
"Efendim, eşcinsellik yasağını kaldıramazsınız."
"Nedenmiş o? Nasıl olsa üreyerek çoğalmıyoruz."
"Ama efendi-"
"Aması yok. Kral benim ve son söz benimdir."
Yaşlı adam başını eğdi ve derin bir nefes aldı.
"Nasıl isterseniz, efendim."
"En kısa sürede bu fermanı yayın. Liman kentlere, kasabalara. Bu haberin ulaşmadığı bir avuç toprak kalmayacak. Herkes aşkını özgürce yaşasın."
"Ancak bir husus var."
"Söyle."
"Kral soyu üreyerek çoğalır. Yani siz-"
Minho'nun gözlerini karardı. Başına geleceklerden az çok haberdardı ancak bu kadar erken kabullenmesi gerekeceğini bilmiyordu.
"Biliyorsunuz. Son saf kan vampir olarak soyunuz sürmeli."
"Tanrı aşkına.. Buna mecbur muyum?"
"Yasaları biliyorsunuz."
"Bu yasalar bize ne getirdi, söylesene Vezir Yang? Yıllardır topraklarımızdan dışarı adım atmıyoruz. Binlerce vampir kan zehirlenmesinden ölüyor çünkü taze kana ulaşımımız yok. Avlanmıyoruz, benliğimizi yitirdik. Bütün barbar soylar kanımın peşimde ve onlardan korunmak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Ne diye böyle tehlikeleri devam ettireyim ki? Bu yasaların bir halta yaramadığı apaçık ortada. Bize zarar veriyorlar görmüyor musunuz?"
Yaşlı adam bir süre konuşmadı. Kralının söylediği her şeyde haklı olduğunun farkındaydı. Lakin ne yapabilirdi ki? O da halkın refahını düşünüyordu.
"Şimdi izninle, dinlenmem lazım*
Ve kral kalktı tahtından. Biraz kestirmek için odasına doğru ilerlerken o bilindik ses yankılandı şatoda.
*Şafak sökmesine 40 saniye, kapılardan ve pencerelerden uzak durunuz.*
Ertesi gün her soydan ileri gelen asiller ile toplantısı vardı genç kralın. Yanında krallığı temsilen bir kaç vampir daha onunla birlikte geliyordu. Bunlardan biri kuzeni Hwang Hyunjin'di. Pek samimi değillerdi ama ne zaman göz göze gelseler Hyunjin, Minho'ya derin derin bakar ve güven veren bir ifadeyle gülümserdi. Minho bunun nedenini bilmiyordu. Hiç sorgulamamıştı. Ona yaranmak isteyen tüm asillerde olduğu gibi yapay bir gülümseme olduğunu düşünürdü. Yanılıyordu. Öğrenecekti.
Minho takım elbisesini giymiş aynada kendisini incelenmişti bir süre. Her zaman olduğu gibi ihtişamla parlıyordu. O kadar büyüleyici görünüyordu ki. Vampir soyunun albenisini krallıkta en iyi yansıtan şüphesiz oydu.

Taht odasına indi ve bir kadeh kan şarabı aldı eline. Enerjiye ihtiyacı olacaktı. O sırada içeriye diğer temsilciler geldi.
"Çok iyi görünüyorsunuz, kralım."
Minho işittiği ses ile arkasına dönüp konuşana baktı.
"Teşekkür ederim Hyunjin. Sende öyle."
"Sizin yanınızda bir hiçim."
Minho gülümsedi. Hyunjin de ona.
"Eşcinsellik yasağını kaldırdığınızı duydum. Bizzat teşekkür etmek istedim."
Minho şaşkınlıkla gözlerini açtı.
"Anlayamadım?"
"Uhm evet.. İşin aslı dişi vampirler pek ilgimi çekmiyor."
"En azından ilgini vampirler çekiyor."
"Sirenler de güzel tabi.."
Minho ikinci bir şok yaşadı. O an hissettiği duygular çok karışıktı. Heyecan, korku, gerginlik. Öte yandan Hyunjin'in surat ifadesi garip şekilde hiçte kötü değildi. Aksine gülümsüyordu genç oğlan. Kulağına eğildi Minho'nun ve içtenlikle konuştu.
"Aramızda bir sır. Merak etme."
Minho gülümsedi genç oğlana. Hyunjin de ona. Beklenmedik bir dostluğun, belliki sırdaşlığın temelleri atılmış oldu böylece.

Bu bölümü o kadar güçlükle yazdım ki cidden ilham gelmedi. Çok özür dilerim kötü oldu biliyorum🙏🏼
Bütün bölümlere oy verdiğinizden emin olun lütfen çok üzülüyorum😔★
Diğer kurgumu da okuyun mutlaka😼
Sizi çooooook seviyorum kendinize çooooook iyi bakın, öptümm🖤💋
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.59k Okunma |
1.01k Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |