
Oy yorum lütfen!
Her gün bildirim gelebilir ama bölüm değil kitabım büyümesi için yapacağım ♡♡
Elimden geldiğince hafta da bir yeni bölüm atacağım ♡
☆♡☆♡☆
Ruhu yorgun olunca bedeni de ağır bir çöküşe düşerdi. Ruhumun bedenimden büyük yükler taşıdığını defalarca hissetsem de ağırdı her şey gelip geçici olan dünyanın dertleri bedenimde kemer izi olarak yerleşmişken çok ağırdı.
Zamanın bana verdiği dert tasa üzerime çöktüğünde kolay kolay gitmeyecekti. Ne kadar istesem de izler başlarda can yakarken artık bana ait kılınmış bedenimden sökülmemeye ant içmiş gibi izler bırakmıştı.
Saatlerce kanayıp, kabuk bağlayıp soyulmuştu. Ama iz olarakta yerleşmişti...
Ne acıydı ki, hayat bana bunu ders olarak defalarca kez vurmaktan göcunmamış keyifle eylenmişti. Her rüzgarda hissettiğim açık yaralar bedenimi ürpertiyordu. Kalbimin hasarlı yarası kabuk tutmuyordu...
Kapısında beklediğim şey son kontrollerim için gerekliydi. Heyecanlı olsam da ritmi hiç bitmeyecek tükenmeyecek gibi atıyordu kalbim ne heyecanıydı hiç bilmiyorum hepsi gelip geçiciydi. "Efnan ŞahinKara" hemşirenin ismimi ve soy ismimi söylemesi ile hızla kendime gelirken oturduğum yerden hazır ola geçmiştim. "Burda!" Çocuk gibi cevabıma hafif bir tebessüm ederek geri içeriye girdi.
Berzan neyse ki yanımda değildi. "Uzanın lütfen." Oturduğu sandalyeden önündeki alete bakarken başımı sallayarak dediğini yapıp yatağa uzandım. "Gömleğiniz üstten düğmelerini açın lütfen." Elindeki aletle ayağıya kalktığın da düğmelerimi açmaya başlamıştım. Ayak bileklerime mandal gibi kocaman olan aletleri taktığın da soğukluk ürpertse de sakin kalmıştım.
El bileklerime de aynı mandallardan takarken açık olan düğmelerimi geriye çekerek yuvarlak yapışkanları da hem göğüsümün üzerine hemde altına yapıştırmıştı. İşaret parmağıma da pluse oksimetre yerleştirip önündeki makineye döndü. "Derin nefesler alın ama hiç kımıldamayın." Heyecandan ne tepki vereceğimi bilemediğim için sakin kalmıştım kalp ritmimi çizilen makina da ameliyat sırasında sıkıntı yaşamamam içindi.
Böyle farklı testlerden geçerken sonunda beni bi odaya almışlardı. Nasıl hissetmem gerektiğini bilmezken Berzan'ın işleri olduğu için odada beni yanlız bırakmıştı. Sıkılmamak için telefonumla oyun oynamaya başlamıştım oda pek bir fayda göstermezken titremeye başladığın da yazanla dudaklarım kendiliğinden yukarıya kıvrılmıştı.
Hızla açarak kulağıma götürdüm. "Abla?" Rojbin'in sesi içimdeki özlemi harlarken derin bir nefes bıraktım. "Ablam.." Birkaç hışırtı kulaklarımı doldururken kapı kapanma sesi gelmişti. "Nasılsın, nasıl gidiyor doktorlar ne dedi." Bir çok soruyu ard arda sorarken dudaklarıma bir tebessüm yerleşti.
"İyiyim yarın ameliyat oluyorum. Sen nasılsın?" Birinin merak edip beni sorması kadar güzel bir şey yoktu. Değeri hissetmek çok güzel bir şeydi. "Ayy abla senin adına çok sevindim, nasıl olacak? Tehlikesi var mı?" Oturduğum yataktan kalkarak birkaç adım da açık camdan hastahanenin dışarısı izlemeye başlamıştım.
"Bıçağın altına yatmanın her şekil tehlikesi var canım. Doktor iyi olacağını söyledi, ameliyat olmadan hiç bir şey kesin olmaz güzelim." Sıkıntıyla nefesinin vermişti. "Tamam iyi düşün, iyi olsun ablacım. Evrene ne gönderirsen onu alırsın!" İkna etmeye çalıştığı sesiyle başımı salladım görmese de beni. "Neyse Berzan enişte napıyor, aranız nasıl?" Heyecan dolu sesiyle gözlerimi devirdim.
