
-" Oysaki güvercinler bulutları incitmezdi 🥀 "
Almira'dan
Özgürlük ?
Anlamını iliklerinize kadar hissettiğiniz , bir hava misali ciğerlerinize kadar çektiğiniz oldu mu hiç ?
Yoksa öylece bir kelimeden mi ibaret hayatınızda ?
Bu soruya yalnızca bir iki dakika önce evet cevabını verirdim . Veya daha önce iliklerime kadar hissetmediğim gerçeğini kabullenirdim .
Ama şimdi farklıydı.
Önünde durduğum bu adliyeden az evvel çıkmıştım . Yanımda bir kaç avukat ile sanki zafere koşarcasına yürümüş , özgürlüğe ilk adımlarımı atmıştım .
Şu an çektiğim hava ciğerlerime ulaşıyordu . İsmimin yanına Özdemir soy ismi gelmemesi ruhumun ben buradayım diye haykırmasına neden oluyordu.
Boşanmıştık ...
Bana dediği gibi ruhumu geri vermişti . Yalnızca 1 hafta önce imzalayıp verdiği boşanma belgesi hemen yürürlüğe girip beni ondan ve ailesinden kurtarmıştı .
Ben sadece Almira idim .
Özdemirsiz , Savaş'sız Almira .
Sanki bir balığın denizine , bir kuşun bulutlarına ve bir aslanın ormanına kavuştuğu gibi ruhuma kavuşmuştum .
Önümden hızlıca geçip , bir yerlere yetişmek için aceleci davranan insanlara rağmen sakinlikle durdum .
Ellerimi cebime yerleştirip , omuz hizama kadar kestiğim saçlarımın uçuşup dağılışına engel olmadım .
Karşıdan koşturarak bana doğru gelen Mavi'yi bekledim . Sanki bir oyundaymışız gibi tüm gün boyunca hiç sesini çıkarmamıştı .
Hemde yabancıladığı bu binaya rağmen .
Bacaklarıma kollarını sarıp , mutluluk ile gülümsüyordu bana .
Beni özlediğini biliyordum . Trabzon'dan bu yana onu hiç görmemiştim . Ara da sıra da Sevda abla beni aradığında konuşmuştum o kadar .
-" Prensesim , seni çok özlemişim kuzum . " Cebimde ki ellerimi çıkartıp saçlarını okşayarak onunla aynı boya gelmek için biraz eğildim .
Merak ile saçlarıma bakıyor , yüzümün her karışında gözlerini gezdiriyordu .
-" Anneabla saçların , onları kestirmişsin . " İşaret parmağı ile bir kaç tutamıma dokunup , parmakları arasına aldı .
Duruşma boyunca saçlarıma bakıp durmuştu .
-" Çok güzel olmuşsun Anneabla . Sana çok yakışmış . " Yanağına kocaman bir öpücük koyup, sıkıca sarıldım.
Uzaklaşıyordum .
Bir zamanlar yaşama sebebim olan bu küçük kızdan uzaklaşıyordum. Bunu yeni yeni kendime kabullendirsem de gerçek buydu .
Belki de emanetimi sahibine ulaştırdığım içindi bu vazgeçiş , ailesine kavuştuğunu bildiğimdendi ...
-" Teşekkür ederim prenses . " Dediğimi pek duyar gibi değildi. Koca koca açtığı gözleri ile saçlarımı inceliyordu.
-" Almira ... " Sevda abla ve Kayahan abi görüş açıma girdiler . İkisi de yüzünde ki o üzgün tavır ile kol kola karşımdaydılar .
Boşanmamıza her ne kadar pek sıcak bakmasalarda , şu son günlerde ki en büyük destekçilerim onlardı .
Kayahan abi sürekli gelip gitmiş , en ufak ihtiyacımı ben bile fark etmeden temin etmişti . Aynı şekilde Sevda ablada .
-" Size ne kadar teşekkür etsem azdır . Beni yalnız bırakmadınız . " Sevda abla buruk bir gülümseme ile bakıp omzumu sıvazlamıştı .
-" Sen bizim kız kardeşimizsin Almira . Elbette yalnız bırakmayacağız. " Kayahan abiye minnettar bir şekilde bakıp Mavi'yi kucağıma aldım .
-" Sizde bana bir abi , abla oldunuz . "
-" Tabiki de abla olacağım . Sen hala bizim ailemizin bir parçasısın Almira . Her ne kadar bunu sana hissettiremesek de , öylesin ve öyle kalacaksın. "
Bana yaklaşıp sıkıca sarılmıştı. İkimizin arasında hala kucağımda olan Mavi neşe ile şakımış , kollarıyle o da sarılmıştı .
Ruhum bana beraberinde bir abla ve abi getirmişti .
Dolan gözlerimi bir kaç kez kırpıştırıp, burnumu hafifçe çektim . Sevda abla bile duygusallaşmış , yanaklarını temizliyordu.
-" Ağladığını söyleme Sevda ! " Kayahan abi karısının yüzüne baktığında gördüğü yaşlar ile şaşırmıştı .
Ellerini beline koyarak onu benden ve Mavi'den uzaklaştırıp , kendisine çevirdi.
-" Duygusallaştım bir an o kadar . Ay bunlarda akıp duruyor , durduramıyorum . " Hala yenisi eklenen yaşlarını silse de dediği gibi akıp duruyorlardı.
-" Anne ağlama . " Sevda abla sanki bu cümleyi bekler gibi daha da ağlayıp , hıçkırmaya başlamıştı.
-" Sen bana kızımı getirdin ve şimdide gidiyormuşsun gibi hissediyorum . " Mavi'yi kucağına olarak minnetle bana baktı . Ardından da önümüzde duran Adliyeye göz gezdirdi.
- " Şu olanlara baksanıza . Sen onca zaman kızıma sahip çıktın hem de kendi kanından olmamasına rağmen . "
-" Ama benim kendi kanımdan olanlar sana yapmadığını bırakmadı . Biraz bile minnet etmediler , görmediler yaptıklarını . "
-" Ben bu gerçeklerin altında sana karşı mahçup oluyorum , eziliyorum . " Duyduklarım ile derin bir nefes vermiştim . Gerçekleri birazda olsa söyleyen oydu.
Hakkımı arayan belki de onca olan şeye rağmen arkamda duran oydu.
Bunu sebebi kızına bunca yıl bakmış olmam da olabilirdi veya sahip çıkmam .
Önemli olan beni savunmuş olmasıydı , desteklemesiydi .
-" Mahçup olması gereken sen değilsin . Herşey oldu ve bitti . Geri de kaldı . Bundan sonra ki hayatımda geçmişin tekrarlanmasından korkarak değil de , geleceğin bana ne getireceğini düşünerek yaşamak istiyorum. "
Geçmişte yaşanılan şeyler elbette unutulur değildi , kimse yaptıklarını çekmemişti . Ama bunları düşünmek iyi de gelmiyordu bana .
Bazen oldu ve bitti demek en iyisiydi .
Dün ve ondan önceki günler sadece orada kalmalıydı . Bugünü mü ve yarını mı etkilememeliydi .
Mavi'yi son bir kez öpüp , onlara sarıldım . Her ne kadar beni bırakabilecekleri söyleselerde yürüyerek gitmek istiyordum.
Onlar arabaya binip uzaklaşırken bende omuzumda ki çantamı sıkıca tutup yürümeye başladım .
O evde kaldığım günden beri , her kötü hissettiğimde dışarı çıkıp o parka gidiyordum .
Orada beni huzurlu hissettiren bir şey vardı .
*******
Kararan hava ile beraber açılan sokak lambaları ,bir güneş gibi koca parkı aydınlatıyordu.
Oturduğum bankta hareketlenip, bacaklarımı ileriye doğru uzattım . Havaların birazda olsa düzelmesi nedeniyle çoğu çocuk kararan gökyüzüne bakmaksızın oynuyordu .
Onların birbiri ile olan oyun muhabbetlerini dinlemek harikaydı .
-" Çanak çömlek patladı , çanak çömlek patladı . Mızıkçılık yapma Elif . " Önümden koşarak geçen çocuğun en sonunda bir kızın yanına gidip söyledikleri ile bir kahkaha koptu ağzımdan .
-" Ben mızıkçılık yapmıyorum Mustafa. İftira atma bana gider anneme söylerim seni . " Elleri belinde her an saldıracakmış gibiydi küçük kız .
Masumdular .
-" İnsanoğlunun en masum olduğu yaşlar . " Yan tarafımdan gelen ses ile olduğum yerde sıçramıştım .
Bastonu ile ayakta zar zor duruyordu. Hatırlıyordum ben bu kişiyi .
-" Oturabilir miyim güzel kızım ? " derin nefesleri arasında sorulan soruya anında cevap vermiştim . Ne de olsa yaşlı biriydi .
Daha fazla ayakta kalması onun açısından iyi değildi .
-" Tabi oturun lütfen. " Çantamı biraz daha kendime çekip ona yer açtım . Zaten o da çok beklemeyip oturmuş , bastonunu köşeye koymuştu.
-" Tekrar karşılaştık . " Beni hatırlıyor oluşuna şaşırmıştım . Epey zaman geçmişti üzerinden .
-" Seni hatırlıyor oluşuma şaşırma güzel kızım . O hüzün dolu mavilerini unutmak benim için oldukça zor . "
Hüzün dolu mavilerim mi ?
-" Evet biraz şaşırdım beni hatırlıyor olmanıza. Ama hüzün dolu mavilerin derken ne demek istediniz ? "
Yüzümün her bir karışını tek tek izliyordu .
-" O gün ki gibiler gözlerin . Biraz kırık , biraz hüzün ama bir parça da mutluluk taşıyor . "
Kırık , hüzün , mutluluk ... bunların hepsini gözlerime bakarak mı anlamıştı ?
-" O mutluluk asla silinmesin , hatta diğer duyguları bile gölgesi altında bıraksın . Bunun için çabala Almira . " Duyduklarında mı şaşırayım ? Yoksa ismimi bilişine mi ?
-" Ama adımı n- " cümleme devam etmemi engelleyip yavaşça bastonunu da alarak ayağa kalktı .
Anında bir kaç takım elbiseli adam yanına yaklaşırken o sadece elini kaldırmakla yetinmişti .
Zaten o da yetmiş , hepsi durmuştu .
-" Benim adım Erkan , Erkan Sancar . Ben hep bu saatlerde , bu bankta otururum Almira . Görüşmek üzere ."
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 8.31k Okunma |
665 Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |