6. Bölüm

5.Kayıp Sır

Mavi Yazar
maviyazarr

"Ben senin kapatman değilim ağa, sana itaat edeceğimi mi sanıyorsun?

Değil. İşkence canımı alsan da sana itaat etmem. Ben senin için ne isem, sen de benim için öylesin ağa."

Kaderim mi, yoksa imtihanım mı olduğunu bilmediğim bir yolda savrulup duruyorum.

En sevdiğim kişiler bile bana ihanet etmişti. Özür dileseler, af edecek kadar aciz kalmıştım..

Sabaha kadar uyumamış bir köşede oturup olan biteni düşünürken Bervan'ın seslenmesiyle irkildim.

"Aldanoğlu"

"Hmmm"

Ne var, dağ ayısı demek geldi içimden ama onunla uğraşacak halim bile yoktu.

"Odanın dışına çıkmayacaksın"

Hemen üzerini değiştirip kapıyı üzerime kilitledi. Kardeşi beni çağırmak için kapıda bekliyormuş, konuşmalarını az çok duyabiliyordum sadece.

"Neden kapıyı kilitliyorsun abi? Annem yengemi bekliyor avluda."

"Oda' dan dışarı çıkmayacak, Berfin olurda çıktığını duyarsam sizin de canınızı yakarım."

"Abi, aç mı kalacak yazık, günahır, yapma."

"Ben ne zaman istersen o zaman yemek yiyecek."

"İn aşağı."

Sesi âdeta odada yankılandı. Aç kalmak benim için. hiçbir zaman sorun olmadı; iştahsız olmam ilk defa işe yarayacaktı.

Dağ ayısı gidince ben de bilgisayarımı aldım. Bitirmek üzere olduğum bir kitap vardı.

Benim en büyük hayalim doktor olmaktı ama ablam ölünce onun hayalini yaşatmak için edebiyat fakültesini bitirdim.

hiçbir şey yazamıyordum, nefes alamıyordum. Uyumak belki iyi gelir, gözümü kapattıkça aklımda yaşadıklarım ve bundan sonra olacaklar düşünüp dönüp duruyordum.

Beni bir türlü uyutmadı. Saatler sonra uyuya kalmıştım. Gece yarısı açılan kapının sesiyle uyanmıştım. Uyanmadığımı görmemesi için gözlerimi kapalı tutuyordum.

"Aldanoğlu, kalk."

Bu saatte ne istiyordu benden? Kanepede de uyuyorum, zıbar da yat işte.

"Aldanoğlu, kalk. Seni mi kalkarsın, ben mi kaldırırım seni?"

katır gibi inatçıydı, kalkmasam canımın yakacağını bildiğim için cevap verdim.

"Ne istiyorsun?"

"Yatağa geç."

"Canım yanıyor, izin verirsen uyumaya devam edeceğim ağa."

"Geç yatağa, s...me canı."

Tam bir hayvan , dediği gibi kalkıp yatağa geçtim. O kadar

O kadar bitkindim ki canım o kadar yanıyordu ki, bana dokunmaması için gerekirse yalvaracaktım.

Bir daha kanepede uyuma deyip arkasını dönüp uyudu. Ne kadar şükür etsem azdı.

Uyumak için ne kadar çabalasam da karnımdaki sancım daha da artıyor, tüm kemiklerim sızlıyordu. Ne kadar ilaç içsem de aç olduğum için bir faydası yoktu.

Yatakta kıvrandığımı hissedince,

"Rahat dur, Aldanoğlu."

Uykusunu bozduğum için bile kızması beni deli ediyordu dağ ayısının.

"Kıpırdamadan dur, gece gece delirtme beni."

Onun bu sözleri kulağıma ilişirken bedenim daha fazla dayanamadı. En son gördüğüm şey onun sinirli suratıydı.

Bervan'dan

Soğulcan gibi yatakta kıvranması beni deli etmişti. Ben acı çektirmeden acı çekmesi bile beni deli ediyordu. Yüzüne döndüğümde ölü gibi yatıyor, ağzının kenarından kanlar süzülüyordu.

O an ne yapacağımı bilmesem de kucağıma alıp hastaneye götürdüm.

Onu hastaneye getirmenin bedelini bile ödeyecekti. Onu öldürmeden ölemezdi Aldanoğlu, bu şekilde benden kurtulamazdı.

Yarım saat bekledikten sonra doktor geldi. "Neyi var doktor, neden kan kustu, durumu nasıl?" Sanki endişeleniyordum. Ölmesi işime yaramazdı, tek derdim onu yaşatacaklarım, ölmesi.

Eşinin durumu iyi. ASD hastalarına bu durum görülebiliyor. Maalesef tedavisine bu hastanede devam edelim.

"Haberiniz yok mu Bervan Bey? ASD, atriyal septal defekt demek."

"Yani doktor."

Ne olduğunu bile bilmediğim bir hastalığı vardı soysuzun kızının.

"Kalpte, kalbin içinde ve kalp kulakçıkları arasında delik olması. Doğuştan gelen kalp hastalığı yani. Bervan Bey, bundan sonra stresten uzak durması lazım."

Serum bitince eve gidebilir ama unutmayın, en kısa sürede tekrar tedaviye başlanması gerekiyor.

hasta olduğunu neden söylememişti? Belki bu kadar canını yakmazdım.

Ölmesini ne kadar istesem de, hastalıktan değil, benim elimde olacaktı.

Bölüm : 18.12.2024 00:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş