
Fırat ağa' dan
Rabbim nasip etti bugün bir evladımı daha evlendiriyorum elimizde oğup büyüyen Miray kızımı evime gelin alıyorum sevinçliyim ama benim bir tane daha evlat yerine koyduğum bir gelinim daha var Miraç 'ım ilk evlenmeye karar verdiği vakit çok korkmuştum ben biraz eski kafalıyım isterdim ki gelinlerim damatlarım memleketli olsun örflerimizi adetlerimizi yemeklerimizi kısacası bize ait ne varsa hepsi onda da olsun istedim oğlum gelip anlattığında aklıma ilk gelen olmazdı bunu en iyi bilen karım izin vermemişti olmaz dememi önce bir bakalım dediğinde çok araştırdım etrafındaki komşularına hatta akrabalarına sordurmuştum onu ve ailesini ama ailesiyle Hüseyin abimin evinde tanışmıştık eski bir tanıdığımız Mardin'de görev yapmış bir öğretmendi ama en büyük onayım oğluma fazla güvenmemdi o yaşına kadar hiç güvenimi boşa çıkarmamıştı bir de bacanağım şimdi dünürüm Hüseyin abinin gelin kızımı ağzından düşürmemesi oldu Cüneyt oğlum Miray kızım öyle bir anlattılar ki onunla hiç tanışmamıstık istemeye gittim ve çok şükür ki Rabbım hiç pişman etmedi bizi nisanliyken anlayışlı hali evlendiğinde daha bir arttı hele bana karıma bir anne bana bir baba diyişi var ki o her daim yanımızda başımız ağrısa yada ufak bir şeyde yanımızda evde olmadığı vakitlerde bile arayıp hal hatır sorar hanemde kimin sıkıntısı varsa ilk onu arar oldu . Şimdi iyu ki gelin almışım bu laz kızını bugün iki evladım evleniyorsa yine onun sayesinde aralarını yapacağım dedi yaptı gitti herkesin korktugu yakup abiden istedi bugün herkesle ilgileniyor kucağındaki torunumla beraber herseye yetişiyor kız almaya gittiğimizde Miraç oğlumla beraber silah attığını görünce ayrı bir gururlandım her şey kızıma yakışıyor evet kardeş bildiği kızı kendine elti alıyordu Miray'ın yanına koşuyordu arı gibi bir orda bir buradaydı onu her gördüğümde "maşallah... iyi ki Rabbım" dedim
Barış Miraç'dan
Bugün düğünümüz var çok şükür ki oğlumuzun doğumunun ardından yaşanan sıkıntılar bitti ve en mutlu günümüzdü. Sabah namaza kalktığımızda çoktan yemekler üzerine koyulmustu karım namazını kılıp oğlumuzla aşağıya indi hemen kahvaltı masası hazırlandı evimizde bir sürü misafirimiz vardı karımı bazen seepdy gonzales e benzetiyorum hele bugün herseye öyle bir koşuyordu ki hersey yolunda olsun diye gelin almaya ilk o gitti kendi arabasıyla bugün o kız tarafıyım demişti Miray'ı elti alıyordu ama onun evden çıkışına en çok o ağladı kıyamam ona gidip sarıldım anlından öptüm oğlum kanguru da kucağında duruyordu onu öyle görünce gülesim geliyordu Miray'ı evden çıkartırken zılgıt çekmesi tam bir Mardin gelini olmuştu benim karım düğünün yapıldığı mekana gittiğimizde yavaşça herkesi karşılıyorduk Miranlar ilk dans ettiklerinde bizden onları yalnız bırakmamızı istemişlerdi bende karımın elinden tutup piste yönlendirdim pullu elbisesiyle muhteşem gözüküyordu doğum yapmasına rağmen fiziğinden birşey kaybetmemisti ilk nasılsa öyle hatta daha güzel dans ederken gözlerinin içine bakarak "Rabbıme şükür gül güzelim...iyi ki seni benim kaderime yazdı " dediğimde biraz daha yaklaştı "seni seviyorum en güzel hayalim şu dünyadaki mutluluğum canim kocamm" dans müziği bitti gidip annemin yanından oğlumu alıp kayboldu kesin emzirmeye gitti gözüm hep uzerinde idi bizde gençler halaya girdik Berat, Cüneyt ben Miran ve Miray bir aradaydik derken miranla arama bir genç kız girdi bana birseyler söylüyordu ama ben hiç duymuyordum birden karşımdan benim karım geliyordu sakin ama bir yandan da çok canlar yakacağım gibi kızın elini elimden çekti attı "kocamın yanına ancak ben yakışırım" dedi başını bana çevirip oynamaya başladı gözlerinde canıma okuyacağını okuyabiliyordum olsun be o benim canım karım biraz halay çektikten sonra çıkıyordu ki bana son bir bakış attı "koluna birini göreyim yeminle gelir ayağına sıkarım demedi deme BARIŞ MİRAÇ BEY" deyip çıktı. Yüzümde aptalca gülümsemeyle karşında kaldım.
Halaylarla oyunlarla düğün devam ediyordu hic yerimde oturmadım arada çıkıyordum giden misafirleri yolcu yapıp tekrar halayda buluyordum kendimi gözlerim karımı gördü oğlum yoktu yanında gelin odasına doğru giderken bende peşine takıldım odaya girdi peşinden bende girdim hayrola güzelim dedim muzip bir gülüşle iyi ki geldin sevgilim dedi sutyenimin çıtçıtı açıldı onu kapatmaya geldim yardım eder misin dediğinde onayladım sırtındaki fermuarı açtım çıtçıtı taktım sırtına bir öpücük kondurdum eve gittiğimizde ben açacağım onu nasıl taktıysam diye fısıldadım kulağına derin bir nefes aldı kollarını boynuma dolayıp parmaklarının ucunda yükseldi dudaklarını dudaklarıma bastırdı neden olmasın dedi ama şimdi düğüne beyzadem gülerek beni sırtımdan itmeye başladı kapıya doğru eliyle açmak için kulpuna uzandı açılmadı onu kapıya yasladım uzunca dudaklarını öptüm devamı odamızda deyip kapının kilidini açıp çıktık.
Miray'dan
Ben gönlümü Miran' a verdiğimden daha 17 yaşında idim üniversite okumak için İstanbul'a gelmişti ve bizde kalıyordu arada ve nasıl olduğunu bilmeden ben ona aşık oldum ona abi demiyordum öyle aramızda çok fazla bir yaş yoktu bu sevdamı bilen yengem ve Bilgem di ne yapıp edip aramızı yaptı bugün bu haldeysem onun sayesinde Mirana aşık olduğum adama kavuşuyorum. Bugün sabahleyin erken saatlerde uyanmıştım uyanmıştım diyorum da gece heyecandan uyku tutmadı ki kahvaltıdan sonra Mina ile beni Miran kuaföre götürmüştü sonradan yengem Mihri abla ve Bilge geldi beni gelinlikle görünce yengem ve Bilge ağlamaya başladı ama beni ağlatmak için Bilge bunlar sevinç gözyaşları eltim olacaksın kuzucuk o yüzden bir daha ayrılmayacağız deyip göz kırptı beni Miran'ıma teslim yapıp dış çekim resimlerimizi çekilmeye gittik yardım etmesi için Mina da bizimleydi işlerimizi halettik sonrada beni dedemin evine bıraktılar. Saatler sonra düğün konvoyunun sesi duyuldu kalbim küt küt atıyordu yanımda yine kardeş bildiğim kız göğsüne koymuş bizim minik paşamızı etrafımda fır dönüyordu kapı çalındı içeriye abim girdi elinde kırmızı kurdele ile dilinde dua gözünde yaşlar ile iki kez boş bağlayıp üçüncüde bağlayıp sarıldı Rabbimin en güzel emaneti büyüdüğünü kabul etmemiştim ki ben seni şimdi kardeş gibi sevdiğim adama emanet veriyorum olmaz ki oldu yapamadın aşamadığın bir şeyler oldu ben buradayım evimizin anahtarı var buda sana yol parası olsun (1 adet bilezik taktı koluma) deyip anlımdan öptü beni bende elinden öptüm ikimizde ağlıyorduk Bilge gelip ağlamaktan kızarmış gözleriyle ay ne ağlıyorsun abi ya sen demiyormuydun her dışarı çıktığımızda bizim deli kız var yanında o varsa gözüm arkada kalmaz diye ben onu elti alıyorum ya haydi yeter kardeşimi ağlattığın sonra da bana dönerek kız iyi makyaj ürünleri kullandılar ha baksana akmadı dediğinde kahkaha attık abim bize bakarak güldü siz delisiniz derken ee abi ben varım yanında ağlamasına izin verir miyim dedi abimin kolunda sevdiğim adamın yanına gittim silah sesleriyle arabaya bindim silah atanları gördüğümde Barış abim yanında Bilge vardı bir kaç kişiyle birlikte.
Düğünün yapılacağı mekana girdiğimde heyecandan titremeye başladım Miran bunu anlayınca yanındayım sevgilim diyerek fısıldadı elimi tuttu ilk dansımızla başladı düğün etrafimda sevdiğim ciftler vardı onlardan beni yalnız bırakmamalarını istemiştim bütün gece yerimizde çok durmadık halaylar çektik misafirlerimizin masalarına gittik gecenin sonuna doğru çok fazla yorulmuştuk herkesle vedalaşıp evimize doğru yol aldık kapıya geldiğimizde Miran gözlerimin içine baktı yüzünde kocaman gülümsemesiyle bende ona karşılık verdim anahtarı cebinden çıkarıp açtı içeri geçmek için hamle yapınca kendimi kucağında buldum anlımdan öptü seni seviyorum kadın çok şükür kavuştuk ayağıyla kapıyı kapattı bana da işaret etti kilitlemem için sonra da merdiven basamaklarını bir bir çıkıp yatak odasına doğru ilerledi ayağıyla yarım açık kapıyı ayağıyla ittip açtı içeri girdik yatağın kenarına bıraktı beni yüz görümlüğü olarak boynuma güzel bir kolye taktı anlımdan öptü kulağıma eğilip mahcup bir şekilde "gelinliğini çıkarmaya yardımcı olmamı ister misin ?" Demişti ve ben o ses tınısıyla bütün vücudum titredi fermuarı açarken boynuma bir öpücük kondurdu....
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |