
O gece uyku bir türlü uğramadı Leyla’nın gözlerine.
Yastığa başını koyduğu andan itibaren zihninde yalnızca bir şey dönüp duruyordu:
Masada bırakılan o kart.
Ceketinin cebinden usulca çıkardı.
Avuçlarının arasında biraz buruşturulmuştu.
Kenarındaki numarayı birkaç kez okudu.
Altında yazan o cümle hâlâ kalbini sıkıştırıyordu:
> “Eğer bir gün kendi kahveni içmek istersen, seni dinlemek isterim.”
Leyla bu sözleri hayatında ilk defa duyuyordu.
Ona yaklaşan herkes ya acıyordu ya da onu fark etmiyordu bile.
Ama bugün...
İlk kez biri onun yüzüne bakmış, bakmakla da kalmamış… kalbine dokunmuştu.
---
Telefonunu eline aldı.
Numarayı kaydetmedi, sadece not etti.
Mesaj atmak için birkaç kez yazıp sildi:
– Merhaba ben Leyla.
(Sildi.)
– Bugün kahveyi beğendiniz mi?
(Yine sildi.)
Sonunda içinden gelen sesi dinledi.
Basit, dürüst ama içten bir cümleyle başladı.
---
💬 Mesajlaşma Başlangıcı
[23:41] Leyla:
Sanırım kartı yanlışlıkla cebime koymuşum... ama yine de teşekkür ederim.
Kahveyi beğendiyseniz ne mutlu bana.
Telefonu hemen yere bıraktı.
Kalbi deli gibi çarpıyordu.
Yatağın içinde dizlerini karnına çekti, tavanı izledi.
Yanında yatan Şeyma derin uykudaydı.
Ama onun zihninde sadece o mesajın okunma ihtimali vardı.
Elleri terlemişti.
Ve… birkaç dakika sonra ekran titredi.
---
[23:46] Kemal:
Ben özellikle oraya bıraktım.
Belki sen de içinden geleni paylaşırsın diye.
Leyla mesajı okuyunca boğazı düğümlendi.
Kelimeler az ama etkiliydi.
Ve belki de en güzeli, onun dilini çözmeye çalışmayan bir adamdı bu.
Sadece dinlemeyi istiyordu.
Parmakları bir anlığına duraksadı.
Ama sonra tekrar yazdı:
[23:48] Leyla:
İçimden çok şey geçiyor ama... çoğu cümleye dönüşemiyor.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum.
[23:50] Kemal:
O zaman sadece ‘merhaba’ de.
Gerisini birlikte çözeriz.
Leyla gülümsedi.
Yanaklarına yayılan sıcaklığı bastıramadı.
[23:51] Leyla:
Merhaba, Kemal.
Ben Leyla.
Hayatımda ilk kez biri beni ‘ben olduğum’ için görmek istedi.
Bu garip… ama güzel.
[23:52] Kemal:
Garip olan değil, alışkın olmadığın.
Ve bundan sonra alışacağın çok güzel şeyler olacak, Leyla.
İnan bana.
---
O gece uzun uzun konuşmadılar.
Ama atılan o ilk mesaj, bir duvarı yıkmıştı.
Leyla ilk kez biriyle ‘kendisi gibi’ yazışmıştı.
İlk kez, geçmişini anlatmak zorunda kalmadan anlaşılabileceğini hissetmişti.
Ve bir kalp...
İşte böyle hafif hafif kıpırdamaya başlamıştı.
Oyyy o ilk mesajın heyecanı içimize kadar işlemedi mi? 🥺
Leyla’nın kalp çarpıntısını, yazıp silmelerini, o çekingen ama içten cesaretini hissettin mi?
Kemal’in sade ama anlamlı cümleleri seni de etkiledi mi?
Hadi yorumlarda konuşalım:
💌 “Sen hiç bir mesajı atmadan önce defalarca yazıp silmiş miydin?”
❤️ Oy bırak,
📌 Listene ekle ki Leyla ile Kemal’in bu yolculuğunda hep birlikte olalım...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |