1. Bölüm

Çünkü Yoksun Yanımda

Mina
minaymisim

 

Balca

Üniversite sınavının üzerinden günler geçmişti. Ben ise sonuçlara bakacaktım. Ne kadar puan aldım merak ediyordum. Liseyi pek kafama takmamıştım fakat ona rağmen Anadolu Lisesinde okumuştum. Bu performansı kendimde üniversite sınavı içinde bekliyordum. Gönlümden hukuk geçiyordu ama öğretmenlik de olabilirdi. Ama tek bildiğim şey doktorluğu yapamayacağım. Çünkü bende o kapasite YOK. Yani ben kan görsem onu ameliyat edemem abi edemem ya. Asla ve katha! Yapamam o insanın iç orrrganları beni ilgilendirmezkine. Bana ne yaa. Doktorluk dışında hersey olur yani.

Evettt. Sıra sonuçlara bakmaya geldi Balca hanıııımmm. Evde tektim iyiki. Olası bir çığlık patlamasında evdekilerin kulak zarlarında sorun yaşansın istemezdim açıkçası. Şimdi Laptop'umu açtım ve girdim. Ve Google'dan aratınca çıkan sonuçlar beni bir hayli şaşırtmıştıki evde sesli bir çığlık attım. Ama bu kötü bir çığlık değildi. Çünkü 480'in üzerinde bir puan almıştım ve buda hukuk fakültesine oldukça yetiyordu. Gözlerimi ekrandan ayıramıyordum çünkü bir yanlışlık var diye düşünüp T.C. kimliğimi kontrol ettim herşey bana aitti. PUAN BİLE BANA AİTTİ. Ve Galatasaray Üniversitesi'ne gidebilecek kadar puanım vardı. Bu sebepten dolayı çok sevinmiştim, çünkü İstanbul'u çok merak ediyordum. Hemen annemi aradım.

 

Balca: Anneeee

Asena: Efendim kızım. Bişey mi oldu?

Balca: Evett bişey olduu.

Dedi sevinçli bir sesle

Asena: Güzel bişey olmuş demekki söyle hadi ne oldu bakalımmm

Balca: Hukuk fakültesine puanım fazlasıyla yetiyorrr

Asena: Ciddi misin? Kızım ya çok sevindim. Aferim benim akıllı kızıma.

Balca; Ayrıca Galatasaray Üniversitesine de puanım yetiyor

Asena: Ee hadi inşallah diyeliim kızım. Eve gelince daha detaylı konuşuruz. AVM'de çok ses var. Babana da akşam supriz yaparız bunu

Balca: Tamam o zaman bende şimdi kızlarla buluşmaya gidicem zaten.

Asena: Tamam kızım bay bay

Balca: Bayyy

 

Balca hemen üzerini değiştirmeye gitti. Sabah zaten kızlarla konuşmuştu. Saat 4 gibi buluşucaklardı saat şu an 3'e geliyordu. Hazırlanıp gitmesi 4'ü bulurdu. O yüzden hemen hazırlanmaya başladı.

 

Üzerindeki pijamalardan kurtulduktan sonra altına kot bir etek ve üzerine yine onun gibi kot bir crop giydi ve yeşil çantasıyla uyumlu yeşil bir kolye taktı, ufak bir maskara ve gloss ile işini halletmişti. Hemen arabanın anahtarını aldı ve topuklu ayakkabılarını giyip evden çıktı. Asansöre doğru ilerlediğinde ise asansörcülerin asansörün bakımlarını yaptığını fark etti, oflayarak merdivenlere yöneldi. Ama onu rahat bırakmayan birisi vardı. Ege. Evet Ege onun sevgilisi ve aynı zamanda 2 alt kattaki komşusuydu. Tek yaşıyordu. O Balca'dan yaklaşık 3 yaş kadar büyüktü. Balca artık ondan bıkmış olmalı ki onu görmezden gelmeye çalıştı. O da evden çıkıyordu. Çocuk her fırsatta Balca'ya sülük gibi yapışıyordu. Bide uyuz bir şekilde seviyordu. Yani bu ilgi değildi. Hevesini alma çabası gibi bişeydi. Bu sevgi veya aşk değildi zaten. Balca da bu yüzden bıkmıştı. Hemen onu görmemiş gibi yaparak önünden geçmek istiyordu. Tam önünden geçerken Ege onu belinden tuttuğu gibi kendine çekince Balca bocaladı.

Tek diyebildiği şey "Na'pıyorsun?" demek olmuştu. Tabi Ege her zamanki sırnaşcılığıyla Balca'yı süzdü.

 

​​​​Balca

 

Ben bu adamı şu an dövmezsem gerçekten bir daha dövmem. Abi giydiğim şeyden rahatsız oldum ya. Sapık vallahi sapık. Yarın ayrılmazsam banada Balca demesinler. Belimden tutup çekmek nedir ya? Ben izin verdim mi sana? Allah Halla. Bak sen şu işe ya. Tabii şu anlık sadece 'Napıyorsun?' Dedim. Herşey vereceği tepkiye bağlıydı.

 

Ege: İnsan sevgilisine pas vermez mi ya?

Balca: Ben sana pas değil penaltı bile vermem.

Ege: Allah Halla. Sinirliyiz bugün sanki ha?

Balca: Evet sinirliyim. Çünkü sen bana böyle sırnaşmaya devam edersen ben daha da sinirlenicem!

Ege: Sevgiliyiz farkındasın dimi? Senin sinirin bana değil. Sen yine bişeye sinirlendin ve benden çıkarıyorsun.

 

Bunları konuşurken nefeslerimiz birbirine değiyordu. Her an nedense beni öpecekmiş gibi hissediyordum.

Tam az önce söylediklerine cevap veriyorken birden gözleri dudaklarıma kaydı ve beni kendisine çekip öpmeye başladı. Ve gözlerimi kapattım aslında karşılık vermek istemiyordum ama bana resmen 'Karşılık ver' diye haykırıyordu. Ben hala kapının önünde olduğumuzu sanıyordum ama beni birden kucağına aldı ve evin içine girdi. Ben geçerken daha kapıyı kilitlememişti. Ellerimi boynuna dolamıştım ve bende karşılık vermeye başlamıştım. Ve birden durdum. Ben daha az önce yarın bu çocuktan ayrılıcam demiyor muydum? Ama şimdi çocuğun yatağında çocukla öpüşüyordum. Dengesizim işte! Bir anda kendimi Ege'nin altında buldum. Bu günlerde gözüme yakışıklı geliyordu, fakat bugün daha bir yakışıklıydı. Bir anda benden ayrıldı. Bişey demedi bende sesimi çıkarmadım ama aklıma buluşma gelince bir anda ayaklandım. İstesem 1 saat sonraya buluşmayı ayarlayıp biraz Ege ile sevişebilirdim ama gitmem gerekiyordu.

 

Balca: B-benim gitmem lazım.

Ege: Daha seninle işim var sevgilim.

 

İş mi? NE İŞİ BE? Beni mi başarıcak bu götüne soktuğum? Höst bee. Benim bundan ciddili bir şekilde kurtulmam lazım idi. Hemen "Olmaz" dedim kelimemi bitirmeden boynumu emmeye başladı. Öyleki ben bile nedensiz bir şekilde hoşnut olmuştum. Değişik bir duyguydu. Kollarımı boynuna doladım. Ardından bundan hoşlanmış bir şekilde daha şiddetli ve daha sert davranmaya başladı. Fakat hassas cildimden ötürü boynum morarıcak, dudaklarımın etrafı kızarıklıklarla dolacaktı. Hemen ensesinden kavradım ve nazikçe kendimden uzaklaştırdım. Glossum kendi dudağımdan çok onun dudağındaydı.

 

Balca: Kızlarla buluşucaz. Geç kaldım akşam ayarlaşırız annemler misafirliğe gidecek zaten ben inerim daha rahat oluruz olur mu?

Ege: Tamam ama söz mü?

Balca: Tamam sözz.

 

Dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum ve altından kalktım çantamı geri alıp gitmeye yöneldim. Ege de arkamdan geliyordu. Evden beraber çıktık sohbet ederek aşağıya indikten sonra otoparkta yollarımız ayrıldı. Hemen parlayan siyah Mercedes arabama yöneldim. Bindikten sonra çantamdan glossumu çıkartıp yeniden glossumu sürdüm. Arkamda duran arabadaki Ege'ye aynadan baktığımda oda ıslak mendil ile dudaklarının etrafındaki glossları temizliyordu. Hemen torpidonun gözüne koyduğum Dior parfümümü çıkarıp sıktım. Ardından gözlüğümü takıp, arabayı çalıştırıp buluşacağımız yere doğru ilerledim.

Trafik fazla yoktu hemen oraya varmıştım zaten. Arabayı park ettim ve Selin'in arabasını az ilerde gördüm. Ve geldiğini anladım. Hemen bütün cooluğumla Arabadan indim ve kafeye doğru ilerledim

 

 

Bölüm : 18.10.2024 22:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Mina / Çünkü Yoksun Yanımda / Çünkü Yoksun Yanımda
Mina
Çünkü Yoksun Yanımda

3 Okunma

2 Oy

0 Takip
1
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...