"Normal nasıl olsun.." Kısa bir cevapla geçiştirdim şimdi sırası mıydı, Berzan'ı konuşmak? "Uf abla ya, anlatacak bir şey yok mu? Adam çok iyi ya baksana seni tedavi etmek için yurt dışına götürdü..." Yutkunarak cama yansıyan yüzüme çevirdim, yüzüm fazlasıyla kızarmıştı.. Ama neden? Boşta kalan elimle yelpaze yapmaya başlamıştım.
"Kocam sonuçta, görevlerini yerine getirmli..." Başımı camdan aşağıya doğru uzattım neden sıcak olmuştu. "Haklısın kocan olduğu için yerine getirmeli peki sen eşi olarak yerine getirdin mi?" Meraklı sorusu ile kaşlarım çatılırken kirpiklerimi kırpıştırdım. "Ne konuda?" Anlamaz bir şekilde sorduğumda küçük bir kıkırtı firar etti dudakları arasından.
"Hani karı koca ilk gece.." Alaylı sesi fısıldadığında kocaman olmuş gözlerimle baka kaldım. "Rojbin!" Az ısınmış gibi yanaklarım ayrı bir yanmaya başlamıştı. Noluyor Allah aşkına bu yanan yanaklarımın çözümü yok muydu? "Yalan mı? O görevini yerine getiriyor, sen getirdin mi? Onu mutlu etmelisin.." Bu yaşta nerden öğrenmişti böyle şeyleri anlayamamıştım. "Rojbin, oraya geldiğim zaman ben sana sorarım!" Sinirle bağırırken neyse ki kimse duymamıştı bu konuşulanları.
"Ama abla yalan mı?" Uzak olduğum için bu kadar rahat davranıyordu. "Seni var ya!" Kapının açılıp kapanma sesi kulağıma geldiğin de yavaşça arkamı döndüm. Berzan meraklı gözlerle yüzüme bakarken sertçe yutkundum. "Rojbin sonra konuşalım canım kardeşim." Sinirle tısladığımda onun gülüş sesi kulağıma dolmuştu.
Konuşmasına izin vermeden yüzüne kapattım telefonu. "Sorun mu var?" Elindeki ceketi askılığa asarken beyaz gömleğinin kolları çevirmeye başlamıştı. Birkaç adım da tam dibimde durduğun da Rojbin'in dedikleri aklıma üşüşmüştü. 'Eşinin istekleri..' "Efnan? İyi misin?" Elini yanağıma yerleştirdiğin de hızla bir adım geriledim.
Tepkim üzerine kalın kaşları katran karası gözlerinin üzerine yerleşirken eli boşlukta kalmıştı. "Cevap verecek misin?" Gözlerinin odağı tamamen ben olurken yutkundum. "Bi..bir şey yok." Cümlelerim sekteye uğrarken son anda tamamlayabilmiştim. Bir adım daha attığın da bende bir adım geri gitmiştim sırtım cama çarptığında artık gidecek yerim kalmamıştı.
Kolunu uzattığın da ne olduğunu anlayamamıştım eli belime dolanıp bedenini bedenime yaklaştırdı. "Niye uzaklaşıyorsun?" Kızgın çıkan sesiyle sert bedeni bedenime yaslarken hızla atan kalbim göğüsümü delip geçecekti. "U..uzaklaşmıyorum.." Titreyen bedenimle yutkunarak yakın olan yüzün de gezindi bakışlarım. "Emin misin?" Nefesini dudaklarımda hissederken kolu biraz daha sıklaşmıştı.
'Noluyoz abi?' İç sesimin haklılığı nefesinin dudaklarımdaki hissi kalbimi hızla atmasına sebep oluyordu. "E..eminim." Emin konuşmak isterken aslında hiç emin durmuyordum bu halim hoşuna gitmiş gibi tebessüm etti. "Kuş gibisin." Gözleri dudaklarımın üzerinde gezinirken nefesi dudaklarımı yalayıp geçmişti. "Titriyorsun.." Halimden fazlasıyla mutlu oluyordu.
Hızla kalkıp inen göğüsüm sert göğüsüne çarpıp duruyordu. 'Bunun harekete geçeceği yok, adımı atalım..' İç sesim kendini haklı gösterirken benim de gözlerim dudaklarına kaymıştı. Dudaklarım o günkü hissin ağırlığını taşırken dilimle dudağımın üzerin de gezdirdim. 'Adama açık yol bıraktık öpmüyor da!' Sitemli iç sesimi umursamamaya çalıştım, haklı olmasına rağmen.
Sıcak dudağı dudağıma değdiğinde tüm dünyanın son bulduğu saniyeler gibi bir bir yok olmuştu. Sert bir o kadar da büyük dudakları dudaklarımın üzerinde saniyelik dururken hızla atam kalbim arşa çıkarıyordu. Alt dudağımı dişlerinin arasına aldığı zaman titreyen ellerimle gömleğini tutarak destek aldım. Hafif bir ısırıp kendine doğru çekti, ardından serbest bırakarak iki dudağının arasında sıkıştırdı.
