
Müjdeli haberler bir bir peşine geliyordu çok şükür ki Eroğlu'nun 3 güzeli yine aynı sene çocuk yapacaktık. Miray 8 aylık olunca ben 2 bucuk ay Mihri ablam daha yeni bir aylık ve biz koşuşturma içindeydik. Bir yandan Mina 'nın çeyiz eksikliklerini tamamlarken bir yandan da çeyizi ufaktan yerleştirmeye başladık.
Gelinlik kaftan her şey hazırdı. Annemler Havva teyzeler halalar ve kuzenler şehir dışından çok kişi gelecekti, Zelal annemin yine telaşlı hali vardı ve biz hep yanındaydık hiç bize kaynana olmadı güzel yüzlüm çok şükür ki herseyimizle misafir ağırlamaya hazırdık.
Yarın akşam kınamız var ama ben onunla değilde kıskançlık krizine giren kocamla uğraşmak zorunda kaldım. Mina'yı her gördüğü vakit "miniğim ne olur abim evlenme aklım almıyor Mina'm nasıl bizden vazgeçiyorsun?" gözleri dolmuş bir şekilde Mina'mı hep ağlatıyordu benim uyuz kocam. Artık onun bu hali öyle dokunmuştu ki ah şu hormonlar Rabb' im sizi bildiği gibi yapsın oturdum ağlama başladım. Ahsen fark etti koşup içeri bağırdı babasına "sen ağlattın annemi annem ağlıyor baba" deyip ağlamaya başladı. Benim yanıma koşup gelen kocam sımsıkı sarıldı "hatunum mis kokulum ne oldu? neden ağlıyorsun?" Herkesin bana baktığını fark ettiğimde ona daha bir sığındım utancımdan kucağına alıp odaya götürdü yukarı çıkarırken öpücük konduruyordu başıma odaya gittiğimizde yatağa yatırdı yanıma gelip tekrar sarıldı "hatunum neyin var?" kollarının arasından çıktım ilk kez sesim ona yükseldi "senin yüzünden" şaşırmış bir şekilde bana baktı "ben ne yaptın ki yavrum" dediğinde "sen benlen neden evlendin Barış Miraç Eroğlu söyle bakayım?" " oo nasıl bir söz seni çok sevdiğim için yanından bir dakika ayrı kalmak istemediğim için"
" aaa öyle mi bu aşk sevgi yada sevda adı ne ise bir sende var değil mi Mina sevmedi Devrim sevmedi sadece sen sevdin aldın aldığın karın kimsenin kardeşi yada evladı değil değil mi?"
"tabiki güzelim herkes sevsin sevdiğini alsın ben bir şey demedim ki sadece Mina evin küçüğü "
"git buradan hödük Miraç bey gerçekten beni daha fazla sinir ediyorsun çık git "
"ulan Devrim bu iki oldu senin yüzünden yine odamdan oldum"
"onun için değil Miraç bey ben ailemin nesiydim küçüğü sırf ben seni sevdim diye babamlar beni hergün görmekten yada uzun zaman görmekten vazgeçti neden senin ve benim için bizim mutluluğumuz için beni buraya gurbete yolladılar sesleri çıktı mı ve sen çok iyi biliyorsun? abimin bana ne kadar düşkün olduğunu "
"abin beni çok iyi tanıyordu karım"
"sen Devrim abiyi tanımıyor musun ? Ya aklını başına taşı yada bu odaya gelme düğünden önce de sonra da gözlerindeki yaşları görmek bana ölümden beter"
"ya kızım sen ağladığın da ben nefessiz kalıyorum" deyip öptü boynumdan göğsüne başımı koyup sevmeye başladı "özür dilerim ben gerçekten çok kıskanç biriyim galiba" " galiba mi "deyip göğsünden çıkıp yüzüne baktım dudağıma bir öpücük kondurdu "ne yapayım yavrum konaktaki bütün kadınlar çok güzeller . Nasıl kıskanmayayım ki" . Gözlerimi devirip ona baktım " tamam bakma öyle daha ağzımdan öyle bir şey duymayacaksın söz galiba ...galiba değil ben çok abarttım ".
Annem kapıya gelip tıklattı "Bilge 'mm iyi misin? annem sen " "iyiyim anne sağolasın biraz sinirlerim bozuldu" " yine bu yaptı değil mi ?" annem koluna bir tane patlattı güldüm "ben ona kıyamam annem vurma ona" anneme baktı sonra bana baktı yavru kedi gibi "bak benim karım bana kıyamıyor" dedi "yaa " dedim "sana bu akşam sana bu oda yasak biliyorsun değil mi?" " Yok be yavrum yapmazsın?" annem bana baktı "kalk yüzünü yıka da gel Ahsen ağlıyordu annem seni ağlarken gördü diye " hemen kalktım banyoya gittim abdest aldım aşağıya indim "Ahsen'im Asel'im annem kurban olurum " "anne daha ağlamıyorsun değil mi ?" Ahsen'in "babam seni ağlattı ben onunla küstüm " sarıldım "yok annem baban beni hiç ağlatır mi güzel kızım o bize kıyabilir mi ....babanın gözleri dolduğu o ağladığı için ben ağladım." Şapşal kocam böyle bir bakıyordu ki kızına kızı ona bakınca o kucağını açtı Ahsen öyle bir koşup sarıldı ki ona "babaa" diye .Sarıldı sımsıkı kızına öptü kokladı saçlarının üzerinde kocaman bir nefes aldı Asel'i de çağırdı onuda öptü kokladı kızlarına aşık bir adamla evliyim.
Artık herkes aynı masanın etrafında toplandık yemeklerimiz yendi çayımızı içiyorduk kızlarla yarın akşamı konuşuyorduk. Çocuklar artık uyumak zorundaydı sabah erkenden kalkacaktık öğleye doğru annemler gelecekti. Artık herkes odasına çekildi ahım vardı bu akşam kocam bu odada kalmayacaktı. Kızlarımı oğlumu alıp yatağa geçtim. Onları gören kocam çıldırmış şekilde üzerime doğru "bunu sen istedin " deyip beni omuzuna attı üzerime battaniye attı odadan çıktı aşağıya inerken "anne çocuklar bizim odada onlara bak biz gidiyoruz ....onunla barışmam lazım yoksa bu düğün yeminle olmaz " "tamam bırak barıştım Barış" " Barış haa yok öyle haydi evimize " "yaa yapma şunu Allah aşkına" Allah"tan sadece annem ve kızlar gördü babam görseydi yeminle daha yüzüne bakamazdım ve bu adamdan sırf bu yüzden boşanıyor olurdum. Arabaya bindik Allah'ım üzerimde pijamam ve başımda başörtüm bile yoktu yolcu koltuğuna oturttu battaniyeyi üzerime güzelce kapattı kemeri bağladı kendide yerine geçip arabayı çalıştırdı klimayı açtı.
Eve gelmiştik bugün ev temizlenmisti annemler için kaloriferleri açmıştı o yüzden ev sımsıcaktı. Bütün gece onunla sarmaş dolaş yatmak konuşmak istediğim gibi kahkaha atmak çok iyi geldi sabah erkenden kalkıp üzerimi giyindim feracemi giydim başörtümü takıp odadan aşağıya indim o da hazırdı beraber fırına gittik ekmek simit falan alıp eve geçtik. Kızlar benimle dalga geçmeye başladı "ağamı kızdırmayın lütfen ! un çuvalı gibi sırtlayıp götürüyor" herkes kocamı görünce sustu.
Artık akşam olmuştu kına için hersey hazırdı Mina bir içim su olmuştu Devrim abi onu görünce çarpılmazsa daha birsey bilmem .
Hepimiz hazırdık kızlar halalarina uymuş ilk önce yeşil bir elbise giydiler sonra da bordo bir elbise Mihrimah Asel ve Ahsen. Yusuf Asel ve Ahsen'i yeşil elbisenin içinde görünce abilik damarı tutmuştu buna Boran ve Ömer Faruk'ta uymustu kızların peşinde konuşturup "onları çıkarın size hiç yakışmıyor" diyordular kızlar durur mu babalarını aradı gözleri o yoksa Fırat ve Abdullah dedeleri vardı onların yanına kaçmıştılar Asel bombayı patlattı "abi bunun aynısını Mihrimah ta giyinecek halam üçümüze de aynısını aldı" dediğinde Yusuf yanıma koşup sarıldı ağlamaya başladı "anne kızlar ve Mihrimah'ım çok güzel oldu ya başka erkekler onlara bakarsa oynarsa" "oğlum kimse oynayamaz bu akşam sadece kızlar ve anneler var orada en sonunda erkekler geldiğinde sende gel babanla olur mu?" başını salladı onaylar gibi .
Onu babamlarin yanına yollarken kocam geldi yanıma feracemi giyinmiş görünce "öylemi gidiyorsun?" " yoo" dedim "kadın kadına olacağız için hepimiz açık olacağız ilk başta " dedim elbisemi ucundan gösterdim "yapma güzel tenini sadece ben göreyim" dedi "kıskançlık yok Barış bey bak oğlun da sana çekti bu konuda " dedim "şimdi içeride ağlıyor." " Hatunum" diyerek daha da yaklaştı "yeminle bu kıskançlık değil sadece tenin benden başkasına haram olsun istiyorum... nazar değer süt gerdanına yapmaa ...göstermee kimseye" öyle bir söyledi ki ikna olmuştum "tamam" dedim "pelerinle duracağım kimse görmeyecek" dedim .
Artık kınamız başlamıştı herkes coşuyordu kızlarla beraber halay çekiyorduk. Bizimkiler bizi izliyordu o kadar çok oynadık ki artik yorulduğumu hissettim Miray'im bile oynadı da bunu Miran abim duymasın haber geldi erkek tarafı yola çıktı diye açık olanlar kapanmaya başladı Mina'yı kuaför içeri alıp hemen kıyafetini giydirip şalını bağladı kızları da ben giydirdim kına tepsisini kızlarım tutuyordu erkekler gelince müzik bir durdu Devrim abi Mina'nın karşısına geçip anlından öptü yanına oturdu kızlar etrafında döndü en son ben gittim Mina'nın yanına eline uzandım "bûk destê xwe venake" ( gelin elini açmıyor ) dedim kayinvalidesinin geldiğini gördüm "Xwedê ji te razî be keç " ( maşallah sana laz kızı) deyip anlımdan öptü Mina'nın koluna 5 bilezik ellerinin içine tam altın koydu ben Mina'nın kınasını yakarken ondan Devrim abinin kınasını yakmasını istedim kına faslı bitince testiyi müzik eşliğinde Devrim abinin önünde tek seferde kırdı beraber dans ettiler bir kez daha halay çektik bu kez kocamın kolunda gözlerinin içine bakarak dostum görsün sevinsin düşmanım görsün üzülsün diye .
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |