50. Bölüm

Bölüm 47. 'Kalbim Yabancı..'

Sunbaeee
matmazellyaziyorr

Keyifli okumalar..

 

 

 

 

'Yabacı olan kalbim

 

Ev sahibi olmuştu..'

 

 

♥︎•♡•♥︎

 

"Berzan bir sakin oturur musun!?" Sinirle bağırdığımda hala yerinde durmak bilmiyordu. "Sakinim ben karıcım, ama hastahanede daha fazla kalmak istemiyorum!" Sakinim dediği bu muydu? Daha yeni ameliyat olmuştu, ve tutturmuş hastahane de daha fazla kalmak istemediğiydi.

 

"Tamam Miraç doktorunla konuşacak çıkışını verirse gideriz." Bu adamı tutmak neden bu kadar zordu. "Çıkışımı verip vermemesi önemli değil, daha fazla burda kalmak istemiyorum. Çalışmayı özledim ben çalışmazsam fakir kalırız." Alay eden sesiyle yavaşça dolabından kafamı çıkararak Berzan'a çevirdim. "Çalışmazsan fakir mi kalırsın?" Tek kaşını kaldırarak başını hızla salladı. "Fakir bir koca ne işe yarar.." Hayretler içinde Berzan'ı izledim.

 

"Ne işlere yarar bir bilsen." Alt dudağımı ısırarak söylediğim de gözlerinden geçen parıldama ile hızla oturduğu yerden kalktı, acıyla inlediğinde başımı iki yana salladım. "Yavaş ol biraz!" Dedim sinirle birkaç adımda yanıma gelerek elini belime attığın da daha ne olduğunu anlayamadan dolabın kapağını kapatarak bedenimi dolaba yasladı. "O işleri öğrenebilir miyim, karıcığım?" Kalbimin hızla atışı bedenimde farklı bir his bırakırken.

 

Kollarımı omzuna dikkat ederek boynuna doladım, uzun boylu olduğu için parmak ucunda yükselmem bile fayda etmemiş bunun yerine Berzan biraz eyilmişti. "Öğrenemezsin kocacığım!" Başını biraz daha eydiğinde yüzüme nefesi çarpmıştı. "Nedenmiş o?" Meraklı haliyle tebessüm ederek kara harelerine bir süre baktım.

 

"Çünkü hastahane müsait bir yer değil!" Bakışları saniyelik dudaklarıma kaydığında nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Ha müsait olsak okeysin!?" Tek kaşı havalandığın da bu halim onu fazlasıyla eylendiriyordu. Başımı minik minik hareketlendirip aramızda olan milimlik nefesliği sonlandırmak için başımı yakınlaştırdım.

 

Dudaklarımız bir birine çarptığında kapı tıklatıldı. "Sikeyim böyle işi!" Ettiği küfürle şoka uğrarken irice açılmış bakışlarımın tek hedefi olmuştu. "Ayıp!" Dudağının üzerine parmaklarımla vurdum, eli bileğimi yakaladığın da parmaklarıma minik bir buse kondurdu. "Seni öpmek için kavrulurken, dayak atıyorsun öyle mi?" Kulağıma fısıldadığında yutkunarak benden uzaklaşmasını izledim.

 

İçeriye Miraç girdiğin de onun sabırsızca bakışları dönmüştü. "Hallettin mi koçum?" Miraç saniyelik bana baksa da geri Berzan'a dönerek başını sallamıştı. "Hazırlanıp çıkabiliriz ağam." Başımı iki yana salladım adam istediğini eninde sonunda elde etmek için her şeyi yapıyordu.. "Elinden geleni ardına koymuyorsun.." Başımı iki yana sallayarak kapattığı dolabın kapısını açarak küçük valizi çıkararak yatağın üzerine bıraktım.

 

Ben kıyafetleri dizerken Berzan ile Miraç iş konusunda konuşmaya başladıkları için konuya dahil olmamıştım. Beni hala affetmemişlerdi, Berzan affetse de ailesi kolay kolay affedecek gibi durmuyorlardı Zerda dışında...

 

Hastahane de odanın içindeki eşyaları toplamış ve başımı Berzan'a çevirmiştim, yaptığı derin sohbetin sonunda bana dönmüştü. "Hazır mısın?" Başımı sallayarak onu onayladım. Elini uzattığın da saniyelik bakışlarım dönse de yutkunarak parmaklarımın arasına parmaklarını yerleştirdim. İkimiz odadan el ele çıkarken nasıl bir iyilik yaptım da böyle bir adam rastladım hiç bilmiyordum..

 

Ama iyi ki de gelip beni buldu, can yakıcı olsa da bana gelmesi! Hayatımda yıllar sonra ikinci defa mutluluğu tatmıştım. İlki uzun sürmemiş beni kendi ile tüketmişti şimdiye ise iyiydi, biz iyiydik. Elleri ellerimin arasında sanki kaybolmamdan korkar gibi sıkıca kavramıştı.

 

Sol elimi atarak koluna doladım. "Korkma gitmem.." Gülümseyerek kurduğum cümlelerle gözlerinin karasına baktım. "Gitmene izin vermem.." Hızla atan kalbim ilk üç cümlesi ile beni heyecanlandırmıştı, bu adamın bana neler yaptığını hala çözemiyordum sevmek böyle bir şey miydi? Sevilmek değer görmek böyle bir durum muydu? Koluna dolandığım için sanki bir birimize sarmaş dolaş duruyorduk.

 

"Benim önce şirkete gitmem lazım, sen eve git bende geliyorum." Arabanın önünde beraber ilerlediğimizde kaşlarımı çatarak omzumu silktim. "Saçmalama istersen Berzan! Ne işi hala iyi değilsin! Eve ses etmedim ama buna hayır." Kestirip attığım da kollarını tutan ellerimi gevşeterek adımlarımı hızlandırdım. "Efnan!" Kızgın sesini umursamayarak açık olan araba kapısından içeriye girdim.

 

"Sus otur aşağıya!" Bu dediğimle şoka girmiş bir şekilde yüzüme baktı. "Senin dilin fazla uzadı!" Sesinde hissettiğim tehdit ve alaylı tınısı ile omzumu silktim. "Uzadıyasa uzadı, sözümü dinle otur aşşa!" Yumuşamak yoktu hala durmu iyi değilken gidipte çalışmak neydi. Başını iki yana sallayarak dudaklarına yerleşen minik tebessümü ile hızla arabaya bindi.

 

Miraç'ta şoför koltuğuna geçtiğin de yola çoktan koyulmuştuk. Berzan'ın telefonu çalınca o işle ilgili konuşmaya başlamıştı bakışlarımı dışarıya çevirdim. Ben hayatımda yaşamadığım kadar mutluluğu yanımdaki adam sayesinde yaşamıştım. Bana söylediğinin her birini yapmıştı, benim iyi olmamam için vaktini ve zamanını bana vermişti, belki başlarda ondan korkmuştum kim tanımadığı bir insana çabucak güvenirdi ki.

 

Zamanla güvenimi kazanmıştı, tabi böylece yakmasını beklemiyordum. O da yıllarca acı çekmişti, en çokta vicdan azabıyla yanıp tutuşmuşken ben nasıl sırtımı ona dönerdim, bir de yüreğime eklenen filizi vardı! Gün gün büyüyordu. Yıllarca acıdan başka birşey yaşamadım, şimdi tam mutluluk bana uğramışken vazmıgeçmeliydim.

 

Yanımdaki adama tutulmuşken ona sırtımı mı dönmeliydim! Sonra peki? Ailemin eline geçtiğim zaman beni tutarlar mıydı? Dul diye ilk gelen yaşlı adamla evlendirirlerdi. Hoş yanımdaki adamdan gitseydim bile aileme geri dönmezdim, beni burda tutacak birşey yokken durmazdım daha fazla giderdim.

 

Peki ya sonrası? Nasıl bir şehire gidecek, nasıl insanlara güvenecektim. İçimde büyüttüğüm bu aşkı ardımda bırakıp gidebilecek miydim? Omzuma dokunan elle bakışlarım hızla yanımdaki adama dönmüştü. "Nerelere daldın böyle?" Meraklı sesiyle hafif bir tebessüm ettim. "Düşünüyorum.." Kolunu atarak beni bedenine doğru çekti.

 

"Benim yanımdayken ne düşünüyorsun bakayım?" Hafif kızgın tonuyla başımı iki yana salladım. "Senin yanındayken yine seni düşünüyorum!" Hayret içinde kalın kaşları kalkmıştı, bunu söylememi beklemiyor gibiydi. "Halla, halla ne düşünüyorsun?" Başını biraz daha bana doğru yakınlaştırdı. "Önce biraz uzaklaş, cümleleri bu kadar yakınımdayken kuramam!" Bu halim onu fazlasıyla eğlendirmeye yetiyordu.

 

"Peki küçük hanım, dinliyorum sizi?" Bedenimj bedenimden uzaklaştırmasa da başını biraz çekmişti. Kara hareleri merakla kahverimde geziniyordu. Ben bu bakışları bırakıp nasıl giderdim? "Seni bırakabilir miyim, diye düşünüyordum." Başta anlamamış gibi başkalarını kaldırdı ardından hızla çatarak cümlelerimi tartar gibi sordu. "Nasıl yani, beni terk mi-" Durdu kendi kurduğunu algılamakta bile zorlanmıştı.

 

Bedenini bedenimden uzaklaştırdığında beklemediğim anı tepkisi ile kalbimin teklemesine engel olamamıştım. "Sen benden gitmek mi istiyorsun?" Kurduğu cümle sanki çok zormuş gibi kurmakta zorluk çekmişti. Başımı hızla iki yana salladım. "Hayır yani evet ama!" Saçmaladığımı fark ettiğim de sessizleştim. Çünkü kurmaya çalıştıkça daha beter batıyordum.

 

"Gitmek istersen seni tutmam.." Soğuk sesi kulaklarımı doldurduğunda onun bakışları dışarıya dönmüştü, dolan gözlerimin ardından birkaç saniye ona bakıp önüme döndüm. "Gitmek istemiyorum.." Ağlamaklı çıkan sesim yüreğime oturan bu acı, beni ondan kopartamıyordu. "Sana zararım oluyor, kimin kapısında olsam hep zararım var." Yusuf'a bile zararım olmuştu, belki o gece buluşmak istemeseydim yaşıyor olabilirdi.

 

'Yusuf olsaydı, Berzan olmazdı...' İç sesimin haklı sitemiyle yutkundum, Berzan hiç gitmesin yüreğime ektiği filizle yok olmasın.. Yaralı olmayan koluyla hızla beni kendine çektiğin de ani çekmesinden dolayı başım omzuna çarpmıştı. Tam kafamı çekeceğim sıra elini saçlarımın arasından boynuma dolandığın da başımın üzerinde bir buse hissettim.

 

"İstediğin kadar başıma bela ol, benim için tatlı bir beladan başka bir şey olamazsın! Efnan yeter ki benden gitme." Başımı hafif kaldırarak gözlerinin içine baktım. "Nasıl bir sevabımın karşılığısın?" Gülümseyen dudakları yerine geldiğin de gamzesi kendini belli ettirmişti. "Bana bela olarak gelmişsin, ben ne günah işledim acaba?" Hızla kaşlarımı çattım.

 

Bedenimi çekmek istediğimde buna engel olmuştu. "Kal orda!" Emir kipiden çok rica gibiydi. "Senin yerin hep orası.." Hissettiğim hızlı kalp atışları ile yarası dikkat ederek kollarımı yavaşça beline doladım... "Bela konusunu konuşacağız, şimdilik askıya alındı.!" Güldü kalkıp inen göğüsü ile başımı kokusunu solumak için biraz daha bastırdım.

 

Teninin kokusu ne sigaraya benziyordu nede parfüm kokusu gibiydi.. Bambaşka bir kokuydu bu tarifi edilmeyecek kadar kalbimi hızlandırıyordu. Bu kokuyu sadece benim bilmem bile bana özel olduğu gerçeğin gün yüzüne çıkarıyordu.

 

Bu adam sadece bana aitti, kader bizi bir birimize örerken acısını da tatlısını da hesabını yapmıştı. Bu kaderin güzelliğinden vazgeçmek olmazdı, ben Berzan'dan vazgeçemezdim. Besleyip büyüttüğüm bu adamın aşkının yokluğuna alışamazdım, ben kendi içimde onu affetmiştim.

 

Kalbime ilmek ilmek yerleştirdiği aşkına boynumu eymiş kalbim ve aklım arasında verdiğim savaşın hem kaybedeni hemde kazananı olmuştum. Bu kaybetmek canımı yakmıyordu, kazanmak bu dünyada ilk defa yaşadığım en güzel şeydi..

 

"Efnan?" Berzan'ın sesiyle kendime gelirken hızla başımı ona çevirdim. "Ne düşünüyorsun?" Meraklı bakışları üzerimde gezinirken ne ara telefonu kapattığını dahi fark etmemiştim. "Seniii." Gülümseme konu dudaklarının arasında onu düşünmem mutlu ediyordu. "Hım... İyi mi, kötü mü?" Bu cümlesini kurarken kaşlarını çatmıştı.

 

Dudaklarımı öne doğru büzüp omzumu silktim. "Orası da bana kalsın artık!" Alayvari sesimle başını iki yana sallayarak gülümsedi. Kolunu omzuma atarak bedenim sanki çok uzakmış gibi -ama yakındık!- Daha fazla yakınlaştırdı. "İyi olsun aklından ben geçerken hiç kötü olmayayım." Başımı sallayarak göğüsüne biraz daha sokuldum.

 

"Peki.." Mayışmış sesim ortama bir sessizlik hakimi oluştu. "Efnan?" Kendimden geçen bedenime rağmen dudaklarımı bir birine bastırarak. "Hım?" Meraktan çok çabucak söyleyeceğini söylesin ve bende hemen yatayım. Niye bu kadar çok uykum gelmişti bilmiyorum hafif bir kıpırtı olsada da yerimden dahi kımıldamamıştım.

 

"Seni seviyorum..." Kulağıma ulaşan fısıltılı sesiyle tüylerim ürperirken hızla gözlerimi araladım. Gözleri gözlerime değdiği zaman parıldayan halleri kalbimi maratona koşuturuyordu. O günden sonra bana şimdi itiraf ediyordu, önceleri itirafında bu kadar içten hissetmemiştim, insan gerçekten sevilince içinde kelebekler mi uçuşuyordu...

 

Benim içime yerleşmiş bu kelebeğin kanatları fazla hızlı çırpıyordu. Zira buna dayanacak yüreğim yoktu, kalbim hayatında hiç bu kadar mutluluğu tatmamış bir yabancıdan başka bir şey değildi.

 

Hayatımda sevgiye yabancı olarak büyümüştüm şimdi şimdi hissetmek kalbime fazlasıyla zarar gibiydi, iyi miydik yoksa iyi olmaya mı çalışıyorduk bilmiyorum... Ama yaşadıklarım bana verilmişti...

 

"Seni seviyorum.." Dudaklarına bir buse koydum, kalbimin iyi olana uğradığına çok seviniyordum, sana benzeyene aşık olurmuş insan kaderimiz bize benzeyenle kesişirmiş, ve benim yıkık dökük olan kaderime ışık olarak geldi.

 

Tüm karanlığıma rağmen aydınlığım olmayı başaran bir adam olmuştu...

 

Tüm acılarıma, çaresizliğime rağmen tek çarem olmuştu...

 

Ve ben hayatımda ilk defa bu çare bana çok iyi gelmişti..

 

 

♥︎•♡•♥︎

 

 

Ve bölüm sonu!

 

Efnan, Berzan?

 

Fikir ve düşüncelerinizi benimle paylaşın lütfen.

 

Aklınızda olan sorular giderildi mi?

 

Yorumlarda belirtin♡

 

Allaha emanet. ♥︎

 

 

Bölüm : 04.08.2025 19:40 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Sunbaeee / NOKSAN (Geçmişin İzi) / Bölüm 47. 'Kalbim Yabancı..'
Sunbaeee
NOKSAN (Geçmişin İzi)

54.14k Okunma

4.29k Oy

0 Takip
54
Bölümlü Kitap
Bölüm 1. 'Kader Oyunu'Bölüm 2. 'İsteme..'Bölüm 3. 'Kaçış..'Bölüm 4. 'Özgürlük vaati!'Bölüm 5. 'Gerçekliğin Tokadı.'Bölüm 6. 'Alışveriş!'Bölüm 7. 'Rezillik!'Bölüm 8. 'Anlaşma!'Bölüm 9. 'Efnan..'Bölüm 10. 'Hastahane'Bölüm 11. 'Mesaj'Bölüm 12. 'Salıncak!'Bölüm 13. 'Yırtılan Anlaşma!'Bölüm 14. 'İlk Yenilgi!'Bölüm 15. 'Gelinim...'Bölüm 16. 'Şoke Eden Gerçekler..'Bölüm 17. 'Düğün part 1'Bölüm 18. 'Düğün part 2'Bölüm 19. 'Mehir!'Bölüm 20. 'Kanlı Çarşaf!'Bölüm 21. 'Xate Hanım'Bölüm 22. 'Küçük Fare!'Bölüm 23. 'Bi Sen Eksiktin!'Bölüm 24. 'Kocacığım...'Bölüm 25. 'Her Yenilgi, Bir Başlangıç!'Bölüm 26. 'Yağmurun Altında!'Bölüm 27. 'Koca şehir..'Bölüm 28. 'Berzan..'Bölüm 29. 'Başkasının Hayatı..'Bölüm 30. 'Fransa'Bölüm 31. 'Bilinmeyen numara!'Bölüm 32. 'Duygu Karmaşası..'Bölüm 33. 'Öpücüğüm sana ait, sende bana..'Bölüm 34. 'Ameliyathane..'Bölüm 35. 'Zamanın Hızı..'Bölüm 36. 'Bir yıl!'Bölüm 37. 'Alev Alev ❤️‍🔥'Bölüm 38. 'Küçük Atışmalar..'Bölüm 39. 'İyiyim!'Bölüm 40. 'Güven!'Bölüm 41. 'Gerçek Rüya!'Bölüm 42. 'Kabullenmesi Zor Gerçekler!'Bölüm 43. 'Güvendiğin Adam!'Bölüm 44. 'Sezon Finali.'Bölüm 45. 'Affetme..'Bölüm 46. 'Berzan Ağam..'Bölüm 47. 'Kalbim Yabancı..'Bölüm 48. 'Yolumun Yolcusu..'Bölüm 49. 'Seni Almaya Geldim..'Bölüm 50. 'Kıskançlık!'Bölüm 51. 'Vuslat..'Bölüm 52. 'Çok Güzelsin!'Bölüm 53. 'Ölü Gibi..'Bölüm 54. 'Senin Azılı Katilinim!'
Hikayeyi Paylaş
Loading...