6. Bölüm

Bol bol yorum yapmayı unutmayın canlarım :)
Efsundan;

Sabah uyandığımda o kadar halsizdim ki kollarımı kaldıracak gücü kendimde bulamıyordum. Etrafıma baktığımda yatakta tek olduğumu gördüm. Yavaştan üzerimdeki yorgunluğumu almak için duşa girdim. Duştan çıktığımda ise giyinme odasına gidip siyah iç çamaşırlarımı giyip üzerime tayt ve sade bir kazak giyip kendimi yatağa bıraktım.



(Efsunun elbisesini böyle düşünebilirsiniz.)

Burada ne yapacağımı ve ne kadar kalacağımı düşünüyordum. Eğer birgün güzel bir şekilde karşılaşsaydık kesinlikle onu sevebilirdim. Biraz daha düşünmeye devam edersem kafayı yiyebilirdim.
Halen uzanırken kapı çaldı hiç o tarafa arkama doğru bakmadım. O gelmişti kokusu burnuma kadar geliyordu. Kokusu çok farklıydı hem toprak kokusu ve sigara kokusuyla karışmış bir şekilde kokuyordu. Ayak seslerinden yaklaştığını duyuyordum. Ondan çok korkuyordum hem dünkü olay yüzünden hemde dün ki cezası vardı. Tamamen titriyordum yavaştan yanıma oturduğunu hissetim.

"Burda böyle odaya saklanarak geçmişi geri getiremezsin. Kendini toparla ve aşağıya gel" dedi.

Hiçbirşey demedim sadece kafamı aşağı yukarı salladım.

2 Gün Sonra;

Ali Asaf'tan;

Efsun tamı tamına 2 gündür odadan hiç çıkmıyordu ve yemek yemiyordu. Bu konu zaman zaman canımı sıkıyordu. Bugün onu o odadan dışarı çıkarmayı sağlıyacağım. Yukarı odaya girdiğimde yatakta yattığını gördüm. Tam yanına gideceğim sırada telefonum çaldı. Dışarı çıkıp telefonu açtım.

"Ne var mehmet"
"Patron bizim depodaki adamı ne yapalım o gün yenge saldıran adamı iyicene hırpaladık seni bekliyoruz."
"Geliyorum"
Cevap vermesine izin vermeden telefonu üzerine kapattım. Tekrar odaya girip efsunun yanına doğru ilerledim. Uyuduğunu farkettiğimde kafasından öpüp dışarıya doğru adımladım. Dışarı çıktığımda korumaları iki katına çıkartıp arabama binip depoya sürmeye başladım.




Depoya girdiğimde depoda adamlarım içerde beni beklediklerini gördüm. Oruspu çocuğunu iyi benzetmişlerdi.
İlerlediğimde şerefsizin baygın olduğunu fark ettim.
"Uyandırın bu Şerefsizi "
Adamın üzerine soğuk su döktüğünde titreyip uyandığında yanına doğru ilerledim. Mehmete seslenip malzemelerimi istedim.
"Hangi elle efsunuma dokundun lan oruspu çocuğu her kapına yardım isteyen kızlara böylemi davranıyorsun "
Kendimi o kadar kastığım için canem ağrıyordu. Hemen bir yumruğumu yüzüne geçirdim. Malzemelerin yanına gittiğimde arkamdan yalvardığını duyuyordum âmâ onu siklemedim bile içerdeki korumalarını dışarı yollayıp şerefsizin yanına gittim malzeme masasınıda yanımda getirmiştim. Önce pense ile tırnaklarını söktüm sonra bıçağı yakıp her öldürdüğüm adamın sırtına benim öldürdüğüme dair sembol kanıtı bıraktım. Fazla uğraşmak üistemediğim için canlı canlı ellerini kesip aç olan yılanımı kafesine attım. Adam acıdan bayılmıştı. Adamlarımı çağırıp şerefsizi heryerde gezdirip kadınıma elinin sürenin ne halde olduğunu gösterin adamlarım şerefsizi alıp depoyu terk ettiler. Mehmet yanıma gelip.
"Abi mahmutun adamlar izmirdeki depoyu patlatmış."
"İyi yapmış pezevenk ."
"Bende mahmutu patlatıcam ."
"Tamam patron."
"Toparlanın eve gidiyoruz."

Efsundan;

Bu 2 gündür odadan hiç çıkmıyordum okadar halsiz ve hasta gibiydim ki gözlerimi açacak hali kendimde bulamıyordum. Kendimi zorladım ve duşa girdim duşdan çıktığımda ise aynanın önüne geçtim ve yüzüme baktım o kadar kötü halde gözüküyordum ki inanılmaz derece göz alt torbalarım oluşmuş, yüzüm sararmış ve dudaklarım çatlamış haldeydi. Hemen güzel bir şekilde bakım ürünlerini kullanıp yüzümü toparlamaya çalıştım ve toparladımda ilk gördüğüm gibi değildi yüzüm son olarak ise kirazlı dudak balmını kullanıp banyodan çıktım. Aşağıya indiğimde çok aç olduğumu hissedip kendimi mutfağa gittiğimde iki çalışan gördüm. Kadın arkasını döndüğünde benı fark etti .
"Birşey mi istediniz efendim"
"Hayır aslında evet alıştırmalık birşeyler alabilirmiyim"
Tabi efendim siz içeri geçin ben getireyim "
Teşekkür ederim "
Ne demek efendim herzaman "
Mutfaktan çıkıp direk içeri geçip televizyonu açtım ve birşeyler izlemeye başladım. O kadar çok dalmıştım ki kadın ban seslendiğinde