
Hayal kırıklıkları, damarlarımda kaynayan kızgınlığı öfke olarak dışarı kustuğunda iki elimle Gerçek'i üzerimden iterek uzaklaştırdım. Ne kadar o istemese bunu yapamayacağımdan iki adım geriledi.
Zira şuan ona ne kadar kızgın olduğumu biliyordu." Ben çağırmadım, Elizan"dedi sesindeki endişeyle. Yanlış anlamamdan korkuyordu ki korkmalıydı da. O kızın bu evde ne hakla yeri vardı? Ben mi fazlalıktım?
Histerik bir şekilde gülerek," dur dur hiç rahatsız olma"dedim gözlerimin dolmaya başladığını hissettiğimde." Siz beni yok saymadan ben kendim fazlalık olduğum yerden giderim" diye özellikle fazlalık kelimesini vurguladım.
Gözlerinde pişmanlığın her zerresi yaşanırken," değilsin"diye bastırdı." Sen asla fazlalık değil, benim karımsın" dediğim fazlalık kelimesine sinirlenmiş gibiydi.
Zaten davet gecesi kendimi fazlalık hissettiren o değil miydi? Söylediği hiç bir kelime bende etki yapmadığı gibi ifadesizce ona baktım.
"Bakma" dedi yüzünü sinirle sıvazlayarak." Bana şöyle bakma! Bana kendimi bok gibi hissettirerek bakma! Yapma bunu" tahammül edemiyor gibiydi. Elimde değildi ona başka türlü bakmak gelmiyordu içimden.
"Hayalim" diyerek mutfağa giriş yapan parla yüzünde eksik olmayan gülümsemesi ile Gerçek'e bakıyordu." Ah! Hayalim gerçek olmuş" dedi ve kahkaha attı. Kendi espirisine kendi güldüğünde sinirle gözlerimi devirdim.
"Ne arıyorsun burda?" Gerçek'in soğuk ve mesafeli sesine takılmamış gibiydi parla.
"Seni görmeye geldim. Ne yapıyorsun?" diyerek büyük bir ilgiyle sordu. Gerçek'e yaklaşarak kollarını açtığında gerçek bir iki adım çekilerek ben ne olduğunu anlamadan bileğimden tutarak yanına çekti ve bana sarılırcasına ellerini belime koydu.
"Karımla özel şeyler konuşuyorduk sen gelmeden önce" yaptığı imayla gözlerim şokla açılırken onun ifadesiz suratına bakakaldım. Ne saçmalıyordu bu?
Parlanın yüzü düşerek saniyelik nefret dolu bakışları bana değindiğinde hemen çekti." Öyle mi? Ben de uzak yoldan geldim seni görmek için"dedi alınmış sesiyle. Bu kız neyin tribini atıyordu?
"Tüh" dedi, Gerçek 'yazık olmuş' der gibi." Keşke zahmet etmeseydin." Belimdeki elleri sıklaştığında sırtımın yarısı göğüsüne yaslıydı.
İçeri Mila girdiğinde ne olduğunu anlamak ister gibi gözleri bizde geziyordu." Gerçek abi baksana bir"diyerek mavi gözlerini Gerçek'e kilitledi.
"Önemli değilse-"diyecek oldu ama Mila onu hızla keserek,"önemli"dedi. Gerçek ellerine çektiğinde kendimi boşlukta gibi hissettim. Kısacık sürede belimdeki elleri ne çok ısıtmıştı öyle.
Düşüncelerimi toz bulutu gibi dağıtarak Gerçek yanımızdan ayrıldıktan sonra bakışlarını bana diken parlaya baktım.
Neden bana bu kadar nefret dolu baktığını anlayamamıştım. Hoş sebep aramaya gerek yoktu. Bunu açıkça belli ediyor ve bundan gram rahatsızlık duymuyordu.
Bana bir adım daha yaklaşarak tam karşımda durdu. Alaylı bakışlarla beni baştan aşağı süzdü çekinmeden. Bakışlarında gördüğüm aşağılama ile dişlerimi sıktım. Onun pahalı kıyafetlerinin aksine üzerimde bol paça eşofman ve krop tişört vardı. Böyle süzmesine gerek var mıydı?
İki yanımdan yumruklarımı sıktığımda," ne oldu hoşuna gitmedi mi?"diye sordum alayla. Ne düşündüğü zerre umrumda değildi.
İri ela gözleri gözlerime tutunduğunda," ne yalan söyleyeyim sen de ne bulduğunu anlamaya çalışıyorum" beni deli edecek sakinlikle tane tane konuşuyordu. Bu düşüncesi beynimde şimşek etkisi yaratırken eline koz vermemek için direndim." Ama bulamadım"
"Senin bulmana gerek yok. Gerçek bulmuş zaten" kendimden beklemediğim şekilde sakin ve vurgulayarak konuştuğumda bu cümlemi beklemiyor gibiydi.
Kendini kısa sürede toparladığında renk vermemeye çalışıyordu." Davet gecesi hiç de öyle değildi" diyerek büyük bir özgüvenle kollarını kavuşturarak üstten bakışlarını atmaktan çekinmedi.
Bunu hatırlatarak Gerçek'e olan sinirimi bir kez daha harladığında saklama gereği duymadığım öfkemle," bu bizim aramızda ki bir mesele seni ilgilendirmiyor"diyerek çıkıştım.
Yalancı bir şaşkınlıkla," şimdiden çirkefleşmeye başladın. Gerçek'in böyle kızlara tahammül edemediğini bilmiyor musun tatlım? Yoksa onu benim gibi iyi tanımıyor musun?" Bir tek elini ağzına kapatmadığı kaldığında bu sefer önümde hiç bir engelin olmadığı aklıma kar taneleri gibi düşerken öfkeme yenilmekten çekinmedim.
Sıkıca tuttuğum sarı saçlarıyla o daha ne olduğunu anlamadan kapıya çekiştirmeye başladım. Saçlarının kopacağını bildiği için engel olamayarak peşimden geliyordu."ahh!" Diye bağırmaya başladığında,"Gerçek yardım et"diyerek salonda bağırdı.
"Bırak beni manyak mısın?" Ellerimi çekmeye çalıştığında saçlarının acısından olsa gerek tutamadan bırakmak zorunda kalıyordu. Onu kimse elimden almazdı. Karşıma geçip de bu kadar ileri gidip kimse konuşamazdı. Kimse ona öğretmemişti sanırım evli adamlara sarkıntılık yapmaması gerektiğini?
Ama ben çok iyi bir şekilde öğretecektim." Elizan ne yapıyorsun?" Mila büyük bir şaşkınlıkla sorduğunda," sakın karışma" diye uyardım. Dış kapıya bir hışımla çıktığımda yüzümü yalayan soğuk beraberinde küçük kar taneleri de getirmişti. O kadar sert değil aksine hafif rüzgarla savruluyorlardı. İki gündür aralıksız yağan kar bilek boyumuzu geçtiğinden sadece patika yol açılmıştı.
Ayağımdaki ev terliklerini umursamadan dışarı çıktığımda tek odağım bahçedeki havuzdu. Beklemeden dizlerinin üzerine çökmesini sağladığımda tuttuğum saçlarıyla beraber üstü hafif buzlanmış buz gibi suya kafasını soktum.
"Elizan yapma" Mila dehşete kapılmış gibi bağırdığında uyardığımdan dolayı yaklaşmıyordu bize. O da bu halimden korkmuş gibiydi.
Yetmişti artık. Hepsinden ayrı ayrı laf duyup aşağılanmak zorunda değildim. Kimsenin beni küçümsemesine izin verecek hiç değildim.
Bir müddet durdurduktan sonra kafasını kaldırdığımda nefes nefese kalmıştı." Özür dile?" Diye bağırdım. Bana söylediği herşey için özür dileyecekti. Öksürerek bana baktığında," bırak beni?" Diyerek bağırdı.
Kafasını tekrar suya soktuğumda geri çıkardım. Ellirini teslim olur gibi havaya kaldırarak,"d-dur" kesik kesik konuşuyordu." Çok soğuk, yapma"
"Özür diliyor musun dilemiyor musun?"diye sertçe sorduğumda kafasını biraz daha suya yaklaştırdım.
"-dur, dur tamam özür dilerim-" cümlesini tamamlamasına izin vermeyen,"ne oluyor burda?"diye bağıran Gerçek'in sesiydi. Umrumda değildi ben alacağımı almıştım.
Beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdığında,"ne yapıyorsun, Elizan?"dedi şaşkınca. Bir taraftan da ellerini zemine bastırarak öksüren parlaya bakıyordu.
"B- beni öldürecekti" parla hâlâ beni kötüleye dursun Gerçek ona bakmadan gözlerimin içine bakıyordu. Kızgın mı ya da öfkeli mi hiç bir şey anlaşılmıyordu yüz ifadesinden.
"Vardır bir bildiği" söylediği sözler kalbimin ritmini değiştirirken içimdeki sıcaklığa anlam veremedim. Kulaklarım yanlış duymadıysa içimdeki kelebekler ellerini çeneleri'nin altına koymuş gözleri yıldız saçarak 'yaaa' diyorlardı. Ama bana yaptıkları tekrar aklıma düşerken bunların hepsini bir çırpıda sildim.
Dudaklarım kıvrılacak gibi olduğunda bakışlarımı kaçırarak yerde parlayı kaldırmaya çalışan bir adam gördüm. Gerçek'in bakışlarından ne ara geldiğini bile görmemiştim.
"Uraz, parlaya evine kadar eşlik et" Gerçek parlaya gözünü değdirmeden Uraz denen adama bakarak konuştu.
Parla ayağa kalktığında çatılı kaşlarla bana baktı ve hemen ardından kaşlarını ve dudağını bükerek gerçeğe döndü. Ben bu hareketine şok ola durayım eliyle beni göstererek," bu kız az daha beni boğacaktı ve sen vardır bir bildiği mi diyorsun?"diyerek inanamazca Gerçek'e baktı." Çok kırıldım ve kalbimi öyle kolay onaramayacaksın haberin olsun"
Ben daha ne kadar hayret olabilirim diye düşünürken parla her dakika daha da hayrete düşürüyordu beni. Bu nasıl bir kadındı? İnsanda biraz onur olurdu.
"Hadi Uraz" Gerçek onun dediklerini duymamış gibi tekrar konuştuğunda parlanın soğuktan kızaran yüzü mor, yeşil arası bozarmaya döndüğünde keyifle izledim.
"Sizden nefret ediyorum!"diye bağıran parla arkasını dönerek sinirle ilerlemeye başladı. Son sözleri ben dahil herkes bakakaldığında Gerçek koluma girerek,"üstün ıslanmış daha fazla böyle kalma, hastalanırsın"diyerek yürütmeye başladı.
O demese dizlerim üzerine çöktüğümde karda ıslandıklarını bile fark etmemiştim. Ama sorun edeceğim bir şey değildi. Omuz silktim. Bu yaptığımla sanki bir haftanın yükünü atmış gibi rahatlamıştım.
*-*-*
Üzümlü keklerim umarım beğenirsiniz;) oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın Sizi seviyorum❤️❤️❤️💋💋💋
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.82k Okunma |
199 Oy |
0 Takip |
16 Bölümlü Kitap |