
-" Yağmur daha anlamlı gelir . Yüreği dünden ıslak olanlara ... "
Yazar'dan
Genç adam kapattığı kapının ardından sırtını yasladı . Ne düşüneceğini bilmiyordu . Her insan gibi evine geldiğinde böyle bir durumla karşılaşmayı beklemezdi .
Hele de kendisi .Bedeni yorgunluk fışkırırken bu olay da tuz biber olmuştu .
Yaslandığı kapıdan doğrulup merdivene doğru adımladı .Dışarıdan gelen gökgürültüsü sesi ile durmuştu adımları .
Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur korkutucuydu .Kafasını karşı mutfak camından gözüken bahçeye cevirdi .
Mesafeden dolayı pek bir şey gözükmüyordu . Orada mıydı yoksa gitmiş miydi anlamamıştı .
Tekrar ışık süzmesiyle beraber gürleyen gökgürültüsüyle merdivenleri çıkıp odasına girdi .Kızın hala o yağmurda bahçede duracağına ihtimal vermiyordu .
Hangi aklı yerinde biri bunu yapardı ki zaten .Üzerindeki kıyafetlerini çıkartıp pijamalarını giyindi .
Yağmur sesini duydukça yorgunluğu kendini belli ediyordu . Yatak örtüsü kaldırıp içine girdi .
Yumuşaçık yastığa kafasını koyar koymaz içi huzurla dolmuştu .
Ayak ucuna damlayan yağmurla kendine doğru çekip daha da küçüldü Ömür . Şu evin bahçesinde sığınabileceği tek yer burasıydı .
Bedeni buraya biraz büyük gelse de çoğu yerini koruyordu .
Elleriyle kollarını sıvazlayıp gökyüzüne doğru bakındı .
Gökgürültüsü tüylerini diken diken ediyordu . Oldu olası sevmezdi yağmurları . Küçüklüğünde saçları bu halinden daha da kabardığı için çevresindekiler onunla dalğa geçerdi .
Yağmura şemsiyesiz çıktığını hatırlamıyordu bile .
Okula giderken bile çantasında yaz , kış demeden şemsiye taşırdı . Ne olur olmaz diye . Şans ya şimdi de en savunmasız anında düşman gibi yağmıştı meret .
Elleriyle yüzünü silip kafasını arkasında ki tahtaya yasladı . Hafif rüzgar esse de kendini pek belli etmiyordu .
Kulaklarının sıcakladığını hissediyordu . Tabi gözlerinde ki sızı da cabasıydı .
Küçükçe öksürüp elini kalbine götürdü . Ağrıyordu . Ağırlaşan kafası , kapanan gözleri ve savaşmaya devam eden yüreği .
Yalnızlardı o yağmurlu gece de ...
*********
Hüseyin boğazındaki kuruluk ile buğulu gözlerini araladı . Odasına yansıyan güneş ışığı sanki dün geceyi saklar gibiydi .
Ellerini gözlerine götürüp sertçe ovaladı . Yutkunsa da boğazında ki kuruluk gitmiyordu . Kolundaki saatine baktı .
Mesai saatine daha vardı . Derince soluyup saçlarını karıştırdı . Sehpanın üzerinde ki sürahiye bakındığında içinin boşluğu canını sıkmıştı .
Üzerindeki örtüyü katlayıp ayaklarını yataktan sarkıttı . Soğuk zemine değen ayakları onu daha da dinçde tutuyordu .
Odasından çıkarak merdivenleri inip mutfağa girdi . Tezgah üzerindeki bardağı alıp su doldurdu ve büyük yudumlarla içti .
Boşalan bardağı tezgaha koyduğunda küçük de olsa sessiz olan bu evde birkaç tıkırtı oluşmuştu .
Mutfak penceresini açıp içeriye dolan havayı soludu . Bahçesinde yer yer su birikintileri oluşmuştu . Dün geceki güçlü yağmur hala izini belli ediyordu .
Yerlerdeki dal parçalarından anlamıştı bunu . Pencereyi kapatmak için geriye çekildiğinde bir şey dikkatini çekti .
Bahçenin küçük bir kısmında bulunan , henüz tamamlanmamış çardağın altındaki beden .
Bacaklarını kendine çekerek küçücük kalmış beden , dün gece evden çıkarttığı kıza aitti . Bunu ceketinden ve saçlarından anlamıştı .
Kovmasına rağmen geceyi orada geçirmesi sinirini bozmuştu .
Başına bela almak istemiyordu . Sertçe pencereyi kapatıp mutfaktan çıktı .
Askılıktan kabanını üzerine geçirip , ayakkabılarını giyindi . Dış kapıyı açıp dışarıya çıktı .
Yerde oturan bedene her yaklaştığında bastığı dalların sesi geliyordu kulağına .
Tam ayakkabılarının önünde durduğunda dikkatini çekmek için derince öksürdü . Hafif hareket eder gibi olsa da uyanmamıştı .
Bu sefer ayağıyla hafifçe dokundu ona . Yine uyanmamasıyla gözlerini devirmişti .
-" Hey uyansana ! " Yere eğilip kızın omzuna dokundu . İsmini de bilmiyordu ki bağırsın .
-" Kime diyorum ! Bak hemen buradan gitmezsen polisi arayacağım . Bu bildiğin haneye tecavüzdür . " Kızın başını yavaşça dizlerinden kaldırışını izledi çatık kaşlarla .
O kahveler önce etrafı dolanmış , en sonunda da kendisinde durmuştu . Rengi giden dudakları dikkatini çektiğin de kaşları inmişti.
-" Ben , ben ... " Kızın sesi tüm düşüncelerinden ayırmıştı onu . Az önce inen kaşlarını tekrar çattı .
-" Sen ne ? Ben seni dün gece evimden kovmadım mı ? Senin hala ne işin var burada ? " Ayağa kalkan kız hafif yalpalasa da ayakta durabilmişti .
-" Ben sadece yağmurun dinmesini bekliyordum . Uyuya kalmışım . " Ömür adama kendini açıklandığında içinden halsizliğine sövüyordu .Hasta olmuştu kesinlikle .
Sıcacık nefesini soludu .
-" Ben rahatsızlık verdiysem özür dilerim . " Yanında duran bavullarını aldığında etrafın kararmasıyla arkaya doğru yalpalamıştı .
Beline kavrayan eller ile son kez bakmıştı adama . Onun kendisine bağırışını , yüzüne koyduğu elleriyle küfür edişini ...
-" Hey uyan ! " Son anda tuttuğu bedeni göğsüne yaslamıştı . Ellerini uyandırmak için yanaklarına götürdüğünde karşılaştığı sıcaklıkla kalakalmıştı .
-" S*ktir ! "
*********
Ateş ölçeri sehpaya koyan Hüseyin aceleci adımlarla mutfağa ilerlemişti . Dakikalar önce bahçede bayılan kız ateşler için yanıyordu.
Orta boy bir kasenin içine soğuk suyu koyup , gerekli iğne ve ilaçları da alarak oturma odasına geri döndü .
Kasenin içinde ki ıslak bezi sıkarak kızın alnına ve açık olan yerlerine yerleştirdi .
Ilık su ile duş aldırmak en iyisi idi ama izin almadan yapamazdı . İlaçları zorda olsa içirip , ateş düşürücü iğne vurmuştu .
Halsizlik ten inleyerek büzülü halde yatıyordu genç kız . Üşüdüğünü biliyordu . Ama şu an üzerine bir şey örtmek mantıksızdı.
Akrep ve yelkovan birbirini kovaladıkça Hüseyin son bezinde sıkıp alnına koymuştu ki bileğindeki saatine gözü çarptı .
En önemli ameliyatına çok az bir zaman kalmıştı . Gözlerini koltukta büzülü yatan kıza çevirdi. Her şeyi tamamdı .
Gerekli ilaçları vermişti , iğnesini yapmıştı . Bir kaç saatliğine tek başına kalabilirdi .
Bu düşüncelerine kendi kendine hak verip hızlı adımlarla odasına çıktı . Eline geçen bir kaç kıyafetini giyip aşağı tekrar indi .
Kabanını üzerine giyip , her şeyin tamam olduğunu anladığında son kez koltukta yatan kıza göz atmıştı .
Ne de olsa bir kaç saatliğine olmayacaktı . Hemen ardından tekrar eve gelip kızla ilgilenebilirdi .Hatta geldiğinde kız büyük ihtimalle iyileşmiş olurdu .
*******
Alnındaki ve kollarında ki ağırlıkla gözlerini açtı Ömür . Her hareket edişinde o ağırlıkların koltukla arasına doğru düşüşünü hissediyordu .
Uzandığı yerden hafifçe doğrulup onların hepsini avuçladı .
Islak bezlerle doluydu bedeni . Sehpanın üzerinde ki su dolu kase , ilaçlar ve iğne ...
Bunların hepsine şaşkın gözlerle bakıyordu . Kafasını kaldırıp etrafa bakındı .
Burası dün gece kovulduğu evdi . Daha doğrusu kısa bir süre de olsa kendisinin zannettiği evdi .
Ayaklarını koltuktan aşağı sarkıtıp ayağa kalktı . Midesinde ki ağrı yüzünü buruştuyordu .
Kaç gündür doğru dürüst bir şey yememişti . Üzerine bir de yağmur yağınca bedeni güçsüzleşmiş , dayanamamıştı .
Akan burnunu çekip , gözlerinde ki cirbitleri eliyle sildi . Banyoyu bulup yüzünü yıkasa iyi olurdu . Bu şekilde yemek yemek istemiyordu .
Oturma odasından çıkacaktı ki olduğu yerde hareketsiz kaldı . Ya Hüseyin denen adam evdeyse .
Onun uyandığını görür görmez dün geceki gibi dışarı atardı . En azından bir yer bulana kadar kalacak yere ihtiyacı vardı .
Bugün yarın babası arardı onu . Yerleşebildin mi diye ? Ne diyecekti ? Kuzenim , seninde yiğenin bizi dolandırdı .
Yapamazdım . Babam kahrolurdu . Bu sefer o çok sevdiği çiftlikten vazgeçebilirdi .
Varını yoğunu satıp Ankara'ya gelirdi . Bu şey isteyeceği son şey bile değildi .
Kafasını koridora doğru çevirdi . Merdivenlerde kimse yoktu . Aynı şekilde mufakta da .
Üst katta olabilir miydi ? Cebinde ki telefonu çıkartıp saate baktı . Neredeyse 10'a geliyordu . İşte olabilirdi .
Yavaş adımlarla merdivenlere ilerleyip , etrafa attığı bakışlarla yukarı kata çıktı . Onun odasının olduğu kapıyı yavaşça açıp kafasını içeri uzattı .
Dağınık bir yatak ve etrafa saçılan kıyafetler . Düşündüğü gibi aceleyle dışarı çıkmış gözüküyordu .
Önceden kendisinin olan odaya girip , banyoda elini yüzünü yıkadı . Saçları tam bir felaketti . Bildiğin yastığın şeklini alıp , yukarıya doğru biçim almıştı . Su ile beraber geriye doğru bastırdı .
Son bir kez daha yüzünü yıkayıp , havlu bulamadığı için kıyafetinin yakası ile sildi .
Odadan çıkıp aşağı indi . Ne de olsa adam evde yoktu . Mutfağa girip kendisine yaptığı ekmek arasını yiyip , arkasında hiç bir iz bırakmayacak şekilde temizleyip oturma odasına geri döndü .
Kendisini iyi hissediyordu .Yemek yiyince enerji dolmuştu .
Duvardaki raflarda bir sürü çerçeve vardı . Eline bir tanesini alıp baktı . Hüseyin ile beraber iki tane daha adam vardı .
Samimi bir şekilde gülümseyip , objektive bakıyorlardı . Arkalarında da bir tane kadın duruyordu .
Bir adamın omzuna kollarını yerleştirmiş , sıkıca sarılmıştı . Her ne kadar bu adam gülümsüyor olsa da rahatsız olduğu bariz ortadaydı .
En üst rafta ki fotoğrafı aldı diğer eline . Yine üç adam yan yanaydı . Ama bu sefer gelinlikli , kızıl saçlı bir kadın daha vardı .
Çok güzeldi . Yanında ki adamın koluna sımsıkı sarılmış , ona aşkla bakıyordu .
Aynı şekilde adam da öyle .
Her iki çerçeveyi yerlerine koyup , kalktığı koltuğa oturdu . Nemli saçlarını eliyle havalandırıp , geriye yaslandı .
Sessiz odayı bir an da saran telefonunun sesiyle kalçasını hafifçe kaldırıp arka cebinden aldı .
Ekran da gözüken isimle kaşları havalanmıştı . Elif yazısı ona dünü hatırlatıyordu . Arayan yine Rana olabilirdi . Aramayı cevaplandırıp kulağına götürdü .
-" Ömür benim Elif . " Elif'in nefes nefese kalan sesine kaşlarını çatmıştı . " Ömür az önce kampüste staj yerlerine baktım . "
-" Ben gelemeyeceğim okula . Benimkine de ba- "
-" Baktım seninkine de . Sancar Hastanesinde staj yapacaksın Ömür ." duyduğu hastane ile tüyleri diken diken olmuştu. Meşhur çelik suratın hastanesinde çalışacaktı . Az önce rahat rahat oturduğu koltuktan kalktı .
-" Nasıl ya ! Orada staj öğrencisi düşmanı Çelik surat var . Hem üniversite o hastaneye hiç öğrenci göndermedi ki bu zamana kadar . " bu imkansızdı . Oraya gitmesi çok saçmaydı .
-" Ömür , Rana bugün çok mutlu . Kendisi gelip senin ismine bakmamı söyledi gülerek . Kesin bu işte onun parmağı var . " duyduğu isimle kaşlarını çatmıştı . Şimdi bir bir aklına konuşma detayları geliyordu . Kız bildiğin okula gelde staj yerine bak demişti .
Babası ile iş birliği yapıp bildiğin Çelik surata yem etmişti Ömür'ü . Çelik Surat bu üniversitenin mezunlarından biriydi . Gerek okul boyunca , gerek staj zamanınca başarılı olmuş , ismini duyurmuştu .
Mezun olur olmaz da kurduğu hastane ile başarılarına başarı katmıştı . Çelik surat denmesinin sebebi ise okul boyunca tek bir fotoğrafının bile olmamasıydı .
Her okula gelişinde maske takarak gelirdi .
-" Ömür orada mısın ? " düşüncelerinden ayrılmış , Elif'e kulak vermişti .
-" Buradayım Elif . Ben mahvoldum . Bittim . "
Herkese merhaba
Umarım bölümü beğenmiştirsiniz canolar <3
Yazım yanlışı olduysa affola ....
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |