-" Aşk ile tamamlandı bu gönül. Yani seninle..."
Hikaye' den
-" Sen muhteşemsin . Sevgilim olsana benim beraber her akşam tarhana çorbası içmeye gideriz . Ne dersin ? " öylece gözlerine bakıyordum . Bunu canı gönülden kabul etmek istiyordum . Ama henüz yaptıklarının cezasını çekmemişti ki .
Ne yapmalıydım ? Kabul edip mi cezasını kesmeliydim yoksa kabul etmeyerek mi ?
-" Hayır sevgilin olamaz . Bunca yaptıklarından sonra nasıl kabul etsin ki değil mi ? " lafımı kesen Makbule nine ile şaşırmıştım . Çünkü herkes şu an odanın içinde bulunuyordu . Biz kısa da olsa dikkatimizin dağılmasından dolayı onları fark edememiştik .
Hem o ne demişti ?Yaptıklarından sonra ?
-" Sen sus Hamdi . Hiç konuşma senin de bunlarda suçun var . Ateş daha en başından olacakları söylemiş ama sen buna sessiz kaldın . O yüzden ağzını açma ayağımın altına almayayım seni ." Makbule nineyi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum . Bana olanların hepsinden haberi var gibi görünüyordu .
Öyle ki elinde tuttuğu baston sinirden titriyordu ve yere yaptığı basınç çok sertti . Arada dişlerini bile gıcırdatıyordu .
-" Hikaye sen bizimle geliyorsun . Eşyalarını topladıktan sonra tabi eşyan varsa ki o bile sana laik görülmemiş , o evden ayrılıyorsun . Daha fazla Ateş'in yanında kalmana gerek yok . " vereceğim cevabı beklemeden kolumu tutarak beni ondan uzaklaştırdı . Ağzımı açıp küçücükte olsa inkar etmek istiyordum ama olmuyordu .
Ateş'in gözlerinin içine baktım . Orada gördüğüm çaresizlik beni mahvediyordu . Evet ondan ayrılmak beni üzecekti tıpkı onun da üzüleceği gibi .
Ama affetmemiştim ki onu . Evet benim için ölümü göze almıştı ve bunu kimse yapmazdı . Öyleyse neden affetmemiştim . Bencildim değil mi ? Ya da onun aşkı beni şımartmış mıydı ?
Kalbim diyordu ki affet gitsin , onunla şu Sevgi midir , Hümeyra mıdır savaşın beraber . Diğer taraftan Aklım ise o kadar okuyucu bu anı bekliyor , birazda olsa yaptıklarını çekmesi gerekiyor diyordu .
Zaten öyle çok kalbini kırmazdım ki onun .
-" De haydi gidelim . Hamdi sende Hüseyin'e söyle Ateş ona emanet . " Kolumu acıtmayacak şekilde kavrayıp yürümeye başladı . Hamdi Baba Ateş'i biraz bizden uzağa doğru götürmüştü . Sanki her an Makbule Nineye engel olacakmış gibi .
-" Babaanne Orkidemi götürmesene ya . Ben yaptıklarım cezasını çekmeye razıyım ama böyle ayırmak falan ayıp oluyor ha .Hem siz nereden öğrendiniz bunları ? Kesin o pezevenk Hüseyin dedi değil mi ? Doğrayacağım onu !!! "
Makbule Nine onu hiç kaale bile almadı . Hatta daha da hızlandı ve beni odadan çıkardı . Arkamızdan Ateş'in sesini , bağırışını ve bana seslenişini duyuyordum .
-" Hikaye kızım beni sakın yanlış anlama . Bu sizin için daha iyi . O soruya karşı gözlerindeki kararsızlığı gördüm . Bu şekilde her şey yerine oturacak . "
Sadece kafamı sallayarak cevap vermiştim . Doğruydu . Daha iyi anlayacaktık birbirimizi . Açılan kapı ile arabaya yerleştik . Akıp giden yol benim için nefes kesiciydi . Her ilerleyişimizle ondan biraz daha uzaklaşıyordum .
Tuhaf bir şekilde şimdiden özlemiştim onu . En azından yarası iyileşmişti . Hüseyin de demişti çıkabilir diye . Yani iyiydi o . Endişelenmem gerekmiyordu .
-" Sen bu odada kal kızım . Hem bu odanın pencereleri demirli Ateş giremez . " demirli mi ? Hafifçe göz ucuyla pencereye baktım . Dediği gibi demirliydi hem de ne demirli . Küçük küçül boşluklar vardı sadece o kadar .
Elim bile zor sığardı oradan ...
-" Aslında yan odada da kalabilirim . Bu kadar önlem biraz fazla kaçar Makbule nine . Ha ne dersin ? " önlem falan biraz değil baya çoktu .
-" Aslında doğru söylüyorsun . Yan odada kalabilirsin oranın penceresi yok . " ne !! pencere mi yoktu ? Kafamı hızlı hızlı hayır dercesine salladım . Orada kalırsam Ateş'i görme şansım sıfıra düşerdi.
Hem kim bir odaya pencere koymazdı ki ? Penceresiz oda ne alakaydı ?
-" Hiç gerek yok . Bu oda mükemmel . Ben burada sonsuza kadar kalırım yani o derece . " benim bu endişeli ve saçmalayan halime kocaman bir kahkaha attı . Sonra ne olduysa o kahkaha yavaş yavaş soldu .
Ağır adımları ile odanın içinde bulunan kocaman yatağa ulaşıp oturdu . Tam karşısındaki pencereden az da olsa görünen manzaraya seyre daldı . Kederlenmişti . Öyle ki kahkahası bile solmuştu .
-" Otur yanıma kızım . " yanındaki boşluğa eliyle vurarak söylemişti . Hemen yanına oturdum .
-" Ateş'in böyle şeyler yaptığını daha önce bilseydim seni o balayına göndermek yerine alırdım yanıma . Sana karşı ailecek çok mahcubuz . Ben Ateş severek , isteyerek evleniyor zannediyordum . " dolan gözleri ile benim de gözlerim buğulanmıştı . Karşımda oturan kadın bana değer veriyordu . Zaten bunu daha önceki bana karşı olan tavırlarından anlamıştım .
Ama şimdi , bulunduğum ortam daha değişik hissettirmişti .
-" Pişman olmuş belli şemalinden . Senin kolunda tutup götürürken ki hali seni sevdiğini gösteriyor . İnşallah sana kendini affettirebilir . "
Makbule Ninenin son sözleri bu olmuş , sonrada odadan çıkmıştı . Ben ise o kocaman yatağın ortasında saatlerdir yatıyordum . İçerisi biraz karanlıktı . Çünkü yatağa yatmadan önce koyu renk perdeleri çekmiştim .
O an sadece karanlık iyi gelirde uyurum diye düşünmüştüm . Sanırım yanlış düşünmüştüm şu an içim bayılıyordu karanlıktan . Bildiğin Ateşten ayrılmamla sevdiğim şeyler çekilmez geliyordu bana .Yataktan kalkıp ışığı açtım .
Geri uzanacaktım ki cama değen bir şeyin çıkardığı ses olduğum yerde kalmama neden olmuştu .Sonra tekrar o ses geldi . Birisi şu an camıma taş atıyordu !!
Yavaş ve dikkatli adımlarla oraya ulaştım . Aslında şu an korkmam gerekmiyor muydu ? Ama hayır korkmuyordum aksine oldukça rahattım .
Deli cesareti gelmişti sevdiğimden ayrılınca herhalde .
Kapalı perdeyi çekerek camın kulpunu tutup açtım . Kafam pek dışarıya doğru gitmiyordu demirden dolayı . Ama bu aşağıda ki bedeni görmeme engel olmamıştı .
-" Orkidem !! " elindeki çiçek ile bana seslenişi ve yaptığı hareketle gülümsemiştim . Onun ne işi vardı ki burada ?
-" Kuledeki prensesim . At kızıl saçlarını aşağıda tırmanayım oraya . Bitsin artık bu ayrılık da ."
-" 14 Şubat bugün Orkidem . Evet de teklifime kaçırayım seni oradan . " şebeklik yapıyordu şu an karşımda koca adam .
-" Beraber Tarhana Çorbası içmeye gidebiliriz mesela seni kaçırdıktan sonra . " kocaman bir kahkaha attım . Benden daha çok sevdiğine inanmaya başlayacaktım artık bu çorbayı . Ölümüne seviyordu .
-" Senin bu Tarhana çorbası sevdan beni bitiriyor . Doğru söyle benden daha çok seviyorsun değil mi ? " Şakasına söylediğim şeyi ciddiye almışa benziyordu . Büyük bir abartıyla bağırarak
-" Hayır , hayır öyle bir şey asla yok . Tarhana Çorbası kim , sen kim Orkidem . Zaten içinde sana olan aşkım var diye seviyorum o mereti . "
-" Hadi daha fazla bakma oradan da aşağı , yanıma gel . " bende gitmek istiyordum ama Makbule Nine kızar mıydı ki ? Galiba birazdan cevabını öğrenecektim çünkü Makbule Nine kendinden hiç beklenmeyecek bir performansla Ateş'e doğru yürüyordu .
Bir dakika elinde niye vuracakmış gibi tutuyordu o bastonu . Yoksa ...
-" Niye kaçacak mı- ahhh Kafam !!! " o bastonu hiç acımadan kafasına geçirmişti . Acı içinde bağıran Ateş galiba artık ne demek istediğimi anlamıştı . Tabana kuvvet koşarken Makbule Ninede peşinden gidiyordu .
Arkasından kovalanmasına rağmen bana küçük bir öpücük attı .
-" Bekle beni Orkidem . Kurtaracağım seni bu yaşlı cadıdan . "
-" Benim kurtulamam gerekmiyor şu an , sen kendini baston darbelerinden kurtar yeter . "
-" Gel buraya kafana bir tane daha geçireyim de gör yaşlı cadı kimmiş ."
Masada ki herkes az önce yaşananlara gülmemek için kendini tuta tuta yemek yiyordu . En başta oturan Makbule Ninenin bile yüzünde hatırı sayılır bir gülümseme vardı . İştahla önündekini yiyordu .
Ama benim pek iştiham yoktu önümdeki Tarhana Çorbasından mı olsa gerek . Buram buram kokusu yüzüme çarparken Ateşsiz boğazımdan geçmiyordu bildiğin .
-" Ateş şimdi 3 kaseyi bitirmiş yenisini istiyor olurdu herhalde . " Evet Hüseyin'de buradaydı . Ateş ile yaşanan olaydan kısa süre sonra gelmişti . Makbule Nine onu ilk başta içeriye almamıştı . Uzun süre kapı dışarısında dil dökmüştü . En sonunda acıyıp içeriye almıştı.
-" Bize ne Ateş'ten . Dön önündeki çorbayı bitir tabi geri kapı dışarısı edilmek istemiyorsan Ateş'in yandaşı . " bu kadın var ya çok zekiydi . Hüseyin bile şaşmış kalmıştı .
-" Hayır ne yandaşı , katiyen değilim . Hem bir kaşık suda boğacak beni neredeyse . " lafı kime anlatıyordu ki karşında ondan daha zeki biri vardı .Makbule Nine !!!
-" Pek inandırıcı değilsin ama neyse . EE sana dediğimi yaptın değil mi ? "masadaki herkes buna bende dahil onların konuşmasına odaklanmıştık . Ne istemişti ki Hüseyin soğuk terler döküyor , ikilemde kalıyordu .
-" Makbule Nine bu kararını biraz daha mı düşünsen ha ? Ateşi Otelin sahibi iken hizmetçi yapmak biraz aşırıya kaçar sanki . Hem Ateş ne anlasın oda temizliğinden bizi batırır , hiçbir müşteri memnun kalmaz , mah- "
-" Bitti mi söyleyeceklerin ? Bittiyse işe koyul evladım . " Az önce doğru duymuştum değil mi ? Ateş'i hizmetçi mi yapıyordu ? Hem de kendi otelinde .
Ateş ölse bunu kabul etmezdi . Yani imkanı yoktu ya o kadar emindim şu an .Hüseyin cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı . Diğer hattan gelen tanıdık ses ile pür dikkat oraya odaklandım .
-" Sana da merhaba canım arkadaşım pezevenk . Seni bir şey için rahatsız ettim aşko ? "
-" Senin aşkonu s*ksinler . Arama lan beni demedim mi sana ? Çabuk söyle ne diyeceksen ." Çok sinirliydi . Galiba hala dayak yemenin etkisindendi bu sinir .
-" Makbule Nine ve Orkiden yanımda . Makbule Nine bir karar vermiş onu sana söyleyecek "
-" Orkidemi . Yavrum nasılsın ? Sana orada iyi bakıyorlar mı ? " daha bir kaç saat önce buradaydı halbuki .
-" Sanane nasıl bakıyorsak bakıyoruz . Sen bunu boş ver de senin için verdiğim karara bak bence . Bundan sonra Otelde Ceo'luk değil HİZMETÇİLİK yapacaksın Torunum . " diğer hattan gelen öksürük sesi ile dudaklarımı dişledim . Şoka girmişti sevdiğim .
-" Yaparım vallaha yaparım . Bu kadar kolay mıydı beni affetmeniz . Bundan sonra hizmetçiyim Ama Orkidem geri gelecek . Tamam mı yaşlı cadım ? " hepimiz şaşırmıştık . En başta da ben .
Çünkü kesinlikle inkar etmesini beklemiştim ama o kabul etmişti .
-" Ateş . " Hüseyin 'in elindeki telefonu almıştım . Ne yapayım konuşmak istiyordum .
-" Seni seviyorum . Bu kadar kolay kabul etmeni beklemiyordum . "
-" Bende seni seviyorum . Senin için ölümü bile kabul etmişken bu ne ki ? Hem beni bu kadar seviyorsan kapının önündeyim . " elimdeki telefonla daha fazla konuşmadan Hüseyin'in eline tutuşturup kapıya koştum . O buradaydı . Kapının önünde .
Çelik , büyük kapıyı hemen açıp dışarı çıktım . Az ileride arabanın kaputuna yaslanmış bir şekilde göz göze geldik onunla . Sanki dünya yavaşlamış gibiydi . İkimiz vardık sadece o an . Baş başa .
Koşarak ona doğru yaklaştım . Son bir kaç adım kala sımsıkı sarıldım . Belimi saran kolları huzur doluydu , özlem doluydu . Boynuna sakladığım yüzüm nedeniyle kokusunu derin derin içime çektim .
O da saçlarımı öpüyor , ufak öpücükler bırakıyordu .
-" O kadar huzur kokuyorsun ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter "
-" Sevmek sanatsa , kalbimin en güzel eserisin Bayım . " Beni omuzlarımdan tutarak uzaklaştırdı . Yüzümün her zerresini , gözlerimin en derinini , dudaklarımın her santimini bir bir izledi .
-" Alın Yazım sensin . "ikimizin de aynı anda söylediği şeyler belki de son sözlerdi . Dudaklarının sıcaklığı beni başka diyarlara götürüyordu . Belimdeki eliyle beni kendine daha çok çekti .
-" Oha ya yine mi ? Yok arkadaş ben artık dayanamıyorum . Benim niye sevgilim yok . Ben her 14 Şubatta sap olmak zorunda mıyım ? "2
En sevdiğiniz sahne ?1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
180.47k Okunma |
7.71k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |