
Babam çalışma odasına geri girdiğinde arkasından girmeden önce Hakana öldürücü bir bakış attım.
"Gene götünü ben topluyorum. Yarın şirkette çalışmaya ve abime kahve götürmeye hazırlan şimdiden." İki parmağımla gözüm üzerinde hareketi yaptım. Baba karşılık yüzünü buruşturdu. Salak.
Daha fazla oyalanmayarak kapıyı kapatıp babamın yanında yerimi aldım.
Gözlerim hepsinin üzerinde tek tek gezerken, "Öncelikle hepiniz Demir malikanesine hoş geldiniz. Sizleri burada ağırlamaktan şeref duyarım. Hepinizin değerli vaktini boş konuşmalarla harcamayacağım." Dediğimde ilgilerini daha da çekmiştim. Eh istediğim şeyi elde etmek diyince de ben işte. Beyaz ekrana bir göz atıp önüme döndüm. Derin nefes aldım.
"Bildiğiniz üzere uzun yıllardır sektörde olan Demir holding bu yıl ürünleriyle satışları tavan yaptı. Tabi aktif üretimleri olsun, yenilikleri olsun sadece bunlar bir şirket için önemli olan maddeler, ama bir şirketi şirket yapan şey ortağıdır. Benim bahsedeceğim şeyler bu kadardı. Sizlerin sorularını cevaplamaya hazırım." Konuşmam bitince babam elini omzuma koydu ve sıktı. Bu aferin kızıma demekti. Umarım bu konuşma karşılığında yüklü miktarda para verirdi. Vermezse delirirdim.
"Peki ortak olduk diyelim -ki Demir holding ve Aytunç holding uzun yıllar süren bir arkadaşlığı içinde. Bize ne sunacaksınız ortak olduğumuzda?" Sabah göz göze geldiğim adam konuştuğunda bir an sırf benimle konuşmak için sorduğunu düşündüm. Sadece bir anlığına.
"Dediğim gibi şirketimiz satış konusunda en iyisidir. Çalışanlarımızın hepsi özel olarak seçilmiş insanlardır. Tabii o kişilerin arasında staj yapan üniversite öğrencileride vardır. Ne de olsa Ağaçta fidanken eğilir derler." dedim sorusuna karşılık. Sonraki sorulan soruları cevapladığımda toplantı sonunda bitmişti. Yorulmuştum. Çenemde ağarımıştı. Dediğim gibi sessiz kişiliğime karşı konuşmak yakışmıyordu. Holde ilerlerken bir anda kolumu birinin tutmasiyla ani refleks olarak hızlıca kolumu kurtardım.
"Sakin ol çocuk. Sadece az önceki konuşmanı tebrik edecektim." diyen kisiye baktığımda onun toplantıda olan adamlardan biri olduğunu gördüm.
Sade bir tebessüm ederek,"Teşekkür ederim. Kusura bakmayın temastan hiç hoşlanmam. Bu arada ben Ahu." Dedim. Elimi uzattığımda tutup dudaklarına götürüp öptü. Dudakları yumuşak bir his bırakmıştı elime. Elimi öpmesine şaşırsamda ses etmedim. Galiba bu kadar temas benim için bile fazlaydı. Hemde çok. Elimi elinden kurtardım.
"Memnun oldum Ahu. Bende yeni ortağınız Kerem Keskin. Seninle sık sık görüşeceğimi hissediyorum." dedi ve benden uzaklaşarak gözden kayboldu. Bende çok umursmayarak merdivenlerden çıktım. Odama girdiğimde kendimi direk olarak yatağın üzerine bıraktım.
"Neler oldu Sarı civcivim. İzin verdi değil mi?" Hakanın bet sesini duyduğumda neredeyse ağlayacaktım. Ben orada on saat çene çalmıştım ama o ise hâlâ dışarıyı düşünüyordu.
Kafamı kaldırıp," O zamana kadar biraz uyusam olur mu?" dediğimde güldü. Ayağa kalkıp yanına yatağa girdim. Kafamı Hakanın göğsüne koydum. Saçlarıma hafif bir öpücük kondurdu.
”Sen benim en iyi ikizimsin Ahu.”
"Başka ikizin yokki senin salak Hakan."
"Doğru senden başka kimsem yok." deyip kafama bir öpücük kondurdu. İnsanın bir ikizi olması şarttı. Ne olursa olsun danışacağım ve beni yargılayamayacak tek kişi vardı o da ikizimdi.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 82.76k Okunma |
3.2k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |