33. Bölüm

33. Bölüm- Uzak Mesafe

Melin Öğüt
melinogut

 

 

 

 

Selamlar, selamlarr🩷

 

 

 

 

 

Biraz çerezlik bir bölüm olduğunun farkındayım ama umarım keyif alırsınız

 

 

 

 

Bölümün büyük bir bölüm texting. Ben çok seviyorum texting okumayı umarım siz de seviyorsunuzdur.

 

 

 

 

Sevmiyorsanız da bu seferlik sevin sonra zaten eski düzenimize geri döneceğiz🩷

 

 

 

 

Yoğunluğumu ve bunun bölümlere yansımasını maruz görün

 

 

 

 

Yorumlarda buluşalım da azıcık özlem giderelim 🥲

 

 

 

 

Sizi seviyorumm

 

 

 

 

İyi okumalar 🩷

 

 

 

Siz: Sevgilim kızlarla kurabiye yaptık biliyor musun?

Bil bakalım neli?

 

Senli.

Hem tarçınlı hem kalpli❤️

Kızlar senin İngiltere'ye gittiğini duyunca kesin özlemişsindir sen şimdi diyerek bana kurabiye yaptırdılar

Ama yalan söyleyemeyeceğim

Özlemişim

Fırını açınca ev bir anda sen koktu

Kızları mutfaktan kovup bir süre kurabiyelerimle baş başa vakit geçirdim

Galiba haklısın Aziz Çınar Leventoğlu

Ben çok fena aşık olmuşum

(22.05)

 

Siz: Aslında sen önceden sadece kurabiye kokuyordun (22.15)

Lise 1'de bir keresinde bana hırkanı vermiştin yağmur yağarken

Sen bakmazken sapık gibi hırkanı koklamış olabilirim

Ama kokusu hoşuma gittiği içindi sadece

Sonra tarçın eklendi, zamanını hatırlamıyorum ama bir yandan da hep var gibiydi

Bi keresinde parfümün ne diye sormuştum dedemin kolonyası demiştin

Tarçın tarçın kokuyordu

O an emin olmuştum kurabiye senden tarçın kolonyadan geliyordu ama birlikte inanılmaz bir uyumları oluyordu

 

 

Siz: Beni burada tek başıma bırakırsan böyle saçmalarım işte gerizekalı!

(22.32)

Nerdesin sen!

Sanırsın ingiltere prensini kurtarıyor anasını satayım

Bi dakika

İngiltere prensini kurtarmıyorsun değil mi?

Kurtarmam gereken bir velet falan mı demiştin ne demiştin?

Yok canım o kadar da değil

Prens derken hangisi mesela?

Williamın oğulları da prens ama onlar çok küçük başlarını belaya sokmamışlardı herhalde

Harry olabilir mi harry?

O Amerika'ya taşınmadı mı ama

neyse kate'i görürsen selam söyle

 

Siz: Beni düşüncelerimle baş başa bıraktığın için böyle oluyor

(23.07)

Karşılıklı sohbette daha mantıklı bir insanım

Bana dedin ama asıl seninle uzak mesafe ilişkisi yaşanılmazmış

Nerdesin sen saat kaç oldu?

Yatmadan önce beni aramazsan olay çıkarırım biliyorsun değil mi?

Bilmiyorsun çünkü daha önce sevgili olmadık.

Neyse öğrenirsin artık

Biraz zor bir yolla öğreneceksin geçmiş olsun sana şimdiden

 

Sen yazana kadar biraz kitap okuyacağım

Eğer sen yazmadan uyuya kalırsam bittin sen!

 

 

A.Ç.L: Sevgilim

(23.11)

Yemin ediyorum bildirim geldiğini gördükçe delirecek gibi oldum.

Veledin ailesinin kişisel avukatıyla online görüşmedeydim.

Çaktırmadan bilgisayarın altından yazarım dedim kadın inat eder gibi sürekli sör sör, mistır aziz mistır aziz dedi dedi durdu.

En sonunda kadın yeter sevgilime, bir taneme, hayatımın anlamına mesaj atmam lazım dedim.

Kapattım toplantıyı hemen sana koştum.

 

Siz: Yemedim Aziz

 

A.Ç.L: Kurban olurum sen beni özledin de kurabiyelerle özlemini mi gideriyorsun?

Gelince bizzat benimle gidereceksin söz.

 

Siz: O sen mesajlarıma cevap vermemezlik yapmadan önceydi!

Özlemiyorum şimdi

 

A.Ç.L: Senin aşık oldum diyen dillerini yerim

Bir tanem benimmm

Kolonyamı bile hatırlıyor

 

A.Ç.L: İngiltere prensini kurtarmıyorum sevgilim

Ama Kate'e selamını iletirim.

Kraliyetin değil ama Middleton ailesinin avukatlığını biz yapıyoruz.

Sen yeter ki iste.

 

A.Ç.L: LA

BŞRCE

O FOTOĞRAFI TEKRAR GÖNDERİR MİSİN BİR TANEM

TEK SEFERLİK OLMASIN AMA

ELİM ÇARPTI 3 SANİYE BAKABİLDİM YEMİN EDİYORUM

ATLETİNİN RENGİNİ SEVERİM SENİN

BİLEREK YAPIYORSUN DEĞİL Mİ

 

Siz:Bağırma bana

 

A.Ç.L: Özür dilerim sevgilim heyecandan capslock açık kalmış.

 

Siz: Nerdesin sen?

 

Fotoğraf at

 

 

A.Ç.L: Hâlâ şirketteyim bebeğim.

 

Birazdan bizim ekiple bir beyin fırtınası toplantısı yapacağız.

Ondan önce bulduğum arada sana yazayım dedim.

Yoksa saat geç olacaktı.

Özür dilerim sevgilim eve muhtemelen 2-3 gibi geçebileceğim o zaman orada saat 5-6 olur.

İstersen görüntülü aramayı şimdi yapabiliriz:)

 

Siz: Olmaz

Sen de yatağında olmalıydın

Senin orada hâlâ evin mi var?

 

A.Ç.L: Evet sevgilim henüz buradaki evi kapatamadım.

Şirket istemedi daha doğrusu.

Zaten onların ayarladığı evdi.

Evi kapatmayalım dediklerinde hayır kapatalım demedim tabi.

Hem bir gün seni evimde ağırlamak istiyorum.

Evimin duvarlarının sana anlatacağı çok şey var.

 

Siz: Evinin duvarları beni üzecek şeyler söyleyecekmiş gibi hissediyorum...

 

A.Ç.L: Seni kimsenin üzmesine izin vermem.

Kendimin bile.

Evimin duvarları adam olsun.

 

Siz: Beni üzmemek için neler yapabileceğini gördük sevgilim

Bile isteye üzmediğin sürece üzülebilirim ama

Bu SENİN beni üzdüğün anlamına gelmiyor

 

A.Ç.L: Tamam tamam anladım ben seni.

O zaman bak önden haber veriyorum sonra vay efendim söylemedin vay efendim yalancısın falan deme.

Hazır buraya gelmişken rutin kontrollerimi buradaki doktoruma yaptıracağım.

Hatta seni de ararım sen de dinlersin ne diyor.

Her şey yolunda mıymış yoksa ben yalancı mıymışım öğrenirsin için rahatlar.

Doktorun dediğini anlayacak kadar İngilizcen var mı senin?

 

Siz: Doktoron dodoğono onloyocok ongolozcon vor mo sonon

Salak

Tek yurt dışıyla iş yapan sen misin?

 

A.Ç.L: Öncelikle ben yurt dışıyla iş yapmıyorum.

Yurt dışında iş yapıyorum.

Madem yurt dışıyla bu kadar çok iş yapıyorsun neden kenara bir 100 bin dolar atamadın?

 

Siz: Sen niye bu kadar dert edindin benim 100 bin dolarımın olmayışını

Doğru söyle yoksa amacın paraydı da alamayacağını anlayınca neyse bari evlenelim mi dedin?

 

A.Ç.L: Tabi

Senden alacağım 100 bin dolar olmasa hayatımı idame ettiremezdim ben zaten.

O yüzden paranın peşine düştüm.

Baktım sen benden de batıksın.

Dedim en azından okumuş, işinde gücünde kız.

Evlenelim de o zaman bakar bana.

 

Siz: Hain!

Bir işler karıştırdığını biliyordum

Yoksa bu kadar dibimde dolanmanı başka nasıl açıklayacağız?

 

A.Ç.L: Sana aşığım çünkü.

Bu şekilde açıklayabiliriz mesela bir tanem.

 

Siz: Hmm

Mantıklıymış

 

A.Ç.L: Öyle miymiş

Yerim seni

Madem görüntülü konuşmayacağız bi güzelimi göreyim de öyle toplantıya döneyim.

 

Siz: Fotoğraf istemenin ne kadar tatlı yolunu bulmuşsun sen öyle.

 

A.Ç.L: Centilmen bir insanız.

Boydan foto gelir mi diyemem.

 

Siz: Boydan foto gelmez zaten

Yatıyoru

 

 

A.Ç.L: Güzelim benim

Gözlerin küçülmüş.

Hadi sen yat artık.

Ben eve geçince sana haber veririm.

Sen uyu ama.

Yarın iş var.

 

Siz: Sevgilimi gavur memleketlerine yolladım nasıl uyuyayım?

Ekibin nasıl bir ekip?

Kaç kişisiniz?

Kaç yaşlarındalar?

En büyük sen misin?

 

A.Ç.L: İki kadın dört erkekten oluşan, mezuniyet sonrası ortalama 5 yıl iş deneyimi olan insanlar.

Evet hepsi benden küçük.

Burada çalışırken benim ekibimdiler ama şu an hepsinin kendi ayrı ekibi var.

Bu dosya için tekrar bir araya geldik.

 

Siz: Hmm anladım

 

A.Ç.L: Emilia geçen aylarda evlilik teklifi aldı. Alia'nın evleneceği adam çocukluğundan beri belli zaten. Önümüzdeki yaz ülkelerinde büyük bir düğün yapmayı planlıyorlar.

 

Siz: Ne güzel

Sormamıştım aslında yani çok da merak etmedim

 

A.Ç.L: Merak etmemiş olabilirsin.

Ama o çok sevdiğim beyin kıvrımlarında şüphenin tozuna yer yok.

 

Siz: Neyden şüphe edecekmişim?

 

A.Ç.L: Etrafımda bana yürüme isteği olan herhangi bir dişi birey olma ihtimalinden.

Var bu arada.

Buradaki şirkette de var.

İstanbul'da da var.

Fark ediyorum.

Ama sınırımı çiziyorum.

Onlar da o sınırı geçemiyor zaten.

Geçen gün şirkete gelmen çok iyi oldu mesela.

Belli bir güruhu püskürttü.

Bence daha sık yapmalısın.

 

Siz; Beni sinir etmeye mi çalışıyorsun?

 

A.Ç.L: Hayır?

Sinir mi oluyorsun?

 

Siz: EVET!

Sus şimdi ve sana yürüme isteği olmayan bireylerle toplantı yap.

Uyuyacağım ben.

 

A.Ç.L: Mahir abinin bir sözü vardı sevgilim bilir misin?

Kaçma, yorgun ölürsün.

Sen de feyz al bu sözü bence.

Kaçmaa

 

Siz: Mahir abin kovalasın seni!

Hatta ben ona senin döndüğünün haberini bi vereyim de gerçekten kovalasın

Hem ben kaçmıyorum

Yatmaya gidiyorum sadece

Sevgilim burada saatin kaç olduğundan habersiz beni uykusuz bırakıyor çünkü

 

A.Ç.L: Sevgilim az önce ben uyu dediğinde nasıl uyuyayım diyen sen değil miydin?

 

Siz: Ay bak hatırlattın yine sinirim bozuldu

Toplantıdan sonra şirkette çok kalma

Ya da odandan çıkma

Sonra da doğru evine git

Kafanı da yerden kaldırma

Koridordan geçerken inanlara güler yüzle cevap verme

Göz göze de gelme

Kafana kese kağıdı da geçirebilirsin

 

A.Ç.L: İyi uykular sevgilim

Uykusuzluktan ne dediğini bilmiyorsun galiba

 

Siz: Kese kâğıdında mı problem?

 

A.Ç.L: Rüyanda beni gör bir tanem.

 

Siz: Seni gören çok olur sıra vardır şimdi

Görebilir miyim emin değilim

 

A.Ç.L: Sen vip'sin.

Yeter ki iste.

 

Siz: Bakarız

 

A.Ç.L: Bak bakalım

 

Siz: Bakalım bakalım

 

A.Ç.L: İyi uykular güzelim.

 

Siz: İyi çalışmalar sevgilim

(01.27)

 

A.Ç.L: Şu an muhtemelen uyuyorsun o yüzden uyanma ihtimaline karşı tek mesaj atacağım. Buradaki iş düşündüğümden daha sıkıntılı sevgilim ve duruşmada avukatlığı direkt benim üstlenmem istenildi. Duruşma haftaya pazartesi. 3 gün diye düşünmüştüm ama 1 haftayı burada devireceğim. Zor olacak. Ama ödülümüz var. Normalde sana sürpriz yapmayı düşündüm ama sürpriz yapabilmek için yalan söylemem gerekiyordu. Gözünde yeterince yalancı konumuna düştüm bence dahasına gerek yok. O yüzden direkt söylüyorum. Bu hafta elindeki projenin son toplantısı olacağını söylemiştin. Yani ondan sonra kısa bir süre izin alabileceğini umuyorum. 1 hafta kadar. Seni burada bekliyor olacağım. Bu seferki kavuşmamıza İngiltere şahit olsun.

(6.43)

 

A.Ç.L: Muhtemelen sen birkaç saat sonra kalkacaksın. Orada saat 7'ye geliyor. Günaydın bir tanem.

(6.45)

 

Siz: Aziz yemin ediyorum sabah sabah uyku sersemi ayrılık mesaji sandım

Daha önce hiç bu kadar hızlı ayıldığımı hatırlamıyorum

Deli misin o kadar uzun mesaj atılır mı?

Yarısını okudum

Dövücem o patronlarını

3 gün diye çağırıyorlar 1 hafta tutuyorlar

Sonra 1 haftayı da yaparlar 1 ay

Bu ne böyle be

Türkiye'deki şirketi umursamıyorlar herhalde

Sensiz ne yapıyor şimdi bu şirket burda?

Oha

Mesajın devamını okudum

Emin değilim ama izin alabilirim sanırım

Ama tek sorun izin değil gibi

Benim İngiltere vizem yok???

İtalya vizem var bak oraya gidebiliriz aslında

(8.05)

 

A.Ç.L: Sana da günaydın sevgilim. (8.07)

Vize işlerini düşünme.

Onları bu hafta Henry senin için halledecek.

Birkaç belgeye ihtiyacımız olacak.

Bir gün de vize randevusuna gideceksin.

Ama sorun yok zaten şirketin adını kullanarak davet göndereceğimiz için zaten çabuk onaylanacak.

Kısacası sen o işleri kafana takma.

Bugün Şahin'le konuş.

Pazartesi'den itibaren izin al.

Aslında bu hafta sonunu da birleştirebilsek iyi olurdu ama

Ben fazla meşgul olacağım.

Sen yanımdayken seninle ilgilenememek beni öldürür.

Seninle ilgilenirsem de işimi yapamam.

O yüzden ikimizin de iyiliği için pazartesi gelmen daha mantıklı.

 

Siz: Bu planı ne ara yaptın sen?

 

A.Ç.L: Dün gece Henry davada olmamı istediğini söyleyince ben de her şeyin bir karşılığı olduğunu söyledim.

Köpek gibi çalışacağım ve aslında işim olmayan bir şeyi yapacağım.

Neden bedavaya yapayım ki?

 

Siz: Aziz.. Hatırlıyor musun emin değilim ama.. Sen maaş alıyorsun. O insanlar sana para veriyorlar...

Hiçbir şeyi bedava yapmıyorsun

 

A.Ç.L: Ben Türkiye'deki şirketin yöneticisi olarak maaş alıyorum. Şu an yaptığım şey iş tanımımın dışında.

Olumsuz koşulları olumlu yönde değiştirmek benim işim ;)

Ben de dün gece bunu yaptım.

 

Siz: Saat şu an orda sabahın 5'i değil mi?

Bu saate kadar ayakta mıydın?

 

A.Ç.L: Evet, eve yeni geçebildim.

 

Siz: Hâlâ uyanık napıyorsun? Uyusana

 

A.Ç.L:

 

 

Yol yorgunluğu üstüne dava stresi yüzünden her yanım kaskatı oldu. Uyumadan önce biraz küvette rahatlamak istedim.

(8.30)

 

Siz: Rahatladın mı bari?

(8.42)

 

A.Ç.L: Gittin sandım.

Ne yaptın 12 dakika boyunca?

 

Siz: Ne yapacağım be manyak!

İşe hazırlanıyorum herhalde

Öyle hemen dönemiyorum mesajlarına

 

A.Ç.L: Nasıl hazırlandın bakayım.

 

Siz: O kadar hazırlanmadım

 

A.Ç.L: Bakayım.

 

Siz: Müsait değilim

 

A.Ç.L: Bakayım.

 

Siz: Azizz 😠

 

A.Ç.L:

 

 

Böylesin şu an.

Bakayım.

 

Siz: Dayak mı istiyorsun?

 

A.Ç.L: Hayır.

Seni istiyorum.

 

Siz: Alamazsın maalesef

Uzaklardasın.

 

A.Ç.L: Yakınıma gelene kadar idare edebileceğim bir şeylerin olabilir bence

Ne dersin?

 

Siz: Bi boydan gelir mi dememek için girdiğin çabaya bak

 

A.Ç.L: Demem.

Hem ben boydan istemiyorum ki.

Güzelimin güzel yüzünü görmek istiyorum sadece.

Çok mu?

Sevgilin değil miyim?

Hakkım yok mu?

Özledim.

Görmek istiyorum!

Ölüyorum aşkımdan!

Gözüme uyku girmiyor!

 

Siz: Coşma

 

 

Çıkıcam şimdi

 

A.Ç.L: Güzelim benim.

Görmek istediğim tek şey bu yüz.

 

Siz: Emin misin?

 

A.Ç.L: Evet.

 

Siz: İyi o zaman

Başka bir fotoğraf daha vardı da

Onu atmayayım bari

 

A.Ç.L: Nasıl bir fotoğraf?

 

Siz: Güzel bir fotoğraf

 

A.Ç.L: Güzel fotoğrafları her zaman görmek isterim.

 

Siz: Ama fotoğrafta yüzüm yoktu

 

A.Ç.L: Neyin vardı?

 

Siz: Artık bir önemi yok çünkü görmek istediğin tek şey yüzümdü onu da gördün

 

A.Ç.L: Seninle ilgili her şeyi görmek istiyorum ben.

 

Siz: İyi bi dahakine bunu hatırlarsın

 

A.Ç.L: İyi bir şey söylemiştim nasıl böyle olabildi?

 

Siz: Daha iyi bir şey söylemediğin için

Neyse evden çıkıcam şimdi

Araba kullanacağım dikkatimi dağıtma

Yorulmuşsundur iyice uyu dinlen

Küvetten çıktın mı?

(9.15)

 

A.Ç.L:

 

 

Evet.

(9.17)

 

Siz: Fotoğraf istememiştim

(9.26)

 

A.Ç.L: Allah'tan istemedin..

 

Siz: Ne diyorsun sen yine?

 

A.Ç.L: Seni görmek için sabırsızlanıyorum sevgilim.

Şu bir hafta umarım çabuk geçer.

1 hafta sonra bu yatakta kollarımda olacağını bilmek çok iyi hissettiriyor.

Bunu düşünerek uyuyacağım.

Umarım 4 saatlik uykumun her bir saniyesinde seni görürüm rüyalarımda.

Seni seviyorum🤍

 

 

🐛🐛🐛

 

Arabaya binerken Aziz'in mesajına gülümsüyordum. Görüldü olmaması için yukarıdan okumuştum. Yüzümdeki gülümsemeyle arabaya bindim ve iş yerine doğru yola çıktım.

 

Şahin'le konuşmam gerekiyordu. Ne konuşacağımdan hâlâ emin değildim. Yalan söyleyebilirdim ama yalan söylemek istemiyordum. Galiba buna Şahin'in tavrına göre karar vermem gerekecekti.

 

Ofise her zamankinden daha erken gittiğim için 1 2 kişi vardı sadece. Masama oturup gergin olmamaya çalışarak Şahin'i beklemeye başladım. Beklerken de projenin son sunumuna göz gezdiriyordum. Yani dün yapmam gereken sunuma.

 

Dosyaya gömülmüşken masamın üstüne iki parmakla hafifçe vurulmasıyla başımı kaldırdım. Şahin bir eli cebinde, bir eli masanın üstünde, hafifçe gülümseyerek bana bakıyordu.

 

"Günaydın." dedi başını hafifçe eğip. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. "Odamda konuşalım." dedi ve odasına doğru ilerledi. Ben de masamdan kalkıp peşinden odaya doğru yürüdüm.

 

Odaya girdiğimizde sandalyesine oturdu bana da masanın diğer tarafındaki koltuklardan birini gösterdi. Ben de yerime oturunca doğrudan lafa girdi.

 

"Birce ben lafı uzatmayı sevmem. Aptal bir insan da değilim. Dün ne yaşandığını anladım. Şimdi sana soruyorum ve bana evet ya da hayır olarak tek kelimelik bir cevap vermeni istiyorum." Bakışları devam etmek için onay istediğinde başımı hafifçe evet anlamında salladım. "Dün, karşında Giray'ı gördüğün için mi ofisten ayrıldın?"

 

Doğrusu sorunun bu olacağını düşünmemiştim. Daha çok 'neden gittin, acil durum neydi?' gibi genel bir soru beklemiştim ama belli ki Şahin kendi içinde çoktan bir düşünceye varmıştı ve bunun doğru ya da yanlış olduğunu duymak istiyordu.

 

Sakince bir nefes aldım. Yüzüme bir gülüş yerleştirerek Şahin'in gerginliği dengelemek istedim. "Tek kelimelik cevabım hayır. Giray'ı gördüğüm için gitmedim."

 

Kasılmış alnının yavaşça rahatladığını gördüm. Dudaklarını birbirine bastırıp tebessüm etti. "Sevindim. Çünkü böyle bir şey yapmış olsaydın bu proje seninle çalıştığımız son proje olurdu. Bu da hem beni hayal kırıklığına hem de büyük bir zarara uğratırdı. Senin gibi bir mimarı aklı olan kaybetmez. İş hayatı beklenmediktir karşımıza çıkacak olan şeyleri her zaman öngöremeyebiliriz ama özel hayatımızı da işimize karıştıramayız. Yani durum benim düşündüğüm gibi olsaydı ne kadar istemesem de iş etiğim devreye girmek zorunda kalırdı." Artık sandalyesinde daha rahat bir pozisyonda oturuyordu.

 

"Evet senin için tatsız bir durumdu ama inan benim için daha da tatsız bir durumdu. Bu projeye emeğimle değil de bir dayının yeğeninin lafıyla seçilmişim. O adamın benim şirketimi seçme nedeniyse seninle olan münasebeti. Benim için göründüğünden daha da rahatsız edici bir durum. Bunu tam olarak anlatamıyorum şu an."

 

Onu anladığımı belirtir şekilde başımı aşağı yukarı salladım. "Ama dün alelacele ofisten gitme nedeninin bu olmaması beni sevindirdi. Senin gibi bir çalışanın özel hayatını işine karıştırmayacağından emin olmam gerekirdi. Bu şekilde düşündüğüm için senden özür dilerim. Sen acil diyorsan acildir. Daha fazla sorgulamanın bir manası yok."

 

O konuştukça içimdeki vicdan resmen midemi tırmalıyordu. Tam olarak da onu yapmıştım. Özel hayatımla işimi karıştırmıştım ama sonuçta sevgilimle buluşmak için toplantıdan kaçmamıştım ki. Sevgilimin bana yalan söyleyip İngiltere'ye kaçma girişimini engellemem gerekiyordu.

 

Böyle düşününce de ne kadar absürt görünüyordu. Ama olan tam olarak buydu..

 

"Güvenin için teşekkür ederim Şahin. Benim için çok değerli. Gerçekten acil bir durum olmasa ne seni ne ekibimi ne de Kemal Bey'i böyle bir durumda bırakırdım." Bu cümleleri şu an utanarak kursam da o an için son derece acil bir durumdu.

 

"Merak etme kimseyi zor bir durumda bırakmadın. Ekibin sunumu çok başarılı bir şekilde yaptı. Artık iş mühendislik tarafında. Tabi ki ara ara yine görüşmelerimiz olacak. İnşaatı da takip edeceğiz ama şu an için rahat bir nefes alabiliriz. En çok da sen hak ettin o nefesi. Tebrik ediyorum."

 

Yüzünde gerçekten çok sahici bir tebessüm vardı. Bundan yaklaşık 8 ay önce artık işe başlamaya karar verdiğim dönemlerde Emre'nin dil dökerek Şahin'e yalvarması sonucu Şahin özgeçmişimi değerlendirmeye ikna olmuştu. O değerlendirmeden üç gün sonra da işe başlamıştım. O zamandan beri Şahin yaptığım işleri bir mimar olarak hep takdir edip arkamda durmuştur. Onun bu duruşunu ve verdiği güveni hiçbir zaman boşa çıkarmak istemememden kaynaklı kendimi normalde olacağımdan daha kötü hissetsem de insanoğlu bir yerde bencil bir varlık olduğundan dolayı şu an aklımda tek bir şey vardı.

 

"Gerçekten teşekkür ederim Şahin. Ben ortaya güzel bir iş çıkarabiliyorsam bana verdiğin güven sayesinde."

'Yok canım' der gibi başını öne eğerken hafifçe gülümsedi.

"Hiç inkar etme gerçekten öyle. Ama bir nefes almam gerektiği konusunda da haklısın. Biliyorum daha 1 senem dolmadı işte ama burada biz kocaman bir aile gibiyiz böyle şeylerin lafını yapacak bir insan olmadığını bildiğim için sormak istiyorum."

 

İlgiyle beni dinliyordu. Sandalyesinde hafifçe öne geldi ve kollarını masaya dayadı.

 

"Haftaya pazartesiden itibaren 1 haftalık bir izin almam mümkün olabilir mi?"

Bölüm : 22.12.2024 21:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Melin Öğüt / Yirmi Dokuz / 33. Bölüm- Uzak Mesafe
Melin Öğüt
Yirmi Dokuz
1. Bölüm Verilen Söz2. Bölüm- Ve Ayrılmaz Dostluğa!3. Bölüm- Etkileyici Hediye4. Bölüm- Karşılaşma5. Bölüm- Ellerimde Çiçekler6. Bölüm- Nedensiz, Nasılsız7. Bölüm- İhtimallerin Heyecanı8. Bölüm- Agop'un Meyhanesi9. Bölüm- Kim Bilir?10. Bölüm- Söz11. Bölüm- Kıskançlık12. Bölüm- Geçmemiş Geçmiş13. Bölüm- İnandır Beni14. Bölüm- Önce Sen!15. Bölüm- Aile16. Bölüm- Tırtıl ile Uğur Böceği17. Bölüm- İlk Bakış18. Bölüm- Geçmişin İzi19. Bölüm- Yüzleşme20. Bölüm- Yeniden21. Bölüm- Yarın Hiç Olmayabilir22. Bölüm- Yara23. Bölüm- Kendimden Bile24. Bölüm- İtiraf Çabası25. Bölüm- Tatil Öncesi26. Bölüm- Özgür Kelebek27. Bölüm- Çıkma Teklifi28. Bölüm- Korku29. Bölüm- Sevdalı Oldu, Felaket Oldu, Ayrılık Oldu30. Bölüm- Sevgili31. Bölüm- Her Şeye Rağmen32. Bölüm- Şimdi Uzaklardasın33. Bölüm- Uzak Mesafe34. Bölüm- İstanbul->İngiltere35. Bölüm-İlk Gün36. Bölüm-Ev37. Bölüm- Yüzük38. Bölüm- Davet39. Bölüm- Kavuşma40. Bölüm- Dönüş41. Bölüm- Bebek?42. Bölüm- Yemek.43. Bölüm- Plan44. Bölüm- İstiyorum, Veriyor Musun?45. Bölüm- Kız İsteme Volume 3 Part 146. Bölüm- Kız İsteme Volume 3 Part 247. Bölüm- Unutulan48. Bölüm- İyi ki49. Bölüm- Zafiyet50. Bölüm- Gizlenen51. Bölüm-Yanında52. Bölüm- Hayat53. Bölüm- Son Gün54. Bölüm- Evet!55. Bölüm- Yeni Bir Hayat56. Bölüm- Leventoğlu57. Bölüm- 2+158. Bölüm- Otuzuncu Mum Işığı (Final)Özel Bölüm: Hayat IşığıÖzel Bölüm: I.L.
Hikayeyi Paylaş
Loading...