Ben Alissia. Yirmi yedi yaşında hayat mücadelesi veren bir kadınım. Hayat zorluklarla doludur. Zengin olsan da fakir olsan da. Fakir olanların daha fazla zorlukları var tabi. Bende o zorluklarla baş etmeye çalışan biriyim işte.2
Sokak aralarında koşturuyordum şuan. Aslında kaçmakla da meşgul olduğumu söyleyebiliriz. Çünkü az önce polise yakalanmıştım. Yani anlamıyorum para kazanmak suç mu? Tabi ki yasal olmayan yollara başvurursan suç. Ah o yasak yollar. Para kazanmanın en kolay yolu ama.1
Para kazanmak için yeraltı dünyasına girmiştim. Yani suçun merkezine. Bu dünyada birkaç kişiyi tanıyordum. Ama asıl tanınan bendim. Buradaki herkes beni İlliz diye tanır. Çünkü, illüzyonlar yapmayı severim. Lakabımın illüzyondan geldiğini düşünürler. Ama asıl nedeni annemin isminin anlamı olması. Maya; Sanskritçe'de ‘İllüzyon’ anlamına geliyormuş. Bende anneme bağlı biri olduğum için böyle bir yol buldum.3
İllüzyonlar yaparak kimsenin yapamayacağı şeyleri yapabilirim. Ama bunu hiç bir zaman kötüye kullanmadım. Sadece ufak gösteriler yaparak para kazanıyorum. Tabi onun dışında insanları kandırıp paralarını aldığımda oluyor. Kötüden kastım insanları öldürmek. Bunu para teklif edip öldürmemi isteyen çok oldu. Ama asla kabul etmedim. İnsanları dolandırıyor olabilirim ama asla katil değilim. Sadece para kazanıp, kardeşimi de alıp buradan gitmek istiyorum.
Önce polisleri atlatıp eve gitmem gerekiyor. Oradan kardeşimi alıp İngiltere'ye gideceğim. İtalya'dan bir süre uzaklaşmam gerekiyor. Uzun bir süre.
Ara sokaklardan kaçarken polisi atlattığımı düşünerek bir duvarın arkasına geçerek sırtımı duvara yasladım. Nefes nefese kalmıştım.
Biraz soluklandıktan sonra duvarın arkasından kafamı uzatıp geldiğim tarafa baktım. Sokakta ne polis ne de bir başkası vardı. Terk edilmiş hissi veriyordu.
Tekrar duvara sırtımı dayadığımda karşımda bana silah doğrultmuş birini beklemiyordum.
İçimden hokkalı bir küfür savurdum. Bakalım şimdi nasıl kurtulacaksın Alissia? Adamın silahı var. Polisinde vardı gerçi.
"Benimle geliyorsun. Alissia Warnat."dediğinde gözlerim şokla açıldı. Hadi ama bu herif beni nereden tanıyor? Gerçek adımı kimse bilmez.
"Sen kimsin? Beni nereden tanıyorsun? Peşimde ne işin var? Bana ne yapa-" derken "Yeter!" diye bağırması ile sorularımı ağzıma tıkması bir oldu. Daha çok soru soracaktım.
"Amma çok soru sordun. Gittiğimiz yerde öğrenirsin sorularının cevabını. Şimdi düş önüme." demesiyle kolumdan tutup sokağın karşısındaki arabaya doğru yürütmesi bir oldu. Öğreneceğim merak etme.
Kaçacaksam bir an önce bir yolunu bulmam gerekiyor. Çünkü arabaya binersem hayatta kaçamam. Yani kapıları kilitlemezse arabadan atlarım ama bu yol pek tercihim değil. Kendimi garantiye almam gerekiyor.
İşe yarayıp yaramayacağını bilmediğim için aklımda ki ilk planı uygulamaya koydum. Cebimden çıkardığım bir iskambil kağıdı ile adamın yüzüne ufak bir çizik attım. Ah kağıt kesiği çok can yakar.2
Adam refleksle kolumu bıraktığı için hemen koşmaya başladım. Beni kaçırmak o kadar kolay değil. Çünkü her zaman bir planım vardır.
"Geçmiş olsun!" diye bağırdığımda adamın arkamdan küfür ettiğini duydum. Sanırım biraz sinirlendirmiştim kendisini.2
"Gel buraya seni küçük şeytan!" demesiyle arkamdan koştuğunu duydum.
Şeytan mı? Ahmak kovala şeytan kaç.2
Kaç Alissia. Kaç. Bu herif seni öldürmeden önce kaç.
"Yiyorsa sen gel. Ahmak!" dediğimde adamın damarına bastığımı biliyordum. Ama insanların damarıma basmak hoşuma gidiyor ne yapabilirim. Öleceğim hala eğlence derdindeyim. Tanrım sen affet.
Damarına bastığım insanların çoğunun suçlu olması dışında hiç bir sorun yok aslında. Suçlu demişken, peşimde ki adamın suçlu olduğu belli. Çünkü, silahlar hakkında pek fazla bilgim olmasa da tuttuğu silahı polisler asla kullanmaz. Bu da suçlu olduğunu gösterir. Yüzüne çizik attığım için beni kesin öldürür. Tabi yakalarsa.
Az önce polisten kaçıyordum şimdi kim olduğu belirsiz bir ahmaktan. Niye her şey beni buluyor.
Peşim de olan kişi bana adım ile seslenmişti. Yani beni araştırmış olmalı. Ev adresimi de biliyor olmalı.
Kahretsin. Alex. Onun evde olduğunu tamamen unutmuşum.
Alex, benim on beş yaşındaki kardeşim ve ailemden kalan tek kişi. Benim peşimde olduklarına göre eve de gitmiş olmalılar.1
Yönümü eve doğru çevirdiğimde umarım eve gitmemişlerdir diye içimden dua ediyordum. Alex’in zarar görmesine izin veremem.
Arkama baktığımda peşimde ki adamı göremedim. Ama peşimi bıraktığını hiç sanmıyordum.
Hemen sağda bulunan sokağa döndüğümde sokağın başındaki ağaç beni karşılamıştı. Ağacın üzerindeki tabelayı görünce evin sokağına girdiğimi anladım.
Nefes nefese kalmama rağmen koşmaya devam ediyordum. Çünkü söz konusu kardeşim olduğunda hiç bir şey umurumda olmuyordu. Gerekirse canım bile.
Beş dakika sonra eve vardığımda kapının açık olduğunu gördüm. İçimde bir his oluştu. Bu kaybetme korkusundan başka bir şey değildi.1
Sende bırakma beni Alex.1
[}•{]
BİTİŞ1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |