21. Bölüm

Akşam yürüyüşü

Nora
melody.nora

“Ahu?” Edip’in seslenmesiyle anılarımdan ayrıldım. Gözleriyle masayı gösterdi.

“Ha, evet.” deyip masanın kapıya doğru olan ucundaki iki sandalyeye oturduk. Yemek yemeği düşünmüyordum şahsen. Hâlâ Edip’e güvenmiyordum. Ailesini tanıyınca daha da güvenmemiştim. İç içe bir akraba ortamı gibi gözüksede ihanet her zaman ve heryerdeydi. Acaba Hakan ve diğerleri iyiler miydi?

Çalışanlar önümüze yemekleri getirip gidiyorlar ve yenilerini getiriyorlardı. Kafam çok dağınıktı. Evini özlemiştim. Abimi özlemiştim. Hakanı daha çok özlemiştim. Doğum günümde yaklaşıyordu zaten. Abimin bana sözü vardı. Bana bir tane albino yılan ve Trimeresurus yılanı alacaktı. Trimeresurus’u alacağını pek düşünmüyordum ama albino yılan alacağını biliyordum. Kendi evimde bir albino yılanım vardı. Ama abimin benim için alması bir başkaydı.

“Yesene gelin hanım. Senin için farklı türlerde yemekler hazırlattık.” Hemen çarprazımda oturan Serkan’ın sesiyle masaya döndüm. Pek iştahım yoktu. Oysaki az önce deliler gibi açtım.

“Al yengeciğim. Senin için hazırladım bu tabağı.” Sevil’in elindeki tabağı önüme koydu.Tabağıma doldurulan yemeklere baktım. Ben bunları yemezdim. Şimdi Ömer olacaktı da döktürecekti yemekleri. Bir de sufle yapardı, of tadından yenmezdi. Bizimkileri özlemiştim. Aslında herkesi özlemiştim.

Üzgünüm Edip, ben verdiğim sözleri tutmam.

Acilen bu evden kaçmam gerekiyordu.

“Size afiyet olsun ben pek aç değilim.” Deyip sandalyemi iterek ayağı kalktım. Edip bana baktığında anlamadığını belli eden bakışlar atıyordu. Onlar konuşmaya ve gülüşmelere devam ederken ben odadan çıktım. Merdivenlerden odama çıkıyordum. Muhtemelen Edip arkamdan gelecekti. Ve neler olduğunu soracaktı. Aslında kaçacağımdan da tereddüt etmiş olabilirdi. Odamın kapısına geldiğimde iki koruma gene aynı yerdeydiler. Onlara sinsice gülümseyip içeri girdim. Arkamdan kapıyı açıp biri girdi. Giren kişi Edipten başkası olamazdı.

“Neden yemek yemedin. Sen dememiş miydin açım besle beni diye?” dedi. Ben yatağın uca oturduğumda o dibimdeydi. Kaşlarımı çattım.

“Nesin sen, Abim falan mısın da sana besle beni diyeceğim?”

“Sanki o Babam mısın ya da Annem misin olacaktı.” Güldüm. O gülüşün altında binlerce anı binlerce acı ve binlerce ihanetin bilinci yatıyordu. O nereden bilecekti beni abimlerin büyüttüğünü?

Ailem hep Hakan’ı el üstünde tuttular. Ben ise her zaman buzdağın görünmeyen kısmıydım. Aile içi fotoğraflarında bile Hakandan uzaktım. Hakanla ne kadar çift yumurta ikizi olsakta çok benzemiyorduk. Bazen onunla ikiz olmadığımı düşündüğüm ve hissettiğim anlar oluyordu. Küçüklük fotoğraflarımızda şuanki halimizle uyuşmuyordu. Tabi ki uyuşmayacaktı ama ne bileyim insanın küçüklüğündeki bazı fiziksel özellikleri illaki büyüyünce de vücudunda yer göstermeye devam ediyordu.

“Açtım evet. Ama daha sonra iştahım uçup gitti.”

“O zaman dışarıda o uçup giden iştahını aramaya çıkalım?” Gözlerimin içinde bir parıltı geçti. Hemde tam istediğim türden bir parıltı. Demekki Edip Aytunç beni kazanmak için her şeyi yapmaya kararlıydı. Bu hikayenin sonunu merak ediyordum.
Sevgi mi kazanacaktı yoksa aklım mı? Üçüncü seçenek olan…

Ya da boş versene.

Bölüm : 19.12.2024 19:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...