51. Bölüm

Bölüm 48. 'Yolumun Yolcusu..'

Sunbaeee
matmazellyaziyorr

Keyifli okumalar...

 

 

♥︎•♡•♥︎

 

Biz eve çoktan varmıştık içimde bir korku vardı, bu konuda onlara haksızsınız diyemezdim. Olanla ölene çaresi yoktu, şimdi susmaktan başka çarem yoktu. İnsanların kin dolu bakışlarına alışıktım, peki ya bana değer vermiş insanların bakışları? Onlara nasıl tepkilerinde tedirgin mi olacaktım? Yaşayamaya devam edeceğim bu ailenin beni kabullenmesi artık gerçekten zordu.

 

Çünkü haklı sebeplere sahiptiler, gelin görün ki bana verdikleri değeri ellerimle böylece heba etmiştim, kendim yapmıştım! Bana değer veren insanları bir çırpıda kenarıya itmiştim. Ellerimin üzerinde hissetiğim elle bakışlarımı sahibine çevirdim kara kaşları kara gözlerinin üzerine devirmiş düşüncelerimi anlamaya çalışıyordu.

 

"Yine nerelere daldın?" Bıkkın çıkmıştı, ondan çok düşüncelerimle ilgilendiğim için kızgın mıydı? "Sence ailen bana eskisi gibi davranırlar mıydı?" Korkuyordum hemde çok ve bunu dile getirmekten çekinmedim. "Başlarda sana kızabilirler ama zamanla kabullenirler." Kısa bir açıklama yaparak anlayışla gülümsedi. "Benden başka bir şey düşünme artık!" Dedi sinir olmuş bir sesle. Başımı iki yana salladım, düşüncelerime dahi hüküm sürmek isteyen bu adamla ben ne yapacaktım.

 

'Yüreğimizde besleyip, büyüteceğiz..' İç sesimin araya girişi ile derin bir nefes aldım. 'Yüreğimiz dayanırsa..' İlk defa İç sesime katılmıştım bu adama yüreğim dayanmazdı ki! Araba konağın içinde durduğun da kendime gelerek ilk ben indim benim ardımdan Berzan indiğinde parmaklarını parmaklarımın arasına hapsetti.

 

Korkumu biliyor, ve bana destek olmak için yapmıştı. Yutkunarak hafif yer almış tebessüm ile kara gözlerine baktım, "bu hayatta, hangi sevabımın güzelliğisin..." Gülümsemesi daha da genişlediğinde yine yapmıştım yapacağımı, İç sesim yerine dudaklarımın arasından direkt söylemiştim. Başta utansam da omzumu silktim, söyleyeceklerim konusunda ondan çekinmek istemiyordum.

 

Çünkü o benim kocamdı, eşimdi, yoluma yoldu...

 

Yoluma yoldaş olan adamın yolunda kaybolmuştum, hemde ne güzel kaybolmuştum öyle...

 

"Oğlum!" Zühre hanımın sesiyle kendime gelirken bakışlarımı bize doğru hüzünlü bakışlarla gelen kadına çevirmiştim. "Çok şükür iyiyisin!" Cümlelerini kurduğun da ellerimiz hiç ayrılmak istemese de Zühre hanım kollarını açarak Berzan'a sarıldığın da birkaç adım geri gitmiştim.

 

Berzan'a özlem içinde sarılıp öptüğün de Berzan bıkmış gibi yavaşça annesinin kollarından tuttu. "İyiyim anne daha birkaç saat önce görüştük!" Sitemli sesi beni gülümsetmişti. "Birkaç saat birkaç yıl gibi!" Özlem dolu sesi ile yutkundum, hayatımda hiç bir zaman tatmayacağım bir filimi izliyordum uzaktan.

 

Yabancıydım onlardan birkaç adım uzakta öylece izliyordum..

 

Bakışları bana döndüğün de utançla bakışlarımı başka yöne çevirdim. "Anne Efnan'a hiç bir şey için suçla-" beni korumaya çalışıyordu ama Zühre hanım hemen araya girmişti. "Sus Berzan!" Bakışlarımın tek hedefi ayakkabılarım olmuştu, sahi benim ayaklarım birdi...

 

Bir sıcaklık bedenimde hissettiğim de bedenim kaskatı kesilmişti. Zühre hanım bana sarılmıştı, bir kadının yüreği ne kadar büyük olabilirdi ki? "Her şeyi öğrendim, seni de anlamaya çalışıyorum! Ama her ne olursa olsun Berzan benim oğlum!" Sitemli çıksa da söylediği cümlelere rağmen sıkıca sarılmıştı.

 

Oğlunu vurduğum kadın bana sarılmıştı, yüreği kocaman bir kadındı. "Ö-özür dilerim!" Titreyen sesimle kollarımı beline doladım. Bir insanı suçlamadan affetmek bu kadar basit miydi? Benim ailem niye bu kadar çabuk affetmemişti, çok mu zor gelmişti? Ağır mıydı, affetmek..

 

Onlar beni suçlamaktan başka bir şey yapmamışlardı. Ama buna rağmen ben onları affetmiştim bana sarılan bu kadının kalbine sahip olmak istiyordum. "İzniniz olursa, bana kendi öz olan kadından daha iyi anne oldunuz! Size anne desem?" Alt dudağımı ısırdım gerilen bedeniyle hızla benden uzaklaşarak gözlerimin içine baktı.

 

Onunda gözleri buğuluydu, kaşları başta çatılsa da başını aşağı yukarıya salladı. "İzin almana gerek yok kızım, oğlumun eşi benim kızımdır." Tekrar sıkıca sarıldığın da başımı omzuna bastırdım. "Anne.." Bu cümleye ne kadar da yabancıyım ben böyle? Zühre annenin kolları bana daha sıkı sarıldığın da burnumu çekmiştim.

 

Oda burnunu çektiğin de omuzlarımdan tutarak bedenini bedenimden uzaklaştırdı. "Yeter bu kadar ağlamak, biraz da gülelim." Başımı salladım parmak uçlarımla gözlerimdeki yaşları silerken bakışlarım etrafta gezdirdim ama Berzan çoktan gitmişti, "bizim sıpa dayanamadı!" Zühre annenin cümlesi ile ikimiz de tebessüm etmiştik.

 

Beraber içeriye girdiğimiz de herkes sohpet ediyordu. Bizim içeriye girmemizle sohpet yarıda kesilirken yavaşça Zühre anneden ayrılarak Zerrin babaannenin yanına ilerledim. Neyse ki hastahanede söylediği sözlere nazaran elini uzatmıştı, kızgındı ama sanki buna rağmen beni anlamaya çalışıyor gibiydi. Uzattığı elini öpüp Arat ağanın yanına ilerlemiştim.

 

"Hoş geldin kızım." Hafif bir tebessüm ederek elini öptüm. "Hoş buldum ağam." Bakışlarımın ve yönümün hedefi Xate hanım olmuştu, gelin görün ki hala bana olan kin nefreti azalmak yerine kat kat artmış gibiydi. Önünde durduğum da elini dahi bana uzatmamış kin dolu başkalarını üzerimde gezdirmişti.

 

"Ana!" Berzan'ın uyarı dolu sesiyle bakışları arkama saniyelik dönünce geri önüne dönerek yüzüme dahi bakmadan elini uzattı. Vakit kaybetmeden elini öpüp yerime geçtim. Berzan'ın yanına oturduğum da elini bel boşluğuma atarak yanımda olduğunu hissettirdiğin de nefesimi vererek bakışlarımı ona çevirdim.

 

Gözlerini kapatıp açtığın da tebessüm ettim. "Sizin olanlara göz yummuş olmanız benimde göz yumacağım anlamına gelmez, ben bu kadını gelinim olarak görmüyorum görmem de!" Birden yükselen sesle Xate hanıma dönmüştü tüm bakışlar benim ona zararım olmamıştı, kendi içinde güttüğü bu kin öfke niye? "Ana Efnan benim karım! Ve bu evin gelini bunu böyle bilesin!" Sinirle Berzan'da aynı şekilde bağırdığın da kalbim korkuyla boğazımda atıyordu.

 

"Xate uzatma Berzan torunum doğdu der, Efnan bu evin gelinidir. Kabullenmen gerek! Kin gütme artık." Zerrin babaannenin cümlelerinin üzerine sinirli bakışları ona dönse de hızla oturduğu yerden kalkarak salondan çıkmıştı. "Sen onu boşver kızım, o böyledir bizde böyle kabul ettik." Arat ağanın söylediği ile başımı salladım.

 

Elimden başka bir şey gelmiyordu. Kabullenecektim bana kin gütse de bu kadını kabullenecektim sevdiğim adamın annesiydi sonuçta. 'Üvey ama!' İç sesimin cevabı ile derin bir nefes aldım. Herkes sohbete dalmışken sessizce ortamı dinler olmuştum. En son Zerrin babaannenin "odanıza çıkın dinlenin akşama sizi çağırırız." Cümlesinde Berzan'ın kalkması ile bende otomatikmen kalkmıştım.

 

Berzan önde ben arkasında pıtı pıtı peşinden ilerliyordum. Sonunda odamıza ulaştığımız da kapıyı açarak ilk Berzan ardından da ben girmiştim. Hızla ilerleyerek odanın bir camını araladım içeri havasız gibiydi, serin bir esinti saçlarımı uçuşturduğunda dudaklarıma yerleşen tebessüme engel olamamıştım.

 

Bi anda belime dolanan kollarla yerimde sıçradığım Berzan'ın sesi kulaklarıma ulaşmıştı. "Şşştt sakin ol benim, kocan!" Sondaki cümlesini bastırarak söylediğin de tüylerim diken diken olmuştu. Boğucu hali artık bana serin esen rüzgardan sebep miydi, yoksa Berzan'ın etkisi miydi...

 

Başımı yavaşça göğüsüne bıraktım kolları omuzlarımın üzerine yerleşerek iki kolumu çaprazladı. Onun kalp atışları hemen kulağımın altındaydı, garipti ama çok güzel bir his içimde filizlendiğinde bu adamın kolları bana huzurdan başka bir şey olmamıştı...

 

Ben ilk defa huzurumu bu kollarda bulmuştum, yaşadığım bu heyecanın tarifi yoktu! Ama hiç gitsin de istemiyordum. "Karım yine sessizliğe daldığına göre biraz uyumaya ne dersin?" Cümlelerini kulağıma fısıldadığında gülümsedim, benim uğraşmayı seviyordu. "Uyuyalım yorgunsun, yorgunum. Kollarında belki huzurumu bulurum.." Bedenimi yavaşça ona çevirerek kollarımı beline doladım.

 

Başım tekrar göğüsüne dayarken başımın üzerinde dudaklarını hissetmiştim. "Emrinize amadeyim." Tebessüm oluştu, 'emrinize amareyim majesteleri..' Aklıma gelen replikle gülümsedim uzun zaman önce izlediğim bir filim gelmiş BTS koca sevimli dev bu filimi kesinlikle Berzan ile tekrar izlemeliydim dudaklarımı büzerek çenemi göğüsüne yerleştirdim.

 

"Seninle filim izleyelim mi?" Kara gözlerindeki ışıltıya hayrandım. "Ne filimi?" Dedi meraklı bir sesle omzumu silktim. "İzleyince görürsün!" Haylaz bir tebessüm yer edindi dudakları arasında.. "Yetişkin içerikse kabul etmiyorum." Kaşlarımı çattım yetişkin olması neyi değiştirir ki? "Neden?" Gülümsemesi daha da genişlerken. Bana doğru eyilerek fısıldadı. "Seninle yapmak istediklerimi, önceden izlemeni istemiyorum." Yüzüm kızarırken hızla çarpan kalbimin derdini anlayamamıştım neden bi anda sıcak oldu ki? Aklımdan geçen düşüncelerle sanki sıcaklık azmış gibi daha da arttı.

 

'Aklından neler geçiyor tövbe, tövbe...'

 

Aklıma üşüşen replik ile kirpiklerimi kırpıştırdım. "Yok öyle şey değil! Uygun." Ne diyeydim adama o utanmaz, arsızdı! Bende mi öyle olayım? Halime gülerek kollarını açtığın da hızla kendime gelip kolları arasından sıyrıldım. "Üzerimi değişip geliyorum!" Sesim kısık çıksa da adımlarım aceleci bir hal almıştı. Vakit kaybetmeden dolaba ilerleyip bana uygun olduğuna kanaat ettiğim geceliği alarak hızla banyoya ilerledim. Arkadan kahkaha sesini duyduğum da başımı iki yana salladım.

 

'Bu adam benden de beter vallahi! Yer bizi çiğ çiğ.' İç sesimle başımı iki yana salladım. Bir İç, sesim bir de Berzan dur durakları yoktu! Uzun bir duş almıştım, her şeyim tamamdı, tek sıkıntı kapının önünde öylece bekliyordum umudum uyumuş olmasıydı. Ama bir yandan da ya uyumamışsa? Ben buna hazır mıydım? Avuç içlerime ter bamasıyla üzerimde olan geceliğime sürterek geçirmeye çalışmıştım.

 

Ben ne için bu kadar heyecan yapmıştım, bu kadar tedirgin olmamın sebebi neydi? Niye bu kadar utanıyor çekiniyordum! Sertçe yutkundum. 'Bir karı-koca ne yapacaksa onu yapacaksınız..' Kaşlarımı çattım iç sesimden nefret ediyordum! Gerçekleri yüzüme vurmaktan hiç çekinmiyordu! Keşke içeriye girebilecek kadar cesaretim olsa

 

Kocamdı sonuçta, eninde sonunda olacak birşeydi! Bundan neden kaçıyorum ki? Titreyen ellerimle kapı kolunu tutarak hiç düşünmeden kapıyı ardına kadar açtım, cesaretim şuan varken bunları yapmazsam kırıldığı zaman hiç bir şey yapamayacaktım.

 

Odaya girdiğim de sırt üstü uzanmış bir adet Berzan vardı. Üzerinde sargı dışında beline kadar çektiği pike vardı. Kara kaşları sinirle gözlerinin üzerine düşmüş, kapalıydı! Evet uyuyordu! Bu kadar tedirgin olacağım bir şey yoktu! Çünkü Berzan uyuyordu! Sinir mi olmuştum? 'Yoo niye sinir olalım ki? Sevişmek istediğim adam mışıl mışıl...' Dişlerimi bir birine bastırarak başımı iki yana salladım

 

Adam masum masum uyumak istemiş, ben ya? Ah şu aklıma yerleşen arsız iç sesim yüzündendi herşey! Banyo kapısını kapatarak ses çıkarmadan yavaşça yatağa uzandım. Yan dönerek bakışlarımı Berzan'a çevirdim. Bu adam fazlasıyla fazlaydı? Her şeyiyle çoktu. Gözlerimi sıkıca kapatarak ısınan yüzümle başımı biraz daha yastığa gömdüm.

 

Belime dolanan kolla hızla gözlerimi açtığım da Berzan'ın kara gözlerine denk düşmüştüm, şaşkınlıkla bakarken onun dudaklarında minik bir tebessüm vardı. "Neler geçiyor aklından?" Meraklı sorusuyla omzumu indirip kaldırdım. "Hiç birşey.." Cesaret denen illet benden cidden çok uzaktı ya! "Zamanı var güzelim, biraz daha sabır." Tek gözünü kırparak gamzesini çıkaracak kadar tebessüm ettiğin de kal gelmişti bana.

 

Anlamıştı, ve benden sabır bekliyordu. 'Tabiki de bizde sabır yok.. Ay var!' Berzan'a yaklaşarak başımı göğüsüne yerleştirdim, neden bilmiyorum buraya alışmaya başlamıştım ve burdan hiç gidesim yoktu, "bir ömür dahi verseler ömrümün sonunu kadar burda kalmak isterim..." Dudaklarımın arasından fısıldadığım da kolları biraz daha dolanmıştı.

 

"Kaderin bana yazıldığı günden bu yana tamamen benimsin.." Kulağıma fısıldadığı cümleleri ile daha çok kollarımı doladım bir kader vardı, beni ona onu bana bağlayan. Hayatımda ilk defa güzel bir kaderin yolcusu olmuştum.

 

"Yolumun en güzel yolcususun.." Gözlerim kapanırken kendine has erkek kokusu burnuma dolmuştu, tebessüm ederek biraz daha sıkı sardım. Kaybetmekten korktuğum tek insandı...

 

♥︎•♡•♥︎

 

Ve bölüm sonu!

 

Fikirlerin neler?

 

Berzan, Efnan?

 

Xate hanım? Ayrı bir dünya..

 

Zühre hanıma sonunda anne dedi ha?

 

Çabuk mu affedildi? Ay aceleye mi geldi ne...

 

Allaha emanet! ♥︎♡

 

 

Bölüm : 10.08.2025 15:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Sunbaeee / NOKSAN (Geçmişin İzi) / Bölüm 48. 'Yolumun Yolcusu..'
Sunbaeee
NOKSAN (Geçmişin İzi)

54.14k Okunma

4.29k Oy

0 Takip
54
Bölümlü Kitap
Bölüm 1. 'Kader Oyunu'Bölüm 2. 'İsteme..'Bölüm 3. 'Kaçış..'Bölüm 4. 'Özgürlük vaati!'Bölüm 5. 'Gerçekliğin Tokadı.'Bölüm 6. 'Alışveriş!'Bölüm 7. 'Rezillik!'Bölüm 8. 'Anlaşma!'Bölüm 9. 'Efnan..'Bölüm 10. 'Hastahane'Bölüm 11. 'Mesaj'Bölüm 12. 'Salıncak!'Bölüm 13. 'Yırtılan Anlaşma!'Bölüm 14. 'İlk Yenilgi!'Bölüm 15. 'Gelinim...'Bölüm 16. 'Şoke Eden Gerçekler..'Bölüm 17. 'Düğün part 1'Bölüm 18. 'Düğün part 2'Bölüm 19. 'Mehir!'Bölüm 20. 'Kanlı Çarşaf!'Bölüm 21. 'Xate Hanım'Bölüm 22. 'Küçük Fare!'Bölüm 23. 'Bi Sen Eksiktin!'Bölüm 24. 'Kocacığım...'Bölüm 25. 'Her Yenilgi, Bir Başlangıç!'Bölüm 26. 'Yağmurun Altında!'Bölüm 27. 'Koca şehir..'Bölüm 28. 'Berzan..'Bölüm 29. 'Başkasının Hayatı..'Bölüm 30. 'Fransa'Bölüm 31. 'Bilinmeyen numara!'Bölüm 32. 'Duygu Karmaşası..'Bölüm 33. 'Öpücüğüm sana ait, sende bana..'Bölüm 34. 'Ameliyathane..'Bölüm 35. 'Zamanın Hızı..'Bölüm 36. 'Bir yıl!'Bölüm 37. 'Alev Alev ❤️‍🔥'Bölüm 38. 'Küçük Atışmalar..'Bölüm 39. 'İyiyim!'Bölüm 40. 'Güven!'Bölüm 41. 'Gerçek Rüya!'Bölüm 42. 'Kabullenmesi Zor Gerçekler!'Bölüm 43. 'Güvendiğin Adam!'Bölüm 44. 'Sezon Finali.'Bölüm 45. 'Affetme..'Bölüm 46. 'Berzan Ağam..'Bölüm 47. 'Kalbim Yabancı..'Bölüm 48. 'Yolumun Yolcusu..'Bölüm 49. 'Seni Almaya Geldim..'Bölüm 50. 'Kıskançlık!'Bölüm 51. 'Vuslat..'Bölüm 52. 'Çok Güzelsin!'Bölüm 53. 'Ölü Gibi..'Bölüm 54. 'Senin Azılı Katilinim!'
Hikayeyi Paylaş
Loading...