8. Bölüm

F8: Hastane

Mihrimah b
mihrimah0909

"Asena Komutan iyi misiniz?"

Maho ve adamlarının leşlerine bakarken Burak Komutan yanıma koştu.

Kafa salladım.

"Daha iyi günlerim olmuştu. "

"Hayattasın neyseki "

"Evet görüyor musun bir de sana can borcum oldu şimdi?"

Acıdan gözlerimi kapatarak söylediğim söze gülerken gözleri omzumdaki yaraya kaydı

"Hastaneye gitmemiz lazım. "

Eğilip elimdeki bağları çözdü. Kalkmama yardımcı olmak maksadıyla elini uzattığında "Gerek yok." diyebildim güçlükle. "Kimsenin uzattığı eli tutmam."

"İnsanlara olan bu nefretin nereden geliyor merak ediyorum."

Göz devirmesine sırıttım.

"İnanır mısın ben de senin için aynısındanım."

Kendimle zorlayarak tek başıma ayaklandım ama gözlerim kararıyordu. Fazla kan kaybetmiştim. Daha da kötüsü omzumdaki yaranın ağrısı şiddetlenmişti.

İkinci adımımdan sonra gözlerim tekrar karanlığa teslim oldu ve ellerini belimde hissettim.

Beni arabaya bindirdikten sonra sürücü koltuğuna geçip birini aradı duyabildiğim yalnızca Cengiz ismiydi.

***

 

Kendime geldiğimde gördüğüm ilk şey sandalyede oturan Cengizdi.

 

Uyandığımı fark edince oturuşuna çeki düzen verdi.

 

"Komutanım iyisiniz çok şükür. Bir ağrınız sızınız var mı? Varsa hemen doktoru çağırayım. "

 

Kafa salladım.

 

"İyiyim iyiyim. Gerek yok sağ ol."

 

Omzumdaki bandajdan gözlerimi alarak etrafa bakındım.

 

"Burak Komutan yok mu? Hastaneye beni o getirdi diye hatırlıyorum."

 

Başını aşağı yukarı hareket ettirdi.

 

"Doğru hatırlıyorsunuz Komutanım. Sizi hastaneye bıraktıktan sonra Maho ve adamlarıyla ilgilenmeye gitti. Evim buraya yakın olduğu için de bana haber verdi."

 

"Anladım Cengiz. Evine dön sen iyiyim ben de çıkarım birazdan. Zahmet etmişsin buraya kadar. Kusura bakma."

 

"Valla Komutanım, Burak Komutanımın kesin emri var. O gelene kadar başınızdayım."

 

Ellerini havaya kaldırıp yapma bir teslim olma işareti yaptı.

Uzandığım yataktan doğrulmaya çalışırken zorladığım omuz yaram kendini belli etti ve ağzımdan küçük bir inleme döküldü.

"Söyle o komutanına -"

 

"Ne söyleyecekmiş bana?"

 

Açılan kapı sesin geldiği yöne dönmemi sağladı.

 

"Burada ben varken ona söz düşmez de, diyecektim."

 

"Ne zamandan beri?"

 

"Tim kaptanı olduğumdan beri."1

 

Gözlerini kıstı.

 

"Peh! Daha kendi canını koruyamayan Kaptan!"

 

"Mermim bitti!"

 

"Ben orada olmasaydım ölüyordun!"

 

"Şey lafınızı balla kesiyorum ama -"

 

"Sen sus!"

 

"Sen sus!"

 

İkimiz de aynı anda Cengiz'e dönerken ellerini yine havaya kaldırarak "Ben sizi yalnız bırakayım" dedi ve çıktı.2

 

"Kara havaya benzemez. Öyle bir tuşa basayım hop saniyeler içinde adamlar ölsünle olmuyor. Dağ, bayır çetindir bilek işi değil yürek işidir kara. Bırak şu kaptanlığı sen tim falan yönetemezsin."

 

"Madem öyle kazansaydın. Kazansaydın da Sen olsaydın Kaptan. Bu ne ya!? Karşında kimin olduğunu unutuyorsun herhalde. Benimle konuşurken düzgün konuş Burak. Aksi halde üzülen de kaybeden de sen olursun."

 

Ağzı açılacak gibi oldu ama tekrar kapattı.

 

"Her neyse geçmiş olsun."

 

Çıkacakken arkasını döndü.

 

"Yavuz Komutan geçmiş olsun dileklerini iletti bir hafta izinlisin. Her ihtimale karşı Cengiz seninle beraber olacak. Yarın ilk göreve çıkıyoruz ve geçici olarak kaptan benim. Dinlenmenize bakın Asena Komutan."1

"Ne ne ne!?"

Dışarı çıkıp kapıyı kapattı.

"Heey! Bekle."

Uzaklaşan adım seslerini duydum.

"Tam bir bela."

BÖLÜM SONU

Sırf siz istediniz diye bir günde iki bölüm attım bu yazarınız size daha ne yapsın...

Hadi Yıldımızı parlatın o haldeee!

Vee bir sonraki bölüme kadarr kendinize cici bakmayı unutmayın!!!

Bölüm : 03.11.2024 00:08 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...