuşmaya başladım. " 5 saat sonra katilin beni çağıracağı yere gideceğim. Daha öncede yaptığım gibi tek gidicem siz de katilin Pelin'i saklayabileceği yerleri araştırıp bakacaksınız. Katilin hemen Pelin'i vermeyeceğine adım gibi eminim. O yüzden çok dikkatli davranmanız gerekiyor. " bunu dedikten sonra herkese kısaca bir göz gezdirdim . Tabii ki de böyle saçma bir plan kurma gibi bir lüksüm yoktu. Bu kadar basit olamazdı. Masanın altında sadece komuta ekibinin görebildiği şifreli bir ekran vardı. Yüz tanıma sitemi ile sadece yüzü onaylananlar gerçek planı görebiliyordu. Böylece hem gizliden bir plan yapabilecektik hem de olası sızma sonuçlarında kimse planı öğrenemeyecekti. Katilin içeride bir adamı olduğundan şüpheleniyordum ama artık emin olmaya başlamıştım. Bunun için böyle bir plan yapmıştım. Katil tesisie girmek için bir kart almıştı. Ancak katilin tesise girebildiği kart aslında takip cihazı içeriyordu. Olası durumlarda kartı kaybettiğimizde karta hemen ulaşmak için bir fırsat sağlıyordu . Her kartta böyleydi ve bunu sadece ekibim ve üstler olarak biliyorduk. O yüzden katilin kaldığı bir diğer evi tespit etmemiz zor olmamıştı . Ben katili oyalarken gönderdiğimiz ekip o evi arayacaktı hem de hiç bir iz bırakmadan. Benim ekibim ise tetikte olup bizi izleyecekti. Katilin bir ortağı olduğu ve biz ortağı bilmediğimiz için onunla alakalı da tedbir almıştık. Orman adeta fark edilmeden duvarlarla çevrilmişti etten duvarlar . Ortağın da gelmemesi için bir sebep vermiştim yine takip cihazıyla bulduğumuz depolarını ufak bir şekilde yakacaktık. Her ne kadar ufak olduğu şüpheli olsa de geride bir tek ortak olduğu için çıkan yangın ile uğraşacaktı. Tabii ki önceden aramalar yapılmıştı. Bir kaç şey bulunmuştu onları da bu olay bitince halledecektim ne olduğu hakkında pek bir fikrim yoktu. Tesisten çıkmak için hazırlıklara başladık odadaki herkesi teker teker incelemiştim garip hareketler sergileyen yoktu ama bana garip gelen biri vardı. Normal dursa bile sürekli sırıtıp duruyordu sanırsam sistemde yüzü olmadığı için gerçek planı göremiyordu . Plan bu kadar kolay ve basit olduğu için dalga geçmişte olabilirdi sırıtmasının sebebi belki de buydu ayrıca o da bir piyon olabilirdi. Şimdi sadece şüphelenmiştim ama onu sürekli takip edecek ve göz hapsine almayı unutmayacaktım. Şimdilik göreve gideceğimiz için pek önemsememiştim. Ama yüzünü aklıma kazıdım ve sonra dönmek üzere zihnimin bir köşesine sıkıştırdım. Biz operasyona çıkacaktık ama bu gibi operasyonlar okula gitmemize engel oluyordu. İlk başta dikkat çekmese de artık fark ediliyorduk. O yüzden bu operasyon bitince düzenli olarak okula gidecek gerekirse gece gizlice okula girecektik. Planın detaylıca üstünden geçince hazırlık için gitmemiz gereken odaya girdik. Ekiptekiler ve savcı buradaydı. Herkes işine odaklanmış silahlarını dolduruyor yedek mermi alıyorlardı. O sırada savcıyı hatırladığımı söylemediğim aklıma geldi. Onu da söylecek ve en azından biraz olsun yüklerimi üzerimden atacaktım. Ben bunlar ile boğuşurken belime bir bıçak aldım. Katil hiç bir detay vermemişti ama herhangi bir silah götürmem ikimizin de tetikte olmasını sağlayabilirdi . O yüzden katile biraz da olsun güven vermek için bir bıçak almıştım. Tam o sırada herkese aynı anda bir mesaj geldi.

" Herkes asıl gerçek plana uyarak haraket etsin . Bir şeyler bulmanızı istiyorum. Bir delil ya da kanıt her ne olursa. Tetikte olun kendinize iyi bakın. "

Mesajı gönderen Rasim başkandı ve tabii ki dediklerini yapacaktık. Hızlıca bizim için gelen araçlara bindik. Ben herkesten ayrı bir araca binmiştim . Diğerleri arkamdan beni takip edecekti. Buluşmak için daha iki saatimiz vardı. Ve toplantı biteli üç saat olmuştu. Yol zaten neredeyse bir saat sürüyordu. Diğer kalan bir saatte ise planı gözden geçirip gideceğimiz yer ile ilgili inceleme yapacaktım. O yüzden tam vaktinde çıkmıştık. Kafamı toparlayarak uzun zamandır hissetmediğim kadar mutlu hissettiğimi fark ettim. Artık bir şeyler bulacaktık umarım …

Şimdi , saat 12 suları

Tam arkamı dönüp etrafa bakınacakken ormanda bir silah patladı sonrası ise uçuşan kuşlar. Hızlıca etrafa baktım katil ortada yoktu ve bu silah sesinin nereden geldiğini anlamamıştım. Ekibin ormanın dışına doğru uzaklaştığını görüyordum çünkü katil her an onları fark edebilirdi. Bu silah sesi kafamı karıştırırken katilin bir oyunu olabileceğini düşündüm. Belki beni oyalayarak vakit kazanıyordu. Ama Pelin'in onun elinde olduğunu düşününce gerginliğim kat kat arttı. Artık mantıklı düşünme yetimi kaybetmiştim. Geriye bir tek sadece kaybetme korkusu esir almıştı . Ancak artık katilin de dediği gibi saklambaç oyununu oynayacaktım. Bir kaç dakikada kendime gelince ezberlediğim ormanın haritası aklımdan bir resim gibi geçti. Katilin nereye gittiğini tam olarak kestiremiyordum bir anlık gözden kaçırmıştım. İyice sessiz olarak ormandaki sesleri dinledim. Ağaç hışıtılarına karışan adım sesleri arkamdan geliyordu. Hemen o tarafa dönerek koşar adım ilerledim. Artık daha çok ses duymaya başlamıştım ya da bu zihnimin bir oyunuydu. Ses yapmamaya özen göstererek ağaçların arasına karıştım. Karşıma çıkan kişi ile ağacın arkasına saklanarak karşımdaki katilin telefondaki kişi ile konuşmasını dinledim . " Ne demek depo yandı! O sırada sen neredeydin! Vurulsan bile ben gelmeden oradan dışarıya adım atma demedim mi ! Belgeleri almışsındır umarım! " Demek ki plan kusursuz bir sekilde işliyordu. Ama belge derken neyden bahsettiğini anlamamıştım. Katil bir süre karşısındaki kişinin konuşmalarını dinledi ondan sonra keyfi biraz da olsun yerine gelmiş olmalı ki sırıtarak tekrar konuşmaya başladı. " Tamam biraz da olsa bir işe yaramışsın. Bende şimdi saklambaç oynuyorum Adayla . Ama eğer kaybolursa bazı şeyleri başarmış olacağız. B planını araya koymaya hazırlan ikinci kere başlıyoruz. " Telefonu kapatıp hızlıca yere attı ve kırdı. Etrafına bakınca hızlıca arkasında durduğum ağaca sindim. Tekrardan ilerlemeye başlayınca gizlice onu takip ettim. On dakikalık bir yürüyüşten sonra yuvarlak bir alana geldik bu alanın da etrafı ağaçlar ile çevriliydi ama ortada sanki yuvarlak bir kalkan vardı . Buraya dikkatlice bakarken asıl sorun bu yeri haritada hatırlamamamdı. Tam o sırada cebimdeki telefon titredi bir mesaj gelmişti. Hızlıca bakınca mesajın savcıdan geldiğini gördüm. Mesaja tıklamam ile okumam bir olmuştu.

" Ada acilen uzaklaş oradan hem de hemen."

Mesajı görmem ile daha ne yapacağımı bilemedim hızlıca katilden uzaklaşmaya başladım. Bir yandan da ekipten birine ulaşmaya çalışıyordum ama büyük ihtimalle sinyal kesici kullanmıştı . Ne oluyordu alamıyordum ama sanırım kaybolmuştum. Arkamdaki adım sesleri ile hemen o tarafa döndüm katil peşimden geliyordu. Hemen koşmaya başlayarak az önceki geldiğimiz yere ilerledim oradan geri dönmeye çalışacaktım . Katil hızlıca arkamdan geliyordu az önce bahsettiği planını uyguluyordu bence. En sonunda yuvarlak alandan çıkıp sağa sapacakken kafama düşen sert şey ile yere doğru yuvarlandım. Kafama acayip sert bir şey düşmüştü ama görmemiştim. Ben yerde yatarken birden katil görüş alanıma girdi. Evet ilk dediklerimiz yalandı asıl şimdi başlıyorduk.