4. Bölüm

4. Bölüm

ASİL AKTAŞ
maviturk

 

Timleri beraber Kamptan ayrılıp helikopterin gelceği noktaya yürümeye başladık yaklaşık 25dakikadır yürüyorduk kimseden çık çıkmıyordu zifiri karanlıkta sadece yuruyorduk bu ortam beni germeye başlamıştı şimdiden timimi özlemiştim hani nerde şaka hani nerde espiri

Arkadan ben "ah "diye ses gelince arkamı dönüp baktım benle beraber kaan yüzbaşıda dönmüştü

Bacağından yaralı olan askerin durumu iyi görünmüyordu Yüzbaşı hemen yanına giderken bende onunla beraber ilerledik adamın bir adımı benim üç adımımdı resmen

Yüzbaşı" demir iyimisin dayana bilcekmisin "

Demir" çok zor kaan ama dayanıcam "

Yüzbaşı " Az kaldı kardeşim çok az kaldı"

Adının demir oldunu yüzünü karanlıkta çok iyi seçemediğim adamı yerden kaldırıp koluna girdiler

Tekrar yürümeye başladık

Helikopterin iniş noktasına varmiştık yukarıda duyulan Helikopter sesiyle geldini anladım bizimle aynı anda gelmişti arkama dönüp baktımda

Yıkık bir tim gördüm yüzbaşıyla yuzyuze geldimizda bana bakıp hafif bir tebessüm etti tek tek helikoptere bindik artık yuvaya dönme zamanıydı

...

Karargaha gelmiştik Helikopter aşağı iniyordu saat daha sabahın 6' tısıydı

Herkes indikten sonra en son ben indim albay İbrahim hazırda bizi bekliyordu herkes onun karşısında dizildi

Albay sabah sabah karagahi inleten bir sesle "yaşam timi tekmil ver"

"Yüzbaşı Kaan Öztürk ankara emredin komutanım"

"Yüzbaşı Demir Yılmaz ankara emredin komutanım "

"Üsteğmen Serkan Akıncı Konya emredin komutanım"

"Teğmen İrem Korkmaz Sivas emredin komutanım "

"Asteğmen Uzay Mercan antalya emredin komutanım"

"Asteğmen Mete Yiğit bursa emredin komutanim"

En sonda ben herkes gibi bir adım öne çıkarak "Üsteğmen Mavi Türk görevi başarıyla tamamlamıştır komutanım " dedim

İbrahim albay bana bakmaya bırakıp "istirahat et yaşam zor bir mücadele oldu hepinizi gönülden tebrik ediyorum " dedi ve gitti bu adamda bir tuhaf oldu iyice neyse yakında anlaşılır

Ama Daha tuhafıma giden timin adının yaşam olması düsüncemle dudaklarım kıvrıldi ama hemen kendimi topladım her adın, lakabını bir anlamı vardır mavi gülme kızım dedim kendi kendime iyice şizofren oldum

Yaşam timi tek tek karargaha giriş yaparken orda sadece ben ve Yüzbaşı kalmıştık aydınlıkta daha net gördüğüm suratına baktım kahverengi gözleri uzun kirpikleri sert surat hatlarıyla fazla çekici duruyordu yanlış anlamaması için bakışlarımı kısa tutum

Karagaha doğru ilerlerken arkamdan geldine emindim dönüp bakmadım kendi odama gidip bir duş aldım yedek uniformami girdim ince uzun saçlarımı hızlıca kurutup sıkıca bağladım

Saat ne ara 8 olmuştu ben ne kadar su altında kaldım çok açıkmiştım odadan çıkıp yemek haneye doğru yürümeye başladım koridorda teğmen... neydi adı irem teğmen İremle karşılaştık

"Teğmenim nereye böyle"

"Yemekhaneye komutanım siz"

"Bende yemekhaneye e hadi gel şu açlıktan guruldama noktasına gelen karnımızı doyuralim"

Fazlamı samimi olmuştum birden kendimi ona sıcak hissetmiştim yoksa kimseye böyle davranmazdım Seda dışında

Birlikte yemekhaneye girdimizde masalarda birinde yaşam timi vardı hepsi yavaşça yemek yiyordu hemen çaprazindada benim timim ölüm timi vardı hayvan gibi anıra anıra yiyordular ne kadar elitiz ama demi

Kendime yemek alıp kendi timimin yanına gittim o ara iremde kendi timinin yanına gidiyordu

" ooo komutanım gelmişsiniz" Oğuz ağzı dolu bir şekilde konuşurken sadece tebessüm ettim

Esra "Sağ salim gelmene sevindim mavi yaralı falan varmı"

" Bende bir şey yok ama timden iki kişi yaralıydı"

"LANNN!"

Yavuzun bagrişıyla oraya döndüm sadece biz değil tüm karargahı gözleri birden bizim masayı bulmuştu oğuzun öldurcek gibi bakıyordu "oğlum niye yiyon yumurtamı lan "diyerek sitem etti

"Komutanım çok güzel gülüyordu bana ordan dayanamadım"

Oğuzun tabana kaydı gözlerim yumurtası olduğu gibi duruyordu ardından gözlerim oguza kayinca bu seferde efenin tabana baktını gördüm efe ise ağzına bir peynir atmış diğerinde tam uzanacakken Oğuz bu sefer onu yemişti

"KOMUTANİMM!"

yine tüm gözler bizim masayı bulmuştu

"Oğlum ben senin komutanınim istersem tüm tabağı yerim ses cikaramazsın"

Öylemi Oğuz bey

Yanımda oturan esrayi hafif dürtüm gözümle oğuzu işaret ederken o ne demek istenimi anlamişti çoktan

Yerimizden hafif doğrulup Esra oğuzun tabandaki yumurtayı alırken bende peyniri alıp ağzıma attım

"KOMUTANİM OLDUMU AMA BOYLE"

3. Kez yine yemek haneye inletmiştik ellimle "şışşş bağırmayın artık yeterince rezil olduk hem biz senin komutanınızya tabanı bitirsek sesini çıkarmaman gerekiyir"diyerek onu tatlik ettim bende

...

Güzel bir itman birazda dosya isleri timin geveziliği derken günü bitirmiştir bende eve gelmiş anahtarla kapıyı açmıştım 2. Bir kovalamaca istemediğim için botlarimi çıkardım annem ortada yoktu bende salona girdim

Fatak beklediğim manzara yere oturmuş ağlayan annem değildi

"Anne"

......

Bölüm sonuuuu

Bölümü nadıl buldunuz

 

 

 

 

Bölüm : 03.03.2025 14:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
ASİL AKTAŞ / MAVİ TÜRK 
(GERÇEK AİLEM) / 4. Bölüm
ASİL AKTAŞ
MAVİ TÜRK (GERÇEK AİLEM)

1.08k Okunma

139 Oy

0 Takip
6
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...