Bi anda dudaklarımın ayrıldığın da. "Karşılık ver." Sert sesiyle dudaklarımın üzerine üflediğinde ıslak dudaklarıma tekrar yapışmıştı. Bedenim ürperirken kalbimin hızına yetişmek bile zordu. Bu sefer aynı işlemi üst dudağıma yaptığın da inleyerek alt dudağını onun bana yaptığını yaparak emip ısırdım. Elim kolunda gezinerek ensesine yerleştirdiğimde kısa boyumdan dolayı bedeni bana doğru eyilmiş dudaklarımı talan ediyordu.
Dünyadan soyutlanmış gibi hızına yetişmeye çalışırken eli belime yerleşmişti. Bedeni bedenime yer edinirken yaşadığım bu duygunun tarifi olmadığını çok iyi biliyordum. Bi anda açılan kapıyla hızla bedenini bedenimden ayırdı yanaklarım ısınırken başımı göğüsüne dayadım.
'Vakti miydi, Allah aşkına!' Sitemli iç sesimle başımı biraz daha göğüsüne bastırdım. Sigara kokusuna burnuma dolarken fazlasıyla yakındım. "Afedersiniz, ben tansiyon kontrolü için gelmiştim. Daha sonra gelirim." Alt dudağımı ısırarak avuçlarımın arasında olan gömleğini daha da bir sıktım.
Hemşireye resmen rezil olmuştum, hızla kapanan kapıyla yutkunarak bakışlarımı Berzan'ın yüzüne çevirdim. Hafif kıvrılmış dudakları bana göz kırparken bu durumdan fazlasıyla eğleniyor gibiydi. "Utanmanı gerektiren bir durum yok." Parmağını burnumun ucuna dokundurarak bakışlarını yüzümde gezdirdi.
"Sen alışık olabilirsin ama ben değilim!" Sinirli sesimle hızla ondan uzaklaşarak odada olan lavaboya ilerledim. "Bunu konuşacağız!" Sinirli sesini duysam da cevap vermeden lavabo kapısı açıp kapattım. Sırtımı kapıya yaslayarak nefesimi kontrol altına almaya çalıştım.
Elim hızla inip kalkan göğüsümün üzerindeyken atışı hızlı olan kalbimin derdini anlayamamıştım. 'Hadi kaç, kaça bildiğin kadar...' Keyifle söylenen iç sesime göz devirdim. Kendime gelmek için elimi yüzümü yıkasam da aynadan bariz belli olan yanaklarımın kızarıklığı bariz belliydi...
"Çık çıkabilirsen işin içinden!" Birkaç defa daha yüzüme su vurup havluyla yüzümü kuruladım. 'Kocan canım o senin! Öpmekte hakkın.' Haklı iç sesimle serinlettiğim yanaklarım yine yanarken başımı iki yana sallayıp hızla odaya geri döndüm.
Telefonla ilgilenen Berzan ile çekingen bir şekilde kapıyı kapatarak içeriye ilerledim. Masanın üzerine bıraktığım çantama ilerleyip içerisinden telefonumu aldım bi kaçış yolu olarak arkadaşımı aradım çaldı, çaldı, çaldı... Ama açan olmadı.
'Hadi aç Şilan!' Telefon sonunda beni sesli mesaja yönlendirince kapatarak biraz daha ekrana bakınmaya devam ediyordum. 'Sanki kaçabiliceğiz...' Hülyalı iç sesimle göz devirdim. Başımı kaldırıp Berzan bakmak için kara hareleri ile denk düştüğümde yutkunarak bakışlarımı kaçırdım..
"Daha önce biriyle öpüşmedim!" Sert sesiyle kurduğu cümlelerle şaşkın bakışlarım durağı kara harelerine denk düştü. "Nasıl yani?" Şaşkınlıktan irilemiş gözlerimle harelerinin içine baktım. "Duydun işte ilk öpücüğüm sana ait. Sende bana aitsin!" Açıklayıcı sesiyle hızla atan kalbim maratona girmiş gibiydi.
Son cümleleri sanki inat eder gibi ardı ardına kulaklarım da yankı yapıyordu...
'İlk öpücüğüm sana ait, sende bana aitsin..'
☆▪︎☆▪︎☆
Bölüm sonu!
Baya bir gecikme sonun da geldi..
Efnan, Berzan?
Bir sonraki bölüm farklı olacak bunu açıklamasını yapacağım.
fikir ve düşünceleriniz?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 54.14k Okunma |
4.29k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |