"max ile bilge 2"

Gözlerini açtı ve esnedi bilge sabah olmuştu. Cama baktı. Görüntü çok güzeldi , dışarıda. Kocaman yeşil ağaçlar ve çok güzel parıldayan bir güneş vardı yattığı yataktan cama doğru koştu bilge bu görüntüyü daha iyi görmek istiyordu, akşama kadar izlemek isiyordu bu görüntüyü... Ama biliyordu bu ağaçları güzel gösteren güneşti aslında eğer güneş giderse heryer karanlık olur ve ağaçları korkutucu gösterirdi gökyüzü,

​​​​​​"günaydın yer fıstığı!".

Hala dışarıyı izliyordu bilge, o kocaman ağaçlardan gözlerini alamıyordu o yüzden kuru bi şekilde

"günaydın lil abla" dedi

Lil ses tonunu bilgeye kırılmış bir şekilde çıkarttı

"bu çok sade oldu ben sana küstüm...

Lil ablasının bu sözü ile camdaki büyüleyici manzaradan gözünü ayırdı bilge ve. Karşısında çok üzgün duran lil ablasına döndü, lil ablasını kırmak istememişti bilge, çünkü bilge ablasını ne kadar seviyorsa lil ablasınada o kadar değer veriyordu

Lil zafere ulaşmış gibi hafif bir tebessüm etti ama bilge anlamasın diye yüzündeki gülümsemeye bir son verdi

"pekala yerfıstığı sana bir sou sorucam"

Bilge heyecanla

"sor!" dedi çünkü bilge ona soru sorulmasını çok severdi

Lil sordu

"benle barışmak ister misin?"

Bilge hiç tereddüt bile etmeden

"evet!" dedi

lil düşünüyormuş gibi yaptı

"tamam o zaman bana sarılıp yanağımdan öpersen senin ile barışırım"

Bilge bu cevapta bile hiç tereddüt etmeden ona kollarını açan lil ablası nın kucağına atladı ve lil ablasının yanağına sulu bir öpücük kondurdu sonra bilge lil ablasının kucağında beklentiyle lil e baktı vr hızlıca konuştu

"peki şimdi benle barıştın mı lil abla? seni üzdüysen çok özür dilerim, dışarıda çok güzel ağaçlar vardı güneşde parıldıyordu, dışarısı çok güzeldi , aklıma bir fikir geldi! Gel benle lil abla sana dışarıdaki o çok güzel görüntüyü gösteriyim! , ama bir dakika sen benle barıştın mı ki?

Sonra lile döndü

"lil abla sen benle barıştın mı?"

Bilgenin bu hızda söylediği sözleri ağızı açık bir şekilde dinledi lil, aklından. "bu kıza ne içirdiler" "diye sormadan edemedi o an aklına max ın bilgeye" papağan kız "diye hitap ettiği geldi şimdi anlamıştı lil, max ın neden bilgeye böyle seslendiğini ve kendini tutamadan yüksek sesli bir kahkaha attı

Bilge ise anlamaz gözlerle lil ablasının neden güldüğünü anlamya çalışıyordu en sonunda bilge dayanamadı sordu

"lil abla neden gülüyorsun?"

O an lil bu soruyla gülmeyi bıraktı ve bilgeyi yere indirerek bilge nin ellerini avuçları 'nın arasına aldı

"boşver yerfıstığı, sana bir hediye vermemi ister misin?"

Bilge heyecanla

"evet!" diye bağırdı

Lil o an arkasından 20 parçalık bir puzzle çıkarttı ""(arkadaşlar isterseniz kaç parçalık olduğunu yorum olarak yazabilirsiniz yani kaç parçalık olduğunu hikayede değiştirebilirim ❤️ neyse hikaye ye devam edelim

Bilge puzzle 'yi heyecanla eline aldı

"çok güzel" dedi ve lil e kocaman sarıldı, lil bilgeyi çok seviyordu bazen bilgeyi kendi kardeşine benzetiyordu, bilgede kendi kardeşi gibi cesur, inatcı, ve masumdu....ama böyle bir gerçek vardı zaman insanı değiştirirdi ve lil in kardeşide o geçen zamanların kurbanıydı, ölmemişti kardeşi ama büyüdükçe daha çok umursamaz ve asi olmuş lil kardeşi ile anlaşamamaya başlamıştı işte bir gün olan olmuştu lil, kardeşi ile büyük bir kavga etmiş ve kardeşi bir daha geri dönmemek üzere evi terk etmişti.....

"teşekkürler lil abla!"

"önemli değil yer fıstığı"

Sonra bilge nin aklına bir şey geldi ve heyecanla sordu

"ablam uyandı mı?"

Sonra lil, bilgeye hafif bir tebessüm ile

"uyandı" dedi

Sonra hiçbirşey demeden merdiven enlerden puzzle ilr koşarak inmeye başladı lil bilge nin bu neşeli tavırlarını büyük bir tebessüm ile seyretti ve oda bilge düşmesin diye arkasından koşmaya başladı

"düşeceksin yerfıstığı dikkatli ol"

Ama lil in bu dediği bilge nin bir kulağından giriyor bir kulağından çıkıyordu

Sonunda salona ulaştığında ablasını salonda göremedi

"lil abla" dedi bilge "ablam yok"

Lil zaten çoktan bilgenin yanına ulaşmıştı. Bilgenin kulağına doğru eğildi ve fısıltı ile konuştu

"ablan mutfakta"

Bilge bunu duyunca jet hızıyla mutfağa koştu ve ablasını kahvaltı masasında daha yemeğine başlamamış bir halde buldu

"abla!" dedi ve koşarak ilayda ya sarıldı

Gözleri doldu bilge nin

"abla .." dedi "sen uyuyunca ben çok korktum brn sana çok seslendim sen uyanmadın....

" şşş... "dedi ilayda yatıştırmaya çalışır gibi sakin bir sesle"bak bitanem ben buradayım yanındayım"

"hiç gitme...." dedi bilge "beni bırakma....

İlayda 'nında gözleri dolmuştu şimdi

​​​​​​" bırakmıycam.."dedi ​​​​​​​​" seni bırakmıycam.... Söz veriyorum..."

"ne kadarda duygusalsınız"

O an bilge max a döndü

"ne kadarda duygusuz bir çocuksun!"

O an lil bilgenin arkasından ıslık çaldı

Max ise bilgeye birşey demedi sadece omuz silkmekle yetindi ve 6 tane sandalyeden birine oturdu ve yüzünde hiç bir mimik dahi oynamadan sadece bilgeye baktı

O an aklındaki soruyu sordu bilge

​​​​​​" burada neden altı tane sandalye var"

"çünkü bu evde 2 abi daha var bir tanem"

Bunu söyledikten hemen sonra salona marcus girdi ve masadaki bir tane salatalığı ağızına attı

"how are you guys?"

Çeviri :nasılsınız gençler?

Bilge yine bu kumral yakışıklı abiyi anlamamıştı, anlamamasına rağmen çok sevmişti abiyi çünkü abi çok yakışıklıydı

Bilge nin ona baktığını fark eden marcus bilgeye doğru ilerledi ve bilgenin boyunda olabilmek için çömeldi ve bilge nin iki elini avuçları nın arasına aldı. Bilge ise hayranlıkla o kumral saçlı yakışıklı abiyi izliyordu

"who will intoduce me to this beautiful prencess?

Çeviri :bu güzel prenses ile beni kim tanıştıracak?"

"l will introduce you"

Çeviri :ben tanıştırırım

Diyerek söze atladı max parmağı ile bilgeyi gösterdi

"this girl's name is parrot girl"

Çeviri :bu kızın adı papağan kız

Marcus hiç bozuntuya vermeden bilgeninin bir elini sıktı

"nice to meet you parrot girl"

Çeviri :tanıştığıma memnun oldum papağan kız

Bilge dediklerinden anlamamıştı ama hiçbirşey anlamamasına rağmen konuşulanlara çok alınmıştı, çünkü biliyordu bilge, max bilge hakkında iyi şeyler söylemezdi, hep bilge nin kalbini üzerdi max

"ne oldu ablacım?"

Boynu bükük bir şekilde ablasına döndü bilge, ablasınım gözlerinin içinr baktı ve içinde bir türlü söyleyemediği soruyu sordu

"abla, benim hakkımda ne dedi max?"

Sonra ima ile konuştu lil

"ilk önce marcus un ne dediğini sorman gerekmiyor muydu?"

"hayır!" dedi bilge "o abi benim kalbimi üzmez ama max benim kalbimi çok üzüyor!, ben ona ne zaman seslensem ne zaman soru sorsam bana ya tamam diyor, evet yada hayır diyor, o benim sorularıma cevap vermedikçe bende daha çok soru soruyorum bu seferde diyor ki çok konuşuyorsun papağan kız, benim tek istediğim onunla konuşmak ama evde olmadığımız zaman onu bile yapmıyor, abla...

Dedi. Kafasını ablasına gömdü

"abla"... Dedi bilge, gittikçe sesi güçsüzleşiyordu "abla max benim kalbimi çok üzüyor , ben ona birşey yapmadım neden benim kalbimi üzüyor?

Dolu gözler ile Ablası nın gözleri nin içine baktı

​​​​​​" abla ben onun kalbini mi üzdüm? "

Ablasına bu soruyu sorduktan sonra bilge bir süre konuşmadı

​​​​​​Lil, bilge den böyle bir çıkış beklemiyordu affalamıştı, lil kafasını max a çevirdi, max karşısındaki bilgeye pişmanlık ile bakıyordu, bir süre max ı izledi lil , max ı o süre zarfında ya bir ayağını gitmek üzere ileri atıyor yada sanki böyle yapmak bilgeyi daha çok mahvedecekmiş gibi çekingen bir tavırla ayağını geriye çekiyordu , bir süre boyunca bu böyle devam etti, en sonunda sonuç bilge nin ağla ağlaya uykuya dalması ile sonuçlandı

Bilge nin uyuduğundan emin olan ilayda. Sandalyeden kalktı be bilgeyi kucağına aldı , ilayda mutfaktan çıkmak için ilerlerken o sırada da max ın yanından geçiyordu ve rica etti

"lütfen kardeşimi üzme olur mu? Böyle yaparak kardeşimi çok üzüyorsun, eğer böyle yapmaya devam edersen kardeşimide alır buradan giderim, çünkü kardeşim burada mutsuz olurken ben bırada buna seyirci kalamam, bir başkası bilgeyi üzseydi bilge onunlayken hep üzgün hep mutsuz derdim ve hiç düşünmeden bu evi terk ederdim , ama kardeşim sana değer veriyor, senin onu kırmana rağmen seni çok seviyor o yüzden onu üzmemeye çalış olur mu? Sende onu seviyorsun bilge bunları sana söylerken nasıl bir kargaşa nın içinde olduğunu gördüm , ne yapıp et bilgeye kendini affettirmeye çalış ama baştan söyliyim bilge çok inatcıdır o yüzden şimdiden geçmiş olsun "

Dedi ve tam çıkacakken max' ın kulağına fısıldadı

​​​​​​" ha bu arada......"

İlayda nın ne dediği max ın anlatımında 😁

Max bunları duyunca eli ayağı birbirine dolandı, çünkü bilgeye ne yapıcağını bulmuştu

Bunu gören ilayda ufak bir kahkaha attı ve

"hadi kolay gelsin" diyip kucağındaki bilge ile merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladı ve merdivenlerin sonuna ulaştığında gözden kayboldu

Max ise koşarak evden çıktı arkasından lil bağırdı

"koş koş sevdiceğinin gönlünü daha çabuk kazanmak için daha hızlı koş! "

Max, lil 'i duymamıştı bile araba nın ön koltuğuna geçti ve şoföre yol tarifi ederek gözden kayboldu

Lil de arkalarından alay ile konuştu

"iki çılgın aşık biri çok kaba, diğeri çok saf, biri sıcak kanlı, diğeri soğuk işte size bu çifti takdim ediyim karşınızda MAXBİL max ile bilge nin karışımı acaba max ne yapıcak bilge nin gönlünü alabilecek mi? Max ın sürprizi ne olucak ? MAXBİL in sinema filmi 21 aralıkta sinemalarda "

Dedi lil ve gülerek içeriye girdi....

​​​​​

Devam edecek....

​​​​​​" evet arkadaşlar bölüm ile ilgili soru sormama gerek yok herhalde zaten bölüm ile ilgili bütün akılda kalan soruları lil sordu 👍

"sizce max ın üzülmesi iyi mi oldu ?"

Bilgilendirme! :​​​​​​Lil in dediği gibi 21 aralıkta sinemalarda benim açımdan ise kitapped de evet arkadaşlar. Yeni bölüm 21 aralıkta olucak bölümü "özel bölüm" olarak atıcam bilginize diğer bölüme kadar görüşmek üzere hoşcakalın, 🐺🧒🫠❤️

​​​​

​​​​​​

​​​​​

​​​​​​