
“Deli öfkem kara sevdam hangisi galip?
Nerde gerçek, nerde yalan bilen söylesin
Yalan diyen yalan olsun, yüzü gülmesin
Zerda'm yerin yanım olsun, kimse bilmesin."
Gergin geçen bir yemekten sonra İdil tatlıları getirmek için mutfağa gitmişti.Ben de bu ortamdan kaçmak adına peşinden gidecektim ama Gülcan hanımın benimle konuşmaya ve soru sormaya devam ediyor olması engel olmuştu.
“Eee kızım yaşın da gelmiş,okulun da bitmiş.Sıra evliliğe gelmiş sanki.Sen ne diyorsun Güney?”
“Güney niye bir şey diyecek Gülcan teyze.Güney aile ve sosyal politakalar bakanlığında mı çalışıyor?Ha Güney evlilik yaşıyla ilgili yasa mı çıktı?Hiç duymadık.”
Melek teyze gerginlikle Agah’ın adını mırıldanarak vurdu omzuna.Bana göre şu an Agah’ın bu kadar sakin olması,sadece laflarıyla karşılık veriyor olması bile mucizeydi.
Ama bu yine de her an Güney’e dalmak için hazırda beklediği gerçeğini değiştirmiyordu.Güney,annesinin ne yapmaya çalıştığını biliyor ama pek umursamıyordu sanırım çünkü kapıda gördüğü ilk an değişmişti gözleri bana.Sonrasında bakmamıştı,sohbete dahil olmaya çalışmamıştı.Agah’ı durduran buydu sanırım ama yine de annesi Gülcan hanım sınırlarını zorluyordu.
“Yaşları yakın ya Arslancığım.İnciyle Güney çocukken de birlikte oynardı onun için dedim ben.Senden de duyamadık hayırlı bir haber yok mu görüştüğün,konuştuğun?”
“Müsaade etmiyorsunuz ki görüşe-“
Agah cümlesini tamamlamadan odaya giren Zümra’yı görünce derin bir nefes aldım.Agah’a kalsa Gülcan hanım ve ailesini çoktan göndermişti evden ama babasının yanında saygıdan sesini çıkaramıyordu.Yine de yerini belli etmek ister gibi bütün akşam yanımda oturmuştu.Melek teyze gözleriyle dövse de umursamamış,görmezden gelmişti.
Annem İdil’in elindeki tatlı tabağına baktı sonra bana döndü bakışları.
“İnci,annecim gerçekten kendi sevdiğin tatlıyı mı aldın gelirken?”
Tabağa baktığım sırada Melek teyze Agah’a kızıyordu.
“Oğlum başka zaman sevdiğin tatlıyı al gel.Misafir varken bari farklı tatlı alsana.”
“Anne ben diğerini aldım bunu İnci almış.”
Bunu dediği sırada bütün akşam boyunca görmediğim gülümsemesi geldi yüzüne.İstemsizce gülümsemiştim bende.Birbirimizden habersiz ben onun,o da benim en sevdiğim tatlıyı almıştı.Gözlerimi Agah’ın gülümseyen yüzünden aldığımda Güney’in bana ve Agah’a bakan bakışlarını yakaladım.Kaşları hafifçe yukarı kalkmıştı bir şey demeden babamların muhabbetine çevirdi bakışlarını.
“İyi akşamlar millet!”
Abim gelmişti,bu akşam Firdevs’ten bahsedeceğim demişti ama benim aklımdan çıkmıştı çoktan.
“Hoş geldin oğlum neredesin sen kaç gündür?”
“Konuşuruz annem sonra burada daha önemli bir olay var sanki.İnci görücü mü geldi kız sana?”
Abimin dalga geçercesine kurduğu cümle Gülcan hanımın konuya girişini daha hızlandırmış olacak ki gözleri parlamıştı kadının.
“Ege’nin sevgilisi varmış istemeye gidecekmişsiniz Mehmet amca.”
Gülcan hanım konuşacağı sırada Agah bombayı ortaya bırakmış,konunun değişmesini sağlamıştı.Bütün gözler abime döndüğünde Agah sakince yerinden kalktı,ayaktaki abimin omzuna vurup bir şeyler mırıldandı kulağına.Ardından mutfağa geçerken sigara içeceğini biliyor olmamın huzursuzluğu çöktü içime.
Agah Arslan’ın kalktığı yere abim otururuken herkesten farklı sorular geliyordu,abim çaresiz bütün soruları tek tek cevaplamaya başladığı sırada bu kargaşada önümdeki iki tatlı tabağını alıp sessizce mutfağa gittim.Mutfağa girdiğimde balkona ilerdim Agah sol elinde yarısı bitmiş sigarasıyla,sağ eliyle hafif eğdiği başını ovuyordu.Yine mi başı ağrıyordu?Migreni ne durumdaydı da bu kadar başı ağrıyordu?
“Arslan…”
Benim sesimi duyduğu anda başını kaldırdı,gözleri beni bulduğunda yaptığı ilk şey sigarasını söndürmek olmuştu.Bu beni mutlu etse de belli etmedim.
“İyi misin?Başın mı ağrıyor yine?”
“Nöbet ertesi böyle oluyor genelde bir de uykumu alamadım annem erken çağırdı misafir gelecek diye.Gördük misafiri de…”
“Annemlerin tavırlarının sebebini anlamış olduk.”
Elimdeki tatlı tabağını ona uzattım.
“Yersin belki diye getirdim.”
Gülümseyip tabağı elimden aldıktan sonra konuşmaya başladı.
“Benim en sevdiğim tatlıyı almışsın Gün Güzeli.”
“Başka tatlı kalmamıştı ayrıca hiç aklımda kalmamış hangi tatlıyı sevdiğin.Sen de benim sevdiğim tatlıyı almışsın.”
Agah benim aksime kaçmadı.
“Senin geleceğini bildiğim eve senin sevdiğin tatlıdan başka tatlı alamazdım.Ayrıca benim çayı kaç şekerli içtiğimi unutmayan Gün Güzelinin tatlıyı unutacağını da sanmıyorum ama sen bilirsin.
Bu cümlesine cevap vermek yerine kendi tabağımda onun sevdiği tatlı,onun tabağında benim sevdiğim tatlı kalmıştı.Elindeki tabağı alıp kendi tabağımı eline tutuşturdum.Yemeye devam ederken konuştum.
“Güzel yapmışlar ama nereden aldın sen bu tatlıyı?”
“Yeni bir yer açılmış emniyetin ilerisinde oradan aldım.Ayrıca alt tarafı kadayıf tatlısı İnci ne kadar güzel olabilir ki şerbetli şerbetli.”
“Dedi ıslak ıslak trileçe yiyen Arslan.Sen ne anlarsın tatlıdan?”
Gülerek cevap verirken gecenin geri kalanı balkonda sohbet etmekle geçmişti.Abim içerde açıklamalar yaparken biz uzun zaman sonra ilk defa bu kadar keyifle sohbet etmiştik belki de.
Bu sohbetimizi İdil bölmüştü.
“Abi Çağan geldi.Bir evrak imzalatacakmış,kapıda içeri çağırdım ama gelmedi
.Sen bir bak istersen.”
Arslan balkondan çıkıp kapıya giderken ben de İdil’e döndüm.
“Hazırlanmışsın,kaçtaydı nöbetin?”
“12 de,çıkacağım birazdan İnci abla.”
“İçerdekilerin kalkmaya niyeti yok mu?”
“Gülcan teyze her boşlukta Allah’ın emrine bağlayacak gibi oturuyor İnci abla,ne kalkması.Sen bu gece buradan sözlenip gitme de.”
Söyledikleriyle kendimi tutamayıp gülmeye başladım.Anlayamadığım kısım oğlu istemese bu kadar ısrar edemezdi.Ama Güney de pek istiyor gibi değildi gerçi Arslan’ın ona olan tavırlarını görünce korkmuş da olabilirdi.Bir yandan bu hali işime geliyordu çünkü Arslan bütün gece ters bir hareketini görüp dövmek için beklemişti.Buna hakkı yoktu ama Arslan’ın bunu anlayacağını düşünmüyordum.Böyle bir şeyi yaşamamıştı hiçbir zaman.Evet ben ondan gitmiştim ama döndüğümde yanımda onun yıllar önce yaptığı gibi biri olsaydı ne yapardı merak ediyordum bazen.Bir yazı okumuştum çok önceden şöyle diyordu.
“Kalan yerini,giden yolunu bilir.”Bizim hikayemizde ilk bakışta giden ben gibi gözüksemde ilk giden Agah olmuştu,ben de yerimi bildiğim için sessizce gitmiştim.Telefonumun çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılırken arayanın Yiğit olduğunu gördüm.Telefonumu alıp balkona geçtim.
“Efendim Yiğit.”
“Napıyorsun kadavra kadın?”
“Evleniyorum gibi sen napıyorsun?”
Gülerek kurduğum bu cümleden sonra Yiğit’ten birkaç saniye ses gelmedi.
“Adam sana ilanı aşk etmeden evlenme teklifi etti sen de kabul mü ettin İnci?Vallaha boş bırakmaya gelmiyorsun.”
“Arslan’la olduğunu sana ne düşündürdü?”
“Hassiktir ama İnci…kaba kaba konuşturuyorsun beni.Kimle olacak başka?”
Sesimin içeri gitmemesine özen göstererek konuşmama devam ettim.
“Gülcan teyzenin oğlu Güney’le.Bu akşam annemler ısrar etmişti ya yemek yiyelim diye meğer bana görücü geliyormuş.Kadın bütün akşam evlilik programındaki sunucu gibi sorular sordu.O ara abim geldi abim de demesin mi herkesin içinde seni istemeye mi geldiler diye.Kadına gün doğdu tam konuya giriyord-“
“Arslan hepsini evden attı.”
“Hayır.”
“O zaman çocuğu dövdü şimdi hastanedesiniz.”
“Hayır be ama kadın konuya girse muhtemel senaryo buydu sanırım.Arslan da tam o sırada Ege’nin kız arkadaşı varmış deyip abimi ortaya attı.O saatten beri abim içerde annemlerin sorgusuna maruz kaldı.”
Yiğit gülerken ben dert yanmakla meşguldüm.
“Ya gülme Yiğit yemin ederim şu akşam yemeği ömründen üç gün aldı.Kadın tuz istiyor masada tuzu veriyorum çok güzel verdin eline sağlık diyor.Tuz bu tuz bildiğin kaya tuzu.”
Yiğit kahkahalarla gülmeye devam ettiğinde dayanamayıp ben de gülmeye başladım.
“Karnım ağrıdı kızım gülmekten yarın bütün detaylarıyla anlat her şeyi.”
“Tamam sen bir şey mi diyecektin?”
“He şey yarın akşam hastanenin kuruluş yıldönümü balo var seni de yazıyorum.Yanına kavalye yazayım mı?”
“Kendini yaz işte.”
“Yok İnci ben senin kavalyen olamam artık canımı seviyorum.Arslan senin yanında gördüğü her an gözleriyle dövüyor zaten ellerini de bu dövüşe eklemesine gerek yok.Sor Arslan’a.”
“Sadece canını sevdiğin için mi yoksa Birce’yi sevdiğin için m-“
“Hadi ben kapatıyorum görüşürüz.”
Telefonumu yüzüme kapatmıştı.Benim hislerimi konuşurken bir problem yoktu ama Yiğit beye gelince kaçacak delik arıyordu.
YAZARDAN
“Abi şurayı da imzala.”
“Çağan sabah imzalasaydım da bu saatte ne uğraştın oğlum?”
Çağan’ın asıl gelme sebebi belliydi ama bunu diyemeyeceği için başka bir bahane buldu.
“Dışardaydım abi geçerken imzalatayım sabaha kalmasın hem de sizin misafirlerden pasta börek kalmıştır dedim abi beni beslesin.
“Geç mutfağa İdil çağırınca niye girmedin içeri?”
“Ayıp o-“
“Saçmalama lan yürü mutfağa.”
Çağan mutfağa girdiğince İnci’yi görünce gülümsedi.
“Hoş geldin Çağan.”
“Hoşbuldum yenge,nasılsın?”
İnci yenge sözüyle sessiz kalıp gülümsemekle yetinirken Arslan kutudaki tatlılardan birini Çağan’ın ağzına tıktı.
“Ye kardeşim ye de sus.İnci börekle sarma da verir misin şuna zıkkımlansın.”
“Abi ben çıkıyorum.”
Çağan bu anın gelmesini bekliyordu,ağzındaki tatlıyı hızla yuttu.
“Ben bırakayım mı abi bu saate yalnız gitmesin.”
“İdil mutfağa gel abicim.”
İdil bir yandan saçlarını toplayarak mutfağa girdi.
“Geç kalacağım abi otobüs geçer 10 dakikaya.”
“Otur Çağan bırakacak seni.”
“Zahmet olmasın abi ben giderim.”
“Zahmet olmaz Zümra.Bu saatte uğraşma otobüsle çıkarız birazdan.”
İdil hafifçe gülümsedi,sandalyeye oturup Çağan’ın yemek yemesini bekledi.İnci bu durum gülümseyerek izliyordu.Çağan’ın İdil’e karşı bir şeyler hissettiği İpek’in kaybıyla fark etmişti.Arslan’ın böyle bir şeyi fark ettiğini hiç sanmıyordu.Adam kendine aşık olanı fark etmemişti başkasını nasıl fark edecekti ki?
“İdil ne zaman kalkacak kızım bunlar?”
“Abi bilmiyorum ki Gülcan teyzenin pek gitmeye niyeti yok gibi.”
“Aha da Arslan abim misafirleri sevmiyor.”
“Sevmeyi bırak biri elimde kalmadan kalksalar yeterdi.Görücü gelmiş resmen ulan-“
“Arslan sessiz ol duyacaklar şimdi,kalkarlar birazdan.”
Arslan sinirle sigara paketi açıp sigarasını yakarken konuşmaya devam etti.
“Allah aşkına İnci duysalar ne olacak kadının yüzüne söylüyorum yine istediği yerden anlıyor lafı.”
“Görücü…kim için geldi abi?”
İNCİDEN
Çağan büyük bir aşkla yediği böreği bırakmış dikkatli gelecek cevabı bekliyordu.Çağan’ı tanıdığımdan beri ilk kez bu kadar ciddi duruyordu.Onu rahatlatmak adına ben cevapladım sorusunu.
“Beni.”
Çağan’ın suratı rahatlamış bir hal alırken konuştu.
“He iyiymiş ya İnci.”
Arslan önündeki çakmağı sinirle Çağan’a fırlattı.Çağan refleksle çakmağı yakaladı.
“Yengeye ne oldu it?”
“Abi bu işler sadece benim yenge dememle olmuyor sen de b-…”
Çağan cümlesini tamamlamadan sustuğunda birkaç saniye sessiz kaldı.Ardından mırıldanır bir ses tonuyla devam etti cümlesine.
“Abi müsaaden varsa…”
“Siktir git Çağan.”
“Hadi Zümra çıkalım.İyi akşamlar abi.”
Çağan ve Zümra saniyeler içinde evden çıkarken Arslan bu cümlenin üzerine sessiz kalmıştı.İkimiz de cümlenin sonunu biliyorduk ama bu akşam konuşulacak konu değildi bu onu biliyorduk.Bu sebeple konuyu değiştirdim.
“Yarın akşam hastanenin açılışının yıldönümüymüş balo gibi bir şey varmış.”
“Kaçta alayım seni?”
“Gelecek misin yani?”
“Tabi ki geleceğim İncİ,gelmem için söylemedin mi?”
İnkar et İnci sonuna kadar inkar hadi kızım.
“Hayır tabi ki ben öyle sessizlik olunca aklıma geldi söyleyeyim dedim,sohbet olsun diye.”
Arslan gülümsedi.Bense kurduğum cümlenin saçmalığına yanıyordum.
“Tamam öyle olsun ben geleceğim ama sonuç değişmedi yani.Seni yalnız bırakacak değilim.”
“Yalnız da kalabiliyorum ben Arslan.Yıllardır böyle organizasyonlara da yalnız gidiyorum ayrıca.”
Söylediğimi duymamış gibiydi sandalyesinden kalktı,sigarasını cebine aldı.
“Bu hatayı bir kere yaptım bedelini de fazlasıyla ödedim İnci.Şimdi tekrar seni yalnız bırakırsam sıksınlar kafama.”
Bir şey dememe fırsat vermeden çıktı mutfaktan,iyi ki de çıktı çünkü diyecek bir sözüm yoktu.Peşinden mutfaktan çıktığımda salondaki sesten kalktıklarını anlamıştım.Gülcan hanım beni gördüğünce gelip sarılırken elime ufak bir not kağıdı sıkıştırmıştı.
YAZARDAN
Misafirler gittiğinde soluğu mutfaktaki annesinin yanında aldı Arslan.
"Anne sen napıyorsun?"
"Mutfağı topluyorum Arslan."
"Onu mu soruyorum anne?Sen İnci'ye görücü ayarladığının farkında mısın?Yandığımı bilmezmiş gibi."
"Sorun da bu Arslan.Ben biliyorum sen biliyorsun eee annesi bilmiyor,ailesi bilmiyor.İnci bilmiyor İnci.Bu akşamki yeri göğü yakacak haldeki Arslan İnci'ye sevdasını söyleyeceği zaman korkağın teki.İnci çiçek gibi kız Elif teyzen evlensin istiyor ki haklı da.Ben benim oğlum seviyor inşallah bir ara söyleyecek Elif bekle sen mi deseydim?Sen adım atmazsan adım atan evlenir kızla.Sen de dolap kapısı yumruklarsın."
"Adım atanı atanın ağzını burnunu kırmayan da Arslan değil anne."
"Sen anlamıyor musun oğlum? İnci'yi seviyorsan İnci seninle olsun istiyorsan eğer Arslan olmayacaksın.Agah olacaksın.Kırarak dökerek alamazsın İnci'nin gönlünü.8 sene önce sana aşık olan o gencecik kız yok senin karşında,toy değil.Dahası sevdiği yerden kırıldığı halde devam etmiş bir kız var.Sen istediğin kır dök,İnci bir çizgi çeker seninle arasına.Ne silebilirsin ne çizginin karşısına geçebilirsin.Düşün ve ona göre davran."
İNCİDEN
Onlar çıktıktan hemen sonra geç olduğu için biz de eve geçerken kağıdı Agah'ın görmemesi için büyük uğraş vermiştim.
Eve girdiğimde odama çıkmak için merdivenlere ilerleyecektim ki annem durdurdu.
"İnci mutfağa gel annecim."
"Efendim anne."
"Otur bakayım şuraya.Gülcan kağıt verdi eline gördüm.Güzel çocuk Güney işi gücü de yerinde görüşmek istiyor musun annem?"
"İstemiyorum anne ben düşünmüyorum şu anlık böyle bir şey."
"İnci bir görüşseydin niye kestirip atıyorsun hemen?"
"Anne istemiyorum işte niye ısrar ediyorsun.Ayrıca çocuğun bana baktığı falan da yoktu annesi kendi kendine gelin güvey oldu bütün akşam."
"Hayır Gülcan dedi ki abi kardeş gibi büyüdükleri için Arslan da kızdı ya o yüzden bakmadı Güney yoksa istiyor diye."
"Abi kardeş mi?Anne yıllar sonra bir de bu mu çıktı diyemedin mi ne abisi diye?"
"Annecim abi dese nolacak Gülcan?Niye takıldın buna bu kadar birlikte büyüdüler demek istemiştir."
"Tamam anne tamam.Bak bu kağıdı da yırtıp atıyorum sen de kızım istemiyor diyorsun.Kapanıyor bu konu."
Odama girdiğimde sinirden gözlerim dolmuştu.Bu sinirim anneme ya da Gülcan Hanıma değildi.Bizi bu konuma getiren Arslan'a kızgındım ben.
Abi kardeş oluvermiştik bir anda.Onun annesi ona kız bakıyordu benim annem bana görücü kabul ediyordu.
"Bu gidişle çocuğunun adını İnci koyarsın Arslan."
Banyoda üzerimi değiştirip camda Arslan'ın olduğunu bilmeme rağmen başımı çevirmeden yatağa uzandım.Çok geçmeden mesaj geldi.
"Cama niye çıkmadın?"
"Neden çıkacaktım?"
"Neye kızdın sen?"
"Neye kızacağım Arslan abi?Kızmadım bir şeye yorgunum uyuyacağım."
Arslan Arıyor...
"Efendim?"
"İnci delirtme beni.Ne abisi?"
"Öyle öyle abimsin artık annem öyle dedi Arslan abin yanında olduğu için bakmamış Güney sana dedi."
"Hay sikiyim abisini de Güney'ini de batısını da."
"O çocuk sana bakamaz İnci.Abin falan da değilim ayrıca o anasının eline sıkıştırdığı not kağıdını da gördüm İnci.Atıyorsun o kağıdı."
"Kim olarak karışıyorsun?"
Duraksadı birkaç saniye.
"Ne?"
"Abim değilsin.Kim olarak karışıyorsun Arslan?Biz birbirimize karışacak kadar yakın değiliz birbirimize.Unutma Arslan kalan yerini giden yolunu bilir.Ben gideli çok oldu."
"Öyle mi İnci?"
"Öyle Arslan.İyi geceler."
Bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım.Uyu İnci uyku iyidir uyu.
AKŞAM 19.00
Hazırlanmıştım ve Arslan'a içimden 5 dakika süre vermiştim.Bütün gün yazmamıştı aramamıştı dü geceden sonra gelecek miydi bilmiyordum.
Kızmıştı ama haklı olan bendim.Düşündükçe moral bozukluğum artmaya başlamıştı bu gecelik düşünmeyi bırakıp aynada kendime baktım.Su yeşili fransız danteli etekli bir takım vardı üzerime.Saçlarımı alttan topuz yapmıştım, kahküllerimi düzelttim ve çantamı alıp kapıyı açtım.
Arslan karşımdaydı.Lacivert jilet gibi bir takım elbiseyle ciddi yüz ifadesiyle beni bekliyordu.Bir şey olmamış gibi arkamı dönüp kapıyı kilitlerken konuştum.
"Gelmezsin sanıyordum."
"Birbirimize karışacak kadar yakın olalım diye geldim.Arslan olarak değil,Agah olarak geldim Güngüzel'i."
"Birbirimize karışacak kadar yakın olalım,
Gölgen tenime düşsün, adınla uyanalım.
Ne sen bende bitsin, ne ben sende solayım,
Ayrı düşsek bile aynı aşkla yanalım."
BÖLÜM SONU
Gecikme için özür dilerim ballarım keyifli okumalar.
Yorumlarda buluşalım.🍯💛
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |