Açık kapıdan geçmişlerdi.geriye çocukları geçmek kalıyordu, oda zaten bebek işiydi onlar için bodrumun merdivenlerinden çıkmaya başladılar. Derek önde. Marcusa liderlik ediyor Marcus ise sadece ilerlemeye çalışıyordu. Merdivenleri bitirdiklerinde marcus derin derin nefesler aldı
"ne kadarda uzun Merdivenler çık çık bitmedi"
Derek, Marcusun bu dediğine içinden güldü. Çünkü sadece on merdiven çıkmışlardı
"oğlum senin kadar tembelini görmedim alt tarafı on merdiven çıktık"
Derek 'ın söylediklerine şaşırmıştı Marcus çünkü şu ana kadar soğuk yapan Derek' ten böyle bir cümle beklemiyordu. Derek. Kurduğu cümleyi anladığında boğazını temizledi, ve yemekhane ye doğru ilerlemeye başladı
......
Yemekhaneye geçtiklerinde yemekhane de 5-6 kişiden başka kişi yoktu herkes farklı yerlere dağılmıştı o beş altı kişide o ikiliye bakmamaya özen gösteriyordu.. Çünkü Derek walsh un önceki yetimhane geçmişini Marcus harici duymayan yoktu o da zaten bu yaşanılanlardan sonra duyar gibi olmuştu... Marcus zaten bu yetimhanede ki en olaylı çocuktu... Onu bu yetimhanede bilmeyen yoktu...
Derek ile Marcus tam yetimhaneden çıkıyorken geriden yaşlı cadının sesi duyuldu.
"yakalayın şunları ! Yakalamazsanız sizi şu iki çocuktan beter yaparım!"
Bunu duyan bütün çocukların gözleri o ikiliye çevrildi
"aha şimdi sıçtık" dedi Marcus
Ama Marcusun aksine Derek daha rahattı
Bütün çocuklar. İkiliye doğru koşmaya başladılar, marcus kapıyı zorladı ama kapı kilitliydi...ne kadar zorlarsa zorlasın açılmıyordu
Derek hiç tereddüt etmeden cevap verdi
Derek in üstüne bir tane çocuk geldi, çocuk gelir gelmez yeri boyladı. Çocuk tam tekrardan kalkmak için bir hamle yapacaktı ki Derek çocuğun üstüne ayağı ile bastı.
Marcusa ise 3 tane çocuk. Dalmaya kalkıştı. Marcus bir tane çocuğa kafa attı ve dengesini sarstı, o fırsattan istifade ikinci çocuğa ise sert bir tekme atarak yere düşmesini sağladı, üçüncü hamleyi ise. Karşısındaki çocuk yaptı ve marcusun yüzüne yumruğunu hızlıca indirmeye kalkıştı, ama Marcus o hamle daha tamamlanmadan çocuğun bileğini kavrayarak hafifçe çevirdi
Tekme attığı çocuk yeniden ayağa kalkarak marcusa doğru koştu. Ama saldırısı bir işe aramadan Marcusun tekrardan tekme atmasıyla yeri boyladı. Şimdi Marcus çocuğun kolunu tutmuş önün dede Derek çocuğun üstüne. Ayağıyla basmış öylece duruyorlardı.
"bunlarla ne yapalım" diye sordu Marcus.
Marcus 'un bunu sorması hataydı çünkü Derek çoktan aklından bir plan yapmıştı
Onlara doğru koşan çocuklar., derek in bağırmasıyla durdular ve derek' e odaklandılar
Ayağıyla Bedenini ezdiği çocuğun bu seferde kafasına bastı çocuk kollarıyla kalkmaya çalışırken çocuğun bir kolunu kendine doğru çekti. Dengesini kaybeden çocuk kafasını vurdu
"bu gördüğünüz arkadaşınızın kafasını parçalamamamı istemiyorsanız hepiniz buraya bakacaksınız!"
Artık bakmayanların bile odağı Derek 'e çevriliydi
Derek 'İn yüzünde yaptığından gurur duyan bir gülümseme belirdi
"güzel..şimdi bana baktığınız bakışlarınızı karşınızda müdüre dediğiniz canavara çevirin!"
Çocuklar Derek 'İn emrine uyarak teker teker cadıya bakmaya başladılar. Cadı nın ise bakışları değişmemiştir, aynı kibirli ve kendini beğenmiş ifade ile dereklere bakıyordu
" bu cadı size az mı çektirdi! "
Başka biride kalabalıkta öne çıkarak
"siz şu yaşınıza kadar. Az mı aç kaldınız !"
Katılım sesleri daha çok arttı
Bu sefer başka bir soru yöneltti derek
İlk önce kısa bir sessizlik oluştu sonradan. Herkes hep bir ağızdan
"Bağlayın. O kokarcayı. Ve bana anahtarı getirin !"
Artık bütün gözler müdüreye çevrilmişti. Müdüre konuştu
"Ne yaparsın bize yine işkence mı edersin ?"
Sonra başka bir çocuk öne çıktı
"Yada bizi kemerle mı darp edersin ?"
"Yada bizi Kan kusturana kadar döver misin ?"
"Yada acımızdan zevk mı alırsın? "
Onların bu söylediklerine. Derek alaylı bir sesle. Son noktayı koydu
Derek. İse fazla birşey demeden arkasına döndü ve arkasındakilere bakarak dediki
" Son olarak anahtarı getirmeyi ihmal etmeyin ! O kapıdan geçtiğimizde ya benimle olucak yada bensiz devam ediceksiniz
Dereğin dediği şeyi Marcus alayla devam ettirdi
" Yani Bundan sonra ona ya höstek ya köstek olacaksınız!"
İkisininde sözü bittiğinde çocuklar hep beraber atılmaya başladılar ,bir kaç tanesi. Müdüre nın cebinden anahtarı arıyor bir kaç tanesi ise müdüre nın saçını çekiyor ve bir tane esmer ve yeşil gözlü Çocuk ise müdüre nın kolunu ısırıyordu,derek ile Marcus ise sadece olanları keyif ile izliyorlardı ,Marcus. Sırıtarak derek in kulağına fısıldadı
" Şu. Esmer çocuk benim favorim "
Derek ise sadece olanları soğukkanlılıkla izliyor izlerken gözünü bile kırpmıyordu en sonunda aralarından bir tanesi
"Buldum !" Diye bağırdı ve dereklere doğru koşmaya başladı , yanlarına vardığında çocuk derek in yüzüne bile bakmıyordu ve titreyeren terli elindeki anahtarını derek ' e uzattı. Ve " buyrun " dedi
Derek ise onun tam aksine çocuğu inceliyordu ,çocuk sıska. ,gözlüklü ,sarışın ve yeşil gözlüydü ve şu anda sanki bir dokunsan ağlayacak gibiydi ,derek çocuğu görünce kendi geçmişi aklına geldi ,aynı şeyi geçmişte derek te yaşamıştı ...oda zorbalanmış ve köle gibi kullanılmıştı çocuğu o yüzden çok iyi anlıyordu ....
" Aç "dedi derek tek düze bir sesle çocuk ise dereğin ne demek istediğini anlayamadı ve kafası karışmış bir şekilde derek e bakmaya başladı ve kekeleyerek "a-anlamadım " dedi
"Kapıyı sen aç ve ilk önce dışarıya sen çık " dedi tam çocuk itiraz edicekken derek kesin bir dille
" Hemen !" Dedi o an çocuk anahtar ile kapıyı açtı ve dışarıya adımını attı . Derek. O an arkasında . Müdüreyi bağlamış yaptıkları işlemlere devam eden. O. Topluma baktı sonra. Marcusa dönerek dediki
" Onları topla bugün bu yurttan gidiyoruz "
Marcus derek in dediğini işittiğinde arkasındaki çocuklara bağırdı
" Onu duydunuz arrık bu lanet yurttan kurtuluyorsunuz özgürsünüz!"
Marcusun bunu demesiyle bütün çocuklar müdüreyi bırakıp marcusa doğru gelmeye başladılar ve kısa süre sonra bütün çocuklar marcusun arkasına geçtiğinde Marcus bağırdı
Sonra önde derek arkada marcus ve tayfası ilerlemeye başladılar kapıdan dışarıya adın attıklarında güneşin sıcaklığını hissettiler ,huzuru bulmuş gibilerdi. Marcus elini kaldırdı ve
" Çak başardık !" Diye bağırdı
Derek ise onun elini istemeyerekte olsa sırf kırmamak için hafiften çaktı arkadan bir çocuğun meraklı sorusu geldi ?
" Ş- şimdi biz ne yapıcağız ?nereye gidiceğiz ?"
Evet bu soruyu soran . O gözlüklü sıska çocuktan başkası değildi. Diğer çocuklarda bu sorunun cevabını çok merak ediyordu .derek elini çocuğun omuzuna attı ve çocuğun kulağına fısıldadı dediki
" Sen burada kalıyorsun. Sıska " derek in bunu demesiyle.çocuk derince bir yutkundu. .. derek in ona zorbalık yapacağını ve çok çektireceğini düşünüyordu sonra derek, kolunu çocuğun omuzundan çekti ve önündeki topluluğa bağırdı
" İki seçeneğiniz var ya kendi başınıza hayatta kalacaksın yada bana katılacaksınız. Bana katılacaklar için şimdiden söyliyim şu yanımda görduğünüz sıska çocuk bundan böyle sol. ,şu diğer tarafımda gördüğünüz -"
Derek sözünün devamını getiremeden markus sözünü kesti
"Ben tanıtmana gerek yok " sonra marcusun yüzünde büyük bir sırıtış oluştu " zaten beni buradak herkes gayet iyi tanıyor "derek ,marcusun sözünü kesmesine biraz sinirlensede belli etmedi ,
" Şimdi " dedi " kimler bizimle ?"
Aralararından bir tanesi öne çıktı
Sonra bir kaç kişi harici herkes dereklere katılmayı kabul etti ,derek o an daha 11 yaşında küçük birliğin kurmuştu ve kendi ile gurur duyuyordu .o an arkadan bir alkış sesi geldi ve yetimhane nın avlusundan içeriye. Bir tane adam girdi bu adamı ne Marcus tanıyordu nede derek adam sakin ve otoriter bir ses tonuyla onlara doğru ilerlemeye başladı
" Aferin benim cesur kurtlarım "
Adam kap kara giyinimli ve. Görünüş olarak süperkahramanlardaki kötülere benziyordu ,yada zengin. Bir iş adamı Marcus geri adınlar atmaya başladı ama çevreleri sarılıydı sonra Marcus derince bir yutkunarak dediki
Karşılarındaki. Böcek adam (çünkü artık onlar için adı öyleydi) sadece tek bir cümle söyledi .
" Yakalayın bu omegaları! (en düşük rütbe )
O anda bütün korumalar derek ile marcusun üstüne gelmeye başladılar . Derek bu işte bir terslik olduğunu anladı ve hafif hafif geri giderken bunun farkına vardı
" Diğerlerine el sürmüyorlar "
Marcus etrafına baktı bir çözüm yolu aradı korumalardan en zayıfını görmeye çalıştı en azından eğer o korumanın üstüne atlar ve dikkatini dağıtırdı küçük te bir ihtimal olsa kaçabilme şansları vardı. Marcus sonradan gözlüklü çelimsiz gibi görünen Adamı tercih etti adamında yaş olarak 59 ' s falan vardı. Ve hiç düşünmeden ona doğru koştu
" Dur orada !" Dese bile Marcus dinlemedi ama daha üstüne atlayamadan adam onu ittirdi ve Marcus sert bir şekilde duvara çarptı ve marcusun ağızından bir inilti döküldü
" Nasıl olur ?" Dedi Marcus. " Nasıl olurda senin gibi bir ihtiyar bana böyle bir güç uygulayabilir ?"
Adam ise bilgece konuşarak " bazen en büyük gök gürültüleri. Küçük bulutların içinden çıkar beni hafife almamalısın evlat " dedi ve marcusu toparlanmasına fırsat vermeden kolllarını sıkıca tuttu
" Sen ve arkadaşın bizimle geliyorsunuz ",
Derek , marcus u o adamdan kurtarmaya çalışmak için tam hızlı bir şekilde gidecektiki bir el onu kolundan tuttu bu el o böceğin korumalarından bir tanesinden başka bir şey değildi .o an derek in gözünde bir ışık parladı ve katı bir sesle dediki
" Çek elini eğer çekmezsen. Burada hiç iyi şeyler olmayacak ",
Aslında gücünün başından beri farkındaydı derek bu gücü yemekhane kavgasından fark etmişti orada bir tane c'ocuğun sopasını kırmıştı o zamandan bu yana. Bir şeylerden süpheleniyor ama kimseye belli etmiyordu .şimdi belliydi kendi içinde bir Kurt kanı akıyordu
Koruma dereğin bu dediğinden sonra duraksadı
" Sen ?" Dedi " sen başındna beri biliyor muydun ?"
Ama derek cevap vermedi sadece katı bir sesle
Adam o an elini hızlı bir şekilde çekti çünkü korumada. Derek in gözünde onun içindeki potansiyeli görebiliyordu
Böcek yine aynı sinir bozucu bir sesle alkışlayarak
" Tam bir baş belası ha. Birde sürpsizlerle dolu "
Ama Marcus hala ne olduğunu anlamamış kendi canıyla uğraşıyordu sonra ihtiyar sert bir dille " arabaya bin !" Dedi
Ama marcus direnç gösteriyordu
" Binmiycem!" Dedi inatla sonra yaşlı ihtiyar dediki.
" Hani. Haylaz arkadaşın varya eğer. Bir dakika içinde arabaya binmezsen. Onu öldürüm ve hiç acımam"
Marcus derince bir yutkundu ama endişesini belli edemezdi ve soğukkkanlı kalmaya çalışarak dediki
" Öldür zaten o çocuk sadece bana hizmet ediyordu gerisini pek umursamıyorum "
Yakında sen ona hizmet edeceksin ....
Adam rahatlıkla cebinden tabancayı çıkartarak derek e tabancayı doğrulttu ve tetiği çekti bunu yaparken. Dediği gibi çok soğukkanlıydı .
Marcus artık kararsız kalmıştı ne yapması gerektiğini bilmiyordu karşı gelmeye çalışsa adam marcusun 10 katı büyüklüğünde bir güce sahipti. Ama eğer arabaya binerse adama boyun eğmiş olacak ve tayfa karşısında itibarı düşecekti onun arkasından ' bu çocuk mu bizi dövüyordu ?daha bir ihtiyarı bile yenemiyor ' diyeceklerdi o böyle karar. Vermey çalışırken derek ise rahatlıkla marcusa doğru geliyordu ve marcusun aksıne o ona doğrultulan tabancayı hiç umursamıyordu .çünkü biliyordu ona bir şey yapamazlardı en sonundan marcusun yanına vardığında dediki
" Bin arabaya " marcus derek in neden böyle dediğini anlamamıştı
" Neden binecek mişim onlara boyun mu eğiceksin ?"
Ama derek in aklına farklı bir plan vardı ,elbette boyun eğmeceyecekti ,eğmiş gibi yapacak sonra götürdükleri yerden gizlice gece yarısı kaçacaklardı
Ama hayatta her zaman bir pürüz çıkabilirdi ...;)
Ama bunu belli etmemeye çalışarak sert bir dille
Ama derek ne kadar inatcı ise marcus ta o kadar inatcıydı ve kollarını bir birine dolayarak dediki
Derek içine sert bir nefes çekti
Bu çocuk iflah olmazdı ikiside kavga ederken yablarındaki böceğı fark etmediler
" Sizi izlemek çok sıkıcı " dedi böcek onlara
" En iyisi. Zor yolu kullanmak "
Sonra adamlar marcusu kollarından tutup arabaya doğru sürüklemeye başladılar adamlar dereğide kollarından tutup götürecekken böcek .
" O kalsın! " dedi sert bir dille " kendisi gelebilir "
Derek ise hiç soğuuaknlılığını bozmadan marcusun yanına oturdu ve ikiside arabaya bindiler ve. Kapıları kapandı şoförün yanındaki koltuğada böcek bindi ,Marcus kapıyı zorlamaya başladı ama çoktan kapıda ',klik!' sesi duyulmuştu ,derek ise. Marcusun aksine çok sakindi ve Marcus. Derek in herşeye rağmen soğukkanlı klamasını çok sinir bozucu buluyordu ..sanki onu öldürseler ruhu bile duymayacaktı ...
Arabayaı ise. Marcusun. Rakibi olan yaşlı ihtiyar kullanıyordu ve Marcus a sert bir dille
" Rahat dur !" Diya bağırdı zaten marcusun başk seçeneğı yoktu kapı açılmıyordu belki derek in yardımı ile plan kurup kaçabilirlerdi ama 'belliki derek kaderine razı geldi 'diye düşündü Marcus sinirini yol boyunca dişlerini sıkarak ve koltukları tırmalayarak geçirdi
.....👦🐺👦.........
Yol çok uzun sürmüştü. En fazla 6 saat yada daha fazla saat sürmüstü her 2 saatte bir mola verip duruyorlardı ...en sonunda araba karşısı ormana ve ormanın derinliklerine bakan bir yerde durdu... Yaşlı ihtiyar zorlada olsa marcusu arabadan indirdi derek ise sakin bir şekilde kapıyı açarak dışarıya çıktı sonra önlerindeki kulübeden küçük sarışın ,yeşil gözlü çilli bir kız
" Babacığım !' diye bağırıp koşmaya başladı
Marcus kızı görünce adeta donakaldı kız çok güzel ve tatlı görünüyordu. Saçındaki perçemde ona ayrı bir hava katıyordu ...
Küçük kız babasına sıkıca sarıldıktan sonra ondan ayrıldı ve babasının kocaman ellerini ellerinin arasına aldı ve mızmızca ve sistemle dediki .
Marcus bu kızın neden böyle konuştuğuna anlam veremedi hiç çevresinde böyle konuşan bir kız görmemişti . Babası kızına tebessümle cevap verdi ve kızının avucunu naifçe öptü
" İşim vardı. Prensesim yoksa ben yokken canın çok mu sıkıldı ?"
Derek ise olanları sanki önünde bir film çekimi varmış gibi dikkatle izliyordu
Küçük kız " Çook " diye harfleri uzatarak kollarini ik yana açarak gösterdi " bu kaday sıkıldım ben 'El ' benle oynamıyoy. Hem telefona giyiyoy ama ben onun kaday telefona giymeyi sevmiyoyum diye beni odadan kovuyoy "
Sonra babası küçük kızını tanıyormuş gibi beklentiyle suratına baktı
" Peki sen o seni kovdu diye ne yaptın ?"
Babasının sorusuyla küçük kızın çilli yüzü kızararak
" Hiç biyşey " dedi ama güzünden bile bazı haylazlıklar yaptığı belli oluyordu küçük kızın sözünü hizmetli
" Ne yapmadı ki efendim gitti - " devamını getiremeden böcek sert bir dille sözünü böldü
" Ben kızımdan duymak istiyorum "
Hizmetli gergince ,' peki efendim ' dedi ve kenara çekildi ... Sonra küçük kız sonunda ağızında ne gevelediğini söylemeye başladı
" Şey ..ben onun telefonunu aldım ve. Yere attım ama ..." Dedi küçük kız sitemle " oda benim saçımı çekti ...çok canım yandı ,çok .."
Babası ise kızına tepki bile vermeden söylediklerine devam etmesini bekliyordu
"Eeee " dedi babası " sonra ne oldu benim yaramaz kızım?"
" Sonra " dedi küçük kız " sonra bende onun saçını çektim ve biz kavga ediyoyken gittim 'el 'in yüzünü palyayço yaptım " sonra küçük kız gülerek " çok güzel oldu çok ..
Babası kızının saçını naifçe ve şefkatle okşadı
" Ama canım kızım benim , kardeşine böyle davranmamalısın ona örnek olmalısın "
Küçük kız küskünce kollarını bir birine bağladı
"Banane banane ilk önce o başlattı ,o telefona giydi "
Böcek içine yorgun bir nefes çekti sonra yeni aklına geliyormuş gibi marcuslara döndü ve kızının elini tutarak küçük kızı dereklerle karşı karşıya getirdi
" Bak kızım ben biraz yorgunum sen bu abilerle konuşursun ve kaynaşırsın belli mi olur belki onlar senle oyun arkadaşı olurlar "
Küçük kız derek ile marcusu baştan aşağı süzdü sonra küçük kızın gözleri marcusun bir çocuğu dövdüğünden dolayı hafif kanlı elinde durdu
" Hiiii!"dedi kız elini ağızına getirerek şaşkınlıkla "baba bu çocuğun eli kanıyoy !"dedi
Sonra Marcus küçük kıza biraz daha yaklaşarak onunla aynı pozisyona geldi küçük kızın boyu marcustan biraz kısaydı sonra Markus. Aynı pozisyona geldiklerinde küçük kızın gözlerinin içine bakarak
" Bana bak cüce bu kan benim kanım değil yani ben kanamıyorum "dedi
Marcusun bunu demesiyle küçük kız sinirle ayağını yere vurdu
" Baba bu çocuk bana cüce dedi sensin cüce ben senden daha uzunum!"
Sanki bunu kanıtlamak istercesine parmak uçlarında yükseldi. ..Marcus ise bu çabalarını sırıtarak izledi
" Öyle mi ? " Dedi " ben bunu bir meydan okuma diye sayıyorum "
Sonra kızla konuşmak için eğildiği pozisyondan çıktı ve dik durdu ...küçük kız hala küçük kalmıştı
"Eee " dedi Marcus sırıtarak " kim daha uzunmuş ?"
Marcusun bunu demesiyle küçük kız daha da sinirlendi ve mızmızlanarak
"Kızım " dedi böcek hala gitmemişti durmuş olanları izliyordu " bu abilere kendini tanıtmıycak mısın ?"
Kız küskün bir şekilde kollarını bir birine doladı ve inatla " hayıy !" Dedi " tanıtmıycam ".
Böcek içine sabır dileyen bir nefes çekti
"Benim tanıştırmamı ister misin?"
Babası kızını uyarır tonda hafiften sesini yükseltti
Sonra ilk önce inatla ilk önce derek ile tanıştı elini uzattı
" Meyhaba ben Lilya, lilya walsh "
Sonra derek küçük kızın elini tuttu
Tam " bende -" diyecekken kız sözünü böldü
Derek hiç bu dediğine itiraz etmedi kızmadı sadece hafifçe gülümsedi ... Kız derek in böyle durması üzerine biraz düşündü
"Hmm.. acaba senin adına yobot çocuk mu koysaydım? Neyse "
Sonra kız geri çekilde tam böceğin yanına gelirken arkasında marcusun sesi duyuldu
" Bana kendini tanıtmayacak mısın?"
Küçük kız öfkeyle marcusa döndü ve
" Gebey !" Diye bağırdı böcek sesini yükseleterek bağırdı
Kızın gözleri doldu ve bağırarak konuştu
" Ben Lilya walsh oldu mu babacığım ? Mutlu oldun mu ?"
Sonra marcusun bir şey demesine müsade etmeden kulübeye doğru koşmaya başladı Marcus ise arkasından bağırdı
" Tanıştığıma memnun oldum cüce !"
Kız marcusun dediğini duymuştu ve arkasına doğru dönerek parmağını ona doğru doğrulttu
" Sensin cüce gıcık çocuk sen!"
Sonra. Ayaklarını vura vura kulübeye girdi ve sert bir şekilde kapıyı kapattı
Marcus. İse mutluydu bu kızla uğraşmayı çok sevmiştı artık her gördüğünde onunla uğraşacaktı çünkü sinirlenince çok tatlı oluyordu
Derek bile az da olsa alışmıştı kıza
Aile olacaklarını bilmeden....
Sohbet etmişti kız onunla ... Artık bu hikayenin eksik parçası neredeyse ....tamamlanmıştı ..markus ve dereğin Lilya ile tanışma hikayesi işte böyle başladı ..Lilya ile derek abi kardeş ... Marcus ile Lilya ise bazen sinirlenip bazen barışan kedi köpek ikilisi oldular ... Ve güzel bir aile oldular.....
Evet arkadaşlar şimdi şu konuya açıklık getireyim normalde marcusun yaşının daha küçük olması gerekiyordu ama ben biraz büyük yaptım o yüzden anıda yıl olarak. Biraz onu büyütücem. 2. İse onlar 5-6 kişi vardı yemek hanede ama bunlar yemek hanede olan kişilerdi birde bütün yetimhane vardı siz düşünün ;) .
2 aydır bekletiyorum sizi. Buda 2 aydır yazmadığım bir bölümün borcu olsun
Hikaye ile ilgili. Sorularınız varsa seve seve seve yanıtlarım canlarım :-)
Diğer bölüme kadar sağlıcakla kalın hoşcakalın 💕💞❤️🌺🌜🌷
...
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
21.97k Okunma |
1.16k Oy |
0 Takip |
34 Bölümlü Kitap |