

Neyse dedim gözyaşlarımı silerken böyle bir hayat yaşadım işte dedim
Üzülme diyicem ama doğru genelde güzel kızların canı yanar dedi
Güzel mi ben mi ? dedim
Hadi canım hiç aynaya bakmıyosunuz galiba dedi gülerek
Varlığın için saol Alparslan dedim
Varlığım varlığına feda olsun doktorum dedi
Neyse ben çıkıyorum sen iyice dinlen ben öğle arasında iner bakarım sana dedim
Dört gözle bekliyorum doktorum dedi
Tam giderken bileğimden tuttu
Unutma burda seni bekliyen bir hastan var dedi
Gülerek dışarı çıktım ama ilk kez bu kadar mutluydum tuvalete doğru yürüyorum varınca elimi yüzümü yıkadım çabucak aşağı indim yemeğimi yiyodum ama bir yandan da saate bakıyordum öğle arası bittiği an fırladım ve alparlanın kapısının önüne geldim ve kapıyı tıklatım gel diye bir ses duydum içeri girince yemek yemeğe çalışan bir Alparslan görmüştüm
Dur dur ben yediriyim dedim kaşığı çorbaya batırdım ve Alparslanın ağzına doğru götürdüm içmişti ama ağzının kenarında çorba kalmıştı onu elimle aldım alparslan ise hayran gözlerle bana bakıyodu
Boşver ya konuşalım dedi
Ama açsın bunu bitir öyle dedim
Şuan doydum çünkü sen geldin dedi
Sen hep böyle iltifat mı edersin dedim
Yok genelde etmem yani benim için değerli kişilere iltifat ederim dedi
O zaman ben senin için değerli miyim ? dedim
Hayatımı kurtaran kadın, benim yüzümü güldüren kadın , gözlerinde ormanları gördüğüm kadın , sözlerine ömrümü verebileceğim kadın sen benim için en değerli insan sın dedi
Hadi ya dedim utanarak
Eeee dedi ne yapalım dedi
Bilmem dedim küçük bir gülüşle
Çok güzel gülüyosun dedi
Alparslan beni tarif etsene dedim
Saçların nehirler kadar uzan ve güneş kadar parlak, gözlerin ormanın bütün renkleri kadar güzel , gülüşün offf hayatımı verebileceğim kadar güzel dedi
E sen baya dedim lafı nı keserek
AĞŞIKSIN DEDİM
HE ŞUNU BİLEYDİN DEDİ GÖZLERİME BAKARKEN
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |