12. Bölüm

~Ö.K 11.BÖLÜM ~

Mervenurzaa
marsmelegi

 

 

-" Dostu olmayan insan , en yoksul insanmış bunu öğrettiler bana ... "

 

Yazar'dan

Bedeninizden çok uzakta olup , cansız bir eşya sizi nasıl korkutabilirdi ?

Unutmak, görmemek , hissetmemek için uğraşırken bu çabalarınızın boşa olması nasıl bir duygu, hiç hissettiniz mi ?

Kendine çektiği bacaklarını daha sıkı tutup köşeye düşen , ekranı açık telefondan gözlerini çekemiyordu .

Öylece odaklanmış, her an ona bir şey yapacakmış gibi izliyordu . Oysaki cansızdı değil mi ?

Sabah kalkar kalmaz okuduğu o mesajlar ve altında yatan o tehdit titremesine neden olmuştu .

Kendisinden uzaklaştırmak için köşeye fırlatmış , ardından da duvar köşesine çömelmişti .

Fotoğraflar var diyordu mesajda . Fahişe demişti . Gecen ne kadar diye sormuştu .

Ama o kar gibiydi hala öyle değil mi ?

Elinde ki o yarada en büyük kanıtı değil miydi ?

Ensesinden aşağıya doğru akan ter damlası ile hafifçe gerinmiş , arkasında ki duvara daha da yaslanmıştı .

Hemen karşı duvarda asılı olan saat 8'i gösteriyordu. İki saattir bu halde duruyordu.

Titrek ellerini duvara koyup , uyuşan ayaklarına rağmen ayağa kalktı.

Ayaklarının tabanları acıyordu. Daha ne kadar burada böylece oturup ekrana bakabilirdi ki ?

O ilk gördüğü zaman ki şaşkınlığını yeni yeni üzerinden attığının farkındaydı ve bu farkındalık kalkacak gücü veriyordu ona .

Uyuşan ayağının verdiği his ile yüzünün buruşmasına engel olamamıştı. Karıncalanma ile bir kaç adım ilerleyip telefona göz gezdirdi .

En son baktığı şekilde hatta bir kaç yeni mesaj ile duruyordu.

Ekranını kapatıp odasına girdi . Sabah şaşkınlıkla kalktığı yatak dağılmıştı . Onu düşünmeye vakti bile olmamıştı .

Dün gece telefonla konuştuktan sonra ağladığını hatırlıyordu ama sonrası yoktu . Nasıl yatağına yattığını da hatırlamıyordu.

Uyuyuyakalmış ve ardından farklı bir yer olan yatağında uyanmıştı.

Hüseyin mi getirmişti ?

Ondan başka kimse olamayacağı için oydu yatağına getiren . Başına karşı odanın kapısına çevirip bir müddet orada oyalandı.

Herhangi bir ses duymuyordu . Uyanık mıydı ? Ya da evde miydi ?

Titrek bir nefes verip odanın kapısını kapattı . Dağınık saçlarını eliyle düzeltip yatağa oturdu .

Hastaneye gitmeye cesareti yoktu . Ama gitmezse de neler olabileceğini biliyordu . Rana rahat durmayıp ona hayatı zindan edecekti .

Tüm hastaneye rezil olacaktı . Belki de mesleği, okulu çöp olacaktı .

Rana'ydı bu . Herşeyi yapabilirdi .

Giysi dolabında ki aynaya yansıyan görüntüsüne baktı . Korku tüm gözlerine yayılmıştı .

Bu korkuya rağmen Sancar Hastanesi'ne gitmeliydi .

*******

Üzerine giyindiği elbiseyi biraz daha çekiştirip karşısında ki hastane girişine göz gezdirdi.

Bir elinde okuldan aldığı staj belgeleri varken , diğer elinde arayıp aramamak konusunda kararsız kaldığı ekranı açık telefon vardı .

Elif'i arayıp sormak istiyordu . Affettiğinden ya da ona karşı içinde barındırdığı nefret duygusunun bitişinden dolayı değil , Rana için aramalıydı .

Arama butonuna tıklayıp kulağına yaklaştırdı. Bir kaç çalıştan sonra açılmış, tedirgin solukları dinlemişti .

-" Ömür ? " Elif'in o tiz sesi kulaklarına ulaştığında tüyleri diken diken olmuş , midesi bulanmıştı.

Sanki hala o gün ve ev de gibi hissetmişti . Sonra gözlerinin önüne o zarfı alan bu kız gelmişti .

-" Ömür ben , ben gerçekten... "

-" Uzatma Elif . Sesini her ne kadar duymak istemesem de Rana'yı sormak için aradım . " Ağlamaklı sesi duyuyordu . Bunca zaman onu tanıyamamış olduğu için kendini pataklayası gelmişti .

Rana ya fotoğrafları veren o iken , bu şekilde ağlaması delilikti.

-" Özür dilerim Ömür . Lütfen ben- " bu yüzsüzlük karşısında lafını bölmüş , sesine hakim olamayarak

-" Ne dedin sen ? Dalga mı geçiyorsun benimle yüzsüz ? Şu an karşımda olsan seni parçalardım emin ol . Şimdi zırlamayı kes de Rana nerede söyle . " Derin nefes seslerini duymuş ardından da söylediklerine kulak asmıştı.

-" Sancar Hastanesi'nde , çelik surat ile konuşmaya gitti. " Fotoğrafları çelik surata gösterecekti dediği gibi . Korkuyordu göreceği tepkiden , duyacağı yargı dolu cümlelerden , bakışlardan.

Öylece sessizlik içinde devam eden konuşmayı sonlandırıp , telefonu çapraz taktığı çantasına koydu .

O kötü bir şey yapmamıştı. Göstereceği fotoğraflarda yalnızca kaçmak için çırpınan bir kız görünecekti.

Korkak bir kız ...

Tıpkı şimdi olduğu gibi yine korkuyordu . Yavaş adımlarla kaçamayacağı hastaneye ilerledi .

Bir o yana bir bu yana koşuşturan hemşireleri , doktorları , stajerleri tek tek izledi . Birini durdurup yardım almalıydı .

Gözüne kestirdiği birini durdurmak için hareketlenmişti ki arkadan itilmesiyle sarsaklayıp son anda ayakta durabilmişti .

Önüne gelen saçlarını düzeltip iten kişiye baktığında pek de şaşırmamıştı . Rana yüzünde ki o itici gülümseme ile boy gösterisi yapıyordu .

-" Naber şişko ? Görüşmeyeli baya oldu, özlemişim seni ." Genç kızı özlemediği o kadar belliydi ki . Hem ses tonundan hem de yüz ifadesinden anlaşılıyordu .

Ömür'ü boydan en ince ayrıntısına kadar incelemiş, onda ki bu iyi görünüşe sinirlenmişti. Hiç de Elif'in anlattığı gibi kötü bir halde değildi.

-" Fotoğrafları ver bana . " Ömür'ün konuşması ile bakışlarını bedeninden çekmiş hoş bir kahkaha salmıştı .

-" Emredersin Şişko. Hemen veriyorum yeterki sen iste." Alaylı hali konuşmanın sonunda yok olmuş , hırçın ifadesi mesken hale gelmişti .

Hızla genç kızın kolunu sertçe tutup köşeye çekmişti . Bu kızdan ölümüne nefret ediyordu. Rahat tavırları gururunu incitiyordu. En azından yalvarmasını bilmeliydi .

Emredici cümleler sevmezdi Rana.

-" Sence ben hemen onları sana teslim eder miyim ? O günün acısını çıkarmadan sana rahat yok Ömürcüm . Yalvaracaksın ! " tuttuğu kola tırnaklarını geçirerek canını yakmış, buruşan yüzünü zevkle izlemişti .

Ömür canının acısı ile kolunu çekmek istese de Rana bırakmıyor tırnaklarını etine daha da batırıyordu .

Sanki o gün onu dövmenin hırsını çıkartıyor gibiydi .

-" Çelik surat sana eziyet ederken izlemek hoşuma gidecek staj arkadaşım ." Onunla aynı hastane de mi çalışacaktı ?

-" O fotoğraflarla hiçbir şey elde edemezsin." Rana çantasında ki kahverengi zarfı çıkartıp hafifçe sallamıştı.

Bu fotoğrafları dün gece Elif'ten zorla almıştı. Henüz kendisi de bakmamıştı ama işine yarayacağını düşünüyordu.

-" Elde edip edemeyeceğimi görelim mi o zaman şişko?" Kolunu bırakmadan koridor da hızlı adamlarla yürümeye başlamışlardı .

Ömür sürüklenerek ilerlemesine mani olamıyordu. Öyle ki kolunda ki baskı daha artmıştı .

Rana koridor sonuna gelip bir kapıyı çalmış gelen komut ile kendisiyle beraber içeriye girmişti.

Ömür bırakılan kolunu eliyle ovalarken , titreyen bacaklarını kontrol etmeye çalışıyordu.

Sonu gelmiş miydi ? Kafasını kaldırıp da Çelik surata bakamıyordu. Zaten onunla ilgili hiç iyi şeyler duyulmuyordu .

Stajer düşmanı , gaddar doktor , çelik surat ...

Bunlardı anıldığı adlar

-" Stajerler sizsiniz demek ? Dün burada olmalıydınız! " Ömür duyduğu ses ile yutkunmuş , kafasını kaldırarak çelik surata bakmıştı .

O da gözünü kırpmadan kendisine bakıyordu . Daha doğrusu ovaladığı kolundaydı bakışları .

-" Hüseyin h-" Çelik surat elini kaldırıp susturmuştu Rana'yı .Pür dikkat karşısında dikilen kıza bakıyordu. Yüzünün her bir detayını incelemiş , son olarak elinde takılı kalmıştı.

Sargısı düzgündü, yarası iyileşiyor olmalıydı. Derince nefes alıp arkasına yaslanmıştı. Aklı hala dün gece gelen mesajlardaydı .

Tüm gün düşünmüş, merakla arkaşının atacağı bilgileri beklemişti. Onu araştırmasını istemişti .

Kimin nesiydi bu kız ?

-" Hocam aslında ben size bir şeyler göstermek is-"

-" Masaya bırakıp çıkabilirsin Rana. " genç kızın konuşmasını bölmekten pek de üzüntü hissetmiyordu. Zaten onu babasının ısrarı üzerine kabul etmişti ki bu tarz şeylerden nefret ederdi.

Onun lügatında bu yoktu ama olmuştu.

Rana karşılaştığı muamele ile kahverengi zarfı masaya bırakıp kapıya yönelmişti ki Ömür'ün moraran kolunu görmesiyle adımları yavaşladı.

-" Ömürcüm geçmiş olsun , daha dikkatli ol yürürken. Yoksa duvarlara çarpmaya devam edersin ." Yapmacık ,kocaman gülümseme bahşederek odadan ayrılmıştı.

Ömür'ün bakışları zarftaydı. Ne Rana'nın dediğini anlamıştı ne de Hüseyin'in kendisine olan bakışlarını hissetmişti .

Durmadan yutkunarak açılacağı zamanı beklemeye başladı . Elbet açılacaktı değil mi?

Acaba nasıldı fotoğraflar ?

Acı çektiği belli oluyor muydu?

Acınacak halde miydi ?

-" Ömür sana diyorum." Hüseyin'in hemen yanı başında ona seslenmesiyle kendi gelmişti . Bir kaç adım geriye gidip dikkatini ona verdi.

Ne demişti ki ona ?

-" Kolunu diyorum nasıl bu hale getirdin? " kolunu kastediyordu . Morarmıştı . Rana'nın tırnak izleri dövme misali kurulmuş , göz kırpıyordu.

-" Sen iyi misin? " sorulan soruyla titrekçe nefes alıp dolmasına mani olamadığı gözlerini saklamak istedi .

Tekrar masanın üzerinde duran zarfa odaklandı. Elif geldi aklına sonra o adam ve iğrenç kadın .

Zarf ve sargılı eli arasında gidip duruyordu dolu gözleri . Doldukça göremez olmuştu .

Hüseyin bir anda ne olduğunu anlamamıştı. Dolan gözleri gördükten sonra zarfa baktı .

Ondan dolayı mıydı bu dolan gözler ?

Zarfı eline alarak ağız kısmını yırtıp içindekileri alacaktı ki elinin üzerine konan soğuk parmaklar yutkunmasını neden olmuştu .

Artık gözyaşları serbest kalmış yanaklarında misafir olmuşlardı.Ömür kafasını sallayarak açmamasını belirtmişti . Ne vardı bilmiyordu.

-" Benim kim olduğumu biliyor musun Ömür ? " neden sorduğunu anlamamıştı genç kız . Tüm odak noktası zarf ve içindekilerdi .

Soğuk parmakları elinden çekerek temasını kesmişti Hüseyin.

-" Çelik surat." Kendi sorduğu soruya kendi cevap vermiş ardından onun sanki bir şeyleri yeni anlıyormuş gibi olan yüz ifadesine aldırmadan zarfın içindekileri çıkartmıştı .

Kahverengi zarf içindekiler çıktıktan sonda yeri boylamıştı.

Ömür gözlerini sımsıkı kapatıp görmemek için olağanca çaba göstermişti . Birden fazla sayfanın çevrildiğini , kağıtların birbirine sürten sesini hepsini duymuştu .

-" Sen o gün ne yaşadın Ömür ? "

 

************

Herkese merhaba arkadaşlar 🤍

Kitabıma olan merak ve bekleyiş için teşekkür ederim 🤩

 

 

Bölüm : 15.12.2024 02:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...