
“Ama ben bir şeycik yapmadım ki! Sadece ne işe yaradığını merak ediyordum ve denedim o kadar. Ne diye bana kızıyorsun Edip!”
“Şirketin önemli dosyalarının bulunduğu odaya girmeye çalışman ve silahla dokunmatik ekrana sıkman mı bir şeycik yapmamış halin? Delirtmeyin beni Demir kızı!” diye bağırdığında gözlerim doldu.
“Götüne sok şirketini. Neyse parası öderim merak etme. Küçücük bir şey için bu kadar kızacaksan bir daha seninle ilgili olan eşyalara dokunmam olur biter.” dedim. Gözlerimden bir kaç damla yaş akmaya başlamıştı bile. Edip bu halimi görünce ne kadar kızsada yüzünü yumuşattı. Kafamı tutup göğsüne yasladı. Belinden sarılıp salya sümük ağlamaya başladım. Beni kucağına alıp deri koltuklardan birine oturdu. Kucağında kafamı omzuna koymuş sessiz sessiz ağlıyordum.
Saçımı okşarken,”Tamam bir şey yok Ahu. Sana o silahı verenlerde suç var.” dedi. Göz yaşlarım isyan ederek akıyordu.
“Açım ben zaten. Karnımıda doyurmadılar. Bir de elime silah verdiler.” dedim. Şakağıma yumuşak dudakları değdiğinde ağlamam kesilmişti.
“Karımın canı ne istiyormuş bakalım?”
“Tavuklu pilav!” dediğimde güldü.
“Menümüzde hiç değişmiyor maşallah.” deyip beni kendisiyle beraber ayağı kaldırdı. Beni yere indirip belimi tuttu. “Şanslısınki bugün yemekhanede tavuklu pilav vardı.” dediğinde daha mutlu olmuştum. Bir anda durduğumda o da durdu. Yüzünü ellerimin arasına alıp eğilmesini sağladım. Dudaklarına öpücük kondurdum ve ardından koluna girdim.
“Canım kocam.” deyip kafamı koluna yasladım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 82.76k Okunma |
3.2k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |