
ANNE VE BABAMIN YANINDA:
ben: birşey sorabilir miyim?"
Annem : hayır soramazsın git odana ders çalış
Bütün cesaretimi toplayarak annem ile babamla (tabi onlara öyle denirse) konuşmaya karar verdim
Ve onlar yine görmezden geldi..
"anne ben bilgeyi tatile götürüyorum"
Annemin telefondaki kafası bir anda bana doğru yöneldi. Sanki tatile gitsek kızına zarar vericek tim ( ki) ben bunu asla yapmam!
Annnem büyük kahkahalar ile gülerken
"sence ben çocuğumu senin gibi bir kıza emanet eder miyim?
" bende senin çocuğunum!"
Annem Yaklaştı ve bana doğru eğildi
" sen...
Kafasını kulağıma yaklaştırdı ve fısıldadı
sadece yetimhaneye bırakılmış bir çocuksun"
Sen..
Sadece..
Yetimhaneye bırakılmış bir çocuksun.
Bunu duyduktan sonra büyük bir kahkaha patlattım
"çok iyi hissediyorum"
Daha çok güldüm
"hande sarıdağ ilk defa bana bir iyilik yaptın"
Hande sarıdağ ile görkem sarıdağ ürkmüş gözler ile bana bakıyorlardı
"görkem..
" E.. E efendim
"bu kızın gözleri neden acayip bakıyor?
" az ever de hırladı gibi..
"evet.. Evet hırladı!"
Annem Çığlık attı
Annem in çığlığı ile bilge ürkmüş ve korkarak annemin yanına geldi
"anne iyi misin? Ne oldu?"
Annem bilgeye beni gösterdi
"C.. C.. C.. canavar!
Bilge bana döndü
" vay canına, Abla gözlerin harika! "
Ne gözünden bahsediyorlar Allah aşkına normal bir insanım işte. iyicene beni hayvan yaptılar
" H.. H.. Hayvan!
Korktuğum başıma geldi.
Annem bana dolu ve kokmuş gözler ile kapıyı gösterdi
" defol git evimden! "
Bilgenin gözleri doldu ve anneme baktı
" anne, ablam gitmesin lütfen! "
Annem bilgeye sıkıca sarıldı
" o senin ablan değil tatlım"
Bana kafasını çevirerek ima ile baktı
"o bir canavar"
Bilge annesine kafasını çevirdi
"anne.." Dedi "bende mi canavarım? benim de ablam gibi gözlerim çok güzel olcak mı? "
Bilgeye doğru eğildim, annesi bilgeyi benden korumak ister gibi bilgeye daha çok sarıldı
"Birtanem senin benim gibi gözlerin olmasına gerek yok ki senin gözlerin zaten güzel"
"ama senin gözlerin turuncu"
Turuncu mu? Aslında bende kendi göz rengimi merak etmedim değil aynada baksam bende kendime "hayvana dönüşmüşüm!" dermiyim acaba
"benim gözlerimi neye benzetiyorsun?"
"çürümeye başlamış minik bir portakala"
Sağol bilge çok yardımcı oldun..
"ehh yeter be!"
Görkem beni kenara atınca sırtımı pat diye duvara çarptım
"abla!
İşte o an öfkelenmiştim
" Abla iyimisin? Abla?... Abla gözlerin kırmızıya dönmüş ve çok korkutucu bakıyorsun"
Gözlerimi kapattım ve bilge için kendimi dizginlemeye çalştım 3 dk sonra sakinleştiğimds anladığımda Bilgenin gözlerine baktım
"şimdi gözlerim nasıl Birtanem ?"
"aaa.. Gözlerin normale dönmüş"
" hadi toparlan bilge gidiyoruz"
"bilge mi? Abla sen bana hiç bilge demezsin ki"
"hiçbir yere gitmiyorsun bilge!"
Annesi onu daha çok sarmaladı
"A.. a.. Anne.. Canım acıyor çok sıkıyorsun"
"seni korumak için yapıyorum ve bilge hiçbir yere gitmiyorsun"
"anne ama ablam..
" duyuyor musun görkem ? Hala o canavara ablam diyor
Bilge annesinin kollarından çıkmak için debelenmeye başladı. bilge debelendikçe annesi daha çok sıktı
"bırak beni, ablam canavar değil babam canavar ablamı itti, ablam sırtını vurdu ve ablamın canı acıdı!
Annesi affalayarak kollarını gevşetti ve bilgede o fırsatta annesinin elini ısırdı ve hızlıca bana koştu sanki bana sığınıyormuş gibi yüzünü kalbime gömdü sonra bana baktı.
"abla anlıyomusun? Sen canavar değilsin. Babam canavar.. Babam seni itti... Prensesini itti.. Prensesler itilmez.. İtilmez prensesler..
Hışkıra hıçkıra ağlamaya başladı
" bilge hemen o canavardan uzaklaşıyorsun! "
Bilge daha çok ağlamaya başladı
" ablam canavar değil, babam canavar babam!
Kısa bir süre sonra sakinleşmeye başladı. Ve o süre içerisinde kimse konuşmadı, bilge kafasını cama doğru çevirdi
" abla...
Sesi ağlamaktan yorgun düştüğü için bitkin çıkıyordu
"efendim Birtanem"
Gülümsedi ve bana camı gösterdi
"bak.. Bak hala öğlen ne zaman gidicez?
" gitmek istiyormusun?
"evet!"
"gitme!"
Bilge annesinin yanına usul usul gelmeye başladı ve ellerini tuttu
"anne, geri gelicez sadece tatil yapmak istiyorum, tatlı kurtları görmek ve benden uzun olan ağaçlara ben sizden daha uzunum! diye bağırmak istiyorum"
"onunla gitme sana zarar verir"
"o benim ablam o bana zarar vermez belki sende gelirsin"
"ben o acayip kız ile hiçbir yere gelmem! "
"acayip değil o benim ablam!"
Annesi bilgeye baktı ve içten Bir şekilde gülümsedi
"gitmeyi çok mu istiyorsun?"
Bilge heyecanla
"evet!" diye bağırdı
"tatlım bana bir söz vermeni istiyorum"
"söz!"
"daha söylemedim bile".
"olsun annelere her söz verilir"
"bilge" elini Bilgenin yanağına koydu
"beni her saat başı arayacaksın"
"neden ki?"
"sen dediğimi yap"
Ablanın sana zarar verip vermediğinden emin olmak istiyorum demiyorda ağırdan alıyor kendileri
"tamam anne"
Bilge tam bana doğru bir adım atıcakken
"sarılmak yok mu?"
Bilge sanki bu anı bekliyormuş gibi annesinin kucağına atlayıp ona kocaman sarıldı
"seni çok seviyorum annem"
Annesi de kızının kokusunu içine çekerek
"bende seni bilge'm, bende seni çok seviyorum"
Sonra bir hıçkırık edası tutu ve bu hıçkırığa bir diğeri devam etti
"annem gelicem, gözünü kapatıp açtığında bir bakmışsın yanındayım"
"ben seni gözüm kapalı bekliycem"
"ama anne beni görmen için gözünü açmam lazım"
"bak, bak, bak minik hanım bize deyim öğretiyor"
İkiside gülmeye başladı
İkisininde gülmesi durduğunda annesi beni gördüğünde gülüşü yüzünde dondu ve yavaşca yanıma yaklaşmaya başladı
Acaba ne ile tektid edicek? hadi o zaman oynat bakalım
Fısıltı ile
"beni iyi dinle senin gibi bir kıza asla güvenmiyorum, polislere gördüğüm herşeyi anlatıcam"
Sözünü kestim.
"ne anlatıcaksın polislere? Kızın gözü turuncu oldu ve kırmızı oldu mu?eğer bunu söylersen kendini tımarhanede bulursun ve bu bilge için hiç iyi olmaz"
Söylediklerim karşısında afalladı
Ve onun affalaması ile dudağım haviciçe kıvrıldı
"hadi bilge gidelim!"
Bilge hiç oralı olmadı babasına baktı Derin derin, sanki babası ona "özür dilerim" dese hemen "affettim" diyecek gibiydi
"baba ablamdan özür diler misin?
Babası keskin gözlerini bana çevirdi
" eğer ondan özür dilersem benle barışır mısın?
"evet barışırım"
Sonra adam bana doğru döndü istemsiz ve sessiz bir şekilde
"özür dilerim" dedi
Bu cevap bilgeyi mutlu etmiycekki
"baba bu çok kuru oldu" dedi
Görkem sarıdağ, kızının avuçlarını ellerinin arasına aldı
"kızım önemli olan kabul etmek değil mi?
" evet öyle "
" işte ablan beni affeti "
Babasının bu sözünden sonra Bilgenin yüzü bana döndü
" affettin mi?
"affettim"
"affetmedim!"
"abla emin misin?"
"adım emin değil" dedim sahte bir şekilde gülerek
Keşke adım emin olsaymış, hadi be bilge, Yaparsın be kızım vedalaşta gidelim!
Bilge babasına sıkıca sarıldı
"hoşca kal baba"
"hoşca kal prensesim"
Annesine de yeniden sarıldı
"hoşca kal anne"
"hoşca kal kelebeğim"
Koştu ve benim elimi tuttu
"hadi abla gidelim"
Arkasına baktı
"görüşürüz anne! Görüşürüz baba!"
"görüşürüz tatlım! "
"görüşürüz prensesim! "
bahçeye çıkınca bir an durdu
"neden durdun bir tanem?
Ve Bir anda bağırdı
"ve güle güle benden kısa olan ağaçlar!"
Bu kızda benden az delilik almamış.. Aramaya binip direksyona geçtim
"hazır mıyız!"
"hazırız!"
"duyamadım!" ve bir kez daha
"hazırız!"
"duyamadıım!
" hazırız! "
Ve aşka giden ile adımlarım ailemdeki bağlarımı koparmam ile başladı. Bana kalsa kalsa annesinin aramalarına hiç cevap vermezdim ama abla yüreği işte..
İşte buradayız arabada ve her kilometre bizim için ayrı bir heyecan o kulübeye vardığımızda hayatım nasıl değişecek bilmiyorum
Ama hala o Yavru kurdu görmek çok istiyorum
"biliyorum, hissediyorum ormandasın ama neredesin?
" arkadaşlar kitappad de yazıyordum watpadd E de yazayım dedim
Bu arada hikaye nasıldı? Düşüncelerinizi yazmayı ve oy vermeyi unutmayın hoşca kalın ❤️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 26.45k Okunma |
1.41k Oy |
0 Takip |
36 Bölümlü Kitap |