63. Bölüm

💚💙🌷🦋

Mina ece toprak
minaecetoprak

Akşam yola çıkarken öyle bir korkuyla yola çıkmıştık ki anlatamam ikiye ayrıldı yüreğim aklım bile ikiye bir yanda geride bıraktığım 3 tane birbirinden tatlı güzel yavrum bir yandan çocukluğumun bu yana bana her türlü desteği veren dedem yolda kaç kez annemlerle dayımla konuştum çok şükür durumu iyiymiş inşallah saklamıyorlardır benden durumunu . Sabah 6 gibi Rize'ye varmıştık kahvaltı yaptık biraz eve geçip dinlendikten sonra hastaneye doğru yol aldık annemler de yeni gelmişti onlarla kapıda karşılaştık görüştükten sonra dedemin kaldığı odaya çıktık. Kapıyı açıp içeri geçtik bizi karşısına gören dedem "fuşkı kokunanlar abulara kim verdi .....kızum ağlama deden kurban olsun sağa" ....."dedem" deyip sarılıp ağladım ...."ağlama dedum sağa pulliler nerde geturdun mu onları ?" ...."yok dede onlar evde " ...." özledum oları getursaydun ya "....."eee sen iyi olduğunu söylüyorsun götürürüm seni görürsün onları sonrada yollarım seni istediğin yere hee dedem demişti kocam ...." bakaruz uşağım yarın bir çıkayım da aburdan inşallah " yanından ayrılmadık annemle beraber 3 4 saat sonra "kizum gidun eve yoldan geldunuz dinlenun yarın sabah ben geleceğim haydi gidin kizum " resmen kovmustu bizi dedem dayıma emanet verip eve geçtik . Dedemin evini annemle beraber temizledik bu gece annemlerde bizde burada kalacaktık babamlar ufak bir kumanya almışlardı sabah namaza kalktığımızda yemekler hazırlayacağız dedemin durumuna göre annemle İstanbul'a gidecekti. Yol yorgunluğu üzerimizde olduğu için erkenden yattık. Sabah erkenden uyanmıştık annemle mutfağa geçtik yemekleri hazırladık sonrada kahvaltı masasını hazırlamıştık babam ve kocam kalkmıştılar onlarla beraber kahvaltı yaptık öğleye doğru dedemler geldi ona salonda yer yapmıştık. Eve geldiğinde küçük bir kız çocuğumusum gibi yanına çağırdı benimle sarıldı öptü çocukları sordu onları dinlerken öyle çok keyif alıyordu ki .

İki üç gün kaldık çok şükür ki dedemin durumu iyiydi yarın sabah yola çıkacaktık bahçeden mandalina, portakal, limon ve kivi topladık çarşıdan rize simidi ve helva almıştık. Annemler İstanbul'a gidecekti bizle beraber sonra da dayım dedemi annemlerin yanına uçakla yollayacakti İstanbul'da biraz daha iyi olduktan sonra Mardin'e gelecektiler.

Bagajı akşamdan yerleştirdik sabah namazı kılınca yola çıktık . Nasip olursa yarın gecede Mina'nın dini nikahı vardı.

 

Yol boyunca sohbet ediyorduk şarkı dinliyorduk eşim Erzurum 'da kahvaltı için durduk çay demlemistim evde yoldan simit poğaça aldık ufak parçalarla eşimin ağzına veriyordum poğaça ve simitten bir an önce çocuklarıma kavuşmak istiyordum çok özledim onları eşim telefondan şarkı açtı hatunum bu sana gelsin

 

Min ji te hez kir, pir bawer kir

Ben seni sevdim, çok inandım

Min ji te hez kir lê Gulê lê lê Gulê

Ben seni sevdim gülüm

Dost û heval tev bûn neyar

Dost ve arkadaşlar hepsi düşman oldular(vefasız çıktılar)

Min winda kir lê Gulê lê lê Gulê

Kaybettim(yenildim) gülüm

Wekî nanê wekî avê

Ekmek gibi, su gibi

Wekî bayê evîna te lê Gulê lê lê Gulê

Rüzgar gibi Aşkın gülüm

Ger tu hebe ez jî bi te re

Sen oldukça ben de seninleyim(Sen varsan ben de seninleyim)

Bê te nikarim lê Gulê lê lê Gulê

Sensiz yapamam gülüm

Ev bû çend roj, ev bû çend meh

Kaç gün oldu,kaç ay oldu

Ev bû çend sal lê Gulê lê lê Gulê

Kaç sene oldu gülüm

Bûme dildar, bûm evîndar

Gönül verdim, aşık oldum

Bûm brîndar lê Gulê lê lê Gulê

Vuruldum (yaralıyım) sana gülüm

 

Elif koç kürtçe okurken kocam da Türkçesini bana söylüyordu. Akşam üzeri eve varmıştık bagajdan meyveleri çıkartırken çocuklar büyük heyecanla bekliyordu "büyük dede yolladı bunları size haftaya buraya gelebilir " deyince çok sevindiler Boran bile bizim çocuklara uydu hoplayıp zıplıyordular .

Herseyden poşet poşet yapıp Mihri ablama dedemlere amcamlara bir çok kişiye ayırdık kocam sağolsun çok sevdiği için dayım aracılığıyla biriyle tanıştı ondan ara isteyecekmiş hatta daha ileri gidip dayimdan biri yer satarsa ilk onun haberi olmasını istemişti . Ev yapmayı bile planlıyordu bizimkisi babam oğlum alma ben sana yer veriyim gel deyince kabul etmedi büyük bir yer istiyordu bahçesine fidan dikecekti. Kızlarım o akşam babamlarından bir dakika ayrılmadan hep yanındaydılar yemek yerken biri börek diğeri başka birşey tabağını dolduruyordular Asel'in canım aşkım bir daha bizsiz bir yere gitme olurmu? Demesi ahh cimcimem ahh sende biliyorsun babanın gönlünü nasıl yapacak olduğunuzu biri bir yandan diğeri diğer yanından öpüp durdular babam kıskanmıştı hele Miran abim kızlar öyle değil mi baba varken bize ilgi alaka yok eee dedesi bizde bunlara çikolata almayalım dediğinde yüzleri düştü babası kiyabilir miydi ben herşeyi kızlarıma alırım dediğinde ikiside kahkaha atarak gördün mü amca babam bize herseyi alacak Ahsen babamın kucağına atladı "dede sen bize kıyabilir misin? " babam aşkla onlara baktı "dedem siz ne isterseniz dedesinin gül goncaları dileyin benden ne dilerseniz?"

 

Onlar nasıl babacı ise oğlumda tam anneciydi yüzümü okşayıp sevmesi öpüp aşkla bakması bir daha minik minyatür Barış Miraç Eroğlu'ydu bir insan herseyi yle babasıydı. Dedemi arayıp teşekkür ettiler mandalina portakal yerken . Hepimiz odamıza geçtik yarın yorucu bir gün olacaktı ben ve kocam çocuklarımızı öpüp yatırdık sonrada odamıza geçip uyuduk.

 

 

 

Sabah namazla başlayan yeni bir gün daha başladı erkenden aşağıya indik kahvaltı masasını hazırlamaya başladık annem ve Mina'yla Miray ne kadar yardımcı olmak istiyorsa da karnı buna izin vermiyordu pek

 

 

 

Erkekler işe giderken bizlerde hazırlıklara başladık yemekler ikramlıklar herşey yapılmıştı çok şükür Mina ablamla beraber çıkıp kırık beyaz bir elbise üzerine aynı renk bir şal almıştı abdestini alıp hafif bir makyaj yaptı çok güzel olmuştu . Kızlarım da halalarina uymuş onlarda beyaz elbise giymistiler saçlarını balık sırtı bir örgü yaptım ben kocam ve oğlum siyahlara büründük ben tamamen siyah bir elbise giyerken oğlum ve kocam siyah pantolon beyaz gömlek gitmiştiler bunlara böyle giyinmek yasak olmalı hele Barış oğlum sen ne ayak kırkına merdiven dayadın ak düşen saçlarınla bu kadar yakışıklılık olmazya korkuyorum benim gözümle biri görecek seni ahh be sevdam elimde olsa seni hiç dışarı çıkarmazdım senin yapmak istediğin gibi.

 

 

 

Misafirlerimiz gelmişti yemeklerimizi yedik kahvelerimizi ikram ettik Davut amcanın çok sevdiği bir arkadaşı olan Süleyman amca gençlerin nikahını kıymıştı mehir olarak damat bey gelin kızımıza İstanbul'da bir ev bir miktarda altın hediye etti . Ama Devran abim sağolsun yine kocamı sinir etmişti rahatça konuşmak için üst kattaki çalışma odasına çıkmıştılar ki Mina' dan vurmuştu onu nasıl aldık diye zaten zor ikna olmuştu Devran abinin yaptığı kışkırtma Devrim abiye patladı karısını o akşam hiç göremedi başbaşa kalamadılar .

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 04.02.2025 00:35 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...