

merhaba arkadaşlar şimdi sizlere yeni bir bölümle geldim biliyorum 2 aydır neredeyse yeni bölüm atmıyorum ama aklıma duyurular da gördüğünüz üzere fikir gelmiyor ve nereden başlayacağimi bilmiyorum umarım ilerleyen bölümlerde hikayeleri daha erken atmaya çalışırım eğer zevkinize hitap etmezse şimdiden özür dilerim •ᴥ•ʔゝ☆
...
derek ile Marcus yaşlı ihtiyarın zorlamasıyla kulübenin içine girdiler ve şu anda salonda Marcus her an çemkirecekmiş gibi duruyor derek ise sessizliğini koruyarak yaslanmış bir şekilde herkezi dikkatle inceliyordu, ikisi sessizliğini korurken merdivenlerden aşağıya inen bir çift koşturma sesi yankılandı
" Emma teyze zaya yı bulamıyoyum!
" Evde bir yerdedir lilyacım "
"Ama yok baktım yok! "
"Belkide Eliza saklamıştır koş bir bak "
"Hiiiiiiiiiiğ olabiliy teşekküy edeyim Emma teyze "
"Rica ederim canım "
Sonra adım sesleri geri aceleyle çıkmaya başladı
Marcus alayla derek ın kulağına fısıldadı
"Bu cüce ortalığı ayağa kaldırmayı čok seviyor anlaşılan "
Yukarıdan merdivenlerden bir ses yükseldi
" Seni duydum gıcık çocuk! "
Marcus alayla
"Uydurma hiç birşey duymadın " Dedi
Ayak sesleri geri aşağıya inmeye başladı ve bir anda Lilya salonda belirdi
" Duydum! "
Marcus idealı bir şekilde sordu
"tamam o zaman madem duydun söyle ne dedim? "
Sonra Lilya idealı bir şekilde marcusun karşısına geçti ve bağırarak
"Bana cüce ve oytalığı ayağa kaldıyan biyi olduğumu söyledin! "
Marcus sırıttı
"Niye değil misin? "
Lilya karşı ayakta bulunarak marcusın saçını çekmeye başladı
" Değilim lan değilim! "
Marcus ise saçını lilyanın elinden kurtarmaya çalışıyordu ama yaşına ve boyuna göre Lilya çok güçlüydü Marcus direndikçe daha çok sıkıyordu
"Bırak kızım sačımı kızım bırak! "
"Bana biy daha cüce deme ! "
" Cücesin işte kabul et! "
"Etmiyoyum işte etmiyoyum "
Sonra Lilya, marcusun beklemediği bir şey yaparak kendini yere attı ve ağlamaya başladı
"Baba... Baba! "
Böcek aceleyle aşağıya indi ve salondan içeriye girdi ve, sertçe, bağırarak
"Ne, oluyor burada! " Dedi
Lilya ağlamaya devam ederek parmağını marcusa doğrulttu ve
" Bu çocuk beni itti! " Dedi
Lilya nın bu yalanından dolayı marcusun ağızı açık kaldı
Böceğin bakışları derek ı buldu
" Doğru mu bu? "
Derek tam cevap vermek için ağızını açacakken ondan önce başla, bir kız çocuğunun sesi salonda yankılandı
" Doğru babacım, ablam doğru söylüyor ben gördüm ! "
Marcus hiçbirşey demeden olanları şaşkınlıkla izliyordu, diğer kız her halde bu cüce nin bahsettiği küçük kız kardeşi olmalıydı , kız ablasına sima olarak benziyordu ama kız ablasının aksine ela gözlü ve açık kumral saçlara sahip bir kızdı ve ablasından 1 yaş küçük gibi duruyordu
Böcek derin bir nefes aldı tam derek
"Yalan s-"
Diyemeden böcek sert bir sesle sözünü böldü
"Çetin bodruma kapatın şu omegaları ve gece yemek vermeyin! "
Çetin başını eğdi
" Emredersiniz alpham"
Dedi ve derek ile marcusun yanına gelerek ikisinide kolundan tutarak kaldırmaya çalıştı Marcus debelenerek
"Sadece bir şey diyicem sonra nereye istersen götürürsün bekle ! "
Dedi çetin kafasını alphasından izin almak için ona doğru çevirdi böcek onay verdiğinde marcusu bir anda bırakması bir oldu ..Marcus Lilya nın kulağuna iki kelime fısıldadı
küçük şeytan....
Sonra dediğini yaptı ve hiç zorluk çıkartmadan bodruma doğru ilerlemeye başladı
"Birşey yapmayacakmısın? Yada bir şey demeyecek misin? "
Ne ara yanına geldiğini fark etmediği dereğe hiç bir cevap vermeyerek sadece sustu ama içinde farklı planları vardı
Bodruma geldiklerinde yaşlı ihtiyar buz gibi bir sesle konuştu
"Sırf alpha nın kızına zarar verdiğiniz için bu akşam yemek yemeyeceksiniz yarın sizin için planlar hazırlandı gerekli açıklamayı alphamız kısa sürede yapıcak şimdiden iyi akşamlar "
Dedi ve çelik kapıyı suratlarına kapatarak Derek ile marcusu yalnız bıraktı...
Ayak sesleri yavaş yavaş azalıyordu Marcus tam ihtiyarın gittiğinden emin oldu tam aklındaki planı söyleyecekken Derek sert bir dille marcusu durdurdu
"Sakın! " Dedi ve marcusun kulağına eğildi
" Daha gitmedi numara yapıyor hala burada"
markus bir an afalladı ,ve sesini kısarak
"nere-"
" sus!"
sonra o an marcus ağızını açmadı bir süre kimse konuşmadı 2-3 dakika geçtikten sonra derek,marcusa o komutu verdi
" gitti, şimdi konuşabilirsin "
sonra markus derin bir nefes alarak planı anlatmaya başladı
" şimdi burada pencere arıycaz sonra-"
kapı bir anda pat diye açıldı kapıda elinde yemeklerle dolu tepsi olan lilya belirdi ve şen bir sesle
" selam çocuklay!" dedi ve arkasından kapıyı kapadı
marcus kaşlarını anlamaya çalışır gibi çattı
" bizim yemek yasağımız yok muydu? ne oldu insafa mı gelmişler?"
lilya marcusun ağızını kapattı
"şşşhh ben gizlice getiydim " diyerek göz kırptı sonra elini çekti
marcus lilya nın bu dediğine alaycı ve dramatik bir sesle
" insafına gözlerim yaşardı,ben senin kadar insaflı bir kız görmedim önce ceza aldıran şimdi insafa gelen ALLAH razı olsun "
derek arkadan hafifçe kıkırdadı, marcus lilya ya döndüğünde lilya nın marcusun dediklerinden hoşnut olmadığı belliydi sonra tam yine bağıracakken marcus ağızını kapadı
"şşşhhh gizlice getirdin biri duyacak " diye lilya nın dediklerini taklit ederken aynısını taklit ederek birde göz kırptı
lilya sinirden küplere binmek üzereydi bu kaşlarını çatmasından ve yüzünün kıp kırmızı olmasından belliydi
" şimdi " dedi marcus sessizce " şimdi elimi ağızından çekicem ve sen hem kendi başını hemde bizim başımızı belaya sokmacaksın anladın mı cüce?"
markus onay bekler gibi lilya nın yüzüne baktı ,lilya nın sadece kafasını sallaması bile yeterdi ona ama kızda inat olduğu için onaylamak yerine sertçe markusun elini ısırdı,markus panikle elini kendine çekti
" hayvan mısın kızım sen?!"
lilya minik işaret parmağını markusun yüzüne doğru salladi
" biy daha bana cüce deysen seni gebeytirim gıcık çocuk anladın mı ?gebeytiyim!"
tam markus aynı şekilde lilya ya karşılık verecekken ortamı bir öksürük sesi böldü
" ne zaman planı anlatacaksın ?"
lilya şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı
"ne planı? hihhhhh! yoksa siz kaçmayi mı planlıyoysunuz? sizi babama söyliycem!"
derek in gözünden tehlikeli bir parıltı geçti
" sence bizim sen bunu öğrendikten sonra seni rahat bırakacağımızı mı düşünüyorsun?"
lilya korkuyla dereke baktı
" hihhhğ beni öldüyücek misiniz?"
markus sırıttı
" evet cüce seni öldürücez seni kimse bulamayacak " dedi alayla
lilya nın gözü ama markusta değildi derek teydi .çünkü markusun şaka yaptığının farkındaydı ama bu robot çocuk ,çok soğukkanlı olduğu için korkutucu geliyordu lilya nın gözüne o yüzden geri geri gitmeye başladı
" tamam o zaman " dedi " o zaman ben kaçay"
derek sert bir şekilde bağırdı
" tamam o zaman " dedi " bize yardım edeceksin!"
lilya geri geri gitmeyi bıraktı ve bu sefer cesur bir şekilde kollarını bir birine dolayarak başı dik bir şekilde cevap verdi
" eee peki ben ne kazanicam ?"
markus aralarına girerek alayla konuştu
" çikolatalı dondurma kazanacaksın hemde en bolundan "
derek ile lilya ayni anda bağırdı
" sus!"
markus teslim olur gibi ellerini havaya kaldırdı
" tamam,tamam sustum "
derek hafif tebessüm ederek lilya ya döndü ve dediki
" bizden kurtulacaksın bence bu en güzel kazanç "
lilya elini çenesine koydu ve düşünmeye başladı ve tebessüm ederek elini derek e uzattı
" tamam " dedi " anlaştık "
derek te içten bir tebessüm ederek oda lilya nın minik elinı sıktı ve
" anlaştık" dedi
" peki " dedi lilya " ne yapmam gerekiyoy?"
"sen " dedi derek " sen buraları bildiğin için bizi çıkışa sen götürebilirsin "
lilya derek 'in bu dediğine hiç itiraz etmedi ve " tamam "dedi " o zaman gidiyoyuz "dedi ve derek ile markus lilya nın bunu demesiyle cama doğru koşmaya başladılar
" duyun!" dedi lilya ve kahkaha atmaya başladı lilya nın bağırmasıyla ikiside frene bastılar ve lilya ya döndüler
" nereden gidecez?" dedi markus " bacadan mı?"
"hayıy" dedi lilya kıkırdayarak " kapıdan "
markus şaşkınlıkla
"nasıl?" dedi
" hadi " dedi lilya " peşime düşün gidelim "
sonra lilya kapıyı açtı ve koridora doğru lilya önde,ortada markus ve en arkada derek olmak üzere ilerlemeye başladılar
" şimdi " dedi lilya " şimdi kayşıda göydüğünüz kapı bahçe kapısı ve oyada omegalay eğitiliy ve daha da güçlenmek için antyeman yapaylay"
markus gururla konuştu
" benim o antrenman'lara gitmeme gerek yok zaten iyi dövüşüyorum "
" bunu daha 60 yaşlarında kişiye yenilen biri mi söylüyor?"
sesin geldiği yöne döndüklerinde bu kişinin böcek olduğunu gördüler böcek ağır adımlarla ilerleyerek dereklerin karşısında durdu
"kızım " dedi gayet kontollü bir sesle " bu abiler seni itmişti hatta biz onlara ceza da vermiştik sen neden hala onların yanındasın?"
lilya kindar bir sesle dediki " işte babacığım " dedi "işte bende o yüzden bahçeye çıkıcam ben bu abileyle dövüşüp onlayı yenmek istiyoyum "
böcek,kızına gururla baktı ve net bir şekilde
" tabi ki " dedi "tabiki gidebilirsiniz "
lilya babasıka koştu ve babasın bacaklarına sarıldı ve
" teşekkür edeyim!" dedi " teşekkür edeyim babacım!"
babasıda kızını kafasındak öptu ve dediki
" bol şans kızım " dedi ve onlardan uzaklaşmaya başladı
markus kibirli bir sesle konuştu
" sen mi bizi yeneceksin?"
lilya nın boyuna baktı ve sırıttı
" bu boyla mı yeneceksin?"
sonra yaşını hesapladı
"bu yaş!-"
diyemeden yüzüne sert bir yumruk yemesi bir oldu....
" beni küçük göyme gıcık çocuk "
markus bu yumrukla affalladı böyle bir darbe beklemiyordu hele hele o kişi bir kücük kızsa...
sonra lilya eski haline uani sürekli tebessüm eden haline geri dönerek
" hadi çıkalım " dedi
markus dereğe dündüğünde ilk defa markus derek in otuz iki diş sırıttığını gördü ve öfkelendi
" ha ha ha çok komik " dedi ve lilya nın kapıyı açmasıyla bahçeye çıktılar ,bahçe çok büyüktü sankı bir otopark gibiydi
lilya bahçenin arkasına doğru ilerlemeye başladı işte o an omegaları gördüler başlarında eğitmenleri sandıkları adamlar sanki bir asker edasıyla başlarında dikilmiş lilya nın dediği omegaları gözlemliyorlardı ,bazılarına baktıklarında bir omega nın diğerinin kolunu kırdığını ve o omega nın acı dolu çığlını ve kanlı omegaları gördüler hepsinin vücudunda çeşitli yaralar ve ezikler vardı ,çoğunun hali kalmamıştı,o an bir ıslık çalındı
"tamam " dedi eğitmen " bu kadar yeter şimdi dinlenebilirsiniz "
o an bütün omegalar yere yığıldılar
arkadan lilya nın sesi duyuldu
" evet çocuklay buda böyle biy yey yani burada kurtlay eğitiliy eğer eğitime başlaysan ilk önce omegadan başlaysın sonra delta gelir (orta düzey üyeler) ,eğer çok fazla baya čok ama çok çalışıysan beta bile olabiliysin (alfanın yardımcısı 2. lider) ama alfa olamazsın çünkü alfa olmak doğuştan geliy anladınız mı?"
derek ifadesiz bir sesle
" yaşına ve boyuna göre çok şey biliyorsun " dedi
markus şaşkındı
" yani?" dedi durumu idrak etmeye çalışarak " yani biz insan değil miyiz?"
lilya oflayarak elini kafasına vurdu
" hiç mi kuyt filmleyi izlemedin biz yayı kuyt yayı insanız "
markus ise hala durumu idrak edememişti
" yani?" dedi " biz kurt özellikleri mi taşıyoruz?"
derek artık bıkmış bir sesle
" daha soru soracak mısın?" diye sordu "istersen burada yatıya kalabiliriz "
lilyada derek e hak verdi
" şimdi " dedi " şu kayşıda iki koruması olan kapıyı göyüyoy musunuz? işte oyadan geçince çıkışa ulaşacaksınız "
markus idealı bir sesle kollarını bir birine dolayarak
" eee " dedi "' korumalayı 'nasıl geçicez akıl küpü?"
lilya markus un bacağına sertçe tekma attı ve markusun ağızından bir feryat koptu
" biy daha benim konuşmamla dalga geçeyken iki keye düşün gıcık çocuk! "
markus 2. kes şaşkına uğradı..şu anda bu kız hakkında bildiği en önemli şey tersinin pis olduğuydu...
lilya derin bir nefes alarak anlatmaya başladı
" şimdi anlatamam ama söyleyeceğim şey için ikinizinde elimi tutmanız lazım "
sonra lilya bir elini markusa diğer elini ise derek ' e uzattı şu anda sol elini derek tutuyor sağ elinide markus tutuyordu
" şimdi " dedi lilya " benimle biylikte ileyleyin "
sonra üçü birlikte ilerlemeye başladılar..korumalar lilya yı gördüklerinde saygıyla eğildiler
" merhaba lilya hanım nasılsınız?"
lilya neşeyle " iyiyim!" dedi " biraz canım sıkıldı bende abilerimle gezmek istedim"
" iyi yapıyorsunuz lilya hanım ama " dedi şüpheyle " bundan alfamızın haberi var mı?"
lilya dediki tebessümle " var var " dedi
ama korumalar telefonla aramaya yeltendiklerinde lilua
" şimdi!"" diye bağırdı ve derek ile markus lilyayla beraber koşmaya başladılar
" durun!" diye bağırdı lilya "pşan böyle değildi!"
ama derek ile markus durmuyorlardı lilyayıda peşlerinden sürükleyerek ormanın derinlerine doğru koşmaya başladılar bir an durdu lilya,lilya durduğunda markus ile derek te durmak zorunda kaldılar
" olamaz " dedi lilya " bugün " dedi " bugün kanlıay var!"
markus şaşkınlıkla " kanlıay mı?" diye sordu
" evet " dedi lilya tedirgin bir sesle " kanlıay ! geceleyi çok koykutucu sesley geliyoy çok..hıylamalay...çığlıklay ..."
" gerçekten o kadar korkutucu mu?"
lilya nın gözleri doldu " çok koykunç çok "
" peki?" dedi derek merakla " sen bundan etkileniyor musun?"
" evet " dedi " etkileniyorum "
" peki?" dedi derek " o an nasıl hissediyorsun?"
lilya sanki göstermek ister gibi parmaklarını sıkıp açmaya başladı
" böyle " dedi " içimde biraz sinir oluyor neden bilmiyorum "
" peki " dedi markus ilgiyle " hiç kurta dönüştün mü?"
" hayıy " dedi lilya " dönüşmedim babam daha kuyt potansiyelimin oytaya çıkmadığını söylüyoy "
" ovvv" dedi markus pişmanlıkla başının ellerinin arasına alarak " kızın hayatını tehlikeye attık ne yapıcaz?"diye sordu " geri mi getiricez?"
derek kararlılıkla
" geri getirecez " dedi " ama görünmiycez yoksa yakalarlar "dedi ve sonra lilya ya döndü " peki kendin gidebilir misin?"
lilya aşağı yukarı kafasını oynatarak onayladı
derek
" hadi " dedi " gidiyoruz "
........🩸🌕🐺👨👨👧🏼.....
evet şimdi evin bahçe kapısının karşısındalardı ama korumar olduğu için uzaktan izliyorlardı
" hadi!" dedi derek " gitme zamanın geldi "
ama lilya konuşmadı ilk defa cevap vermedi..derek lilya ya döndüğünda adeta dumura uğradı çünkü lilya omuzları sarsıla sarsıla ses çıkartmayarak ağlıyordu ve bunu yaparken sadece karşısındaki demir kapıya doğru bakıyordu
"gitmeseniz " dedi titrek bir sesle " gitmeseniz hep bizimle kalsanız "
dolu gözlerle markusa döndü
" yine beni siniy etsen bende sana gününü gösteysem bağıysam çağıysam"dedi tebessum ederek " çok güzel oluydu "
bu sefer derek e döndü
" biliyoyum " dedi " biliyoyum seninle neyedeyse hiç konuşmadık hatta " dedi " hatta sen seni çok koykutucu bir öcü olarak geliyoydum " dedi ve kıkırdadı " ama " dedi " bence sen çok güzel bir abisin "ve dereğe sıkıca sarıldı ve gözleri dolu dolu dediki " sizi çok özliycem "dedi " keşke hiç gitmeseniz hep burada kalsanız o an dona kalmıştı derek ona hiç sarılan olmamıştı ki? oda gitti sarıldı kendisine sarılan o küçük kıza " bende "dedi " bende seni özliycem "dedi
o an lilya markusu unutmuş gibi markusa döndüğünde markusun gözlerinin dolu dolu olduğubu gördü
" ne o?" dedi lilya alayla " ne o ağlıyor musun gıcık çocuk ?"
markus gururlu bir şekilde
" hayır " dedi " sadece gözüme toprak kaçtı "
lilya alayla " he he kesin öyledir " dedi
" senin inand-"diyemeden lilya onada sıkıca sarıldı
" seni bile özliycem gıcık çocuk " dedi " eğil şimdi sana bir şey diyicem "
markus hiç itiraz etmedi ve eğildi
" en çok seni özliycem gıcık çocuk " dedi lilya " en çok seni "ama sonra yine alayla " en çokta seni dövmeyi özliycem " dedi " biy gün yine dövüşelim ama bu sefey geyçek dövüş olsun seni yenmeyi iple çekiyoyum "
dedi ve onlara dönük bir şekilde geri geri gitmeye başladı
" sizi özliycem çocuklay " dedi tebessümle markus gerçekten de bu kızın tebessümünü sevdiğini anlamıştı o an ve o gün aile olduklarını hissettikleri ilk gündü ......
kanlı ay gecesi.....
markusun anlatımı....
kanlı ay yükseliyordu....ve kulağımdaki uğultular daha çok artıyordu........en can sıkıcı olan sıcakların düşmeye başlamasından dolayı göç eden kuşların sesleriydi ..
" lütfen!" dedim " lütfen ötmeyin!
"yalvarırım ötmeyin ""her geçen saniye kulaklarımı tırmalama isteğim artıyordu ellerimi kulaklarımla sıkıca kapattım bağırdım
" çok acı veriyor!" " çok acı veriyor!"
diz çoktüm bu sefer yere ellerimi toprağa iyice bastırdım
" hayır hayır!"
sırtım gerilmeye başlamıştı üstüm parcalanıyordu ellerimi daha çok bastırdım
" istemiyorum!"
içimde bir sey dısârı çıkmak istiyordu " çıkart beni!" diyordu " ben senim!"
derin soluklar alıyordum ama her soluk aldığımda içimdeki dürtü daha çok artıyordu
" lütfen " dedim "bana yardım et!"
ama söylerken sesimi ben bile tanıyamamıştım son bir umut elimi karşımda benim gibi yere çokmuş olan çocuğa doğru uzattım
"hrrr!"
ama ağızımdan istediğim kelimeler çıkmadı....
hissediyordum kemiklerim yer değiştiriyordu
"hrrrr!"
kemiklerim çatırdamaya başladı
"ahhhhhh!!!"
gözlerimi ellerime indirdiğimde....up uzun tırnaklar gördüm ve gittikçe tüylenen eller ve bilekler
geri geri gittim ağaca yaslandım
ayağa kalkmaya çalıştım ama dengede duramadan dört ayağımın üzerine düştüm
dişlerim uzamaya başladı....
artık bağıramıyordum bile bağırsamda ağızımdan tek çıkan ses
"hrrh!"sesiydi
artık yere uzandım ve kaderime boyun eğdim
bir kaç dakika sonra.......
neden bilmiyordum ama konrolüm dışı kendimi yine o cücenin bulunduğu binada bulmuştum
ama asıl garip olan o kadar kurt çığlığı duymama rağmen başı boş sadece 2 3 kurt bulmamdı
onlarda önüne gelen heryere çılgınca çarpıyor ve bunu yaparken korkunç derecede uluyorlardı
ve yine içimden bir öfke çıktı ve son sürahat o kurtlardan birini al aşağı ettim ve pençelerimi geçirmeye başladım ama o tek hamleyle beni geri savurdu ve oda benim omuzlarıma pençe atmaya başladı
"auuuuuu!"
içimde büyük bir hırs vardı büyük bir hamleyle o kurtun boynuna sert bir darbe vurdum
"aaaaaaaa!!!"
bu sesi tanıyordum...
bu ses o küçük cüceye aitti değil mi?
ama kurt tanımıyordu....
kurt bilmiyordu.....
o yüzden tek hissettiği şey vardı oda
açlık.....
hayır.... hayır....hayır!
"auuuuuu!"kulübenin girişine doğru istem dışı koşmaya başladım.... her koşuşumda hızım daha fazla artıyordu....
🐺🩸👧🏼👨
kapıya gelmiştim kapının diğer ucundan hem cücenin sesi hemde bir kurtun sesi geliyordu
tamamda lilya 'nın bu kurdun olduğu yerde ne işi vardı?...
kısa süren bir sessizliğin ardından kapının ardından ince ve titrek bir ses duyuldu
" maykus"dedi " ben geldim "
beni o kurt mu sanıyordu?...
cüce konuştukça kurt daha da hırçınlaşıyordu..
"hrrrr!"diye bağırdı kurt
" bana bağıyma!" dedi cüce aynı onun gibi hırçınlaşarak
" maykus?" dedi " geyçekten beni hatıylamadın mı?"
benim içimdeki kurtta hırçınlaşmaya başladı ve kapıyı açmak istercesine tırnaklarını geçirmeye başladı
çığlık sesi geldi arkadan
" gelme!" dedi cüce arkadan " gelme maykus git çok koykuyoyum!"
sanki içimdeki kurt benim öfkemi hissediyormuş gibi geri geri gitmeye başladı ve tüm gücüyle kapıya vurdu
kurtun bunu yaparken ki acısını hissedebiliyordum ....
kafası acıyordu ..nüyük ihtiamalle kafası yara olmuştu
kapının ardından yine bir çığlık sesi geldi ...
" maykus bıyak kolumu acıtıyoysun "
son bir gayretle kurt tekrar tüm gücüyle vurdu ve tahta kapının menteşeleri yerinden sokülerek kapı yere düştü
ve hem kendim hemde içimdeki kurtla birlikte kurtun üzerine atladım ve tüm gücümle hiç acımadan pençelerimi kurdun gövdesine geçirmeye başladım, tırnaklsrım her darbeyle daha fazla kana bulanıyor ama durmakta istemiyordum en sonunda kurt yüzüme darbeyle tırnaklarını geçirdi ve o an ki sersemliğimden yararlanarak beni al aşağı etti ve tırnaklarını gögsüme sertçe geçirdi
" auuuuuuu!""
kurt darbelerini aynı noktaya geçiriyor ve her darbesinde ağzımdan ayrı bir feryat kopuyordu pençelerimi yüzüne geçirmeye çalışıyor ama buna fırsat bermeden pençelerini omuzlarıma geçiriyordu
bir kaç dakika sonra....
artık dayanacak gücüm kalmamıştı...hafiftem gözlerim kararıyor ...görüşüm bulanıklaşıyordu...
sağıma baktığımda o korkmuş kız çocuğunu gördüm her halde yaşadıkları onun için ćok ağır olmalıydı elleri titriyor ve kolundan kurtun ısırığından dolayı kan akıyordu
" git !" demek istedim
" bunu görme!"demek istedim
ama sadece son bir gayretle tum gücümle uludum ve kurtun son darbesini bekledim
kurt pençesini son bir darbe olarak boynuma tırnağını geçirmeye hazır tüm gücüyle boynuma pençelerini geçirecekti ki
" auuuuuuuuu!" dışarıdan gelen bir ses buna engel oldu
kurt hipnoz olmuş bir şekilde oda o kurda eşlik etti
" auuuuuuu!"
ve diğer kurtlarında uluma sesi duyuldu
"auuuuu!"
" auuuuuuuu!"
"auuuuuuu!"
ama sanki kurdumda o hipnozun etkisindeymiş gibi ulumaya başladı
" auuuuuu!"
ve fırsattan istifade tek bir sert darbeyle o kurdun üstüne atlayarak o kurdun şah damarına pençemi geçirdim ve işte bu kurt bu gece öldürdüğüm 2. leş oldu
o kurdun üstünden kalktım ve savsak adımlarla karşımda mutemelen korku ile titreyen kıza doğru ilerlemeye başladım
ama o benden kaçıyordu...
ben geldikçe o daha çok duvara yaslanıyordu.....
" gelme!"
her adımımda kendimi zorladığım için daha çok kan kaybediyordum
ben onun karşısına geçmiştim ama o bu sefer kenarı kaçtı ve çevik bir hamleyle elindeki ne ara aldığını bilmediğim cam parçasını koşarak yaraya batırdı
"auuuuuu!"
ve yine çevik bir hamleyle oradan çıkardı
o an gözlerinin içine baktım..gözlerinin içinde bana karşı olan bariz bir korku vardı her halde ona zarar vermeye çalıştığımıı sanıp bu hamleyi yapmıştı..
ilk önce camı bastırdığı gögüsüme sonra elindeki aynaya bakti ve camı elinden korkuyla atarak çıkışa koşmaya başladı
ama ben sert bir hamleyle üstüne atladım....
şu anda patilerim kollarının yanında üstten gözlerine bakıyordum
cüce ilk önce gözlerime sonra üstüne baktı büyük ihtimalle üstüne kanım damlıyordu
" lütfen "dedi " beni öldürme!"
ama benim gözlerim kararmaya başlıyordu,görüşüm bulanıklaşıyordu,en sonunda cüce tüm gücüyle
" lütfen!"
diye bağırdı
istediği olmuştu çünkü tam yanında bedenim yığılı verdı ve gözle kapaklarım artık acıya dayanamayarak kendini feda etti.......
tekrardan merhaba arkadaşlar.
evet şimdi diyiceksiniz ki
" daha bitmedi mi ya!"
diyerek isyan edeceksiniz
hatta ve hatta
" biz artık geçmiş değil şimdiki zamana dönmek istiyoruz!"
diye isyan edenleriniz olucak
şeyyy ben bu kadar uzun olucağını tahmin etmemiştim 😅
üzgünüm 😔
ama şimdi sadece son bir part kaldı
birde bahsettiğim o özel bölüm o kadar
sonra benim 1. bölümden başlayarak bölümleri okuma serüvenim başlıyacak
sonrasında ' şimdiki zaman' a dönecez
yorum yapmayı ve oy vermeyı unutmayın
sağlıcakla kalın
öptüm💞💞
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 26.45k Okunma |
1.41k Oy |
0 Takip |
36 Bölümlü Kitap |