15. Bölüm

Bölüm 15★

Minl3e
minl3e

--Bir hafta sonra--

"Bebeğim, hazır mısın?"

Minho odaya girdiğinde gümüş takılarımı takmakla meşguldüm. Altıma bacaklarıma yapışarak her kıvrımımı belli eden, siyah, deri bir pantolon, üstüme en sevdiğim mesh top bluzumu giymiştim.

(Bu looku bilmeyen yoktur zaten)

Sevgili olmamızın üzerinden tam bir hafta geçmişti. Henüz kimsenin ilişkimizden haberi yoktu. Bir süreliğine de olsa sadece birbirimize odaklanmak ve hiç bir şeyi düşünmemek bize iyi gelecekti.

Ben bunları düşünürken Minho'nun bana seslendiğini fark edememiştim.

"Benim bir sevgilim olacaktı ama gördünüz mü acaba?"

Hafif kinayeli bir tonla söylediği cümle aynadan gözlerimiz buluştuğu anda gülümsememe sebep oldu.

Bir kaç saniye birbirimize bakarak gülümsedikten sonra mahcup bir şekilde arkamı döndüm. Cidden aşk insanda akıl bırakmıyor. Minho'ya yaklaşıp göğsüne hafif bir yumruk attım. Ama cidden acıtmayacak hatta hissedilmeyecek kadar hafif. Minho abartı bir tepki göstererek göğsünü tuttu ve yüzünü buruşturarak yere doğru eğildi. Küçük bir isyanda bulunmayı da ihmal etmedi tabi.

"Milletin sevgilisi boynuna sarılır, öper, bizimki yumruk atıyor."

Bu sitemine göz devirdim ve bir adım attım ona doğru.

"Milletin sevgilisinde gözün mü var, hm?"

Bu defa göz deviren o olmuştu. Çöktüğü yerden kalktı ve bir anda damarlı kollarını ince belime dolayıp kendine çekti beni.

"Seni dünyalara değişmem ben~"

Sıcak bir nefesle yüzüme üfler gibi söylediği net sözler vücudumda hafif bir elektriklenme yaratarak titrememe sebep olmuştu. Bu hâlimi görmek onda bir tatminiyet duygusu açığa çıkarmış olacak ki yüzünden eksik etmediği piç sırıtışı ile gözlerimin içine bakmaya başladı. Bende gözlerimi kaçırmak yerine sinirli sert gözlerle ona bakmaya çalıştım. Dudaklarıma minik bir öpücük bırakarak geri çekildi. Bir kaç saniye sessizce üstümü süzdü.

"Yanımdan ayrılma güzelim, tamam mı?"

"Nedenmiş o?"

Normal bir soru sormak yerine komik bir espri yapmışım gibi kahkaha atmaya başladığında ne kadar samimi olduğu hakkında şüphelerim vardı.

"Soruyor musun birde?"

Bu defa tek eliyle belimden tutup beni aynaya döndürdü.

"Şu hale bak Jisung.."

"Nesi var halimin amına koyayım?"

Bu defa sinirle yutkundu ve belimdeki eli bulunduğu yeri daha çok sıktı.

"Göz kamaştırıcısın hayatım, dışarı çıktığın an kaç kadın/adam sana hayran kalacak farkında mısın?"

"Abartıyorsun Minho."

Hayır abartmıyordu. Çok çekici ve göz kamaştırıcı olduğumun bilincindeydim. Bilerek böyle giyinmiştim. İyi göründüğümü bilmek bana her zaman özgüven vermiştir.

"Hem sende az değilsin. Tanrı aşkına içinde sadece siyah atlet mi var? Kol kaslarını herkes görecek."

Gözlerimi biraz daha aşağıya indirince karşılaştığım manzara iyice gerilmeme sebep olmuştu. Sabrımı mı sınıyor bu çocuk? O güzelim kalın uyluklarını sergileyen yırtmaçlar..

(Bunu da bilmeyen yoktur)

Öfkelendiğimi anlayınca hafif bir sitemle itiraz etti.

"Ne istiyorsun Jisung, rahibe gibi mi giyineyim?"

"Tamam söyle yapalım. Bir yere gitmeyelim, evde oturalım."

Tekrar üstümü süzüp derin bir nefes verdi.

"Bencede."

Bir kaç saniye yerdeki halının desenlerini ezberledik ikimizde. Sonra saçmaladığımızın farkına vararak katıla katıla gülmeye başladık. İşte ideal ilişki.

...

Evimizin bulunduğu sokağın köşesindeki sushi dükkanından içeri girdiğimizde Minho'nun yüzünde anlam veremediğim bir ifade vardı. Sebebini biraz sonra anlamıştım.

"Seni, burada rastgele bir adamla otururken gördüğüm gece.."

Hafifçe kıkırdadım istemsizce. Bana bakıp göz devirdi ve iç çekti.

"Komik mi Jisung? Adam sana uke muamelesi yaptı sende izin verdin yani."

"Eğleniyordum."

"Hm, asıl eğlenceyi benim yatağımda yaşadın."

Kinayeli ve homurtulu bir sesle mırıldandı.

"Yani evet. O gece olmasa sevgili olmayabilirdik. Bence o adama bir teşekkür borçluyuz."

"Biz ona hiç bir şey borçlu değiliz. Ben er yada geç sana sahip olacaktım."

"Sende köpek muamelesi yapıyorsun şu an."

"Değil misin?"

"Tıch. O zincirli kapı sınırlarında geçerli bir kere."

"Hm.. Eh ne yapalım. Elimizdekiyle yetineceğiz o halde."

Gülümseyerek bir masaya oturduk. Özellikle kuytu köşe bir yer seçmeye dikkat etmiştik.

Siparişlerimizi verdikten sonra Minho başını usulca omzuma koydu ve bulunduğu yerde kafasını sürtmeye başladı.

"Bazen kedi olduğundan şüpheleniyorum, sevgilim."

Samimi bir gülümseme ile bana baktığında saçlarına tüy kadar hafif ama bir o kadar etkili bir buse bıraktım. O yanımdayken başka hiç bir şeye ihtiyacım yoktu sanki. Sadece varlığı bile yeterliydi. O güzel gözlerine bir kere bakmak bana sınırsız hayat enerjisi veriyordu adeta.

 

~

Lütfen bütün bölümlere oy verdiğinizden emin olun bebeklerim, bu yazarın bütün hevesi kaçıyor sonra🧸

Ee nabersiniz, hayat nasıl gidiyor? Umarım çok çok iyisinizdirr🖤💋

Çok özledim yazmayı ama fikir gelmiyor bir türlü tek tek her birinizde özür dilerimm

Sonra görüşürüzz🐱★

Bölüm : 10.06.2025 21:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...