35. Bölüm
Mina ece toprak / Emanet / 💚💙🌷🦋

💚💙🌷🦋

Mina ece toprak
minaecetoprak

 

Bilge'den

 

 

İnsanın en zor imtihanı evladıymış bunu ben yeni öğrendim iki gün öncesine hamileydim bir sıkıntım yoktu bütün hersey yolundaydı o gün duyduğum o korku yaşadığım stresten dolayı hastaneye gidenceye kadar erken doğum sancılarım başlamıştı ve çok fazla kanamam vardı doktorun dediğine göre oglum benden ayrılıp doğum kanalına girmişti ve o yüzden bu olayları yaşıyordum çok korkmuştum halen daha korkuyorum evet hayattaydı çok küçüktü benim bebeğim onu ilk gördüğümde içimden parça koptu ve kendime çok kızmıştım onu koruyamadım diye ama Rabbım böyle yazdı diye bana da tevekkül etmek düşmüştü. Düşmüştü düşmesine rağmen bunu kabullenmek çok zordu simdi düşündüğümüzde nasil isyan etmedim nasil dayandım kendime şaşırıyorum. Evet ben hamileydim doğum yaptım ama elim kolum boş çıkıyordum hastaneden eve geçmeden süt makinesi almıştık doktorum tembih yapmıştı sütümü saklamam için her saat başı makinenin başında oluyordum sağolsun annem ve Zelal annemin elleri üzerimden eksik olmuyordu süt yapacak ne varsa hazırlayıp bana yediriyor yada iciriyorlardı .

 

 

Hastaneden çıkışımın beşinci günü hastaneye gittim hergun sabah ve akşam olarak iki kez hastaneye gidiyorduk bugün ki gibi konuşuyordum bildiğim bütün duaları okuyordum oğluma en çokta ayetel kursiyi ve dayanamayıp ağlıyordum doktor yanıma geldi "ağlama annesi o çok güçlü bir bebek" küvezin pencere kısmını açtı ve onun elini tutmami istedi serçe parmağım ucu onun elinden büyüktü sadece parmağımı sürdüm ağlayarak "oğlum ben buradayım özür dilerim bebeğim ...çok özür dilerim ben seni karnımda tutamadım sen benim hayatımı tut annem... beni sakın sensiz bırakma beni Allah'ım acını yaşatmasın ve Rabbım evladımı bana bagislayacaksan sütümü ver yoksa Rabbım bir de sütümle sınama" diyordum dua ederek odadan çıktığımda artık yaşadıklarım ağır gelmeye başladı bana hıçkırıklara boğuldum eşim beni kollarının arasında aldı aşağıya indirdi ve arabaya bindik sessizce ağlamakla beraber evimize gelmiştik. Gece olunca alarmın sesiyle uyanmiyordum sanki bebeğimin sesini duyuyordum öyle bir heyecanla uyaniyordum ki bazen odamda onu arıyordum sonra oturup sütümü sağıyordum poşetleyip buzdolabına koyuyordum eşimde arada uyandığı vakit sırtını sırtıma dayayıp yada beni göğsüne yaslayıp öyle sütümü sağıyordum. Göz yaşlarımı o siliyordu. Gecelerimiz böyle geçiyordu her uykuya daldığımda sanki yanımda ağlıyormuş gibi geliyordu ve bu beni psikolojik olarak çok fazla etkiliyordu bazen sesli bazende sessizce ağlıyordum benim yanımda en büyük destekçim Zelal annem ve esimdi onlar olmasaydı ne yapardım. Nişanımız ertelenmişti .

 

 

Oğlum 1 aylık olmuştu epeyce toparlanmaya başlamıştı ama ciğerleri gelismediği için kucağıma alamiyordum gözlerinden ufak bir operasyon geçirdi "erken doğum olduğu ve ışıkla karşılaştığı için göz damarlarında genişleme olmus bunu engellenmesi ilerde körlük gibi bir sorunla karşılaşmamak için nefessiz kaldığı için yoğun bakım ünitesinden çıkaramıyorum" dedi doktor bütün gün kimse sokulmadi üniteye ve orası steril bir ortam yapılıp orada operasyonu yapmıştı doktor gelip ünlü bir göz hastanesinden gelmişti ve oğlumu iki gün görmemiştim ve çok özledim onu . Hastaneye gittiğimizde gözlerim onu gördüğü vakit sanki Rabbim dünyaları elime vermis olsa bu kadar sevinemezdim elimle oğlumun tenine dokundum sevinç gözyaşları döktüm çokça şükür döküldü dilimden .

 

 

Bir hafta olmuştu oğlum göz operasyonu geçireli onu ambulansla götürdüler doktorunun yanına bugün bir kez daha dökülecekti gözlerine bir damla ve yavrumun sesini tiz de olsa ilk kez bugün duydum hani karnımda ilk kalp atışını duyduğumdaki heyecan var ya o hiç birşey di sesinin güzelliği yanında ben ağlıyordum gelen geçen bana bakıyordu hiçte umrumda değildi eşimle birbirimize sarılmış ağlıyorduk biz anne babaydık ve evladımızın sesini duyuyorduk .

 

 

Eşim akşam gittiği için gündüz ben gittim ikimizi birden içeri almıyorlardı oğlum bugün tam 55 günlük elbiseleri giyip girmiştim odaya doktor beni gördü "Bilge hanım yusufumuz artık annesinin kokusunu alsın" dedi "gerçekten mi Abdullah hocam" dedim mutluluktan ağlarken "Sibel hemşire hazırlığınızı yapın " deyip çıktı odadan beni küvezin yanına oturttular üstten sadece iç çamaşırım vardı oğlumu getirip göğsüme koydular kokusu burnuma dolmuştu elleri tenime dokunuyordu gerçek olamayacak kadar güzel bir şey yaşıyorum ben şuan öyle resmimi çektim hemşire gelip oğlumun üzerine örtü örttü tenim gözükmeyecek şekilde sonra resmimizi çekti "babanne anneanne dedeler görsün artık küçük paşayı baksınlar annesinin koynundaki haline" dedi. Oğlumla yarım saatlik vakit için ömrümden ömür verirdim hiç bir şeye değişmem bu anı gözümden yaşlar döküldü kokusunu içime çektikçe yeniden hayata döndüğümü fark ediyordum dilimde şükür vardı yine oğlumun kulağına ayetel kursiyi okudum nefesi yetmedi oğlumun koynumdayken bile yüzünde maske vardı . Rabbime yalvardım benden ayırmasın oğlumu tez vakitte evimizde olalım Oğlumla odasını yapmamıştım boyatmıştık mobilyalarını sipariş verilmişti ama ince ayrıntılarını yapmamıştım kıyafetleri az vardı oğlumun buradan çıkınca herseyi alacaktım ona söz verdim doktor geldi "annesi bugünlük bu kadar yeter" dedi o onu söyledi ama benim kalbimi eliyle sıkmışlar gibiydim onu benden aldıklarında sanki canımı alıyordu hemşire sorumlu hemşire fark etmişti gözümden akan yaşları "yarın yine vereceğiz artık bak oğlun büyüyor ona kavusmana az kaldı öyle düşün" ağladım teni tenime değdi ama bir kez bile öpemedim yasak dudaklarım tenine derken onlar bile ağladı . Onu orada bırakmak bugün daha bir zordu ama yine de kokusunu vurgun bir leyla çıkmıştım oradan aşağıya indiğimde arabaya bindim artık serbest bırakmıştım gözümden yaşları hıçkırıklara boğuldum eşim sarıldı korktu kötü birsey söylerim diye sesi titriyordu korkuyordu sesinden belliydi ne oldu derken cebimden telefonu çıkartıp ona uzattım baktı uzunca baktı "bu gerçekmi?" bir anda bağırdı "benimm küçük aslanım... biliyorum az kaldı oğlum kavuşacağız babasının paşası.. derken ağlıyordu.

 

 

Ağlamam bitmişti yola dalmış gidiyordum ki birden "sevgilim alışveriş yapalım mı? oğlumuzun herseyi tamamlansın artık" derken ona döndüm başını olumlu şekilde salladı. Bebek mağazasına gittik ne lazımsa herseyi aldık nevresimler kıyafetler ayakkabı kemer oyuncak puşet araba koltuğu bebek arabası aklımıza ne geldiyse öyle ki koskoca bagaja ve arka koltuğa aldıklarımız sığmadığı gibi kucağımda bile poşetler vardı. Eve gelince Zelal annemin sıcacık kollarının arasına girdim bugünü anlattım kocam eşyaları misafir odasına taşırken annem benim beraber gözyaşları döküyorduk ondan ayrılıp annemlerle konuştum fazla sürmedi ailem yanıma geldi onlarda bugün oğluma alışverişe çıkmışlardı hepsi heyecanımı paylaşırken kapının çalınmasıyla kapıyı açmaya gittim karşımda Fırat babam vardı sarıldı ara ara geliyordu yanımıza bu akşam ailelerim benimle beraber mutluluğumu paylaşıyordum.

 

 

Hergün hastanede oğlumu kucağıma alıyordum onu ilk kucağıma aldığımdan beri 15 gün geçmişti ama halen maskeden ayrilamamıştık doktor ayrılırsa hastaneden taburcu olabileceğimizi söylüyordu ama olmuyordu .

 

 

 

Bugün tam 75. gün tek başıma gitmiştim son 3 gündür azıcık da olsa emziriyordum bugün yine emzirdim çıktım taksiye binip eve geldim mutfağa geçip kendime bir şeyler hazırlamak isterken televizyonda haber kanalı izliyordum birden alt yazı geçmeye başladı İstanbul da özel bir hastanede yangın içim acıdı sonra canlı yayın başladı ki gördüğüm görüntü karşısında elim ayağım titriyordu anneme seslendim yoktu hemen hazırlanıp çıktım bir yandan taksi bulmaya çalışırken bir yandanda da eşimi arıyordum taksi geldi bindim hastaneye yaklaştığımız vakit çatısından dumanlar çıkıyordu etraf polis ve itfaiye vardı içeri almıyorlardı yanımda bir itfaiye eri geldi ağlarken gördü beni ve hastane iki bloktan oluşuyordu bebeğim var bu blokta dediğimde diğer bloğa götürdüler bebekleri dedi koşarak gittim bebeklerin olduğu odaya gittim oğlum yoktu her yeri aradım nereyi gosteriyorlarsa oraya koştum tekrar ilk kata geldiğimde sorumlu hemşirenin kucağında oğlumla beraber iki bebek daha vardı oğlumu kucağıma alıp başımı boynuna getirip kokladım bizi odaya götürdüler ilk kez oğlum maske takmadı doktor geldi muayenesini yaptı "iyi dedi eğer maskeye ihtiyaç duymazsa çıkartırız sizi " dedi bizi odaya gönderdiler Barış ta gelmişti o vakit annemlerle telefonda konuştuk herkes korktu gelmek istediler ama yasaktı gelmeleri kocamla ikimiz bütün gece uyumadık ya olurda nefes alamaz diye hemşireler saat başı gelip kontrol ediyordu ve çok şükür ki maskeye hiç ihtiyaç duymadık. Sabah doktor geldi muayenesini yaptı öğleden sonra çıkabilirsiniz dediğinde dünyalar benim olmuştu.

 

 

 

Tam 76 gün sonra kucağımda oğlumla beraber hastaneden ayrılıyordum eşimin elinde eşyalarımız mutlu bir şekilde arabaya bindik arabanın içinde kocamla beraber kucağımda ki oğlumuza baktık gülüyorduk mutluyduk sessizliği ben bozdum "sevgilim haydi oğlumuzu evimize götürelim babası.. herkes onu bekliyor" dedim annemler bize geçmişti. Zile bastığımda iki annemde karşımda duruyordu Zelal annem aldı kucağına "hosgeldin canımın canı oğlum" dedi ağlayarak annem sırtını sıvazladı "zelal yapma" dedi "çiğdem im sevinç gözyaşları bunlar bu günü gördüm ya şükür" Mardin den babam ve Mina da gelmişti oğlumu herkes kısa kısa kucağına alıp sevdi kucağıma alıp odaya götürüp emzirdim yanımda kocam ve kucağımda oğlum ve biz artık çekirdek bir aile olmuştuk. Ortamıza oğlumu yatırıp onu izledik bir süre dünyanın en güzel anıydı kocamın gözlerinin içi mutluluktan parlıyordu oğlum babasının kopyası gibiydi sanki ben onun küçük bir kopyasını doğurdum. Şimdi hayatımda aşık olduğum küçük bir erkeğim var.

 

 

 

Bu bölüm hiç bir şekilde kurgu degil başıma ne geldiyse onu yazdım. Yazarken tekrar o günleri yaşadım benim mucizem şuan tam 6 buçuk yaşında ve onu gördüğüm her vakit benim şükür sebebim ve ben mucizemle beraber bir şeyi anlamıştım evet ben o 76 günlük sıkıntılı bir dönem yaşadım sonrasında koskoca 1 yılın ilk 6 ayının 2 haftası hastane yollarında geçiyordu sonrasında 6 aylık bir özel eğitim ve kontrollerde geçti sonrası çok şükür sağlıklı bir yavrum vardı.

 

Bölüm : 14.12.2024 00:10 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...