1. Bölüm

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın

Gözlerime güneş geliyordu. Ama en son hastanedeydik nereye gelmiştim ben böyle. Gözlerimi yavaşça araladım. Ama keşke aralamasaydım. Şuan depo gibi bir yerin içerisindeydim.

Burası bir tuhaf kokuyordu bu bir KAN . Evet bu bir kan kokusuydu. Midem bulanmaya başlamıştı. Tam ayağa kalkacakken ellerim ve ayaklarım sandalyeye bağlanmıştı. Hayır olamazzz. Ellerimi çekiştirdiğimde arkamdan bir ses geldi.

Onun sesi murat'ın sesi " kurtulmaya çalışma burdan kurtulamazsın" dedi Murat. Arkaya bakmaya çalıştım ama bakamadan önüme döndüğümde Murat ta önüme gelmişti.

Yanında Selimle bilmediğim bir adam kaşlarımı çatarak Murata baktım. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen"dedim. Murat elinde gene siyah dosya aldı. O dosya benimdi ya.

Sandalyeden kurtulmaya çalıştım,olmadı. Murat göz ucuyla bana baktı.bende ona baktığımda " sabır çekip" kafasını sağa yöne döndürdü. Geri dosyaya baktığında bende elimdeki neşteri alıp yavaşça ipleri çözmeye başladım. Ellerimden ip çözülünce ayaklarına gelmiştik göz ucuyla Murat baktığımda ciddiyetle dosyaya bakıyordu.

Hızlıca ayaklaramıda çözünce bir daha Murata baktım kıpırtı yoktu. Şimdi bu fırsat kaçabilirdim. Siyah dosyayı hızlıca ellerinden alıp koşmaya başladım.

Nereye gideceğimi bilmiyordum. Sağa döndüm. Sola döndüm. Çıkış diye bir tabela vardı. Hızlıca oraya koşarak kapıyı açtım. Birde ne göreyim karşımda Murat ,Selim ve bilmediğim bir adam .

Tek kaşını kaldırarak bana baktılar. Anında yüzüne kapıyı kapattım . Arkama dönüp başka çıkma yeri bulacakken arkamda 20 tane koruma var. Evet gerçekten bunu tek tek saydım.

Hepsi iri vücutlardı. Ben bunları nasıl geçecektim. Yavaşça yürüdüm kıpırtı yoktu. Yumruğumu sıkıp vurucakmışım gibi yaptım ama yerinden oynamadı "çıkın önümden "dedim.

Onlardan biri önüme gelip "Murat bey sizi istiyor hazal hanım" dedi. Şaşkınlıkla ona baktım. Elimde siyah dosyaya baktığımda bütün bilgilerim yazıyordu.

Ailemin öldüğü, nasıl öldüğü, akrabalarımın beni istemediği, kaldığım yurdu herşey yazılıydı. Siyah dosyadan başımı kaldırdığımda ağladığımı fark etmemiştim.

Hızlıca gözyaşımı silip omuzlarımı dikerek " söyleyin patronunuza gelmiycem ben" dedim. Dediğim anda şiddetle kapı açıldı. Hızlıca yanıma geldi. Murat sinirli gözlerle bana bakıyordu.

" Ben senin hizmetçin değilim ondan yanına gelmiyorum sen benim yanıma gel" dedim kaşlarını çatarak backlarımı tutup yükseltiğinde omzunun oraya attı. Ben ne olduğunu anlamadan kapıya yürüdü.

Kendime geldiğimde omzundan kalkmaya çalıştığımda bacağımı sıktı. Ohaaa çüşş bu kadarda olmaz. " bırak beni" dedim aldırış bile etmedi. Ellerimle beline vurdum.

Ama o ne yaptı. bacağıma vurdu. Gözlerim fal taşı gibi açılırken o hiç bir şey demedi. Yerden başımı kaldırdığımda 20 adam bana doğru geliyordu. Diger yanıma baktığımda Selim gülmemek için kendini zor tutuyordu. Diğer yanıma baktıgımda ismini bilmedigim adam oda aynı şekildeydi.

Bunlar niye gülüyordu ki. Murat bir anda koltuğa attı beni. Kendiside karşımda dikildi. Selim ve başka adam tekli koltuklara oturdu. Ben ne oluyor diye Murata bakınca derin bir nefes alıp cümleye başladı.

"kiminle çalışıyorsun " dedi WTF bu ne diyo lan ben kimle mi çalışıyom herhalde yanlış adres " ben kimseyle çalışmıyorum ben bir dan-" cümlemi tamamlamadan bacağıma baktım. 5 gün sonra dans yarışması vardı ve ben simdi hatırlıyorum.

Nasıl dans edecektim "Allah kahretsin" diye mırıldandım. Murata baktım. Murat kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Hızlıca ayağa kalktım murata doğru ilerledim. Muratın gögsünü ittirdim. Murat bana şaşkınlıkla bana baktığında

" ALLAH BELANI VERSİN HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN ALLAH KAHRETSİN !"diye bağırdım . Murat bana baktığında üzerime yürüyordu. Benim korktuğumu anlamasın diye bir kere bile arkaya adım atmadım.

Dibime girdiğinde kolumdan tuttu ama ne tutmaydı. O kadar sıkı tutmuştu ki kendi farkında bile değildi "allah belanı versin " dedim yine "hepsi seni yüzünden, dans edemeyeceğim . O benim için çok önemliydi ve 5 gün kaldı" dedim.

Sesim sonlara doğru kısılmıştı. Duydu mu ? Bilmiyorum . Murata baktığımda bir kolumu bırakıp yanağımdaki gözyaşımı sildi. O silmeseydi ben anlamıyacaktım. Daha hayla diğer kolumu tutuyordu.

Belki şuan fark etmiyor ama kolumu sıkıyordu. "canım yanıyor " dediğim an anında bıraktı. Yüzüne baktığımda hiçbirşey demeden çıktı.

Etrafıma baktığımda daha yeni anlıyordum evdeydik aslında buraya ev denilmezdi, saraydı resmen. koltuklar moderndi. Sade bir seçim yapılmış merdivenlerden çıktıkça tablolar vardı

. Bir sürü oda kapıları vardı acaba neler vardı. Selime baktığımda oda bana bakıyordu " Selim beni telefonum nerde" dedim telefonumu ve çantamı alıp gitmek istiyordum. Selim bilmem işareti yapıp bilmediğim adamla murat gibi kapıdan çekip gitti .

İyi bari yeni telefon alırım ayağa kalkıp eve gidecekken arkamdan bir ses geldi ." Efendim size odanıza gösteriyim " dedi. Ona döndüğümde kız sarı saçlı ela gözlü zayıf birşeydi. Üstüne beyaz gömlekle kalem etek giymişti. Bu kız ne diyordu pardon.

"ben burda yaşamıyorum zaten şimdi gidiyorum" dedim ve hızlıca kapıya doğru ilerledim . Kız birşey desede duymazlıktan geldim. Kapıdan çıkacakken korumaların hepsi yanıma dizildi . "hazal hanım Murat bey evden bir yere çıkamazsınız dedi" korumanın bir tanesi.

Onu dinlemeyip 1 adım ileriye attım. " Murat beyin em-" sözünü tamamlamadan "emrini sikicem ben onun" dedim herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Birisi arkama işaret verdiğinde " ne " diyip arkamı döndüm.

Keşke dönmez olsaydım Murat tam karşımda kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Öyleki sanki beni öldürecek gibiydi hızlıca önüme döndüm. Kısık bir sesle "siz bunu oyalayın ben kaçcam " diye mırıldandım .

Adamlar şok içinde bana bakarken ben onlara bakmadan sağa doğru koşmaya başladım. Murata baktığımda o da bana koşmaya başladı. Alçılı bacağım olmasa herkesi atlatırım ama alçılı olduğu içi hızlı koşamıyordum.

Arkama baktığımda murat yoktu önüme döndüğümde sert bir cisme çarptım . O kadar hızlı çarptım ki başım ağrımaya başladı . Kafamı tutarak neye çarptığıma baktım. Şaşkınlıkla gözlerim fal taşı gibi açıldı karşımda murat vardı ama nasıl.

Murat kaşlarını çatarak bana bakıyordu . Korımaların hepsi geldiğinde nefes nefese kalmışlardı. "ne dedin bana" dedi murat lafı geveleyerek " hiç " dedim. Murat bana yaklaşak

"biliyor musun Hazal? bana yalan söyleyenleri affetmem kim bana yalan söylesin ona o kadar ağır bir ceza veririm ki ölmek ister bana yalvarırlar ama ben onları öldürmem ben insanları süründürürüm." dedi.

Bir anda ürperdim bir adım geriledim ben cevap vermeden bileğimi tutarak eve doğru götürmeye başladı. Ama ben evine gitmek istemiyordum. Murata baktığımda çatık kaşlarla önüne bakıyordu." Murat" diye seslendim. Murat anında bana baktı.

Derin bir nefes alıp "burada kalmak istemiyorum " dedim açıkça. Murat önüne dönüp yürümeye başladı.dağ herif. Kolumdan tuttuğu için bende onun peşinden gitmek zorunda kaldım.

Evine girdiğimizde murat kolumu bırakmadan merdivenlere doğru yürüdük. Merdivenlerden çıktıktan sonra sağa dönüp bir odanın kapısını açtı odada yatak ,dolap,makyaj masası ve banyo vardı .Oda sade bir şekilde dekorlanmıştı.

Murat ilerlemem için belimi eliyle ittirdi. ve hızlıca beni yatağa attı ben ne olduğunu anlamadan Murat tek bir cümle kurdu." Artık burası senin odan" diyip kapıyı kitledi. Gözlerim fal taşı gibi açılırken kapıya koşarak kapıya vurdum ama çok geçti

"Murat " diye bağırdım. " bana yalan söylemenin cezası" diye bağırdı Murat. Ne bunun içinmiydi. Offff. Yatağın ucuna oturdum . Biraz bekledim kapıyı açması için . Ama yok açmıyordu. "Bu böyle olmuyacak" odanın içine baktığımda balkon vardı.

Balkona koşarak gidip kapısını açtım. Balkona çıktığımda aşağıya baktım ve birde ne göreyim sıra sıra dizilmiş korumalar. Şimdi atlasam korumalardan kaçamazdım hem sağ bacağım alçılı diğerinide kırmak istemem. En iyisi atlamamak .

Balkondan çıkıp geri odaya girdim. Kıyafetten rahatsız olduğum için dolaplara gittim. Burdan birşey giymek istemiyorum ama yapacak birşey yok.

Giyinme odasına geldiğimde ayakkabılar bir tarafa, abiyeler bir tarafa, kazaklar, gömlekler, günlük elbiseler, pantalonlar, şortlar, croplar say say bitmez . Elime siyah tişört ile siyah şortu aldım. Sanki burda izleniyor muşum gibi banyoya gidip hızlıca giydim.

Gene odaya geldiğimde ne yapacağımı bilmiyordum. Daha öğlen saatleriydi. Ne zaman çıkaracağınıda bilmiyorum.

Ama ben çok sıkıldım . Acaba napsam odayı dağıtıp geri mi toplasam yok ya dağıttıktan sonra hiç toplayasım gelmez . Makyaj masasına baktım. Acaba makyaj mı yapsam diye içimden geçirdim.

Makyaj masasının önüne geldim . Pahalı markakar vardı. Tabi oğlum adam zengin diye içimden geçirdim. Önüne oturup hızlıca yüzünü nemlemdirdiğimde başladım makyaja.

Makyajım bitmişti. Aynadan kendime baktığımda çok ağır olduğuna karar verdim zaten bana hiç yakışmamıştı ben genelde hafif yaparım ama burda maksat saat geçsin diye. Üşenerek ayağımı sürdürerek banyoya gittim hemen yüzümü yıkadığımda bir rahatlama geldi. Banyodan çıktığımda yatağın kenarında küçük bir saat vardı .

Saat 15:30'du o zaman 2 saat felan makyajla uğraşmıştım. Vay be. Yatağın üstüne kendimi bıraktım acaba napsam düşündüm. Düşündüm ve ne yapacağımı karar verdim. Bu dünyada en sevdiğim şeyi yapacaktım. Evet dans yapacaktım. Acaba hangi dansı yapsam . Alçılı bacağıma baktım. Belki dans edebilirim. Denemekten zarar gelmez demi. Ayağa kalktım hemen birşeyler yapmaya çalıştım ama alçılı bacağımın yüzüne ayağımı kaldıramıyordum.

Gözümden bir damla yaş geldi. Yere çökerek duvara yaslandım. Bacaklarımı kendime çekerek ağlamaya başladım. Giderek ağlamam artıyordu. Nefes alamamaya başladım. Ayağa kalkıp balkona gitmek isterdim ama alçılı bacağım yüzüne kalkamadım .

Balkona gitmek istiyordum. Nefes almak istiyordum. Balkona sürünerekten gittim . Her yanım iğnelerle batıyordu canım yanıyordu. Balkona varmam sanki 1 yılımı aldı sanki . Balkona ulaştıgımda trabzanlara tutundum . Derin derin nefes almaya çalıştım aşağıdan bir ses geldi

" hazal hanım iyi misiniz" dedi aşadaki korumalar. aşağıya bakıp " iyiyim " demeye çalıştım ama sesim o kadar çatallı çıkmıştı ki korumaların hepsi bana baktılar . " Hazal hanım iyi görünmüyorsunuz hemen Murat beye haber veriyorum " dedi koruma .

"Hayır " demeye çalıştım ama ben kendi sesimi bile duyamadım . İki koruma hızlıca eve girdi herhalde Murata haber verecekti . Nefesim düzelmeye başladı. Yavaşca kalkıp koltuğa oturdum.

Sesimi düzenlemek için öksürdüm . Bir anda hızlıca kapı açılınca irkilerek kapıya baktım. Hızlı adımlarla bana doğru geldi gözleriyle beni süzdü bir şey var mı diye .

Birşey göremeyince gözlerime baktı. Sanki neyim olduğunu anlamaya çalışıyordu. Herhalde bulamadığı için "neyin var " dedi murat . Hiç bir şey demeden ayağa kalktım. Murata baktığımda çatık kaşlarla beni izliyordu. Odama baktığımda selimle yanındaki bilmediğim adamla beni izliyordular.

Umursamadan yatağa doğru ilerledim ve yatağın üzerine yatarak çarşafı kafama kadar çekerek gözlerimi kapadım. Birilerin homurtuları duydum ama anlayamadım ve bir kapı sesi geldi herhalde gittiler. Artık kendimi bıraktım gözümden bir damla yaş geldi. Gözlaşlarım hızlanmaya başladı artık hıçkırarak ağlamaya başladım .

bacaklarımı kendime çekerek daha çok ağladım. Ben ağlamaya devam ederken yanımdan bir ses geldi tabikide murat'ın sesiydi " bu kadar ağlayacak ne oldu" dedi murat . Birde soruyor mu sen benim hayallerimi çaldın be . Bide utanmadan soruyor musun bunu? Tabikide bunu demeyip sessiz kaldım .

Murat derin bir nefes alıp yanıma geldi. Ben tam yataktan çıkacakken hızlıca kolumdan tuttu. " nereye böyle " dedi murat. Sana mı hesap vericem lan demek istedim ama kendimi tuttum. Onun yerine " sana mı sorucam" dedim . Murat birden bana yaklaştı. Aramızda bir adımlık vardı." Evet bana sorucaksın"dedi murat. Bende omuz silkerek " lavaboya gidicem" dedim ve omzuna çarparak banyonun kapısana doğru gittim.

Banyonun kapısını açıp kilitledim. Banyonun aynasından kendime baktım. Suyu açıp yüzümü yıkadım . Kendime geçti diyerek kendimi kandırmaya çalıştım. Ne kadar banyodan kaldığımı bilmiyorum ama banyodan çıktığımda murat yoktu.

İyi güzel işime gelirdi. Yoksa birşey demeden gitmezdi o şerefsiz. Çok düşünmeyerek yatağıma geçtim. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Yüzüme ışık geliyordu . Hemen gözlerimi ağır ağır açtım . Birisi perdeyi açmıştı . Ve kapıda açıktı. Şaşırarak kapıya baktım. Hızlıca yataktan indim. Aşağıdan sesler geliyordu .

Onun sesini duydum murat diyordu ki " dediğim şeyi buldunuz mu " dedi murat. Ne dedi acaba . Ondan sonra selimin sesini duydum ." Birşeyler buldum--" diyordu ki murat' ın sesi geldi" hazal niye gelmiyorsun aşağıya gel kahvaltı yapalım" dedi murat.

Bir adım geriye gittim adam beni nasıl görmüştü. Bu adamın kaç gözü var? Merdivenlerden sertçe inerek kapıya doğru hızlıca yürüdüm. Onu sesi geldi " nereye" dedi . Bilmiyorum ama o kadar sinirlenmiştim ki " ebene gelmek ister misin?" dedim. Laf ağzımdan bir kere kaçmıştı .

Murat çatalını bir anda tabağına sertçe attı. İrkilerek bir adım geriye doğru attım. Yavaşça ayağa kalktı tabi o kalkınca selimde kalktı. Üzerime doğru yürüyorlardı. Ecelim geliyor oğlum bismillah. Çok düşünmeden hızlıca merdivenlere doğru koşmaya başladım.

Merdivenler 2 şer 3 er tırmanıyordum. Odama gitmeyi düşündüm ama beni geri kilitler diye gitmedim. O yüzden sola dönüp en sondaki odaya gittim . Ve hızlıca kapıyı kilitledim. Hızlıca odaya baktığımda oda sade dizayn edilmiş.

Dolaplara baktığımda erkek gömlekleri , erkek ayakkabıları, erkek pantolonları, kravatlar . Erkek,Erkek,Erkek hepsi erkeklerin giyebileceği şeyler. Hayır olamaz inşallah düşündüğüm kişisinin odası değildir amin.

Balkon gördüm hızlıca balkona çıktım aşağıya baktığımda çok yüksekti. Niye acaba 2 . katta olduğumuz için olabilir mi ? Valla delircem ben ne diyorum ya. Birden kapı menteşelerinden sökülecek gibi açıldı.

2 adım geri gittim. şuan aklımda şey var .Geliyorrrr ecelim geliyor diye bir şarkı besteledim kendime. Kapıdan Murat , Selim ve ismini bilmediğim bir adam girdi hadi bakalım bismillahımı çektiğimize göre hazırdım.

Murat dibime kadar geldi. Tam yanından kaçacakken benden önce trabzanları tuttu. Gözlerim fal taşı gibi açılırken murat tek kaşını kaldırdı. Yanlarıma baktığımda selimle ve ismini bilmediğim adam ciddiyetle bize bakıyordu. "Sana bir soru sorcam" dedi murat ciddiyetle. Kafamı salladım "odamda ne işin var ?" Murata baktım.

Ciddi ciddi soruyor muydu ona kınayıcı bir bakış atıp "ne için olabilirim ? Acaba senden kaçarken buraya gözüm çarptı. Buraya girdim. Senin olduğunu bilseydim adımımı atmazdım." Dedim.

Tek kaşını kaldırarak bana baktı. Sanki yalan söylüyorum. Bir anda murat "ailen nasıl öldü ?" Diye sordu. Çarpılmış gibi trabzanlara çarptım. Ellerim titremeye başladı.gözyaşlarımı gözlerimi hücum etmeye başladı. Bir bir akmaya devam ediyordu.

Artık ellerim değil her yerim titriyordu . Nefes almamaya başladım boğuluyordum. Kalbim sıkışmaya başladı. Titrek ellerimle kalbime bastırdım birisi bana sesleniyordu ama uğultular geliyordu kulağıma.

Birden kulağıma annemin sesi geliyordu " kızım" diyordu . Hemen kulağımı kapattım duymak istemiyordum . Birisi beni kucağına aldı. Kokusu bana eski evimdeki bahçemin kokusu geliyordu. Kafamı gögüsüne yasladım. 1 dakika geçmeden yumuşak bir yere yatırıldım.

Selimin sesi geldi " hazal sesimi duyuyor musun? Bir işaret ver bana" dedi. Murat benim elimi tutuyordu onun elini sıktım ve sıktığım anda " Selim elimi sıktı duyuyor seni " dedi Murat. Selim hızlıca bana dönüp "Hazal Şimdi senden derin derin nefes almaya çalış" dedi onu dinleyip derin derin nefes almaya çalıştım ama olmuyordu.

nefes almaya nasıl alacağını unutmuştum. Murat'ın sesi geldi "Ayhan sende Doktor Faruk Bey'i çağır hızlı olsun 5 dakikada burada olsun" dedi gözlerimi açmaya zorladım kendimi ve başardım Gözümü açtım.

Murat'ın elini sıkıcı tuttum anında bana baktı. Yatağın üstüne oturup derin nefes al deyişini duyuyordum artık yanıyordum Annemi, babamı ,abimi ve ablamı görüyordum gözlerimi sıkıca kapattım. bir anda üstümde soğuk su geliyordu hızlıca gözümü açıp açmaya çalıştım ama bir kişi beni tutmaya başladı. Bu kişi Murat Evet yanlış görmüyorsam Murat'la birlikte soğuk suyun altındaydık.

Suyu tutan da selimdi sesim titreyerek "çok soğuk" dedim Selim Murat'a baktığında Murat başını salladı Selim hızlıca kapattı. Murat bornozu alıp üstüme geçirdi.

MURAT ' IN ANLATIMIYLA

Bir anda onu Şu soruyu sordum "ailen nasıl öldü" tepkisini bir anda çarpılmış gibi balkon trabzanlara dayandı titremeye başladı Kaşlarımı çatarak ona baktım. Ailesi trafik kazasında ölüyor ama aslında öyle bir şey değil. Bu planlanmış bir trafik kazası ve bunun Kim yaptığını biliyorum.

Tabii ki de eceli düşmanım Serhat'ın ta kendisi Ama bu kızın ailesiyle ne alakası var. Ben bunları düşünürken hazal'ın hareket etmediğini gördüm nefes alamıyordu sürekli kalbini tutuyordu.

Siktir kız kriz geçiriyordu. Hemen onu kucağıma aldım. Allah kahretsin hızlı adımlarla yatağa yatırdım. elini tuttum destek olmak için yatağına oturup Hazal'a baktım gözü kapalıydı "sesimi duyuyor musun" dedi Selim.

endişeyle Hazal'a baktım. "Eğer sesimi duyuyorsan bir işaret ver" dedi. Selim. Bir anda birisi hafif elimi sıktı. Selime bakıp hemen "Selim elimi sıktı seni duyuyor" dedim. Selim hemen hazala dönüp "Hazal Şimdi derin derin nefes almanı istiyorum" dedi ama Hazal hiçbir şey yapmadı.

Sanki nefes almayı unutmuş gibiydi hemen etrafıma baktığında Ayhan ayakta duruyor ona dönüp " Ayhan Sen De Git Faruk beyi ara çabuk buraya gelsin 5 dakikası var "dedim. Ayhan başını sallayıpı hızlıca telefonu alıp odadan çıktı. Hazala baktığımda yavaşça gözlerini aralamaya başladı . Hazala dikkatlice ona baktım. "Hazal derin derin nefes al biraz sonra Doktor gelecek" dedim . Selim ateşine baktığında 39,5 gösteriyordu. Hazal'ın ateşi çıkmıştı.

hemen kucağıma alıp banyoya gittim ve Selim'e dönüp soğuk suyu açıp bize doğrultmasını istedim. Soğuk suyu açtığında Hazal aniden gözünü açıp gitmek istiyordu ama ben onu sıkıcı sardım kaçmaması için dudakları titrek " S- su çok soğuk" dedi. Ben hızlıca Selime bakıp kapatmasını istedim. anında kapatıp bornozu Elime verdi. Hızlıca alıp Hazal'a giydirdim. yatağa gelip yatırdım.

hemen hızlıca banyoya gidip kuru giysiler giydim. Banyodan çıktıktan sonra telefonumu alıp Ayşe ablayı aradım. ve buraya gelmesini söyledim. Ayşe ablaya geldiğinde Ayşe abla Hazal'ın iç çamaşırlarını ve kıyafet seçti.

Onun giydirmesi için çıktığımda bir 10 dakika bekledikten sonra Ayşe abla giydirdiğini söyleyip merdivenden aşağı indi. Tam o odama girecekken Ayhan'ın sesi geldi ."abi Faruk Bey geldi" dedi. başımı sallayarak içeriye almasını İşaret ettim. Faruk Bey gelince odama girdi. Hemen Hazal'ın kriz geçirdiğini ve yorulduğunu söyledi ve dinlenmesi gerektiğini uyardı.

Faruk Bey gittiğinde Selim "abi bu kız Bence olaylardan haberi yok söyleyecek misin? Ona doğruları" dedi. "Bilmiyorum şu anda Selim önce bir uyansın durumu Nasılsa uygun bir dille söylerim" dedim. Selim başını sallayarak beni onayladı. Selim'e baktığımda Gözlerinden uyku akıyordu ."git oğlum bir git uyu Ben Hazal'a bakarım burada duracağım eğer bir şey olursa seni ararım" dedim. Selim hafifçe başını sağladı ve odadan çıktı.

Hazal'a baktığında kaşları çatarak uyuyordu koltuğa oturarak Ona bakmaya devam ettim

HAZAL'IN ANLATIMIYLA

Uyandığımda saat öğlene geliyordu. Başım çok şiddetli ağrıyordu yataktan kalktım Başım dönüyordu Dün olanlar hatırlamak bile istemiyordum. Murat Bana nasıl böyle şeyler söyleyebilirdi. Hem ben ona ne yaptım. Niye beni Evin de tutuyor sanki evliyiz acaba dünkü soruyla mı İlgili . Ama niye ailemle alakalı olsun ki ailemin nasıl öldüğünü sordu. Demek ki ailemle alakalı bir şey biliyor .

bunların düşündükçe daha çok başım ağrıyordu . Duvarlara tutunarak kapıyı açtım. Başımı kaldırdığında Murat önde siyah takım elbise ile siyah ayakkabı ile tüm ihtişamıyla buraya geliyordu. Yanlarında da Selim'le O adam yani Ayhan yanlış hatırlamıyorsam Ben baygınken Murat "Ayhan" diye bir ses duymuştum ve adam oradaydı. Murat Kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

Bir adım daha atacaktım ama gözüm kararır gibi oldu bir yeri tutunmak için elimi uzattığımda birisi eliyle elimi sıkıca tutup diğer elleriyle belimi tuttu. Gözümün kararması geçtiğinde geri çekilerek Murat'ın yüzüne bakarak "Ben iyiyim" dedim . Beni bıraktı ama elimi bırakmadı. Murat'a baktığımda hala kaşları çatıktı. "ben evime gideceğim sizin evinizde kalmak istemiyorum "dedim. ve yanından yürümek için geçecektim ki öyle elimi sıkıca tutuyordu.

O da bunu fark etmiyormuş olmalı ki elini birden çekdi. Murat'ın yanından geçip Selim'le Ayhanın yanından geçtikten sonra kapaya doğru ilerledim. Ama aklıma bir şey geldi. telefonum ve çantam onlar neredeydi? of. daha önce dans kıyafetlerimi almıştım. Onlar geldi mi geldiyse de ela almıştır İnşallah . Arkamı döndüğümde Ayhan telefonu ve çantamı verdi. Hemen alıp telefonumu baktım.

Ela'dan 120 tane cevapsız arama 50 tane mesaj gelmişti bir tanesinde dans yarışmasından gelmişti. Dans yarışmasında söyle bir mesaj gelmiş

" sayın hazal kandemir yapmış olduğunuz dans yarışması başvurunuz teknik bir sıkıntıdan dolayı 20 gün sonra yapılacaktır"

Yazıyordu Oha Şansına bak İyi ki de almışım kıyafetleri daha bir sürü şey almam lazım Hemen oradan çıkıp aramalardan Ela'ya tıklayıp Ela'yı aradım.tek çalıştığı açıldı . ben bir şey diyemeden "kızım sen neredesin Seni arıyorum diye açmıyorsun en son konuştuğumuzda kaybolmuştun sonra tüm konuşmamız yarım kaldı bak ne oldu? Sonra bir şey mi oldu? neredesin? sen az kalsın polisi arayacaktım. sen beni deli mi etmek istiyorsun?" dedi. Ela nefes nefese kalırken "Tamam anlatacağım ben sana Ben şimdi geliyorum" dedim. "Tamam" dedi Ela

Kapıdan çıktığımda kargona baktım daha gelmemiş ama bügün gelecekmiş. Demir Bir kapıdan çıktığında buralardan taksi geçmiyordu taksi çağırıp Buranın adresini verdim. 5 dakika sonra taksi gelip bindim. Hızlıca taksiyi nereye gideceğimi yerin adresini verip telefonla uğraşmaya başladım. İnstagram girip reels videosu izliyordum.

Yaklaşık 1 saat sonra evinin önündeydim. taksiye parasını verip hemen apartmana girdim. 3 .kat dubleks olduğu için merdivenlerden zor çıkıyordum. 3. kata geldiğimde kapının zilini çaldım Ela kapıyı açıp sıkıca bana sarıldı.

Yorum yapmayı unutmayın sınavlar olduğu için çok yazamıyorum herkese sınavda başarılar dilerim . Yeni bölümde görüşmek üzere hoşcakalın