Halkın desteğini alarak ülkeleri yöneten mafyalar, görünürde sıradan birer bürokrat gibi davranan karanlık güçlerdi. Öyle ki, sokaktaki adam bile "mafya" kelimesini telaffuz etmekten çekinirken, bu sözcük onların gizli dünyasında sıradan bir kimlikti. Bu dünyada, Mafya Konseyi olarak bilinen bir yapı, ülkelerin yöneticilerini belirliyor ve halk da bu yeni düzene kendini alışmış buluyordu. Seçimler, tıpkı demokratik sistemlerde olduğu gibi gösterişli kampanyalar ve büyük mitinglerle yapılıyordu. Ancak sahnenin arkasında, güç ve tehditlerle dolu bir politika vardı. Mafya liderleri, sakin görünümlerinin altında kaynayan bir öfke ve sinirle doluydular. Bu baskıyı hafifletmek için, bir gün tüm mafya liderleri, bir psikiyatri merkezine silahlı baskın düzenleyerek, tüm psikologları kaçırdılar. Her lider, kendine bir psikolog seçti ve onları danışmanı yaptı. Hepsi, en güçlü olan hariç. En güçlü mafya lideri olan Uraz Sardıç, psikologlara ihtiyaç duymadığını düşünüyordu. Onun dünyasında, zayıflık göstermek ölüm demekti. Ancak bir kişi, yani merkezdeki son psikolog, bu kaostan kurtulmayı başaramamış ve Uraz`ın yanına almak zorunda kalmıştı. Psikolog Yakamoz, hayatının en tehlikeli danışmanlık görevine adım attı.Uraz`ın soğuk ve acımasız dış görünüşünün ardındaki insanı keşfetmeye çalışırken, kendi korkuları ve merakları ile de yüzleşmek zorundaydı. Ve belki de en önemlisi, maskenin ardındaki gerçeği bulmak için tek şans Yakamoz`daydı. "Kim inanırdı ki lider mafya`nın bir psikolog`un tek bir gülüşüyle kendine bağımlı edip bütün o kan gölünü temizlediğini?"

"CEO Pera Akmaz,arkadaşının düğününde ünlü bir mafya ile konuştuğu için hakkında asılsız haberler çıkmaya başlar. Bu söylentiler hızla büyüyerek Pera`yı zor bir duruma sokar ve nihayetinde Pars Arslan ile evlenmek zorunda kalır." "Az önce bir mafya ile evlendim." "Az önce bir CEO ile evlendim."

_"Bazen küçük şeyler hayatınıza yön verirdi.Bazen bir saldırı,bazen bir magazin haberi.Ben bunların ikisini de yaşayarak hayatımın yönünün nasıl değiştiğini izleyebilmiştim.Ama sadece izleyebilmiştim."_ Ablası Arzu`nun düşman aile olan Saraç ailesinin en büyük kardeşlerinden biri olan Yekta Saraç ile olan evliliğinde düğünün sonlarına doğru kim tarafından yönetildiği bilinmeyen bir silahlı saldırı sonucu Yekta`dan bir yaş küçük olan Ilgaz Saraç`ın Benil Altuğ`u koruması ve sonucunda yaralanmasıyla işler bir hayli karışmıştır.Neredeyse tüm Türkiye`nin konuştuğu bu olay onların gizli bir ilişkisi olduğunu vurgularken onların bunlardan hiç haberi yoktur. Hem de bunlar yüzünden evleneceklerini bile bilmeden.

Özgür, yeni tarifini denemek üzere yalnız başına bir Gece restoranında bir akşam vakti mutfakta çalışırken, Tolga, bir tesadüf sonucu hiç bilmediği bir mekâna girer ve bu yer Özgür’ün restoranıdır. Restoranın kapalı olduğunu bilmeden içeri girmiş olan Tolga, Özgür’ün şaşkın bakışları arasında yeni tarifini tatmaya davet edilir.Bu iki kişi arasında komik ve sıra dışı bir diyalog başlar. Günler sonra, Özgür ve arkadaşları, kız istemede en yakın arkadaşları olan Damla`nın destek olmak için oturduğu binaya gelirler. Asansörde hangi katta olduklarını tartışırken, yanlışlıkla Damla`nın karşısındaki daireye girerler ve orada da Tolga ve arkadaşlarını, aynı amaçla, kendi kız istemelerine gelen bir grup olarak bulurlar. Aralarındaki karışıklık ve komik diyaloglar sırasında, Tolga ve Özgür birbirlerini tanır,ancak seslerini çıkarmadan bu durumu geçiştirirler. Olayın ardından doğru daireye ulaşan grup, bu tesadüfün ardından birbirlerinin hayatlarına giderek daha fazla girmeye başlar. Ve bu olay,bir şef ve bir mafya`nın arasındaki tesadüflerle dolu bir hikayenin başlamasına sebep olur.