35. Bölüm

34.bölüm

Nora
melody.nora

Sabah uyandığımda yanımda Edip yoktu. Odada göz gezdirdim. Evet kesinlikle yoktu. Yattığım yerden doğrulup kalktım. Kalkmamla geri yatağa oturmam bir oldu. Göt herif her tarafımı ağrıtmıştı. Şimdi nasıl yürüyüp kaçacaktım ben?

Oturduğum yerden yatağa tutunarak kalktım. Kesinlikle bu adamı sinir ettikten sonra sevişmemeliydim. Sendeleyerek banyoya yürürken bir yandan da şuan olduğum durumdaki halimin rezilliği soğuk rüzgar esintisi gibi yüzüme çarpıyordu. Kesinlikle bugün kaçacaktım. Yani kaçmak değilde dolaşmak diyelim. Banyoya girdiğimde yüzümü yıkamak için lavabonun önüne geçtim. Aynadan kendime baktığımda yorgundum. Musluğu açtım ve soğuk su ayarına getirdim. Soğuk su akarken yüzüme çarptım. Sanki yüzüme buz fırlatılmış gibi hissettim. Suyu kapatıp duvarda asılı olan havluyu aldım. Yüzümü kuruladıktan sonra havluyu aynı yerine asıp banyodan çıktım. Bedenimdeki acı verici his gitmişti. Giyinme odasına girdim. Sipariş ettiğim yeni kıyafetler gelmişti. Paketi açıp içinden koyu yeşil, üstünde kırmızı-sarı ağaç süslemesi olan sweati çıkardım. Çok güzeldi. Altınada güzel bir İspanyol paça giydim mi tam olacaktı.

❄️

“Günaydın sevgili ev halkı!” diyerek salona giriş yaptım.

“Sanada bonjour yenge.” Yeliz’in bıkkın sesi kulaklarıma gelince tekli koltukta varmış gibi yatan bedenini gördüm. AVMdeki o çalışanla konuşmasını böldüğüm günden beri bana karşı tripliydi. Sözde hanımefendinin gerçek aşkıymış. Ne salak kız ama.

“Sen konuşmayı 5 yaşında öğrenmiş insansın. Ne bonjour monjur hava atmaya çalışıyorsun Yelizciğim. Bonjour demeyi biliyordun da ne diye Fransa’daki şirkette çalışmaya başlamıyorsun?” dedi Ecrin kızgın çıkan sesiyle. Yeliz yan yan Ecrin’e bakıyordu.

“Bu seni hiç ilgilendirmez. Ecrinciğim.” deyip gülümsedi. O gülümsemenin altında bir sürü anlam yatıyordu. Anladığım kadarıyla görüşmüyorken aralarında bir şeyler yaşanmıştı. Bu iki iyi kuzenin birbirine uzak kalması hoşuma gitmemişti. Karşı karşıya olan tekli koltuklarda biri yatıyor biri oturuyordu. U köşe uzun koltukta ise bir tarafta Kerim, Edis ve Handan oturuyordu. Diğer tarafta ise Ceyhun, Derin ve Deniz oturuyordu. Tam ortada ise Cemre ve Emre ikizleri oturuyordu. Hepsi susmuş Ecrin ve Yeliz arasındaki buz tutmuş havaya bakıyordular. Cemre ve Emrenin arasına oturdum.

“Bunların olayı ne?” dedim ikisini işaret ederek. “Daha geçen gün iyiydi bunlar sohbet etmeyelim bir şeyler mi kaçırdım?” Hiçbiri cevap vermek istemiyor gibi duruyordu. Sorgulayıcı bakışlarımı hepsinin üstünde tek tek gezdirdim. Anlatmaya niyetleri yoktu öyle mi? O zaman bende kendi yollarımla öğrenirdim.

Bir hışımla ayağı kalkıp Ecrin’in oturduğu koltuğun başına geldim ve Ecrini kulağından tutup zorla kaldırdım. Dudaklarından acı dolu bir inilti döküldü ama umursamadım. Ecrin’e ne yaptığımı gören Yeliz hemen toparlanıp düzgünce oturup arkasına yaslandı. Önünde kulağımdan tutup zorla ayağı kaldırdım. İki elimlede kulaklarını tutuyordum. Merdivenlerden terasa doğru çıkarken acı dolu haykırışları kulaklarıma gelsede geri itiyordum. En sonunda terasa çıktığımda boş odalardan birine girip balkon kapısını açtım. Buz gibi olan hava odanın içini saniyede talan etmişti. İkidisinide balkona atıp geri çekildim.

“Ya ikiniz aranızı düzelteceksiniz ya da ikiniz aranızı düzelteceksiniz. Başka seçenek sunmuyorum. Aranız düzelince ararsınız Edip’i gelir açar kapıyı.” deyip kapıyı kapattım. Bu balkonun kapısı sadece içten açılıyordu.

Bakalım ne zamana kadar ayrı durabileceklerdi.


Benimde evden çıkmamın zamanı gelmişti. Merdivenlerden inip dış kapıya doğru ilerlemeye başladım.

Korkusuzlar iyi dağılmıştı. Ve onları toplayacak tek kişi Dokunulmazdı.

Bölüm : 26.12.2024 21:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...