
Yorum yapmayı unutmayınn
Dün eve geldiğimizde saat geç olduğu için uyumuştum ve uyandığımda bur kıyafet yığını beni bekliyordu. Yataktan kalkıp işlerimi hallettikten sonra kıyafetleri dolaba yerleştirmeye başladım.
Alaz
Uyandıktan sonra Okan'ın odasına gittim ama orda yoktu. Bütün odalara teker teker baktım yoktu. En yakındaki güvenliğe yönelttim bakışlarımı. "Bertuğ" bana baktı.
"Okan'ı gördün mü?"
"Evet sabah erkenden dışarı çıktı"
"Off" telefonumu elime alıp Okan'a yazdım.
Siz: Nereye gittin lan?
Gereksiz İnsan: Abi şuan çok meşgulüm.
Siz: Nerdesin dedim.
Gereksiz İnsan: Koyun bakıyorum.
Siz: Koyun mu?
Gereksiz İnsan: Evet
Siz: Koyunu napıcaksın?
Gereksiz İnsan: Beraber yatıcaz
Gereksiz İnsan: Yav dün adak adadığımı söylemiştim ya
Siz: Şaka değil miydi o?
Gereksiz İnsan: Hayır
Siz: İşsiz

Gereksiz İnsan: Ortama bak
Siz: Sende başlarındaki eşek olmuşsun
Gereksiz İnsan: Ne kadar kalp kırdığının farkında mısın
Siz: Sence senin kalbin ne kadar umrumda
Gereksiz İnsan: Çok umrunda
Siz: Neyse Okan kavga etmeyelim
Gereksiz İnsan: Bencede
Siz: Hızlı gel
Gereksiz İnsan: Niye? Merak ettin beni değil mi bebeğim?
Siz: Cıvıma
Gereksiz İnsan: Bana Aşık oluğunu biliyorum söylemene gerek yok
Siz: Okan
Gereksiz İnsan: Efendim aşkım
Siz: Gerizekalı
Gereksiz İnsan: Aman sende şakaya gelmiyorsun
Gereksiz İnsan: Ben koyun bakmaya devam edicem sende yengeyle rujların rengine bak
Siz: Yenge mi?
Siz: Ayrıca el bana ait
Gereksiz İnsan: Biliyorum el sana ait sende bana aitsin yakışıklımm
Siz: Umarım kurtlara yem olursun
Gereksiz İnsan: Umarım
Siz: Psikopat
Gereksiz İnsan: Güzel iltifatın için teşekkür ederim
Siz: Ne demek :)
Telefonu kapatıp mutfağa gittim ve Bal'ın hazır olan kahvaltısını alıp odasına gittim. Tek elimle kapıyı tıklatıp iznini bekledim.
"Gir" kapıyı açtığımda dolabına kıyafetlerini yerleştirdiğini gördüm.
"Hayret hep Okan getirirdi"
"Okan koyun bakıyor"
"Ne koyunu?"
"Adak adadığı için."
"O şaka değil miydi?"
"Değilmiş" Tepsiyi masaya koyduktan sonra arkamı dönüp odadan çıkacakken bana seslendi.
"Zürafa"
"Efendim" benide iyice Zürafaya alıştırmıştı.
"Çocukların maması bitiyor yenisini alman lazım."
"Tamam bugün alırım."
"Teşekkürler"
"Ne demek görevimiz" derken gülümsedim. Venüs teşekkür ediyormuş gibi bacaklarıma sürtündü. Eğilip onu sevdim. Kafamı yukarı kaldırdığımda. Asel'in dolabına kıyafet koymaya devam ettiğini gördüm.
"Ben çıkıyorum o zaman."
"Peki"
"Bugün çok işim yok dışarıya çıkmam. Mamalarıda Okan halleder."
"Peki"
...
Bir süre sonra Okan geldi. Arabanın arka koltuğundan bir tane koyun çıkardı.
"Oğlum anladım işsizsin ama gerizekalıda olmasan koyunu neden güzelim arabaya bindirdin. Araba kirlenmiş."
"Abi ölmeden önce lüks görsün."
"Ya sabır."
"Aaaa koyun gelmiş" Bal gelmişti
"Bak senin alışverişinin sonucu bu garibanla ödeniyor"
"Sen adak adamayıp sabretseydin olmazdı. Neyse insanlar doyacak."
"Haklısın."
"Mamalar"
"Bagajdalar birazdan veririm."
"Tamam"
...
Bir süre sonra koyunu kesmiştik ve bir tane adamımı etleri ihtiyaç sahiplerine dağıtsın diye görevlendirmiştik. Okan elini koluma koyarak okşadı.
"Evet bebeğim şimdi benimle ne işin varsa yapabiliriz."
"İstersen yatak odasına gidin." Konuşan kişi Baldı ve gülüyordu.
"Doğru diyorsun."
"Ne doğrusu lan uzaklaş benden." Diyerek geri kaçtım.
"Buraya gel bebeğim"
"Uzak dur."
"Alt tarafı küçük bir öpücük."
"Okan Zürafayı rahat bırak ve bana mamaları ver."
"Hemen yenge"
"Yenge mi?"
"Oha aynı tepkileri verdiniz."
"Salak"
"Üstüme geliniyor ben gidip ağlıyorum."
"Ağla"
🍯🍯🍯

Bu da Sessiz Çığlıklar Vibe veren fotoğrafımız.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |