11. Bölüm

Bölüm 11★

Minl3e
minl3e

Lee Minho'dan

Bütün seanslar bittiğinde saat akşam 8'i gösteriyordu. Eve gidip annemi yemek yapmakla uğraştırmak istemediğim için bir restorana gitmeye karar verdim. Çoğu zaman akşam yemeğinden önce evde olurum ve 19.00 gibi yemek yeriz. Lakin bugün fazladan bir kaç randevu aldığım için geçe kalmıştım.

Telefonla babama kısa bir bilgilendirme geçtikten sonra ofisin kapısını kilitleyip binadan çıktım. Hemen bulunduğum sokağın köşesinde güzel bir sushi dükkanı vardı. Oraya gitmeye karar verdim. Bugün işe motosikletle gelmiştim. Siyah, son model olmasada epey fiyakalı bir motorum vardı. Kaskımı taktım ve gaza bastım. Zaten çok yakındı. Dükkanın önüne geldiğimde motordan indim ve kaskımı çıkarttım. Hava nemli olduğu için saçlarımın uçları terle ıslanmıştı. İçeriye girmeden önce bir kaç defa başımı savurdum ve ellerimle düzelttim saçlarımı.

Minimal görünenen ama akıllıca dizayn edilmiş bir dükkandı. İnsanın içini bir huzur kaplıyordu buraya girdiği anda. Az ilerideki bir masada, karşısında yabancı bir adamla oturan Jisung'u görene kadar bende böyle hissediyordum. İtiraf etmeliyim ki adam oldukça yakışıklıydı. Kol ve göğüs kasları ilk bakışta bile dikkat çekiyordu. Keskin yüz hatları, köprücük kemiğinin belirginliği, boynundaki yıldız dövmesi, kollarındaki damarlar.. Yinede bunların bir çoğuna bende sahiptim. Neden onu seçmişti acaba? Bir saniye niye böyle bir kıyaslama yapmaya başladım ki? Kimin umurunda? Kendime itiraf edemesemde içim içimi yiyordu. Gerçekten benden iyisini bulabilmişti belkide..

Neyselemeye çalıştım ama içimdeki kıskançlık dürtüsü ağır bastı ve hemen arkadaki masaya oturdum. Koltuklu masalar olduğu için hemen arka koltukta Jisung oturuyordu. Aradaki minder olmasa sırt sırta gibiydik. Öyle ki keskin parfüm kokusunu alabiliyordum. Gerçi ben onun kendi kokusunu daha çok seviyordum. O sırada tanıdık ses konuşmaya başladı.

"Ee? Başka nelerden hoşlanırsın?"

'Senden.'

İstemsizce kahkaha attım kendi kendime. Hangi yıldan kalma bir flört yöntemiydi bu tanrı aşkına? Jisung'un cilveli bir tonda olduğunu tahmin ettiğim kıkırdamasını duyduğumda donup kaldım. Cidden etkilenmiş olmazdı değil mi? Sinirle dilimi damaklarımda gezdirdim, yumruğumu sıktım.

"Hobi anlamında sormuştum.."

Hâlâ hafif hafif kıkırdamasını duyuyordum. Çok güzel bir ses. Hayatımın sonuna kadar işitmek istediğim türden. Ama yanlış kişilere duyuruyor bu güzel tınıyı.

'Seni becermek bir hobi sayılır mı, güzelim?"

İşte şimdi ne olacağını tahmin edebiliyordum. Jisung uke muamelesi görmeye dayanamazdı.

Kesin bir olay çıkaracak veyahut yumruğunu masaya vurup kalkıp gidecekti. Lakin hiç bir şey beklediğim gibi gerçekleşmedi.

"Hm.. Ne sıklıkla gerçekleştirdiğin bir hobiymiş bu?"

Dalga mı geçiyordu? Yoksa bu bir kamera şakası falan mı? Beni miyavlatan çocuğa ne oldu? Sinirden yüzümün ısındığını çok net hissedebiliyordum. Daha fazla dayanamayıp bir hışımla ayağa kalktım ve arka masaya döndüm.

"Bir daha hiç gerçekleştiremeyeceği bir hobi."

"Minho?"

"Efendim, sevgilim?"

'Sevgilim mi? Yalnız olduğunu sanıyordum Jisung.'

"Öyle zate-"

"Küçük bebeğim kime ait olduğunu unutmuş olmalı. Ben hatırlatırım ona."

'Haha.. Şaka falan mı bu Jisung?'

Çocuğun ukala konuşmaları sinirimi daha da arttırdı. Jisung cevap vermek için ağzını açacağı sırada onu kucağıma aldım ve dudaklarına yapıştım. Nihayet adını bile bilmediğim yakışıklı çocuk -ben daha yakışıklıyım- ani bir hareketle ayağa kalktı ve dükkandan çıktı. Jisung dudaklarını ve bedenini benden zorla ayırıp yüzüme sert bir tokat attı. Benim tek yaptığım ise arsızca sırıtmaktı. Onu bileğinden tutup tekrar kendime çektim. Şimdi burun burunaydık. Benim istediğini elde etmenin hazzıyla ağırlaşıp ısınan nefesim, onun sinirden ısınan nefesi ile buluşuyor, yüzlerimiz arasında çekici bir atmosfer yaratıyordu.

"Arıza mısın oğlum sen?"

Nefes nefese sorusunu bana yönelttiğinde bu sefer dudaklarına küçük ama sahiplenici bir öpücük bıraktım.

"Hm.. Öyleyim."

Güldü bu halime. Tanrım çok güzel gülüyor. Bebeğim benim. Derin bir nefes alıp belinden kavradım onu ve çıkışa yöneldim.

"Nereye?"

"Eve. Küçük bir işimiz var."

Motora yerleştiğimde onu da arkama oturttum. Ellerini sıkıca belime doladı. Gecenin serin ama dingin, huzurlu havasında, şehrin ışıkları arasında bir defa daha onunla birlikte olmanın mutluluğunu yaşadım.

 

~

Çok taciz ettiğiniz için kendimi zorlayıp yazdım umarım hoşunuza gider🖤💋

 

 

Bölüm : 05.05.2025 22:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...