"Ne işin var senin burada?" dedim
"Arkadaşımın evine izinle mi geleceğim?"
"Ben. Senin. Arkadaşın. Değilim." kelimelerini üstüne basarak konuşmam onu bıyık altından gülümsetti.
"Öylesin." benim aksime o gayet rahat ve sakindi.
"Bu döngüyü sonsuza kadar sürdürebiliriz biliyorsun değil mi?"
"Neyse ne!" dedim elimi havada sallayarak.
"Böyle kapı önünde mi bekleteceksin beni?"
Söylediklerim çok da umrunda olmadan yanımdan geçip içeri girdi.
"Cık. Cık. Cık. Ben sana böyle mi yaptım. Bir kuş sütün eksikti eve bile almıyorsun."
"Nankör!" alaycı sesi dudaklarımı kıvırsa da kendimi durdurdum.
Kardelen'in evdeki varlığına alışmam zaman alacaktı.
İkimiz de dönüp sesin geldiği yere bakınca Burak'ın bakışları taş oldu.
"Çok fazla ses geldi. Uyuyamadım."
"Bak gördün mü kızımı uyandırdın!"
Bakışları uzay kadar boş bakıyordu.
"K-kızın mı? Ne ara? Kimden?"1
"Aa aşkımızın meyvesini nasıl hatırlamazsın?"2
"Ne! Hangi ara?"1
Ciddiye almıştı. Tüm apartmanı ayağa kaldıracak gürültüde bir kahkaha attım.
"Of Asena! Yüreğime iniyordu."
"Ya cidden böyle bir şeye nasıl ihtimal verdin hiç mi mantık yok sende?"
"Söz konusu sen olunca bütün mantık uçup gidiyor."
"Abla bu kim?" diye yineledi sorusunu Asena.
"Burak Abin çiçeğim. Kara Mamba'nın Komutanı."
Son cümleden sonra yüzünü buruşturmasına güldüm.
"Merhaba fıstık. Ben Burak memnun oldum."
"Ben olmadım Kara Mamba'yı sevmiyorum."
Kollarını gövdesinde çiçek yapınca Burak'ın uzattığı eli havada kaldı.
"Her şeyin bir ilki vardır." göz devirince Burak'ın ağzı hayretle açıldı.
"Sen söyle Asena o zaman. Kim bu Junior Asena."
"Artık ev arkadaşım. Birlikte yaşayacağız."
"Kan bağı falan olmadığına emin misin?"
"Can bağı bizimkisi canım. Kan bağından daha önemli."
"Değil mi abla? Sen hep öyle dersin."
Benden onayı alınca Burak'a döndü.
"Ayrıca bana fıstık deme. Kuru yemiş değilim ben insanım."
Hayatında hiç bu kadar azarlandığını düşünmüyordum. Çok bozulmuştu ben ise onun aksine sevinmiştim.
Bu Kardelen'in savunma mekanizmasıydı. İlk görüşte sevdiği insanlara kötü davranırdı alışmamak için. Eninde sonunda gideceklerini bilirdi çünkü. Bana da öyle yapmıştı. Demediğinin bırakmamış gitmeyeceğimi anlayınca içine almıştı beni.
Burak'ı benden çok sevdiğine emindim ama korkuyordu gitmesinden. Haklıydı da kendileri gitmeleri çok severdi.
"Telefonda sesin kötü gelince mersk edip bakayım dedim ama daha sonra yine gelirim. Hoşçakal."
Arkasını dönüp gitti.2
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
34.63k Okunma |
2.6k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |