18. Bölüm

1.8

i̇kli๓☾𖤓
meylscherry

Hava çok sıcak...

 

🍬

 

Bunaltıcı havanın etkisiyle sınıfın penceresini açtım.

 

Mert ve Barlas gideli dört ders saati olmuştu ama onların şansına hocalar derse girmek yerine defter kontrolü yapıp gitmişlerdi.

 

Yanımda bir hareketlilik hissetmemle kulaklığımı çıkarıp yanıma döndüm gelen Doruk'a yalandan bir gülümsemeyle baktım.

 

"Parla, biraz konuşabilir miyiz?"

 

Hayır hayır lütfen düşündüğüm şey olmasın lütfen.

 

"Ne hakkında Doruk?"

 

Eliyle sınıfın kapısını işaret etti, "Dışarıda konuşsak olur mu?"

 

Kafamla onu onaylayıp ayağa kalktım önümde o arkasında ben ilerlerken bahçeye çıkmıştık anlatacağı şeyi beklerken o bana bakmak yerine boş bir banka ilerliyordu.

 

"Ne söyleyeceksin Doruk?"

 

"Gel oturalım Parla söyleyeceğim biraz sabret."

 

Ağacın altındaki banka kurulduğunda yanına oturup merakla ne söyleyeceğini bekledim.

 

"Parla."

 

"Efendim Doruk?"

 

Heyecanla ellerini birbirine kenetlenmiş yere bakıyordu.

 

"Bak söyleyeceğim şeye hemen karar verme olur mu?"

 

Oflayarak gözlerimi devirdim, "Doruk Acun Ilıcalı gibi heycan yapmadan devam edebilir misin artık?"

 

"Parla ben senden-"

 

Doruk'un ağzına elma tıkılmasıyla kaşlarımı çatarak kimin yaptığına bakacakken Mert sırıtarak aramıza oturdu.

 

"Doruk, sen kütür kütür elma seversin diye düşündüm kardeşim iyi yapmış mıyım?"

 

Doruk elmayı eline alıp sinirini gizlemek için Mert'in ağzına tıktığı elmayı ısırdı.

 

"Çok iyi düşünmüşsün Mert!"

 

Gözlerim ayakta dikilen Barlas'a takıldığında o bana garipsemiş bir şekilde bakıyordu.

 

"Ne konuşuyordunuz bakayım siz böyle en ücra bankta?"

 

Mert'in sorusuyla bakışlarımı Barlas'tan çekip ona odakladım ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum.

 

"Parla ile konuşacaktım Mert ama önemli değil ne de olsa yalnız kalacağımız bir an elbet olur."

 

Doruk ayaklandığında nedense Mert'in yaptığı davranış yüzünden kendimi suçlu hissediyordum.

 

"Mert neden çocuğu aşağladın ki?"

 

Ayağa kalktığımda benim gibi ayağa kalkıp ellerini iki yana açtı, "Senden red yemesinden iyidir."

 

"Bırakın da ona ben karar vereyim ne dersiniz?"

 

Gözlerimi devirip önlerine geçtim, hayatıma sıklıkla müdahale edilmesinden nefret ediyordum.

 

"Parla, dur bir konuşalım Parla!"

 

Hızlı hızlı yürürken kolumu tutup çekmesiyle oflayarak Mert'e baktım.

 

"Ne olsun istiyorsun Parla o çocuğa hayır diyeceğini o bile biliyor neden bunun için bana kızıyorsun ki?"

 

Kaşlarımı çatıp derin bir nefes çektim içime, "İnsanlara ters davranmak zorunda değiliz ama Mert. Senin yaptığın aşağlamak dışında bir şey değildi, ben belki daha uygun bir dille söyleyebilirdim ama sen böyle yaparak onun özgüvenini de yerle bir ettin bu ikisi arasında bence gayet fazla bir fark var."

 

Pişman olmuş bir şekilde bana baktığında gözlerimi yere eğerek konuşmaya devam etmek istemediğimde, Mert bana bakmadan kantine doğru gitmişti.

 

"Parla."

 

Barlas'ın sesiyle ona döndüğümde gözleriyle kantini işaret etti, peşinden gitmemi isityor olmalıydı.

 

Oflayarak ona baktım, "Haksız değilim ama."

 

Yanıma gelip elini omuzuma koydu, "Bak Parla, sana öğüt vere vere filozofa döndüm ama yine de bir öğüt daha vereceğim hayatın ve düzenin alt üst oldu bunu hepimiz farkındayız ama bazen çok hassas davranıyorsun evet Mert'te belki haksız ama yine de o seni kaybetmek istemiyor bu nedenle etrafındaki erkekleri göndermeye çalışıyor. Bu yüzden," omuzumdan tutup yönümü kantine doğru çevirip omuzlarımdan yavaşça iteledi, "Git ve onunla konuş, hastaneye gelirken de canı çok sıkkındı zaten."

 

Dönüp Barlas'a baktığımda o çoktan arkasını dönmüş ve merdivenden çıkıyordu.

 

Sıkıntıyla kantine girdiğimde Mert kafasını kantin masasına yaslamış bir şekilde oturuyordu.

 

Gülümseyerek bir tane sandviç alıp yanına oturdum, başı hâlâ masaya yaslı bir şekilde dururken boğuk bir sesle mırıldandı, "Kalk git başka masaya otur Barlas yemin ederim bu sinirle seni boğazlarım."

 

Ufak bir kahkaha attım, "Barlas değilim ama eğer onun gelmesini istiyorsan kalkabilirim."

 

Sesimi duymasıyla kafasını masadan kaldırıp mahçup bir şekilde bana baktı, "Özür dilerim-"

 

Elimi uzatıp koluna yasladım, "Asıl ben özür dilerim Mert, son zamanlarda insanları üzmemeyi kafama o kadar çok taktım ki bunun için seni kıracağımı düşünemedim. Aslında amacım sadece kimse kırılmadan üzülmeden cevaplamaktı sen o kadar sert davranınca kendimi kaybettim özür dilerim barışalım mı?"

 

Sandiviçi ona uzattığımda gözlerini kısarak işaret parmağını yüzüme doğru salladı.

 

"Bir şartla affederim seni."

 

Merakla yüzüne baktığımda, sandiviçinden bir ısırık alıp devam etti, "Öğlen yemeğini bizimle yiyeceksin Parla, aynı zamanda akşamları tekrardan bizimle parka geleceksin."

 

Daha annem ile babamın acısını atlatamadan böyle bir istek kabul etmek bencillik gibi geliyordu bana.

 

"Mert isteklerin gerçekten makul bir teklif ama... Ben uzun bir süre eğlenmek istemiyorum o yüzden parka gelmesem?"

 

Gözleri bana döndüğünde derin bir iç çekip kafasını iki yana salladı, "Hayır Parla bundan sonra her akşam parkta test çözeceğiz hepimiz hem sen olmadan kim bana fizik anlatacak?"

 

Hayretler içinde bakakaldım, "Sen, Kayra, Şebnem ve İlayda test çözeceksiniz? her akşam? benimle birlikte parkta?"

 

Sandiviçini bitirip ellerini çırptı, "Niye şaşırdın ki bu kadar biz çalışamayız mı?"

 

Omuz silktim, "Ondan değilde sizin parka gidip de maç yapmadan duracağınızı düşünmüyorum diyelim."

 

"Aynen öyle Parlacık."

 

Zil çaldığında ayağa kalkıp sınıfa doğru gitmeye başladık, sınıfa girdiğimizde bizden önce giren matematik hocamızdan mahçup bir şekilde özür dileyip yerimize oturmuştuk.

 

"Evet çocuklar biliyorsunuz konularımız biteli uzun bir süre oluyor bundan dolayı size test dağıtıp gideceğim bu testleri isteyen şimdi çözsün isteyen de evde çözsün sonuç olarak sınav haftasından önceye ödeviniz."

 

Sınıftan çıt çıkmazken hoca testleri İlayda'ya uzatıp dağıtmasını istedi.

 

"Hocam bir test tek mi bir haftalık ödevimiz şimdi?"

 

"Yok Şebnemcim gel sende bu testi dağıt, Aral evladım sende gel bunları dağıt Barlas çocuğum sende gel bunları dağıt. Bende bu iki testi dağıtayım toplam doksan sekiz soru size gayet iyi bir sınav tekrarı sağlar."

 

Sırasıyla önce İlayda, dağıtmaya başlamıştı teker teker dağıtırken canım matematik hocamız sonuncu kağıdı benim dağıtmamı isteyip sınıftan çıkmıştı o çıkar çıkmaz sınıftaki sessizlik bölündü.

 

"Oğlum bu ne lan bu kadar ödev nasıl bir haftanın ödevi olabilir hayır yani kimyacı ve fizikçi de zaten test dağıttı nasıl yetişecek hepsi?"

 

Sınıftan memnuniyetsiz sesler yükselirken herkes elindeki kağıtları bitirince sıra bana gelmişti.

 

"Bu kadar testi bir haftada Parla bile çözemez oğlum."

 

Gözlerimi devirerek canım sınıf arkadaşlarıma son testi dağıtıp sırama oturdum zımpayla tutturulmuş bir düzüne kağıdı dosyama yerleştirip telefonumu çıkarttım anonimden mesaj gelmişti.

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: Bugün ipucu istenmedi bakıyorumda?

 

Mert telefonuma bakarken mesaja görüldü atıp çıkmak zorunda kalmıştım.

 

"Mert kalksana bir Parla'ya bir şey göstermem gerek."

 

Mert yanımdan oflayrak kalkarak Kayra'nın yanına oturmuştu.

 

Şebnem heyecanla yanıma oturup telefonu çıkardı tam ekranı gösterecekken yanımızda duran Yağız ile duraksadı.

 

"Parla?"

 

Kafamı kaldırıp bana seslenen Yalçın'a baktım, "Efendim Yalçın?"

 

"Bugün boş vaktin varsa geçen denemedeki soruları tekrar çözebilir miyiz?"

 

Şebnem ona bakmamaya özen gösterirken alttan alta da parka çağırmam için mesaj atmıştı.

 

Üst üstüs de bildirim gelince açıklama yapmak istedim ama o telefonu yanıtlamamı istiyor gibi baktı, lafının bölünmesinden pek hoşnut durmuyordu.

 

Power gezegenli Şebnem: Parka çağır

 

Parla: tamam o iş bende

 

"Kusura bakma arkadaşım yazmıştı. Bak ne diyeceğim akşam bizimkiler ile test çözmeye çıkacağız istersen sende gel sorulara beraber bakarız?"

 

"Olur sen konum atarsın akşam olur mu?"

 

"Olur atarım."

 

Barlas'ın yanına gidip oturduğunda Şebnem sevincini fazla belli edemiyordu çünkü hemen yanımızdaki sıraya oturuyorlardı...

 

Bölüm sonu

 

Sezon finaline son 2...

 

Çırpına çırpına geldik buraya kadar inşAllah kazasız belasız sezon finalininde hakkından geleceğiz🥺🐣🐚

 

Bölüm : 22.09.2024 10:24 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
i̇kli๓☾𖤓 / Kırık kalpler caddesi-yarı texting / 1.8
i̇kli๓☾𖤓
Kırık kalpler caddesi-yarı texting

3.39k Okunma

541 Oy

0 Takip
28
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...