Heloo bu bölümü ikinciye yazdığım için sinirliyim ama okunmalar arttığı için mutluyum o yüzden kıyak yapayım dedimmm YENİ BOLUUUMMM🖋️💖
19
Bu sabah uyandığımda sanki dün hiç yaşanmamış gibiydi. Yatakta iyice gerindim. Gözlerimi ovdum çıkartırmışcasına. Telefonumu elime aldım hemen ve bingo.
Eray efendi: Dünyalar güzeli ve en önemlisi benim güzelim günaydın.
Sırıttım. İstemeden dudaklarımı ısırdım. Seviyorum ha ben bunu.2
Bunuda yazmazsın deren. Ayı olma.
Siz: Günaydın iltifatlar kralı. Günaydın.
Hemen yataktan kalıp okul formamı giydim. Tam o anda okuldan uzaklastırıldım yalanı geldi aklıma. Ama annem bilmiyordu bunu. Bugünün acısını anca sımsıkı bir atkuyruğu toplar diyerek lastiği beş kere çevirerek tepeden topladım. Sımsıkı
Koridordan gelen lezzetli kokuyu takip ettim. Annem mutfakta belli ki.
"Günaydın sultanım. " Arkasından sarıldım. Pencereden aşağıdaki insanlara bakıyordu. Bende arkasına sarılıyordum. İkimiz bir aşağıdaki insanları seyrediyorduk. Cıklayarak birisini gözüne kestirdi.
"O leopar tayt olmuş mu hiç o kombine?" Gülerek annemi camdan içeri çektim. Hiç de korkmuyor ha duyar diye.
"Annem sen dedikoduculara üye değilsin. O yüzden şşh."
Yüzünü buruşturdum. Burnuma çok kötü kokular geldi. Anam yandı yandı! Tavadakini ters düz yaptım. Altı baya kömür olmuş.
Annemin ağıt yakmaya başlamadan sıcak pankek delili yok edip hüplettim. Buruşuk ellerini tuttum.
"Yok kız. Ne yanması. Lezzet abidesi. " Biz gülüşürken abimde içeri girdi esneyerek. Göbeğini kaşıyarak tek gözle masaya baktı. Birileri daha uyanamamış. (Boksörlerin de göbeği olabilir a dostlar) Gerildi kollarını açarak. Annem hemen kızdı.
"Sofranın bereketi kaçar oğlum yapmasana. " Abim yumuşayarak sarıldı. Bu manzara ne olursa olsun içim gidiyordu be. Bugün iyi taraflı anlaşıldı.
Tavadakilerin hepsini tabağa koydum. Sofraya balı kaymağı da koyup oturdum. Abim bana baktı. Okul kıyafetimi süzdü. Anladı ya tabii. Laf sokmadan yemek yese olmaz. İlla bir şey bulup birbirimizi yiyeceğiz.
"Nereye abicim? Okula mı? " Dudağımı ısırdım. Kafamı salladım. Ağzımdaki lokmayı yavaş yavaş çiğnedim. Sabah sabah enerji sömürücüsün ayı. Yanılıyorsunuz arkadaşlar benim abim olan bu hödük her zaman başarır içime bir kurt düşürmeyi.
"Kuzum bunları da koy. Eray oğlumla yiyin. " Annem ayağa kalkıp saklama kabını verdi. Ah anacım onu bu oğlunun yanında denir mi? Elindeki çatalı masaya batırdı .
Tabak kırılırsa benden değil annemin takımı
"Afiyet olsun. " Diyerek kalktım masadan. Kabıda alıp mutfaktan çıktım. Çantama cüzdanımı falan alıp ceketimi giydim.
Göz devirdim ama arkam dönüktü. Ayakkabılarımı giyip gri merdivenin üçüncü basamağına oturdum. Annem görür görmez elime poşet verdi.
"Kız çocuğun olmayacak. Oturma çeker. " Gözüyle belerte belerte çıktı ev terliğiyle evden. Elimle salla yapsamda zorla poşeti altıma koydurttu. Abimde birkaç dakika sonra geldi. Annemi güzelce öptüm. Başörtüsünü kokladım.
"Hadi Allaha emanetsiniz kuzularım. " Biz merdivenden inince kapıyı kapattı ve yüksek ihtimalle cama koşturdu. Arabaya binemezdik. Biz yokuşu inene kadar camda beklerdi annem bizi. Kafamı kaldırıp mutfak camına baktım. Orda her zaman ki gibi. İçimi ısıtır her zaman bu his. Tülbentiyle yüzünü kapattı. El salladım. Arkamızdan dua okuduğunu görünce gülümsedim. Hadi inşallah duaların kabul olur da annem bugünü atlarırız be.
"Anneme niye söylemedin? " Yutkundum. Ne demeliydim. Ben aslında size yalan söylüyorum. Okulda okumuyorum bile mi. Sanayi de çalışıyorum falan mı
"Üzülsün istemedim. Bir hafta sonra okula dönüyorum. " Elimdeli kabı aldı. Tekte iki taneyi yuttu. Kaşlarımı çatarak elinden sertçe çektim kabı. Kapağını kapatıp çantama koydum.
BU NASI BOKSÖR AQ!!!! AYI !ANCA BENİM YEMEKLERİME GÖZ KOYUYOR
"O serseriyle görüşmeni istemiyorum Deren. " La havle. Başladık yine. Elime aldığım pankeki ağzıma attım. Sinir olacağı şekilde şıpırdatarak yedim gözlerine baka baka.
"Burda tek serseri sensin sanki abi. " Kaşlarını çattı. Yönümü değiştirip hızlı yürüdüm. Ama nafile bir adımıyla yakaladı beni. Kolumu tuttu. Gözleri her ne kadar endişeli olsada...
"Abinim ben senin lafımı dinle. " güldüm istemsizce. Alayla kafamı salladım. Omzuma birisi çarptı.
" Yavaşşş! Olsa...na." Güneşi görmemle kaşlarımı çattım. Ne işi vardı bu kızın burada. Abimde gerildi. Dün müdürün odasında gördüğü kızı şimdi mahallemize yakın görmesi sinirlendirmis olmalı.
"Özür dilerim. Özür dilemek için dersimi ektim. Konuşabilir miyiz? " Bu ne saçma bir bahane pardon? Abime baktım. Saatine baktı. Anlaşılan acelesi vardı.
"Abi görüşürüz. " Sıkıca sarıldım. Oda bana sarıldı. Başımı öpüp öteki tarafa geçti. Yollarımızı ayırdım. Kız kolumu tuttu. İstesem kırabileceğim koluna tepki vermeden ara sokağa yürüdük.
Nazik bir kız değildi. Aksine zorbaydı. Biliyorduk bunu. Okulun zorba komitesi en üst basamağı.
"Erayla aranda ne var senin? "
Anlaşıldı. Neden bu kadar bu aralar damarıma bastığı. Güldüm. Gülmeme daha çok siniri bozuldu. Bir anda ciddileştim. Kolumdan tuttuğu gibi tuttum kolunu.
Güneşin arkasından 7 kişi daha çıktı. Tek tek kızları süzdüm. Etekler böbreklere kadar çekilmiş. Elini saçıma götüreceği sırada bileğini ters çevirdim.
"Ah! Bırak! "Arkasındaki kızlar hareketleneceği sırada daha çok sıktım. İnleyerek yere çöktü dizinin üzerine.
" Geri çekilsenize aptallar. Canım çok yanıyor. Ah! Bırak! " Gülümsedim. Onun sinsi gülüşleri benim dudağıma yayıldı. Hem arkasındakilere güveniyor hemde kurtulamıyor. Ne acı demi.
"Demin özgüvenliydin noldu? Tek başına yapamayacağını anlayınca köpek sürünü toplamışsın. Ha çok mu merak ediyorsun. Söyleyeyim. Erayla ben sevgiliyiz. " Bileğinden sertçe geri ittirdim. Poposunun üstüne düştü. Bileğini övdü. Gözleri dolmuştu. Artık dediklerime mi yoksa acıdan mı bilemem.
Ben boksörler büyümüş kızım amına koyayım. Bunu nasıl akıl edemezsin? Küçücük sana mı yenilecegim ben?
Güldüm havaya bakarak. Ne anlamaz kız be.
"Ayrıldım hatırlatırım. " Düştüğü yere eğildim. Kekolara döndük iyice iyi mi. Oda yerden doğruldu dizlerinin üstüne.
"Eğer... " Daha çok güldüm. Bakalım ne gelecek arkasına.
"Tehtıt ha? " Benim gibi gülümsedi. Kolumdan birisinin tutmasıyla düşmedim fakat sendeledim.
"Bundan anlıyorsan. " Yüzüne tokat attım. Yere devrildi. Şokla bana baktı. Hala arkasındakiler bir şey yapmıyordu. Bari düzgün koruma seçseydin.
"Eğer eraydan uzak durmazsan. Ailene teker teker anlatırım. Okuldan ayrıldığını, kavgaları, hepsini. " Yutkundum. Yapar mıydı? Yüksek ihtimal. Ama bu beni korkutur muydu? Hayır sanmıyorum. Başımı dik tutarak ayağa kalktım.
Yüzüne bir daha tokat attım. Orospu.
"Korkmalısın Işık. " Tekrar tokat atacaktım ki birisi kolumu çevirdi. Ayağımla geri teptim. Kız takla atarak düştü. Üç kız da üzerime koşmaya başladı.
"Ne cüretle! O ismi kullanırsın? " Sırıtmaya devam ettikçe üstüne saldırmak istedim. Arkadan saçımı birisi çekti. Yüzüme kafa attı. Geriye sendeledim. Karın boşluğuna vurdum defalarca. Ama kafama aldığım darbelerle yumruklarım boşa çıktı.
Gülerek devam etti. Kafasıyla işaret verdi arkasındakilere. Köpekleri emir kulluğunu şu an yapıyor demek ki.
"Bir kere Eray seni neden sevsin? Kimsen yok. O gün bile abin zorundalıktan geldi. Kimsesizsin kızım sen. Yoksa yatıyor musun altına. O yüzden istedi seni değil mi? " Daha çok güldüm. Tırnaklarımı derime batırdım ama hayır. Bu ona girmeli. Önümdeki kızı ittirdim. Direk Güneşin boynuna saldırdım. Parmak boğumlarım bembeyaz oldu ama duramadım.
"Kes sesini! Kes kes! Seni kimse sevmiyor diye bunu yapıyorsun. O zorbalıkların nedeni de bu. Sen o kadar özgüvensiz bir kaltaksın ki kimsenin mutlu olmasına dayanamıyorsun ama ne var biliyor musun? Asıl yalnız olan sensin. Seni kim seviyor? Paran için yanında olan arkadaşların mı? " Boğazına tırmaklarımı batırdım. Debelendi. Nefesi kesildikçe yüzü kızardı. Üç kişi beni çekmeye çalışıyordu. Güneş sadece ağlıyordu. Gözünden akan yaşla nefes bile zor alırken kahkaha attı.
Gözlerimden yaşlar süzüldü bir saniyelik dikkatimi kaybettim. Kafasını kiremite doğru sürttüm.Daha sert vurdum. Kafasına defalarca art arda saçlarını çekerek sertçe vurdum. Kökünden çektim. Gözüne yumruk attım art arda. Kafama vurulan sert cisimle yere düştüm. Elimi başıma götürdüm. Bulaşan kanla görüş alanım bozuldu. Yere koca taş düştü.
"Naptınız siz! Hi!" Güneşin endişeli sesiyle anladım ki ciddiydi. Kaçtılar. Gözlerimi kapatmak istemedim. Ayağa kalktım. Yokuşta ki demirlere tutundum. Sürünerek ayağa kalktım. Adımlarım oldukça sarsaktı ama bu sokak kimsesizlerin sokağı. Kimse olmaz ya da zorbalık için dolan sokaktı. Gözlerimi açık tutamadım ve geriye düştüm bu sefer.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |