17. Bölüm

17.Kuma

Mavi Yazar
maviyazarr

Bervan' dan

Dizdar'ı evine biraktıktan sonra ben de konağa

gittim.

Ben onun için her şeyi ezip geçmişken o beni

yüzüstü bıraktı.

Amcasınin oğlunun namlusunun ucunda almıştım

ben onu.

Bunları üşündükçe öfkem daha da artıyordu, bana

yaptığının bedelini ona ödeteceğim.

Arabadan inip konağa girdim, Zümra'nın yaptıklarn

aklıma geldikçe öfkem kat be kat artiyordu.

Merdivenlerden çıkip odaya girdim. Daha dün

koynumda olan kadın, bugün bana silah çekmişti.

Öfkeden önüme ne geldiyse kırip döktüm ama

içimdeki öfke sönmemişti.

Yatağın nevresimine geçen kan lekelerini görünce,

bu öfkenin onun canini yaktıiğını anlamıştım.

Ama yine de içim soğumamıştı, bana silah çeken

kişi karım da olsa öl.yü hak ediyordu.

Kapının sesi ile düşüncelerimin arasından siyrılıp

bana bakan anneme baktım.

"Buyur dayê."

Ne bu odanın hali, Kuremin? Madem karının

gitmesine bu kadar öfkelenecektin, ne demeye

babasının kapısına biraktın?

Karışma işime dayê. "

" işine karıştığım yok Kuremin ama şunu unutma,sen ağlasın, ağanın koynu boş kalmaz.

"Haklısın dayê.Jiyan, halama sabah haber ver, kızı

Zilan'ı karım olarak alacağım.

" Doğru olanı yaparsın Kuremin.

Bu konağa kuma olarak gelecek çocuğumu

doğurduğunda hanım ağa olacağını da ilet,

Aldanoğlu'nun da her şeyini gönderin.

Tamam Kuremin.

Dayê odasına gidince ben de avluya indim, sedire

oturup önüme çektiğim küllükle Aldanoğlu'nun bana

yaptikların düşünmeye başladım.

Üç ay içinde beni kendine bağlamamış gibi "git"

dediğim zaman çekip gidişi, ağalar Meclisi'nin önünde

"boşuyorum" demesi, ona karşı olan öfkemi

tetikliyordu.

Berfin'den

annemle, abimin söyledikleri her şeyi duymuştum.

Yaptiğı şeyin bir hata olduğunu ona söylemem gerekti

artık.

" Konuşalım " dediğim konu açılmamış, yüzüme

bile bakmamiştı.

Artık her şeyi anlatmam gerekiyordu abime; sedire

oturmuş, öfkeden elliyle sürekli yüzünü sivazlıyordu.

Odama geçip sabahı beklemekten başka çarem

yoktu.

Yatağıma uzanıp uyudum, gözümü açtiğımda

sabah olmuştu.

Elimi yüzümü yıkayıp hızla avluya indim, annem

Zümra yengemin eşyalarını gönderiyordu.

Yanına yaklaşıp, "konuşmamız gerek anne," dedim.

Sanki canını istedim, yüzüme ters ters bakıyordu.

" Konus beri.

"Ulu orta konuşulacak şeyler değil anne.

Salona geç.

Annemin söylediğiyle hızla salona doğru yürüdüm.

Annemin ardı sıra gelip içeri girdi.

"söyle, karın ağrın ne senin?"

" Abim evde mi anne?"

Sabah çktı, beri konuş artık.

" Umarım halamı aramadın anne.

Hesap mi soruyorsun sen bana? Alırim ayağımın

altına seni.

" Hesap falan sorduğum yok anne, ne yapip edip

abimin Zilan karıs ile evlenmemesini sağla, yoksa her

şeyi anlatırım abime.

yüzüme atilan tokatla bir iki adım geriye gitsem de

ciddiyetimi bozmadım.

"Ne biliyorsun da ne anlatacaksın Bervana?"

Afran abimin Zümra'nın ablasını kaçırdığını, buna

karşılık hüküm ile öldüğünü söylerim.

Söylediğim şeyle şaşırıp kalsa da yapacağımı

biliyordu. Annemin şaşkınlığı üzerinden atlaması biraz

zaman alsa da kekelemeye başlayıp konuştu.

"Se, sen bunu nereden öğrendin beri?"

Niye şaşırdın anne, senin oğlun hatalıyken, bütün

nefretinle babamı ve abimi doldurup durdun.

Senin yüzünden babam öldü, sıra abim de mi anne,

hiç mi vicdan azabı çekmedin?

O kızı o hale getirirken, şimdi de Zilan yılanını

abimin koynuna mı sokacaksın?

Ne yap et, vazgeçir abimi, yoksa her şeyi herkese

anlatırınm. Bu da benim sana son sözüm anne.

Sen beni tehdit mi ediyorsun kız?"

" Evet anne, tehdit ediyorum seni. "

Söylediklerimle afallasa da kararımın kesin

olduğunu anlamişa benziyordu.

Annemi salonda yalnız birakıp odama gittim.

Annemin öfkesi zehri her şeyi zehirliyordu; babama

yaptiğını abime yapmasına izin vermeyecektim.

Uluslararası ekonomi bölümü okuduğum için ders

çalışmaya karar verdim, en azından abime gelene

kadar.

Kafamın da dağılması lazımdı. Bilgisayarı açıp ders

çalışmaya başladıktan yarım saat sonra Roza yengem

geldi.

Annem onu da kendi esiri etmişti; Bervan abimle

evlendirmeye kalmıştı. Gideceğini söyleyince de Melek

ile tehdit etmişti.

Roza yengem de, Zümra yengem de aynı ama farklı

kaderler yaşıyordu.

Roza yengem de ağa kızıydı, ama abisi ablamı

kaçırınca berdele bu konağa gelmişti.

Zümra yengem ise bitmeyen kan davasının kurbanıydı.

"Niye yaptın beri? Eğer benden duyduğunu duyarsa

canıma okur dayê."

"Hiçbir şey yapamaz yenge, yeter, hepimizi yıllardır

kendi tutsağı etti. Seni Bervan abimle evlendirmeye

kalktı. "

Doğru dersinde dayê kafasına ne koyduysa yapar.

" Bu defa izin vermeyeceğim yenge. Bervan abime

de bir şey olursa ben de yaşayamam artık.

" Hakkımizdan hayırlısı artık, beri bakalım

sonumuz nasil olacak. "

" Her şey iyi olacak yenge, sen sikma caninı.

" Ben gidip yardım edeyim aşağıya şimdi, onun için

de dayı kızmasın.

" Peki yenge.

Ağa kızı da olsan, el kapısından her zaman boynun

kıldan ince olur.

Yengem odadan çıktıktan sonra ders çalışmaya

başladım.

Ders çalışırken uyuya kalmışım, Melek gelip beni

uyandırana kadar uyumuştu.

Yemek hazır, hala amcam da geldi, seni bekliyoruz.

Sen in, geliyorum halam.

Melek odadan çıkınca ben de elinmi yüzümü yıkayıp

yemeğe indim.

Ben sofraya oturunca annem, celladı karşı dayamış

gibi yüzünü döndü bana.

Ama hiç umurumda değildi.

" Bu saatte neyin uykusu bu, beri gece beşik mi

salladın? "

Ders çalışırken uyuya kalmışım abi.

Abimin merhameti gitmiş, yerine kini sarmıştı.

Yüzünü anneme otoriter bir sesle konuşmaya başladı.

Geldim geleli ağzın biçak açmıyor, dayê konuştun

mu halamla? "

Konuştum Kuremin, üç ay geçmeden kızımı

vermem diyor.

Sanki onun kızinı. Si..m neyin üç ayı bu? "

Destur Kuremin.

Daha gece hallederim demedim mi, neyin üç ayı

zaman bu? "

Bak Kuremin, daha iki gün oluyor, kimse hemen

kizini vermez. Az zaman geçsin hele."

" Bir ay, sadece daye. Bir ay sonra Zilan karım

olacak, afiyet olsun.

Abim hiçbir zaman yanımızda küfür etmezdi, onu

bu hale getiren annemdi.

Akşam yemeği zehir olmuş, boğazıma dizilmişti.

Abim eninde sonunda hatasının farkına varacaktı,

ama geç olmadan varsa iyi olacaktı.

Eserinle gurur duy dayê ,abimi getirdiğini hâle

bak. Merhametli olan abim artık kinle nefretle beslenir

olmuş, mutlu ol."

"O soysuzun kızını buraya getirmeden

düşünecekti.

Hiçbir zaman değişmeyeceksin değil mi daye?

Eğer senin yüzünden Bervan abime de bir şey olursa,

beni de Meleği de öldü bilirsin.

"Biz de olmayız, bunu unutma. Hayatı bu defa ben

zehir ederim sana.

Afiyet olsun şimdi.

Bölüm : 28.12.2024 14:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş