
Oy yorum ♥︎♡
Çok geçikmeden bir bölüm daha geldi. ♡
♡☆♡☆♡
Korkuyordum her şeyin ağır bir yük gibi üzerime çökmesinden ölesiye korkuyordum. Sayamayacağım kadar yük omuzlarımdayken bu ağırlığın altında kalmaktan çok korkuyordum. Bir gün geldiğin de taşıyamıyıp düşen omuzlarımın çaresizliğinden korkuyordum..
Titreyen bedenin buz tutmuş ellerim heyecandan mıydı? Yoksa birkaç saat sonra yaşayacağım olaydan mıydı, işte bunu hiç bilmiyordum. Aslında ne düşünmem gerektiğini bile çözemiyordum. Yanlızlık omuzlarımdayken bir tek yanımda Berzan vardı.
Ona ne kadar minnet duysam azdı, beni sevdiği için yapıyordu bütün bunları...
"Efnan hanım hazır mısınız?" Beni kendime getiren sesle aynada olan bakışlarımı son kez üzerimde gezdirdim. Üzerime giydiğim mavi önlük çırılçıplak olan bedenimi örtmüştü saçlarımı topuz yapıp başıma boneyi taktım. Titriyordum nedeni üzerimde olan parçadan sebep miydi, yoksa birazdan yaşayacaklarımdan mıydı...
'Sakin ol, iyisin iyi olacaksın!' Kendi kendimi telkin ederken düşen bir damla yaşla soğumaya yüz tutmuş parmak uçlarımla sildim. "Geliyorum." Son bir kez daha derin bir nefes alıp kapının ardında beni bekleyen hemşireye doğru ilerledim. Zaman ve mekanın sanki arkamda kalmıştı çok ağır ilerliyordu.
Kapıyı açtım benim için getirilen tekerlekli sandalyeye oturdum bedenim itilirken. Hastahane koridorunda gözlerimin önünden geçen ışıklar göz yoruyordu beni korkutuyordu. Yoktu kimsesizliğim derin bir sızı gibi yüreğime yerleşirken ağlamamak için direnen gözlerim bana itaat etmekte güçlük çekiyordu...
Asansörün düğmesine basan hemşire diğer arkadaşlarıyla gülüp sohpet ederken benim dünyam bambaşka olmuştu. Kapılar kapandığı zaman derin bir nefes alıp verdim üşüyen bedenim şimdiden ameliyathane soğukluğunu almıştı bile. Alışık olmadığım bir durum desem yalan olurdu aslında yılların verdiği bir alışkanlık olsa da bazen yanlızlık beni daha da çok korkuturdu.
Asansör kapısı tekrar açıldığında daldığım düşüncelerden sıyrıldım birkaç insan daha girdiğin de onu gördüm göz göze geldiğimiz de hızla önüm de durdu. Kapılar kapanırken elleri ellerime değdiğinde kendimi fazlasıyla kastığımı yeni fark ediyordum. Uzun boyundan dolayı dizlerinin üstüne çömeldiğin de bile fark ediliyordu.
"Korkma yanındayım!" Güven verici sesine minnet olduğum bir gerçekti. Başımı salladım cevap verebiliceğimi düşünemiyordum. Parmak uçlarıyla yüzümün önüne gelmiş saçlarımı yavaşça kenarıya itti. "İlk veya son olmayacak, her daim yanında olacağım.." Fısıltılı sesi kulaklarıma ulaşırken hafif bir tebessüm dudaklarıma da yer edindi.
Hızlanan kalbimle başımı yine salladım. Hafif kıvrılan dudakları bana göz kırparken elini yanağıma yerleştirmişti. Katran karası hareleri yüzümdeki tüm mimikleri inceliyordu. Yutkunarak Berzan'ın gözlerinde gezdirdim garip bir adamdı kalbimin yavaş yavaş ona çekilmesine engel olamayacağım bir gerçekğe sahipti..
Açılan kapılarla önümden çekilip beni iten hemşire ile peşi sıra yanımda ilerleyen Berzan elimi sıkıca tutmuştu sanki cümlelerin ardında duruyordu korkmamam için terleyen ellerimi çekmek istesem de buna izin vermemişti. Dar koridorların soğukluğu bedenimi ürpertirken heyecanım da tüm bedenimi kaplamıştı.
"Ameliyathaneye giremezsiniz." Hemşirenin cümlelerinin ardından kapıdan geçip ilerledi. Berzan yavaşça önümde diz çöktü kara hareleri kahve harelerimde gezinirken. "Seni burda bekleyeceğim!" Hissettiğim güven kalbime yerleşirken dolan gözlerime engel olamamıştım. İşaret orta parmağını kirpiğimin altına dokundurdu. "Ağlama burdayım!" O sanıyordu ki, ameliyattan korkuyordum..
Yanılıyordu yanımda olan hissi çok güzel iken. Yaşadığım bu güzel duygunun anlamını bilmiyordum ve bu beni fazlasıyla duygusallaştırıyordu. Hızla kollarımı boynuna dolayarak sıkıca sarıldım onunda kolları belime dolandığın da bedenim sandalyeden biraz öne gelmişti. "İyi ki varsın! Hangi sevabı işledim bilmiyorum ama, hiç gitme..." Kulağına doğru fısıldadığım da dudaklarımın arasından mani olmadığım bir hıçkırık kaçtı.
Sigara kokusunu burnuma dolarken yüzümü omzu ve esmer boynuna bastırdım. "Seni burda bekliyorum güzelim." Yavaşça bedenimi bedeninden uzaklaştırdı. Ellerini iki yanımda yanaklarımı tuttu. "Minicik kaldı." Konudan bağımsız konuştuğun da başta anlamasam da yüzümün elleri arasında küçük kaldığı bir gerçekti...
Dudaklarım kıvrıldığında başımı yavaşça salladım. "Elden ne gelir..." Omzumu indirip kaldırdım. "Vaktimiz daralıyor, doktorun başka ameliyatları da olacak gitmemiz gerekiyor." Hemşirenin söyledikleriyle bakışlarım saniyelik kaysa da geri Berzan'a dönmüştüm. "Beni burda bekle çıktığım da seni göremezsem çok korkarım." Itiraf ettiğim cümlelerle başını hızla salladı.
"Burda bekliyorum hiç bir yere gitmeyeceğim!" Anlıma minik bir öpücük kondurduğunda gözlerimi sıkıca yumuştum önce ellerinin sıcaklığı sonra tüm bedeni bedenimle ona temasını koparmıştı. Birkaç adım geriye gittiğin de hemşire sandalyenin arkasına geçip ameliyathanenin içine sokmuştu. Ardımdan Berzan'a bakmaya çalışsam da pek becerememiş aramıza giren kapıyla gözlerimin önünden kaybolmuştu...
Tek tük doktorların olduğu yerde geçip gittiğimiz uzun koridor sonunda bir odaya girmiştik. "Burda bekleyin birazdan geleceğim." Hemşire hızla yanımdan uzaklaştığın da bakışlarım etfarta gezindi. Birkaç hastanın sırayla beklediği stres bedenimi ürpertirken derin nefeslerle kendimi sakin olmaya çalıştım. Elimin üzerinde olan kelebekle oynarken stres tüm bedenimi kaplamıştı.
Kaç dakika geçti bilmiyorum ama sedye ile beraber gelen Hemşireyi gördüğüm de yutkunarak onu izlemiştim. "Üzerine çıkın." Başımı sallayarak oturduğum tekerlekli sandalyeden kalkarak sedyenin üzerine uzanmıştım. Üzerime yeşil örtü örttüğünda tüm bedenimin çekildiğini hissediyordum sanki biri bana bişi dese yapmaya gücüm yok gibiydi.
(Yazarken aynı şeyleri hatırlıyorum strese girdim resmen ya!)
"Sizi birazdan gelip alacaklar." Gülümseyerek yanımdan ayrıldığın da üzerimdeki örtüyü parmaklarımın arasında sıkıp bırakmaya başladım. 'İyi düşün iyi olsun!' Aklımdan geçen telkinler bundan ibaretti. "Efnan ŞahinKara?" Yeşil önlüklü adamın bana seslenmesi ile elimi kaldırdım. "B-benim!" Korkum sesime de yansımış kekelememi sağlamıştı.
Yanıma gelip yanıma koyulmuş olan dosyama baktı ardından arkama geçerek sedyeyi itmeye başladı. Asıl yolculuğumun şimdi başladığı gerçeğini fark etmeye başlamıştım. Başımı yatırarak ilerleyen ışıklarda gezdirdim heyecan mıydı, korku muydu? Hiç bilmiyordum ellerim buz gibi olmuştu üzerimdeki çarşaf bile ısıtmıyordu beni...
Sedye durduğun da başka bir adam gelmişti. Göz göze geldiğimiz de yanımdaki dosyayı oda alıp bakmıştı. Sanki şuan bana biri bir şey söylese ya da sorsa korkudan cevap veremeyecek hissendeydim çok soğuktu. İnsanlar can kurtarırken ben üşüyordum...
"Nasıl oldu?" Meraklı bakışları üzerimdeyken derin bir nefes aldım. Buna ihtiyacım vardı. "Düşme sonucu." Başını salladı bir süre daha baktıktan sonra bu sefer sedyenin arkasına o geçmişti beni açık olan sağımdaki kapıdan içeriye sokmuştu.
Bir çok insan vardı hepsinin üzerine giydiği yeşil giysiler yutkunmama neden olmuştu. Bir kaçı aletlerle ilgilenirken bir çok aletin olduğunu görüyordum zaman durduğunu hissederken alt dudağımı ısırdım. Korkunun ecele bir faydası yoktu bana da olmayacaktı.
Sedyeden inerek beni yönlendirdikleri soğuk metalin üzerine uzanmıştım. Daha önce defalarca kez kapalı olup ameliyathaneye girmiş olsa da bu bambaşka idi. Biçilecektim! Ah aklıma düşüncelerle başımı hızla iki yana salladım. Üzerimdeki olan önlük pek bedenimi kapatamazken bir doktorun önümü açarak yapışkanlı aletleri göğüsümün üzerine taktı.
Başka bir doktor geldiğin de. "Oturur pozisyonuna gel." Dediğini yaparak oturduğum da arkama geçmişti sırtımdaki tüm düğmeler açılmış üzerimdeki çıkmasın diye bir elimle destek verdim. Kuyruk sokumuma bakmıştı. "Düz dur." Ne kadar istesem de bu kadar düz durabiliyordum. "Sadece bu kadar mı?" Elindeki iğneyi bir kenara bıraktığın da bakışlarım ona kaymıştı. İlerlediği tarafa baktığımda daha önce çekilmiş olan sırt röntgenimin orda durdu. "Skolyozun var." Bir süre daha baktıktan sonra diğer doktorların yardımı ile sırtımı düz tutmaya çaba göstermişlerdi.
Kuyruk sokumumdaki iğne battığın da "kımıldama!" Diye uyarmıştı ama bu benim elimde olan bir durum değildi. Canımı yaktığı için kendimi bir anda çekmiştim. "Tamam ben hallediyorum." Başka birinin konuşması ile koluma iğne vurmuşlardı. Bedenim mayhoş olurken sakinleştirici olduğunu anlamıştım. Sırtımdaki iğneyi daha az hissederken beni tutan doktor olmasaydı kesinlikle yere çakılmış olabilirdim.
Kocaman bir iğenin içindeki beyaz sıvıyı elimin üzerindeki kelebekten bedenime aktarmışlardı soğukluğunu elimin üzerinde fazlasıyla hissetmiştim.
Sonrası hayal meyaldi. Bedenimi yan yatırdıklarında gözlerim açıktı belimden aşağısı olan üzluvumu hiç hissetmiyordum. Ellerimi kelepçelemişlerdi hareket etmemem için bacağımı göremesem de vücudumun her defasında protezi yerleştiriken ki yerinden oynayışını hissedebiliyordu. Titriyordum ellerimin üzerine gazlı bez koysalarda fazlasıyla titriyordum...
Çok fazla bir şey hatırlamıyordum bir ara farklı bir sıcak havası ile beni ısıtmaya çalışmışlardı. Ameliyathaneden çıkmıştım Berzan'ı dahi görmüştüm ama sanki bedenim var ama yaşadığım dünya tamamen soyutlanmıştım. Kaldığım odaya geldiğim de beni yatağıma koymuşlardı.
Üzerimdeki yeşil örtüleri aldıklarında yerine beyaz örtüyü örtmüşlerdi. Hemşireler çıktığın da Berzan'ı aradı gözlerim ama ortada yoktu sakin olmaya çalışırken yaşadığım şeylerin kolay olmadığını biliyordum kolay bir ameliyata girmemiştim ve hayatım tam 20yıl kalacaktı ondan sonrası Allah kerimdi..
Kapı açıldığında bakışlarım oraya kaymıştı. Berzan ardından kapattığı kapıyla hızla yanıma gelmiş yanımda durduğu gibi elimi tuttuğun da kara hareleri harelerimde gezinmiş elini saçlarımın arasına daldırmıştı. "İyi misin?" Meraklı sorusuyla ağırca başımı sallamıştım. "İyiyim." Kısa bir cevapla onu cevaplamıştım.
"Doktorunla konuşmak için ayrıldım, çok şükür ameliyatın çok iyi geçmiş." Başımı salladım. "Çok yoruldum.." Ben bir şey yapmasam da bedenim fazlasıyla yorgun geliyordu bana anlıma minik bir öpücük kondururken dudaklarındaki minik tebessüm görmüştüm.
"Uyu dinlen güzelim burdayım ben." Telkin edici sesi beni daha çok uykuya çektirirken gözlerimin ağırlığına engel olamadım...
☆♡☆♡☆
Bölüm sonu...
Efnan, Berzan?
Umarım yanlış bir kısım anlatmamışımdır. Bu kurguda anlattığım ayak sorunu gerçek diyer her şey kurgu.
Bahsettiğim bölüm buraya yetmedi. Bir sonra ki bölüme artık!
Allaha emanet ♥︎♡
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 54.14k Okunma |
4.29k Oy |
0 Takip |
54 Bölümlü Kitap |