
4 yıl sonra
"Ben karımı özledim."
İç çektim.
"Toprak az kaldı dayan. Bir saatte özlemini giderirsin."
Lise bitmiş, hayatımız düzene oturmuş, bağlılığımız artmıştı. Bu akşam evlenecektik. Düğünümüz vardı.
"Gelip göreyim mi?"
Göremeyeceğini bilerek omuz silktim. "Uğursuzluk olur. Sakın."
Eda konuşmam için beni yanlız bırakmış, deniz ise toprağı odaya kilitlemişti.
Toprak 2 gündür görmek için savaş çıkaracaktı.
"Meleğim, ben karımı özledim."
Makyaj, gelinlik giyimi, topuklu ve olayın heyecanı ile garip hissediyordum zaten. Bu da eklenince bağırdım,
"Başlarım şimdi karına ha!"
Gülme sesi geldi.
"Peki istediğin gibi olsun meleğim. Akşam aynı eve gidiyoruz, gerdekte kaçacak halin yok ya"
Bişi demeden telefonu kapattım.
Harbi gerdekte ne yapacaktım?
Acaba annemlerde mi kalsam?
Annemin odaya ağlayarak girmesi ile kıkırdadim. Kalkıp kollarımı ona sardım.
"Kızın büyüdü annem. Üzülme sen."
Annemin arkasından giren eda boş durmadan konuştu.
"Torun verecek kadar büyüdü işte. Elimizde büyüdü eşek sipasi."
Bunun üzerine hepimiz kıkırdadik. Annem içimi rahatlatmış, odadan çıkmıştı. Eda ise denizin yanına geçmişti. Şimdi kapının dışındaki toprak ile düğün salonuna girecektim.
Sanırım herşey mutlu bitmişti ha?
Ya da yeni başlıyordu?
Gerçi bundan sonra umrumda değil. Sevdiklerim çoktan yanımda.
Çerezlik bir kurguydu.
Biraz kısa bir hikayeydi ama olsun sbdbsndn
Okuyan herkese teşekkür ederimmm
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |