
Bervan' dan
Dizdar'ı evine biraktıktan sonra ben de konağa
gittim.
Ben onun için her şeyi ezip geçmişken o beni
yüzüstü bıraktı.
Amcasınin oğlunun namlusunun ucunda almıştım
ben onu.
Bunları üşündükçe öfkem daha da artıyordu, bana
yaptığının bedelini ona ödeteceğim.
Arabadan inip konağa girdim, Zümra'nın yaptıklarn
aklıma geldikçe öfkem kat be kat artiyordu.
Merdivenlerden çıkip odaya girdim. Daha dün
koynumda olan kadın, bugün bana silah çekmişti.
Öfkeden önüme ne geldiyse kırip döktüm ama
içimdeki öfke sönmemişti.
Yatağın nevresimine geçen kan lekelerini görünce,
bu öfkenin onun canini yaktıiğını anlamıştım.
Ama yine de içim soğumamıştı, bana silah çeken
kişi karım da olsa öl.yü hak ediyordu.
Kapının sesi ile düşüncelerimin arasından siyrılıp
bana bakan anneme baktım.
"Buyur dayê."
Ne bu odanın hali, Kuremin? Madem karının
gitmesine bu kadar öfkelenecektin, ne demeye
babasının kapısına biraktın?
Karışma işime dayê. "
" işine karıştığım yok Kuremin ama şunu unutma,sen ağlasın, ağanın koynu boş kalmaz.
"Haklısın dayê.Jiyan, halama sabah haber ver, kızı
Zilan'ı karım olarak alacağım.
" Doğru olanı yaparsın Kuremin.
Bu konağa kuma olarak gelecek çocuğumu
doğurduğunda hanım ağa olacağını da ilet,
Aldanoğlu'nun da her şeyini gönderin.
Tamam Kuremin.
Dayê odasına gidince ben de avluya indim, sedire
oturup önüme çektiğim küllükle Aldanoğlu'nun bana
yaptikların düşünmeye başladım.
Üç ay içinde beni kendine bağlamamış gibi "git"
dediğim zaman çekip gidişi, ağalar Meclisi'nin önünde
"boşuyorum" demesi, ona karşı olan öfkemi
tetikliyordu.
Berfin'den
annemle, abimin söyledikleri her şeyi duymuştum.
Yaptiğı şeyin bir hata olduğunu ona söylemem gerekti
artık.
" Konuşalım " dediğim konu açılmamış, yüzüme
bile bakmamiştı.
Artık her şeyi anlatmam gerekiyordu abime; sedire
oturmuş, öfkeden elliyle sürekli yüzünü sivazlıyordu.
Odama geçip sabahı beklemekten başka çarem
yoktu.
Yatağıma uzanıp uyudum, gözümü açtiğımda
sabah olmuştu.
Elimi yüzümü yıkayıp hızla avluya indim, annem
Zümra yengemin eşyalarını gönderiyordu.
Yanına yaklaşıp, "konuşmamız gerek anne," dedim.
Sanki canını istedim, yüzüme ters ters bakıyordu.
" Konus beri.
"Ulu orta konuşulacak şeyler değil anne.
Salona geç.
Annemin söylediğiyle hızla salona doğru yürüdüm.
Annemin ardı sıra gelip içeri girdi.
"söyle, karın ağrın ne senin?"
" Abim evde mi anne?"
Sabah çktı, beri konuş artık.
" Umarım halamı aramadın anne.
Hesap mi soruyorsun sen bana? Alırim ayağımın
altına seni.
" Hesap falan sorduğum yok anne, ne yapip edip
abimin Zilan karıs ile evlenmemesini sağla, yoksa her
şeyi anlatırım abime.
yüzüme atilan tokatla bir iki adım geriye gitsem de
ciddiyetimi bozmadım.
"Ne biliyorsun da ne anlatacaksın Bervana?"
Afran abimin Zümra'nın ablasını kaçırdığını, buna
karşılık hüküm ile öldüğünü söylerim.
Söylediğim şeyle şaşırıp kalsa da yapacağımı
biliyordu. Annemin şaşkınlığı üzerinden atlaması biraz
zaman alsa da kekelemeye başlayıp konuştu.
"Se, sen bunu nereden öğrendin beri?"
Niye şaşırdın anne, senin oğlun hatalıyken, bütün
nefretinle babamı ve abimi doldurup durdun.
Senin yüzünden babam öldü, sıra abim de mi anne,
hiç mi vicdan azabı çekmedin?
O kızı o hale getirirken, şimdi de Zilan yılanını
abimin koynuna mı sokacaksın?
Ne yap et, vazgeçir abimi, yoksa her şeyi herkese
anlatırınm. Bu da benim sana son sözüm anne.
Sen beni tehdit mi ediyorsun kız?"
" Evet anne, tehdit ediyorum seni. "
Söylediklerimle afallasa da kararımın kesin
olduğunu anlamişa benziyordu.
Annemi salonda yalnız birakıp odama gittim.
Annemin öfkesi zehri her şeyi zehirliyordu; babama
yaptiğını abime yapmasına izin vermeyecektim.
Uluslararası ekonomi bölümü okuduğum için ders
çalışmaya karar verdim, en azından abime gelene
kadar.
Kafamın da dağılması lazımdı. Bilgisayarı açıp ders
çalışmaya başladıktan yarım saat sonra Roza yengem
geldi.
Annem onu da kendi esiri etmişti; Bervan abimle
evlendirmeye kalmıştı. Gideceğini söyleyince de Melek
ile tehdit etmişti.
Roza yengem de, Zümra yengem de aynı ama farklı
kaderler yaşıyordu.
Roza yengem de ağa kızıydı, ama abisi ablamı
kaçırınca berdele bu konağa gelmişti.
Zümra yengem ise bitmeyen kan davasının kurbanıydı.
"Niye yaptın beri? Eğer benden duyduğunu duyarsa
canıma okur dayê."
"Hiçbir şey yapamaz yenge, yeter, hepimizi yıllardır
kendi tutsağı etti. Seni Bervan abimle evlendirmeye
kalktı. "
Doğru dersinde dayê kafasına ne koyduysa yapar.
" Bu defa izin vermeyeceğim yenge. Bervan abime
de bir şey olursa ben de yaşayamam artık.
" Hakkımizdan hayırlısı artık, beri bakalım
sonumuz nasil olacak. "
" Her şey iyi olacak yenge, sen sikma caninı.
" Ben gidip yardım edeyim aşağıya şimdi, onun için
de dayı kızmasın.
" Peki yenge.
Ağa kızı da olsan, el kapısından her zaman boynun
kıldan ince olur.
Yengem odadan çıktıktan sonra ders çalışmaya
başladım.
Ders çalışırken uyuya kalmışım, Melek gelip beni
uyandırana kadar uyumuştu.
Yemek hazır, hala amcam da geldi, seni bekliyoruz.
Sen in, geliyorum halam.
Melek odadan çıkınca ben de elinmi yüzümü yıkayıp
yemeğe indim.
Ben sofraya oturunca annem, celladı karşı dayamış
gibi yüzünü döndü bana.
Ama hiç umurumda değildi.
" Bu saatte neyin uykusu bu, beri gece beşik mi
salladın? "
Ders çalışırken uyuya kalmışım abi.
Abimin merhameti gitmiş, yerine kini sarmıştı.
Yüzünü anneme otoriter bir sesle konuşmaya başladı.
Geldim geleli ağzın biçak açmıyor, dayê konuştun
mu halamla? "
Konuştum Kuremin, üç ay geçmeden kızımı
vermem diyor.
Sanki onun kızinı. Si..m neyin üç ayı bu? "
Destur Kuremin.
Daha gece hallederim demedim mi, neyin üç ayı
zaman bu? "
Bak Kuremin, daha iki gün oluyor, kimse hemen
kizini vermez. Az zaman geçsin hele."
" Bir ay, sadece daye. Bir ay sonra Zilan karım
olacak, afiyet olsun.
Abim hiçbir zaman yanımızda küfür etmezdi, onu
bu hale getiren annemdi.
Akşam yemeği zehir olmuş, boğazıma dizilmişti.
Abim eninde sonunda hatasının farkına varacaktı,
ama geç olmadan varsa iyi olacaktı.
Eserinle gurur duy dayê ,abimi getirdiğini hâle
bak. Merhametli olan abim artık kinle nefretle beslenir
olmuş, mutlu ol."
"O soysuzun kızını buraya getirmeden
düşünecekti.
Hiçbir zaman değişmeyeceksin değil mi daye?
Eğer senin yüzünden Bervan abime de bir şey olursa,
beni de Meleği de öldü bilirsin.
"Biz de olmayız, bunu unutma. Hayatı bu defa ben
zehir ederim sana.
Afiyet olsun şimdi.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 46.53k Okunma |
2.32k Oy |
0 Takip |
59 Bölümlü Kitap |