💚💙🌷🦋

Hayatımdaki en doğru karar be diye sorarsanız derim ki iyi ki onunla evlendim ve bu güzelliği hayatıma iyi ki izin vermişim onunla beraber gelen herkesi şimdi ise beşiğindeki oğlum ve benim nefes almamı sağlayan güzel gözlüm bir o kadarda güzel olan karım benim şükür sebebim evliliğimiz içinde ufak tefek tartışma tabi ki oldu ama geçen gün ki ayrı bir olaydı eşim oğlumla beraber beni geride bırakıp gitmişti ve ilk kez ne yapacağımı bilmeden saatler geçirdim çok şükür ki çok uzun sürmedi bu ayrılık ben biliyordum hatunum benim onu aldattığımı şüphe etseydi beni topugumdan vururdu alırdı onu laz damarı ve asla ne kendini ne oğlumu bir daha göremezdim. Bırakıp gitmesine sebep olan olay oğlumun böyle bir olayla karşılaşması ve ben üzerime düşen görevi yerine getirdim onlarla olan bütün anlaşmalarını fesettim her ne uzlaşmaya çalışlarda asla geri adım atmazdım .

Karımı yatakta bırakıp doğruca banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım üzerimi değiştirip uyanan oğlumu alıp aşağıya indik beraber mutfağa gidip onu sandalyesini oturttum patates kızartması yapmaya başladım bir yandanda menemen yapıyordum. Kahvaltılık masadaki yerini alınca ekmek olmadığını fark ettim oğlumu yanıma alıp arabayla binip beraber ekmek ve simit almaya gittik geri döndüğümüzde masanın üzerine bırakmış olduğum notu okuyan karım geri kalan bütün hazırlıkları tamamlamıştı. Mutfakta bir şeyler yapan karımın yanına gidip arkadan sarıldım sağ tarafından boynuna başımı başlayıp uzunca bir nefes aldip bir de öpücük kondurdum o da bana dönmüş kollarını boynuma dolayıp parmaklarının ucunda yükseldi dudaklarını dudaklarıma bastırdı küçücük bir öpücük kondurup geri çekilmek istedi ama buna ben izin vermedim kendime daha bir yaklaştırıp uzunca öpüyordum ki elinde arabasıyla mutfağa gelen oğlum birden bağırmaya başladı "anne ben acıktım " ikimizde birbirimizden ayrıldık karım yere doğru eğildi oğlumla göz göze gelmişti "gel annem bak meyve suyunda hazır "deyip onu kucağına alıp sandalyesine oturttu tabağına bir şeyler koydu küçük ailelemle beraber kahvaltı yaptım. Kahvaltı sonrası evi tamamen toparlayıp çıktık konağa geldik annem benden önce karıma sarıldı ve onu ne kadar özlediğini söyleyip duruyordu sonra oğlumla hasret giderdi en son bana sıra gelmişti biraz sitemli bir şekilde "ohhh çok şükür anne oğlunu gözün gördü" dediğimde annem ayağındaki terliği gösterip "büyü artık be oğlum dediğinde omzumu silktim bahane der gibisinden önden annem peşinde biz salona doğru yürürken karım arkasını dönüp kulağıma "ben seni herseyden çok seviyorum ve sen benim en kıymetlimsin" dediğinde bende ona doğru fısıldadım "seni herseyden daha çok seviyorum güzelim bende ki şu kalbimdeki yerini bir bilsen" dediğimde gülerek "yerim seni koca adam" diyerek güldü bende aynı gülümsemeyle "bu sözünü unutma" dediğimde "pis!" deyip arkasını dönüp gitti bende onun bu utangaç haline güldüm salona girerken babamın sesiyle kendime geldim "oğlum maşallah yüzün pek bi gülüyor hayır olsun " "eee baba seviyorum seviliyorum bütün ailem yanımda ben gülmeyeyim de kim gülsün" dediğimde "Allah bozmasın ağzının tadını oğlum " " Amin babamm" dedim.

3 kişilik ailemle beraber İstanbul yolcusuyuz oğlumun havaalanın da uçağı beklerken ortalarda gezmesini ve camdan uçakları eşimle beraber izlemesi ve ona bir şeyler anlatması öyle bir muhteşem manzaraydi ki bunu ben bir ömür izlerdim .

Abdullah babamın kucağında bir yanında oğlum diğer yanında Alperen vardı karımın kolunun altında Umay üçü hepimizin neşesi olmuştu onlar konuşuyor biz ise onların konuşmalarına gülüyorduk. Alperen oğluma dönüp "Yusuf ben senin abinim halamın bebeğinin de abisiyim" derken Yusuf ağlama başladı dedesinin kucağından inip annesinin kucağına atladı "bende abi olacağım" dediğinde "sen zaten abi oluyorsun... bak teyzenin bebeğinin abisisin oğlum" dediğinde oğlum başını olumsuz anlamda salladı "hayır o bizim eve gelmeyecek ki anne.... ben evde kardeş istiyorum... annesi sen babası babam olan kardeş... bak Umay ablamın var kardeşi" diye ağlarken bu kez Alperen abimin yanına gitti "bende öyle kardeş istiyorum" derken bütün gözler Umay'a döndü Betül "halacım sen konuştun değil mi bunlarla" Umay gülerek "halacım Yusuf Mardin'e gidince tek kalıyor.... o yüzden kardeşi olmasını istedim " karım oğlumu kucağına alıp bir şeyler konuştu bilmiyorum ama oğlumun yüzü gülmüş yanağına öpücük konduruyordu.

Bilge'den

Mutfakta yemek yaparken kapının açıldığını duydum yüksek sesle Mina seslendi "ben geldim Yusuf.. bak sana ne aldım halacım " hemen mutfaktan çıktım parmağım dudaklarımda "Sissst!... sessiz ol uyuyor halası uykusunu alsın huysuz oğlum " gülüyorduk uykusunu almayan oğlum çok huysuz oluyordu bu huyu babasına çekmişti beraber mutfağa geçip sohbet ediyorduk ki telefonum çaldı arayan Barış'tı "hatunum birşey lazım mı "

"Bir ekmek alabilirsiniz beyciğim

"Tamam yavrum ...şişt yavrum çok özledim "

"Bende !

"Ne sende"

"Mina bir şey istiyor musun kuzum abin soruyor "

Birsey istememişti telefonu kapattip masayı kurmaya başladım üzerimi değiştirmeye odaya geçtim üzerime yeşil diz altında kısa kollu bir elbise giyip saçlarımı salaş bir örgü yaptım tam odadan çıkıyordum ki oğlum yatağın üzerinde uyanıp "annemm" diye seslendi geri dönüp onu aldım üzerini değiştirip odadan çıktım. Kapının çalınmasıyla kapıya doğru gittim hoşgeldin kocam deyip açmıştım kapıyı "hoşbuldum ömrüm " içeri girip sımsıkı sarılmıştık "bak bu haline kalbim dayanmıyor.... çok güzelsin "

"Sana güzelim bitanecik sevdam "deyip kıkırdadım oğlumun babam geldi diyerek bize doğru kosmasıyla biz ayrılmıştık.

Bütün bir hafta gezmiştik kocamla Mina da okuldan geri kalan vaktinde bizimle geziyordu gezdiğim ezbere bildiğim her yer kocamla daha bir güzel geliyordu en çokta ayasofya camisinde namaz kılmak herseye değerdi. Son 3 günümü annemlere ayırmıştım onlarla beraber vakit geçirdim bugün evime geçiyordum babam bizi eve bırakıyordu bu akşam düğün vardı ve iki gün sonra dönecektik evimize . Mina okuldan geldikten sonra hazırlığa başladık eşimde gelince siyah takımını giyindi bende ona uygun siyah içi beyaz abayamı giyindim siyah şalımı da takınca çantamı alıp odadan çıktım oğlumu halası kot pantolon gömlek giydirdi boynunda papyonla bir yakışıklı olmuştu oğlum duam kabul olmuştu gözleri birebir babasının gözleriydi kumral teniyle çok tatlıydı. Eşim beni ve maviler içinde Mina'yı görünce kıskançlık damarları yine iş başındaydı "ya hanımlar çok güzelsiniz benim başımı belaya koyacak kadar" biz gülerken o da oğlumu tembih ediyordu "oğlum sen anneyi kolluyorsun ben halani tamam mı?.. babacığım"

Düğün yerinde dans müziğinde eşim Mina'yı dansa kaldırmıştı ve onları büyük bir aşkla izliyordum ve hayal kuruyordum günün birinde kızımla eşim böyle karşımda dans yapacaktılar öyle hayal kurup gülerken Havva annem kolumu dürttü :kızım ne hayaller kuruyorsun sen öyle"....." ilerde olursa kızımla babasını hayal ettim çok güzel olmaz mı? Havva anne" dediğimde gülmüştük "çok yakışır teyzesinin paşasını kız babası olmak hayırlısıyla inşallah kızım" demişti ve içimden bütün kalbimle "amin" demiştim bu güzel duaya bütün gece eşimi halay çekerken izledim özlemiş galiba :) ama benim kıskançlık damarlarım laz damariyla birlesmisti eee artık evde görüşürdük ama bu gecenin en büyük olayı bizim Mina hanım aşka uğramış bu akşam oğlumuzu gördük annesiyle tanışmak nasip oldu ve bizi ziyaret etmek istediğini söyledi (merak ediyorsanız oğlumuz Mardinli ve avukat eee hukuk okuyan birine de bu yakışırdı ) sakın bunu kocam bey duymasın yeminle canımıza okur .

Gece eve dönünce eşime tripliydim çünkü bütün yakışıklığıyla halay çekti ve bazı kendini bilmez ona bakmıştı oğlum arabada uyumuştu üzerini değiştirip halasının yatağına yatırdım halasi burada hep yanina aliyordu onu bende odamıza geçip üzerimi değiştirdim pijamami giyinip yatağımızdaki yerimizi aldım eşimde üzerini değiştirip yanıma geldi beni yanına çekmek istedi ben ise onu kıskandığım için tripli "nefesine kurban olduğum ne bu halin?" Dediğinde kocam "sen bütün gece kızların önünde halay çek sonra da bir şey mi oldu diye sor " gülüyordu kocam öyle böyle değil keyfi yerindeydi "senn beni mi kıskandın şimdi yapma be hatun... gözüm senden başkasını görmüyor ki benim" omuz silktim banane der gibi kulağıma eğilip sır verir gibi "hem ben senle başka bir şey konuşmam lazım" dedi ve büyük bir merakla onu dinlemek istiyordum boynuma bir öpücük kondurup "artık bizim kızın gelme zamanı gelmedi mi ?" Ben daha bir merakla onun anlatacaklarını dinlemek isterken o da sırıtarak "bak şimdi" deyip başlamıştı konuşmaya "bu süreç 9 ay 10 günlük bir dönem sonunda sana benzemesini istediğim kızıma kavuşacağız " daha cok gülerek konuşuyordu "çok güzel olmaz mı yavrumm?"