

"Yıldırım konuşuyor, Köse yakıt bilgini ver."
"Köse, Yıldırım. On dakikalık yakıtım kaldı."
"O kadar vaktimizi almaz zaten. Üçüncü sıra sağ senin Köse."
"Anlaşıldı. Bombalamaya geçiyorum."
"Yıldırım, Kızılkaya hedefe görüşün var mı?"
Telsizden gelen bomba sesiyle gülümsedim.
"Hallettim Komutanım."
"Güzeeel!"
Onuncu Filoya döneli bir hafta olmuştu çok da özlediğimi fark etmiştim. Üstelik gelir gelmez tam benlik görev almıştım.
Terör örgütünün mağaralarını tespit eden Maria'nın istihbaratı üzerine hedefleri vuruyorduk.
"Karatay, dördüncü sıra sende."
"Talimat alındı."
Telsizden bir bomba sesi daha.
"Terminate terminate tam isabett!"
"Bileğine kuvvet."
"Sağ ol!"
"On sekiz Marta özel on sekizinci sırayı ben alıyorum çocuklar."
Parmağımı düğmeye götürür götürmez kocaman duman bulutu her yeri kapladı.
Kimsenin kalabileceğine ihtimal vermiyorduk zaten. Ya leştiler ya da leş. İkinci bir ihtimal yoktu.
On dakika sonra Demirhan son hedefi de vurunca orada işimiz bitmişti.
"Kule, operasyon başarılı yuvaya dönüyoruz."
İndiğimde gördüğüm yüzle tebessüm ettim.
Sağ eldivenimi çıkardım tokalaşırken
"Ömer Astsubayım. Özlettin kendini." deyince
"Asıl sen özledin Yıldırım." derken elimi sıktı.
"Özel Timleri bize tercih ettin."
Sesinde sitem yoktu alay vardı en çok da bu özelliğini seviyordum. Emekliliğe gün sayması her geçen gün canımı sıkıyordu.
"Olur mu öyle şey? Gelen emir kutsaldır biliyorsun."
"Neyse birkaç izmir bombasına ödeşiriz."
"Oldu bil."
"Kara Mamba'yı çok duydum. Deli diyorlar hepsine doğru mu?"
Kahkaha atınca bozuldu.
"Gülme ciddiyim.Komutanları birkaç kere bombanın üstüne atlamış da burnu bile kanamamış diyorlar."
Doğruydu Burak'ın vardı öyle delilikleri şanslıydı ki Barutçu gibi bomba imha uzmanları vardı.
"Evet, ama imha edildikten sonra yatmış bombanın üstüne sivil halka zarar gelmesin diye. Ne olur ne olmaz düşüncesi. Şansı bomba imha uzmanlarının bir marka olması. Şayet bomba patlasaydı parçalarını toplarlardı."
"Helal olsun."
"İstihbaratçıları da maraba olarak girdiği örgütün başı olmuş da tek damla kan dökülmeden hepsini içeri tıkmış o doğru mu?"
"Doğru valla da asıl istihbaratçı sen olmayasın bu kadar bilgiyi ben bilmiyorum."
"Kırk yıldır şu uçaklara ben bakıyorum bırak o kadar da olsun." dediğinde kafa sallayıp "9G yedim astsubayım yorgunum biraz dinleneyim." dedim.
"Yeşil çayın hazır. İyi dinlenmeler Yüzbaşım."
"Bir tanesin." gülümsedikten sonra yanından ayrılıp pilotların ortak alanına ilerledim.
Kendime özel odam olmasına rağmen Kara Mamba'dan haber alırım umuduyla adımlarım benden bağımsız gitmişti o salona. Gözde Teğmen'in yakın arkadaşları illaki konuşurdu.
Odaya girince rütbeden kaynaklı hepsi selam durunca küçük bir baş hareketiyle rahat olmalarını ifade ettim.
"Bir çay alıp çıkacağım. Rahatsız olmayın çocuklar."
Uzaklaşınca
"Gözde'den haber alabildin mi?" diye sordu Ebru, Kübra'ya
"Adı gibi valla gider gitmez Timin gözdesi olmuş."
Sesini alçaltıp duymadığımı sandı ama yanıldı.
"Hatta söylediğine göre Burak Komutan ayrı ilgileniyormuş."
Bardağı elimden bırakıp yere düşmesini sağladım.
"Lisede değiliz asker! Sizden rütbece üst birinin dedikodusunu yapmak ne demek!?"
Sesimi haddinden fazla yükseltmiş olacağım ki ikisi de oturduğu koltuktan sıçradı.
"Özür dileriz Komutanım."
Duymazdan geldim.
"Ebru, git malzeme odasından kova, deterjan ne var ne yok al gel. Tüm askeriyeyi yarım saate tertemiz yapıyorsunuz. Dedikodu yapmayı unutursunuz belki."
"Emredersiniz."
Koşar adım ikisi de çıkınca ben de odama ilerlerken karşıma çıktı.
"Arkadaşına da laf söyletmezmiş. Helal devrem."
Sırtıma iki kere hafifçe vurdu.
"Ne işin var burada?"
"Ama bu kaç oldu Gök Gürültüsü? İnsan bir kere de hoş geldin der, sevinir."
"Sevinecek sebep var mı?"
"Ben?"
"Burak, defol kimle flörtleşiyorsan onunla uğraş. Ben senin bir şeyin değilim."
"Aa sen benim en iyi arkadaşımsın öyle deme."
Göz devirdim.
"Niye geldin?"
"Seni özledim."
Sinirli bakışlarımı göz bebeklerine sabitledim.
"Vaktim yok. Söyle ve defol."
"Kar Kız aradı. Buz patenine gitmek istiyormuş. Ben de uçuşunun bittiğini öğrenince seni almaya geldim."
"Uydurma. Kardelen seni sevmiyor ayrıca nasıl arasın numaran yok."
"Telefonun evde kalmış senden aradı."
Elimi alnıma götürüp gözlerimi kapattım.
"Sabahtan beri arıyorum onda mıymış?"
"Aşık mısın Yüzbaşı daha telefonuna sahip çıkamıyorsun."
"Salak salak şakalarını bırak. Biz bir yere gelmiyoruz. Git sen."
Arkamı dönüp yürürken havalandığımı hissettim. Kucağına almıştı.
"Senin bildiğinin aksine ben söz verirsem tutarım. Şimdi doğru buz patenine."
"İndir beni. Filodayız farkındasın değil mi?"
"Biriyle dedikodum çıkacaksa seninle çıksın çaylaklarla değil. Şimdi sessiz olursan seni taşımanın keyfini çıkaracağım."
"Dengesizsin."
"Değerlisin."
"Bir öylesin bir böylesin."
"Hep çok değerliydin."
İ
BÖLÜM SONU
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 50.33k Okunma |
3.64k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |