"Asena Abla çok heyecanlıyım. İlk defa bir evim olacak!"
Arabanın yan koltuğunda heyecandan zıplayan Kardelen'e gülümsedim.
İki gün boyunca bir avukat ordusuyla görüşmek zorunda kalsam da yurt müdürü sayesinde Kardelen'i benimle yaşaması için alabilmiştim.
İzin verilir verilmez hemen kendimi hastaneye atıp doktoruyla son kez görüştükten sonra o da isterse artık beraber yaşayacağımızı ve onu buradan alacağımı söylemiştim.
Bir an bile düşünmeden kabul etmişti ve şimdi yanımdaydı beraber evimize gidiyorduk.
"Güzelim benim, böyle sevineceğini bilsem daha önce alırdım seni."
Yalandı. Sevineceğini biliyordum ama onu evime almak ölümle eş değerdi. Dosttan çok düşmanı olan birinin evine çocuk sokması cinayetten farksız değildi.
Ama şimdi durum farklıydı artık o ölüme gidiyordu.
"Olsun Abla bol bol birlikte yaşarız. Çok vaktimiz var nasılsa değil mi?"
Bakışlarını camdan alıp yüzüme çevirdi. Dolan gözlerimi kaçırıp kafa sallamakla yetindim.
"Olur." dedi u harfini uzata uzata.
Radyoyu açtım sessizlik kendini ritme bıraktı.
Birileri dışarda ve ölesiye korkarken
Kabullendikçe daha da özgürleşiyorum
Kıymetini anlarken o zamanların
Bitince dönüp "Bu benim şarkım olsun mu?" dedi melül melül.
Kaşlarımı çattım "Olsun tabii ama niye?"
Yandan omuz silktiğini gördüm.
"Ben de her gün aynı şeyi yapıyordum. Sonra bunu kabullendim ve şimdi özgürüm."
Kollarını kocaman açıp gökyüzünü kucakladı.
"Eveeet çiçeğim, evimize geldik!"
Kemerini açmasına yardım edip araçtan indim ardından onu da alarak hayran bakışları eşliğinde merdivenlere yöneldik. Daha ilk dakikadan pembe dış cephesiyle cezbetmişti apartman.
Anahtarı çıkarıp kapıyı açınca kocaman pembe evine hoş geldin yazısı karşıladı onu. "
Pembeye bayılırdı. Bildiğim için pijamalarına varana kadar her şeyini pembe almıştım.
Daha yazıyı görür görmez sevinç nidaları attı.
"Ablam. Canım ablam iyi ki varsın! "
Boynuma sarılınca duygusal bir bomba oldum.
"Bu daha bir şey değil. Sen odanı gör."
"Odamda mı var?" neşeden yerinde durmayınca odasını işaret edip bakması için yerini gösterdim
Odaya girince pembe duvarlar, beyaz yatağının üstünde pembe tüller, yumuşak beyaz halı, legolardan yapılma kardelen çiçekler ve hep hayalini kurduğu kocaman pembe bir ayı karşıladı bizi. Karanlıktan korktuğunu bildiğimden duvarlarını yıldızlı ledlerle çevirmeyi de ihmal etmemiştim.
Her şey istediği gibi olsundu.
Ağladığını görünce endişelenip ne olduğunu sordum ama cevap zaten belliydi.
Çok uzun yıllar aradığınız sevgi birden verilince böyle olurdunuz. Başta o sevgiyi, içinizde yarattığı mutluluğu kendinize yakıştırmaz, gerçekliğini idrak edip alıştıktan sonra verilenlerin alınmasından korkardınız. Bir yanınız bağ kurmak istemezken diğer yanınız ise çoktan düğümleri atmıştır.
"Ablam hep derler ya melekler görünmez diye. Çok büyük yalan. Ben seni görebiliyorum. Çok teşekkür ederim."
Gözünden akan yaşları silerken "Sen şimdi bunları düşünme, uyu biraz dinlen ben de yemek hazırlarım uyanınca yeriz olur mu?"
Onu yatağına yatırıp telefondan Kuzey'i tuşladım.
Kara Mamba'yı kurtardığım kanat arkadaşlarımla yemek düzenlenmişti ama katılamayacağımı belirtmek yoğunluktan şimdiye kalmıştı.
İkinci çalışta açılan telefonla boğazımı temizledim.
"Komutanım sizi bekliyoruz neredesiniz?" dedi merakla.
"Kuzey, ben katılamayacağım hesapta olmayan bazı şeyler oldu. Söyle lütfen kusura bakmasınlar."
"Estağfurullah Komutanım, söylerim tabi de siz iyi misiniz? Sesiniz pek iyi gelmiyor. "
Kardelen'e ağladığım için sesim çatallanmıştı.
Burak'ın arkadan "Ne oldu lan!?" sesini duydum.1
"İyiyim sorun yok. Size afiyet olsun."
"Emredersiniz." diyip kapatınca mutfağa giriştim.
Yarım saat sonunda masaya son parçayı da koyup eserime gururla bakarken zil çaldı.
Kasadan silahımı alınca kapıya yönelip dürbüne baktım.
Yine o gelmişti.1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
35.26k Okunma |
2.65k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |