5. Bölüm

5: bölüm

Meryem
meryem.0706

O akşam Leyla’nın içi içine sığmıyordu.

Kafasında binlerce cümle dönüp duruyor ama hiçbiri dudaklarına inmiyordu.

Mutfağın köşesinde duran küçük kahve makinesine bakarken derin bir nefes aldı.

Elini saçlarına attı, düzeltip sonra yine dağılmasına izin verdi.

Şeyma’ya her şeyi anlatmalıydı.

Bu duygu içini yiyip bitiriyordu artık.

 

 

---

 

Bir süre sonra salonda battaniyeye sarılmış oturan Şeyma'nın yanına geçti.

Şeyma, dizlerinin üstünde açık duran deftere çiçek türlerini karalıyordu.

Daha önce hiç sormamıştı ama belli ki sessizce bir hayal kuruyordu.

 

Leyla kahvesinden bir yudum alıp usulca sordu:

“Birine gerçekten güvendiğini hissettin mi hiç?”

 

Şeyma kaşlarını hafif çattı, sonra yüzünü ona döndü.

“Sanırım sana hissettiğim güven dışında birine hiç öyle bakmadım.”

 

Leyla derin bir nefes aldı.

“Sana bir şey söyleyeceğim ama… yargılamayacağına söz ver.”

 

Şeyma göz kırptı.

“Sen yeter ki anlat, sözler bende kalır.”

 

Leyla fincanı avuçlarının arasına aldı, gözlerini kaçırmadan konuştu:

“Bir adamla tanıştım.

İlk kez… biri bana gerçekten insan gibi davrandı.

Ne acıdı, ne merakla sorguladı.

Sadece dinledi.

Konuşmamı bekledi.

Ve… gözlerimin içine bakarken kalbimi gördü sanki.”

 

Şeyma’nın gülümsemesi büyüdü.

“Adı ne?”

“Kemal.”

“Ne hissediyorsun?”

Leyla gözlerini kaçırdı.

“Sanki onun yanında... geçmişim sessizleşiyor.”

 

Şeyma sessiz kaldı.

Sonra battaniyesini ona doğru çekti.

“Kalbini hafifleten biri varsa, ona tutun.

Çünkü hayat bize hep zor yanını gösterdi.

Biraz da kolaylık hak ediyoruz.”

 

 

---

 

O sırada başka bir yerde, başka bir evde...

Kemal, babasının karşısında oturuyordu.

Gözleri kararlı, sesi netti:

 

“Ben Leyla’yı seviyorum.

Onunla bir ömür istiyorum.

Ve… senin onayını almadan hiçbir adım atmak istemiyorum.”

 

Babasının elleri çiğ köfteyle doluydu ama gözleri dolmadı değil.

Kemal, kolay kolay bu tür şeyleri dile getirmezdi.

Ama şimdi duruşu bile değişmişti.

 

“Annesiz büyüdünüz.

Ben size örnek olamadım çoğu zaman.

Ama eğer bir kadın senin içinde iyiliği çoğaltıyorsa...

Onu bırakma.”

 

Kemal başını salladı.

“Baba, ben Leyla’ya evlenme teklifi edeceğim.”

 

 

---

 

Ertesi gün Leyla çiçekçiden çıkarken telefonu çaldı.

Ekranda “Kemal” yazıyordu.

Gülümsedi ve açtı.

 

“Hazır mısın?”

“Neye?”

“Hayatını değiştirecek küçük bir akşama.”

Leyla hafifçe tebessüm etti.

“Yine kahve içmeye mi gidiyoruz?”

“Hayır… Bu sefer ailemle tanışmaya gidiyoruz.”

 

Leyla durdu.

Kalbi göğsüne sığmadı bir anda.

 

“Ciddi misin?”

“Daha da ciddisi var... Ama o kısmı yüz yüze söylemek istiyorum.”

 

 

---

 

O akşam Leyla, yüreğini alıp giyindi.

Sade bir elbise, hafif bir makyaj ve gözlerinde endişeyle heyecan karışımı bir parıltı…

Kapıyı Kemal açtığında, gözleri dolu doluydu.

 

İçeri girdiğinde sıcak bir sofra, gülümseyen bir baba ve...

Köşede telefonla uğraşan genç bir çocuk vardı:

Buğra.

 

Ama Şeyma’nın kaderiyle onu buluşturacak o göz göze geliş henüz yaşanmamıştı.

Bugün sadece Leyla ve Kemal’in günüydü.

 

Kemal babasına göz kırptı.

Sonra cebinden küçük, kadife bir kutu çıkardı.

Ve masanın kenarına eğildi.

 

“Benimle bir ömür susar mısın, Leyla?”

Leyla’nın gözlerinden yaşlar süzüldü.

Ama sesi titremedi.

 

“Konuşmam gerekirse de… senin sesinle konuşmak isterim.

Evet.”

 

Ve herkesin içinde çatlayan o eksik duygular…

O akşam sarıldı birbirine.

Offf... o evlilik teklifi! 💍

Leyla’nın göz yaşları, Kemal’in kararlı hali, Şeyma’nın içten desteği…

Bu bölümde aşk sadece bir kelime değil, bir güven, bir adım, bir umut oldu. 🌸

 

Sen olsaydın böyle bir teklife ne cevap verirdin?

📝 Hadi yoruma: “Ben olsam... derdim ki…”

❤️ Oyunu bırak,

📌 Listene ekle ki bu kalp titreten hikâye hep seninle

olsun!

Bölüm : 04.07.2025 21:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...