
Barış Miraç'dan
Dün akşamın yorgunluğunu atmak için yatakta uzanıyordum ve hayatım hani derler ya bir film gibi işte öyle gözümün önünde canlanıyordu benim bütün dünyam ailem annem babam kardeşlerim en kıymetlim eşim oğlum ve doğacak olan kızlarım öyle çok şey istemem bu hayatta huzurum sağlığım yetecek kadar para çok şükür ki bunların hepsine sahiptim. Ailem hep yanımda olsun gerisi kolay.
Eroğlu güzelleri gerçekten güzeldi yüzlerinin güzelliği dışında kalpleride çok güzeldi ve bu yıl 3 güzelimiz hamileydi Mihrim güzeller güzeli kardeşim esmer küt saçları ince uzun narin kızım narinliğinin tam tersine çok zorlu bir meslek seçti savcılığı küçüklükten beri istiyordu orta okuldan beri amca oğlu Sedat'ı sevmişti beraber karar verip aynı okulları okuyup aynı meslek dalını seçtiler 5 yıl oluyor evleneli ve çok şükür ki bu yıl onunda bir yavrusu olacak ve ben dayı olacaktım öğrendiğimden beri bir sürü hediye almıştım .Kıyafet beşik oğluma akülü araba almıştım ona da aldım Ömer Faruk dayısının minik aslanı uzakta olmak can sıkıyor tayinini buraya almak istiyor inşallah olur. Biliyorum amca oğlum onun kıymetini bilir değer verir ama abi demek ata demek ve ben galiba bunu biraz abartıyorum akşam illaki onları görüntülü konuşup görecektim Mihri kendi parasını kazanıyordu ama yine aylık bir harçlık atardım ona . Miray teyze kızım iki kız kardeşim gibi elimizde büyüyen şimdi de gözünün nuru kardeşimin biricik kıymetlisi bekar olduğum vakit annemler ne zaman evlilik konusunu açsa hep korkardım ya ileri de eşim ve kardeşimin karısı anlaşamaz iki kardeş arada kalmaktan çok şükür ki Miray'ım sayesinde ben sevdaya düştüm ve karımın kardeş gibi gördüğü kıymetlisi elti olmuşlardı ve çok şükür ki aralarındaki muhabbet gün geçtikçe daha çok artmıştı. Şimdi oda ailemizin yeni üyesine hamile bir çok güzel şeyler oğlumuza alındı bebek odasını ben hediye etmiştim bunda karımın büyük bir yardımı vardı. Miray seçti karım bana söylediği gibi gidip aldım iki güne odasını o İstanbul'dayken hazırladık geldiğinde güzel bir sürpriz oldu onlara .
Karım hiç istemediğim bir İstanbul gezinin başıma getirdiği en güzel olay o gün öyle sinirli öyle bir mutsuzluk içindeydim ki bir an önce o şehri terk etmekten başka bir şey aklıma gelmiyordu ama onun bana çarpmasıyla bütün hayatıma güzellik huzur geldi bir an önce gitmek istediğim yer artık bana hayat olmuştu o günlerde bana bir kere baksın bir kere bakayım dediğim gözlere şimdi cesurca bakıyorum ve bana bakıyor ömrümde böyle güzel bir yeşil görmedim hele o kızıl saçları bu kadın için ömrümü adarım şimdi Rabb'imden duam onunla iki cihanda birlikte olalım bu dünyada nasıl yoldaş olduysak ahirette de yoldaş olalım bu dünyada nasıl hayatımıza güzellikler getirdiysek ahirette de birbirimizin cennet kapısı olalım.
Ah benim gül güzelim ben sana sırılsıklam aşıkken şimdi iki tane aşk veriyorsun bana Asel'im ve Ahsen'im annelerinin kopyası olsun diye her an dua ettiğim kızlarım oğlumla annesinden sonra en çok kavgayı ettiren iki güzellik onlara benim gibi doğmadan aşık olan oğlum aramızdaki en güzel çekişme nedenleri az kaldı kavuşmaya herseylerini yavaşça hazırlıyoruz ikiz kızlarıma şimdiden bir sürü elbiseler tokalar ve ayakkabıları aldım hatunumla kavgam bu ara bu yüzden aldığımı iki tane alıyorum o da ayrı ayrı al ikiz gibi giydirmeyi sevmiyorum diye trip atıyordu bana bu kadının tribi bile öyle narin ki kıyamıyorum ona .
Dün akşam gecenin bir köründe uyanmış beni uyandırmaya çalışıyordu "ömrüm sevgilim haydi uyan" her akşam çıt dedimi uyanan ben ölü uykusuna yatmış gibi uyanamıyordum "Barış'ım bitanecik kocam haydi kalk bak kızlarının canı kebap istedi" " uyu sevgilim sabah sana da kızlarıma da en güzelini alacağım söz" " bende uyumak istiyorum ama olmuyor sanki her taraf kokuyor ne olur uyan" "güzelim uyuyalım mı? gel haydi koynuma" " gelmiyorum ben gidiyorum" " nereye gidiyorsun? Bilge" "haa bir de Bilge oldum oğlumun odasına gidiyorum Barış Miraç Eroğlu bey" ulan sadece "Barış "dedi mi ben korkuyordum şimdi soyadımı bile kattı olaya "aşkım yeminle öyle demek istemedim haydi kalk gidelim" "gelmiyorum ben biliyordum kilo aldım diye sevmiyorsun çirkin oldum ben yanında götürmek istemiyorsun" deyip ağlamaya başladı "ulan ağzımın içini eşek arısı soksaydı da ben bunları söylemeseydim sevgilim özür dilerim" dedim yok almıştı onu laz inadı miran görür diye feracesini giydi başına yazma alıp odadan çıkmaya çalıştı "yavrum etme haydi gidelim" dedim "yok senle bundan sonra hiç bir yere gitmem sabah babama söylerim o bizi götürür" ' ahhh hormonlar' dedim içimden "hatunum tamam sen odada yat ben gideyim Yusuf'un odasına lütfen" ilk kez sesi yükseldi "hayır" diye der demez kendi kapattı ağzını öyle masum masum o elleriyle dudağının üzerine vuruyordu ki onu o an sevesim geldi. Miray uyanmış Miran'ı da uyandırması ile olay daha büyüdü "abi bir şey mi oldu Miray sesler duymuş " Artık gerçekten asabım bozulmuştu "yok bir şey oğlum .... git yat bizim hatunun canı kebap çekti de " içeriden Miray çıktı "abi bende gelebilir miyim?" Gülmeye başladım "haydi kızım gel sende " Miran o vakit hazırlanalım biz sizde hazır olun aşağıda arabada buluşuruz " "tamam" dedik tribini sevdiğim hatunum sessiz sessiz hazırlandı ne kadar çok sarılmak öpmek istesemde inadı inattı . Arabanın şoför koltuğuna ben yolcu koltuğuna onu beklerken o arkaya oturdu Miray'la beraber onlar arkada fısır fısır konuşurken biz önde sessizdik arkadaşımı aradım durumu anlatıp dükkanı açtırdım o hazırlık yapmaya başladı biz gittiğimizde üzerine yeni atmıştı kebapları "hoşgeldin Miraç kardeşim Miran'ım hoşgeldin " birbirimize sarıldık asker arkadaşım Mustafa ile "hoş buldum devrem " "yengelerim sizlerde hoşgeldiniz " " hoş bulduk abi deyip bir masaya oturdu kızlar bende yanlarına gittim "hatunum ne istiyorsunuz " laz inadı yerindeydi "ben bir şey istemiyorum Miray söyle güzelim abine ne istiyorsan" dedi içimden ' Allah'ım sabır ver 'dedim kulağına eğilip "gül güzelim tamam evde ne yaparsan yap ama şimdi beni arkadaşıma karşı mahcup etma da " "arkadaşın için yoksa senden daha bir şey istemem ben " söyle gönlümün sultanı söyle ne istiyorsun?" " bir porsiyon yok yok bir buçuk olsun " "Miray sen abicim " "yarım porsiyon olsun abi " gidip söyledim . Pişen kebaplari kızların önüne koyduğumuz zaman karımın iştahla yemesi beni güldürdü Yusuf'ta böyle değil di onda biz söyleniyorduk biraz daha ye diye . Önündeki tabak bitmek üzereyken "doydunuz hatunum ?" masum masum baktı "yok ama bu kadar kafi yoksa rahatsız edecek ellerine sağlık Mustafa abinin " hesabı ödemeye kalktım birde azar işittim devremden "yigenlerinin canı istemiş amcaları da onlara yaptı "dedi biz kendi aramızda hal ederdik. Eve geldik tam evet yatıyoruz dedim bu kez bizim hatun rahatsız oldu gecenin üçü biz dışarıya yürüyüşe çıktık sabah ezanı okunuyordu biz eve girdik
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |